Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/170 E. 2021/343 K. 24.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/170 Esas
KARAR NO:2021/343

DAVA:İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:29/03/2019
KARAR TARİHİ:24/05/2021

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafça dava dışı … … Şti. aleyhine …. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını ve takibin kesinleştiğini, …. İcra Müdürlüğünün … Tal. sayılı dosyası ile takip borçlularından … için müvekkiline ait … Mah. … Sk. No:30 … adresinde haciz yapıldığını, bu adresin müvekkiline ait olduğunu ve borçlu ile ilgisi bulunmadığını, ilgili haciz sırasında müvekkili tarafından İstihkak iddiasında bulunulduğunu ve mahcuz malların istihkak iddia eden üçüncü kişiye yediemin sıfatıyla teslim edildiğini, istihkak iddiası ile ilgili …. İcra Müdürlüğünün… E. sayılı dosyası ile takibin devamına karar verilmesi üzerine 30.03.2018 tarihinde muhafaza için gelinmesi üzerine muhafaza baskısı altında davalı şirketin avukatının hesabına 33.000,00 TL ödeme yapıldığını öne sürerek haksız olarak ödenen 33.000,00 TL’niıı ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı vekilinin müvekkili şirketin hesabından taraflarına 33.000 TL ödendiğini iddia ettiğini, ancak davacı tarafın dilekçesinde eklediği dekonttan da görüleceği üzere ödemenin … isimli şahsın … Şubesinde bulunan hesabından gönderildiğini, yalnızca açıklama kısmında davacı şirketin isminin yazdığını, davacı tarafından yapılan bir ödeme olmadığından huzurdaki davanın husumet nedeniyle reddinin gerektiğini, haciz işlemi yapılan adresin davacı şirketle bir ilgisi bulunmadığını, ekte yer alan vergi levhası, ticaret sicil gazetesi evrakı ve dava dilekçesi ekinde sunulan arabuluculuk tutanağından da anlaşıldığı üzere davacı şirketin adresinin … Mah. … Sok. No: 2 9 …/… olduğunu, 15.01.2018 ve 30.03.2018 tarihli hacizler sırasında dosya borçlusu şirket yetkilisi …’in mahalde olduğunu ve beyanları verdiğini, haciz sırasında müvekkilinin değil, …’in istihkak iddiasında bulunduğunu, 30.03.2018 tarihli haciz zaptında da görüleceği üzere …’in yarım saat süre talep ederek dosya borcuna ödeme yapacağını, borçlu ile borcun tahsil harçları hariç 33.000,00 TL peşin ve bakiyesi 1 ay sonra olmak üzere 60.000,00 TL olarak Ödenmesi konusunda sözlü mutabakata varıldığını, yarım saat içinde de 33.000,00 TL’nin hesaplarına yatırıldığım, adreste bulunan kira sözleşmesinde kiralayanın da borçlu şirket yetkilisi olan … olduğunu, yine adreste … baskılı ve üzerinde adresin de yazdığı kolilerin tespit edildiğini, takibin … E. numarasıyla başlatıldığını ve dosyadan yazılan ilk talimatta borçlu şirketin adresine hacze gidildiğini ve 06.08.2008 tarihinde mahalde …’in hazır bulunarak zaptı imzaladığını öne sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Davacı taraf delil olarak; …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas, …. İcra Müdürlüğü’nün … Talimat, …. İcra Hukuk Mahkemesi’nin… Esas. …. İcra Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyaları, ödeme dekontu, ticaret sicil kayıtları, ticari defterler, banka kayıtları her türlü yasal delillere dayanmıştır.
Davalı taraf delil olarak; Ticaret Sicil Gazetesi, Vergi Levhası, …. İcra Müdürlüğünün … Tal. Sayılı dosyası, … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası, İstanbul 5.İHM… dosyası, ödeme dekontları, kira sözleşmesi, … baskılı ve üzerinde adres de yazan koliler delillerine dayanmıştır.
Dava; İstirdat davasıdır.
Taraflar arasındaki ihtilafın; … icra müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında davacı tarafça ödenen 33.000,00-TL’nin iadesi gerekip gerekmediği, davacının söz konusu takip nedeniyle borçlu olup olmadığı, davalının davalı sıfatı bulunup bulunmadığı noktalarında toplandığı görülmüştür.
Dosyanın teknik bilgi ve bilirkişi incelemesi gerektirmesi nedeniyle dosya hesap uzmanı …’a tevdi edilmiş ve bilirkişi sunmuş olduğu raporunda; davacı şirketin usulünce ileri sürülmüş istihkak iddiası ya da haczedilen taşınırların mülkiyetini gösterir mahkeme kararı ibraz edilmemiş olmakla davacının kendisine ait malların haciz ve muhafazasını önlemek amacıyla ödeme yaptığı iddiasının yerinde olmadığını, mahkemenin aksi kanaatte olması halinde ise 33.000,00 TL’nin 30.03.2018 ödeme tarihinden huzurdaki davanın açıldığı 29.03.2019 tarihine kadar işlemiş yasal faizinin 2,961,86 TL olduğu hesaplanmakla dava tarihi itibarıyla talep edilebilecek toplam alacağın 35.961,86 TL olduğunun belirlenmiş olduğuna dair rapor sunmuştur.
Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2015/… esas, 2016/… karar sayılı içtihadında; ”Mahkemece davanın niteliğine göre 3. kişi tarafından icra dosyasına yapılan ödemeden dolayı istirdat ve menfi tespit davasının icra takip borçlusu tarafından açılması gerektiği, davacının aktif dava ehliyeti bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacılar vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA” şeklindeki tespitlere yer verilmiştir.
Anılan Yargıtay içtihadı ile dosyamız kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; Yargıtay içtihadı doğrultusunda davacının, dava dışı üçüncü kişinin borcunu davalıya ödemiş olması nedeniyle davalıya karşı istirdat davası açtığı, istirdat davasının icra dosyasında borçlu olan tarafça açılabileceği nazara alınarak davanın aktif husumet yokluğundan bahisle reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelere binaen;
1-Davanın reddine,
2-Alınması gerekli 59,30-TL karar ve ilam harcının, peşin alınan 563,56-TL den mahsubu kalan 504,26-TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap olunan 4.950,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
6-Davacı tarafça yatırılan ve harcanmayan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davalı vekilinin yüzünde, davacı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup ana hatları ile anlatıldı. 24/05/2021

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı