Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/156 E. 2019/376 K. 16.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/156 Esas
KARAR NO : 2019/376
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ: 01/08/2006
BİRLEŞEN
İSTANBUL 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2006/491
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ: 07/08/2006
KARAR TARİHİ: 16/05/2019
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı asıl ve birleşen davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonrasında;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Asıl davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında yapılmış 04/11/2014 ve 07/07/2005 tarihli sözleşme gereği, yüklenici davalı tarafça imalatı yapılıp teslim edilen sözleşme konusu kalemlerin ayıplı olduğunu ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle imal olunan kalemlerin ayıplı olması nedeniyle misli ile değiştirilmesi ya da 382.417,00 TL’nin ve ayrıca sözleşmenin 15.3. maddesinde kararlaştırılan 75.000 Euro cezai şart tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Asıl davada davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki sözleşme gereği imalatı yapılıp davacıya teslim edilen ürünlere ilişkin ayıp ihbarının süresinde yapılmadığını, davacının iddia ettiği taleplerinin yerinde olmadığını, aksi halde 75.000 Euro cezai şart bedelinden tenkise gidilmesi gerektiğini ileri sürerek, dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle davanın reddini savunmuştur.
Birleşen davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki sözleşme gereği imalatı yapılıp davalı iş sahibine teslim edilen kalem bedellerinin yapılan ihtara rağmen ödenmemesi nedeniyle alacağın tahsili amacıyla davalı aleyhine İstanbul.. İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı dosyasından başlatılan takibe de itiraz edildiğini ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle itirazın iptaline, davalının icra inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davalı vekili cevap dilekçesinde davanın reddini savunmuş, davacının kötüniyet tazminatına mahkumiyetini talep etmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonrasında 05/10/2017 tarih ve… Esas, … Karar sayılı kararı ile asıl davanın kısmen kabulüne, asıl ve birleşen davada Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşen yönlerden karar verilmesine yer olmadığına dair verilen kararın taraf vekillerince temyizi üzerine Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 05/04/2018 tarih, 2017/2599 Esas, 2018/1363 Karar sayılı kararıyla onanmış, bu kez taraf vekilleri karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 22/02/2019 tarih, 2018/3386 Esas, 2019/751 Karar sayılı kararıyla; “Dairemizce verilen 05.04.2018 gün, 2017/2599 Esas, 2018/1363 Karar sayılı onama ilamına karşı taraf vekillerince yasal süresi içerisinde karar düzeltme talebinde bulunulmuş ise de; davacı-karşı davalı ve birleşen davada davalı … A.Ş. vekili Avukat … kimlik tespiti de yapılan 08.02.2019 tarihli, davalı-karşı davacı ve birleşen dosya davacısı … A.Ş. vekili Avukat … verdiği 08.02.2019 tarihli, dilekçeleriyle tarafların haricen anlaştıklarından davalardan, kanun yollarından ve karar düzeltme taleplerinden feragat ettiklerini bildirdikleri, Avukat …’nun Beyoğlu 7. Noterliği’nce düzenlenen 10 Ocak 2018 gün 00506 yevmiye nolu vekâletnamesinde dava ve temyizden feragate; Avukat …’nun da …Noterliği’nin 06 Nisan 2015 gün … yevmiye nolu vekâletnamesinde davadan sulh, feragat ve kabule yetkisinin bulunduğu anlaşıldığından, tarafların asıl-karşı ve birleşen dosyada karşılıklı olarak davalarından feragat etmiş olmaları sebebiyle davadan feragat konusunda karar verilmesini sağlamak üzere, Dairemiz onama kararının kaldırılarak, yerel mahkeme hükmünün bozulması gerekmiştir. ” neden ve gerekçesiyle mahkememiz kararı bozulmuştur.
Mahkememizce bozma ilamına uyulmuş, Yargıtay bozma ilamı öncesi davacı birleşen davalı … A.Ş. vekili ile davalı birleşen davacı … A.Ş. vekilinin ayrı ayrı verdikleri 08.02.2019 tarihli dilekçeleri ile tarafların haricen anlaştıklarını, bu nedenle asıl ve birleşen davalardan feragat ettiklerini, karşılıklı olarak masraf ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını bildirmişlerdir.
Davadan feragat HMK’nun 307 ve 309. maddelerin hükümleri gereğince uyuşmazlığı ve dolayısıyla davayı sona erdiren, davalı tarafın kabulünü gerektirmeyen ve kesin mahkeme hükmünün hukuksal sonuçlarını doğuran bir taraf işlemidir.
HMK.nun 307.maddesi hükmüne uygun olarak davacının davadan feragatinin mahkemece saptanması halinde feragat sebebiyle davanın reddine karar verilmesi gerekir. Asıl ve birleşen davacı vekillerinin vekaletnamelerindeki yetki durumu incelendiğinde davadan feragate yetkili oldukları anlaşılmaktadır. Feragat bildirimi de HMK.nun 307. maddesi hükmüne uygun olarak mahkemece tespit olunmuştur. Bu yasal nedenlerle asıl ve birleşen davaların feragat nedeniyle reddine karar verilmiş; istenmediğinden taraflar yararına vekalet ücreti ve yargılama gideri takdirine yer olmadığına ilişkin aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Asıl ve birleşen davanın ayrı ayrı feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Asıl dava yönünden alınması gerekli 29,60 TL karar ve ilam harcının, peşin alınan toplam 7.101,80 TL harçtan mahsubu ile bakiye 7.072,20 TL’nin karar kesinleştiğinde ve istek halinde asıl davacıya iadesine (Mahkememizce 27/11/2017 tarihli, … Esas, … Karar, 2017/291 harç tahsil müzekkeresi ile maliyeye bildirilen ve davalıdan tahsili istenilen 6.661,01 TL tahsil edilmiş ise işbu karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalıya iadesi için maliyeye yazı yazılmasına, tahsil edilmemiş ise hiçbir işlem yapılmaksızın ilgili harç tahsil müzekkeresinin iadesinin istenilmesine),
3-Birleşen dava yönünden alınması gerekli 29,60 TL karar ve ilam harcının, peşin alınan 1.099,33 TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.069,73 TL’nin karar kesinleştiğinde istek halinde birleşen davacıya iadesine,
4-İstenmediğinden asıl ve birleşen davada taraflar yararına yargılama gideri ve vekalet ücreti tayin ve takdirine yer olmadığına,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından geriye kalanın karar kesinleştiğinde ve istek halinde taraflara iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzünde, diğer tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içerisinde Yargıtay’da temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okundu usulen anlatıldı.
Başkan …
¸e-imzalı
Üye …
¸e-imzalı
Üye …
¸e-imzalı
Katip …
¸e-imzalı
Bu belge 5070 sayılı Yasa uyarınca güvenli E-İMZA ile imzalanmıştır.