Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/157 E. 2022/37 K. 18.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/157 Esas
KARAR NO:2022/37

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:25/03/2019
KARAR TARİHİ:18/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA DİLEKÇESİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalılar ile müvekkili şirket 12.05.2018 tarihli satım sözleşmesini imzaladıklarını, iş bu sözleşme ile karşı taraf, sözleşmede adet, fiyat ve özellikleri yazılı gardırop ve ranzaların yarısını 25.05.2018 tarihinde geriye kalan yarısını da 15.06.2018 tarihinde tam, eksiksiz ve hasarsız olarak müvekkili şirketin adresine teslim etmeyi kabul ve taahhüt ettiklerini, davalıların sözleşmede yazılı süre içerisinde ürünleri teslim etmemeleri üzerine davalılara …. Noterliğinin 18.09.2018 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi keşide edilerek müvekkili şirketçe sözleşmede yazılı yükümlükler yerine getirildiği halde bugüne kadar teslim etmeyi kabul ve taahhüt etmiş oldukları gardırop ve ranzalar müvekkili şirkete teslim etmedikleri, gardırop ve ranzaların taahhüt edilen sürelerde teslim edilmemesinden dolayı müvekkili şirketin, özel öğrenci yurdu olarak faaliyette bulunacak olan işletmesini faaliyete geçirememesi nedeni ile her geçen gün zararı katlanarak arttığı gerekçesi ile ihtarnamenin taraflarına tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde adeti ve özellikleri yazılı gardırop ve ranzaları teslim etmeleri aksi taktirde müvekkilinin doğmuş ve doğacak zararlarının taraflarından talep edileceği ve yine müvekkili tarafından taraflarına yapılan ödemelerin iadesinin isteneceği ihtar edilmiş olup, aynı ihtarnamede 12.05.2018 tarihli satım sözleşmesinin 7. maddesinde ”Satıcı ve müteselsil kefil, ranza ve gardıropları, belirtilen tarihlerde teslim etmekle yükümlü olup; teslim tarihlerinden en geç 5 gün içerisinde teslim etmeyi taahhüt ettiği ranza ve gardıropları teslim etmediği taktirde alıcının talebi üzerine hiçbir ihtar ve ihbara gerek kalmaksızın 50.000,00 TL cezai şart ödemeyi kabul ve taahhüt ederler.” denildiği, iş bu madde gereğince gardırop ve ranzaların tesliminde yada ranza ve gardıropların teslim edilmemesinden kaynaklanan zararlardan, taraflarına ödenen bedellerin iadesinden bağımsız olarak 50.000,00 TL cezai şartın müvekkili şirkete ödenmesinin ihtar edildiğini, …. Noterliğinin 18.09.2018 tarih ve … yevmiye no’lu ihtarnamesi 21.09.2018 tarihinde tebliğ edildiği halde karşı tarafça herhangi bir ödeme yapılmaması üzerine davalılar aleyhine …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyası ile icra takibine girişildiğini, …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyasından ödeme emri gönderilmiş olup, ödeme emri kendilerine tebliğ edilen davalılar, yasal süresi içerisinde takibe itiraz ederek takibin durmasına neden olduklarını, taraflarınca yasa gereğince arabulucuya müracaat edilerek davalılar ile uzlaşarak sorunun çözülmesini sağlamak istenmiş olup, bu nedenle İstanbul Arabuluculuk Merkezine müracaat edildiğini, … Arabuluculuk Merkezinin … numarasına kaydedilen dosya arabulucu …’a verildiğini, açıklanan tüm bu nedenlerle davalıların haksız ve mesnetsiz itirazlarının iptaline, takibin devamına, davalıların haksız ve mesnetsiz itirazları nedeniyle asıl alacağın % 20’si oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmelerine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP DİLEKÇESİ:
Davalılar vekili cevap dilekçesinde; davanın yetkili mahkemede açılmadığını, müvekkillerinin …’de ikamet ettikleri için işbu davanın … Mahkemelerinde görülmesi gerekmekte olduğunu, bu nedenle davanın yetki nedeniyle reddi gerekmekte olduğunu, esasa yönelik de itirazlarının bulunduğunu, sözleşmeye konu mallar süresinde davacı tarafa teslim edildiğini, davacı şirket yetkilisi olduğunu söyleyen … ile yapılan 30.05.2018 tarihli sözleşmenin geçerli olduğunu, mallar teslim edilirken ihtirazı kayıt olmadan davacı tarafça teslim alındığını, davacının malların geç teslim edilmesinden dolayı zarara uğradığı iddiasının doğru olmadığını, davacı taraf mallar teslim edilmesine rağmen borcun tamamını ödemediğini, cezai şart miktarı fahiş düzeyde olduğunu, davalı … yönünden müteselsil kefalet şartının gerçekleşmediğini, isticvap taleplerinin bulunduğunu, açıklanan tüm bu nedenlerle iş bu haksız, mesnetsiz ve yasal dayanaktan yoksun davanın usulden ve esastan reddine, …. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasındaki ödeme emrinin iptali ve haksız ve kötüniyeti olarak icra takibi yapılmasından dolayı davacı aleyhine %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatna hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davalı tarafından …. İcra Dairesi’nin … takip sayılı dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
2004 sayılı İİK ‘ nun 67. maddesinde takip talebine itiraz edilen alacaklının, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebileceği düzenlenmiştir.
Somut olayda, davacı alacaklı tarafından davalı borçlular aleyhine …. İcra Dairesi’nin … takip sayılı dosyası ile 22.11.2018 tarihinde 50.000 TL cezai şart alacağı ile 628,77 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 50.628,77 TL için ” 12.05.2018 tarihli sözleşmenin 7. Maddesinde yazılı 50.000 TL cezai şartın ihtarname tebliğinden 10 sonra (02.10.2018) işleyecek faizi ile birlikte tahsili açıklaması ile ilamsız icra takibine başlandığı örnek 7 ödeme emrinin davalı 29.11.2018 tarihinde tebliğ edildiği davalılar tarafından 06.12.2018 tarihinde yasal süre içerisinde takibe itiraz edildiği, takibin durduğu davacı alacaklı yana itiraz tebliğ edilmeksizin 25.03.2019 tarihinde eldeki itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır.
Her ne kadar davalılar tarafından yetki ilk itirazında bulunularak, … Mahkemelerinin yetkili olduğu belirtilmiş ise de, uyuşmazlığı taraflar arasında imzalanan 12.05.2018 tarihli sözleşme oluşturmakta olup sözleşmenin 8. Maddesi ile İstanbul Mahkeme ve İcra Dairelerinin yetkili kılındığı, anılan yetki sözleşmesinin HMK’nun 17. Maddesinde yer alana şartları taşımakla geçerli olduğu anlaşılmış ve davalı yanın yetki ilk itirazının reddine karar verilmiştir.
Taraflar arasında ki uyuşmazlığın temelini, aralarında imzalanan satım sözleşmesi başlıklı 12.05.2018 tarihli sözleşmenin cezai şartı düzenleyen (7.)Maddesi kapsamın da yer alan 50.000 TL cezai şartın talep edilebilme koşullarının oluşup oluşmadığı oluşturmaktadır.
Taraflar arasında ki sözleşme ile sözleşmede miktar ve nitelikleri belirtilen ranza ve gardıropların davalı şirket tarafından imal edilmesi ve davacı yana tesliminin davacı tarafından da bu işe karşılık 124.000 TL ödenmesinin kararlaştırıldığı, anılan niteliği itibariyle taraflar arasında eser sözleşmesi yapıldığı , davalı … …’in bu sözleşmeyi müteselsil kefil olarak imzaladığı anlaşılmıştır.
Sözleşmenin 7. Maddesinde ” Satıcı ve müteselsil kefil, ranza ve gardıropları belirtilen tarihlerde teslim etmekle yükümlü olup; teslim tarihinden en geç 5 gün içerisinde teslim etmeyi taahhüt ettiği ranza ve gardıropları teslim etmediği takdirde alıcının talebi üzerine hiç bir ihtar ve ihbara gerek kalmaksızın 50.000 TL cezai şart ödemeyi kabul ve taahhüt ederler.”
Dosya kapsamında alınan beyanlar ve toplanan tüm delillere göre sözleşme konusu ürünlerin davacı yana sözleşme ile ön görülen süreden sonra teslim edildiği sabittir. Ancak bu gecikmenin taraflardan hangisinden kaynaklandığı ihtilaflıdır.
6098 sayılı TBK’nun cezai koşulu düzenleyen 179/2 maddesi ile; “Ceza, borcun belirlenen zaman veya yerde ifa edilmemesi durumu için kararlaştırılmışsa alacaklı, hakkından açıkça feragat etmiş veya ifayı çekincesiz olarak kabul etmiş olmadıkça, asıl borçla birlikte cezanın ifasını da isteyebilir” hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda davacı yana sözleşme konusu ürünler teslim edilmiştir. Ancak davacının bu teslimatı çekince koyarak kabul ettiğine dair delil bulunmamaktadır. Bu durumda davacı cezai şart isteminde bulunamayacaktır, bu nedenle davanın reddine karar verilmiştir.
Davalıların kötüniyet tazminatı istemine gelince ; 2004 sayılı İİK’nun 67/2 maddesi uyarınca itirazın iptali davasının tamamen veya kısmen reddi halinde borçlu lehine hükmedilecek tazminat kötü niyet tazminatı olup, borçlu lehine bu tazminata hükmedebilmek için alacaklının icra takibinde kötüniyetli olması gerekir. Somut olayda davacının kötüniyetli olduğuna dair delil bulunmadığından davalıların kötüniyet tazminatı isteminin reddine karar verilerek uyuşmazlığın bütünü hakkında aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Gerekçede açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalının kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
3-Alınması gereken 80,70-TL karar ve ilam harcından, 864,62-TL peşin harcın mahsubu ile geriye kalan 783,92-TL harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalılar tarafından yapılan 319,50 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
6-Davalılar vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap olunan 7.381,74-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalılara verilmesine,
7-Gider avansının harcanmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve istek halinde ilgili tarafa iadesine,
8-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabulucu ücretinin davacıdan alınarak maliyeye gelir kaydına,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 18/01/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır