Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/135 E. 2021/969 K. 06.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/135 Esas
KARAR NO:2021/969

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:17/09/2014
KARAR TARİHİ:06/12/2021
Mahkememizin 24/12/2014 gün ve 2014/… Esas – 2014/… sayılı kararımız davacı vekilince temyiz edilmiş olmakla Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 06/09/2018 gün ve 2015/17719 Esas 2018/7494 Karar sayılı ilamı ile bozularak mahkememize gelmiş olmakla, mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydı yapılan mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile aralarında 29/03/2012 başlangıç tarihli iş yeri yangın sigortası ve ayrıca bunun yanında Alternatif İş Yeri Klozu teminatı alındığını, sigorta teminatının 1.500.000,00 TL olarak belirdiği ve davalı tarafça bu kısmın ödendiğini, lakin azami 12 ay ve sigorta teminatının %10 unu oluşturan 1.500.000,00 TL lik klozdan kaynaklanan teminatın ödenmediği ciheti ile davalı aleyhine … icra müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında yapılan icra takibine davalının haksız itirazı ile durdurulmasından dolayı itirazın iptali ile %20 inkar tazminatı talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında yapılan sigorta gereği meydana gelen zarar teminat miktarınca tamamen ödenmiş olup tam ziya meydana geldiğinden poliçe teminatının da sona erdiğini, yangın sigortası poliçesi genel şartları B8.3 maddesi gereğince ” sigorta edilmiş, rizikonun gerçekleşmesi ile tam zıya meydana geldiği takdirde sigorta teminatının sona ereceğine dair hüküm bulunduğu bu hükme uygun olarak tam zıya meydana gelmiş olduğundan ve davacının zararı giderildiğinden davacının davalıdan talep edebileceği başkaca sorumluluğunun bulunmadığını, söz konusu klozun ayrı bir riziko ve yarı bir teminat olmadığını, teminata dahil rizikoya bağlı ve ilgili rizikoya ait sigortaya bedeline dahil olduğundan talebin reddi gerektiği ayrıca talebin faiş olduğu ve davacının kiracı olarak bulunduğu mahalde kullanmamasından dolayı ayrıca bir kira ödemekten de kurtulduğu bu nedenle de zararının bulunmadığı, inkar tazminatının yargılamayı gerektiğini ciheti ile davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER:
Davacı taraf delil olarak; … İcra Müdürlüğünün …/… esas sayılı dosyası, hasar dosyası, kira akdi, fatura ve ödeme makbuzları, … CBS …/… soruşturma nolu dosyası, … 2 Sulh Hukuk Mahkemesinin …/… D.iş sayılı dosyası, müvekkili şirketin ticari defter ve belgeleri, keşif, bilirkişi incelemesi ve her türlü yasal delilere dayanmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE:
Takibin başlatıldığı, …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası getirtilmiş, yapılan incelemede; davacı tarafça davalı borçlu hakkında davaya dayanak sigorta sözleşmesinden kaynaklanan alacağının tahsili amacıyla ilamsız icra takibine girişildiği, ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 günlük yasal süre içerisinde davalı borçlunun yetkiye, borca, faiz oranlarına, işlemiş faize, masraf ve tüm fer’ilerine vaki itirazı üzerine takibin durduğu ve yasal 1 yıllık süre içerisinde davacı tarafça, itirazın bertarafına yönelik dilekçede ileri sürülen nedenlerle eldeki davanın açıldığı görülmüştür.
Dava; iş yerinde meydana gelen yangın sebebi ile alternatif iş yeri klozuna göre davalının davacıya sigorta teminatının %10’u üzerinden ödeme yapması için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık: alternatif iş yeri klozuna göre ödenen teminatın %10’unun ödenip ödenmeyeceği noktalarında toplandığı görülmüştür.
Mahkememizin 24/12/2014 gün ve 2014/… Esas – 2014/… sayılı kararımız davacı vekilince temyiz edilmiş olmakla Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 06/09/2018 gün ve 2015/17719 Esas 2018/7494 Karar sayılı ilamı ile ” İhtilafa konu Alternatif İş yeri Klozu başlıklı İşyeri Güvence Klozu 7. maddesinde “sigorta kapsamındaki doğal afetler hariç diğer rizikoların gerçekleşmesi neticesinde binanın oturulamaz hale gelmiş olması nedeni ile sigortalının yapmak zorunda kaldığı alternatif işyerine ilişkin makul ölçüdeki masraflar, binanın tamir ve yeniden inşası için gerekli makul müddeti aşmamak kaydı ile en çok 12 ay için teminat altına alınmış olup sigortacının azami sorumluluğu toplam sigorta bedelinin %10 ile sınırlıdır.” açıklaması vardır.
Davacı ile davalı iş yeri yangın sigortası ve alternatif iş yeri klozunu imzalamış, belirlenen şartlar doğrultusunda işyeri sigorta güvencesine alınmış, sigortalı da prim ödeme borcunu yerine getirmiştir. Poliçede sigortalı lehine teminatlar verilebilir.
Alternatif İş yeri Klozu başlıklı İşyeri Güvence Klozu 7. maddesi gereğince sigortalının belli masraflar yapması halinde söz konusu %10’luk teminat bedelinin ödeneceği hüküm altına alınmıştır. Davacı sigortalı da dosyaya ibraz ettiği belgelerden söz konusu yangın sonrasında iş yeri için bazı masraf kalemleri yaptığı da anlaşılmaktadır.
Bu durumda mahkemece sigorta hukuku alanında uzman bilirkişinin de araların da bulunduğu üç kişilik heyetten alınacak rapor ile yukarıda açılanan poliçe klozu ve dosyaya davacı tarafından ibraz edilen fatura, belge ve bilgilerin de birlikte değerlendirilmesi yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken hiçbir bilirkişi incelemesi yaptırılmaksızın kloz içeriğine göre uygulanamaz olduğunun kabulü ile yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. ”gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiş olup, bozma ilamına uyularak devam edilen yargılamada;
1.olarak bozma ilamı kapsamında bilirkişi raporu aldırılmak üzere dosyanın sigorta uzmanı …, yangın uzmanı …ve hesap bilirkişisi …’e tevdi edilmiş ve bilirkişiler sunmuş olduğu raporunda: … … Mah. … … No: 49 sayılı adreste kain … A.Ş.’nin maliki bulunduğu binada 23.04.2012 günü saat 08:30 sıralarında geniş çaplı büyük bir yangın olayının meydana gelmiş olduğunu, yangının meydana geldiği binanın, 1. katında kapı No. 24 sayılı bölümü kiracı konumunda davacı … firması tarafından iplik deposu olarak kullanılmakta iken meydana gelen yangın sonucunda … ait depo da dahil olmak üzere, çok sayıda kiracı konumunda bulunan işyerleri ve depoların da yangına maruz kaldığının saptanmış olduğu, dosya kapsamında mübrez belgelerin ve fotoğrafların incelenmesinden anlaşılacağı üzere, dava konusu yangın sonucunda davacı firmaya ait depo ve içindeki emtiaların tamamen yanarak kullanılamaz hale gelmiş olduğunu, …. İcra Müdürlüğü’nün …/ … Esas sayılı dosyası üzerinde yapılan inceleme sonucunda; yukarıda dökümü yapılan ve 18.05.2012-14.03.2013 tarihleri arasında … … – … … adına ödenmiş olan depo/ardiye kiralamaya ilişkin toplam 11 adet fatura ve dekont karşılığında 86.904,25 TL kiranın ödenmiş olduğu, ayrıca 03.07.2012-01.04.2013 tarihleri arasında Topkapı Depo … … adına ödenmiş olan depolama/taşıma ve hammaliye ardiye kiralamaya ilişkin toplam 10 adet fatura ve dekont karşılığında 39.354,89 TL ücretin ödenmiş olduğu, dolayısıyla toplamda 126.259,14 TL masrafın yapılmış ve talep edilmekte olduğunu, Yangın Sigortası Genel Şartlarının B.8.3 maddesi; ”sigorta edilmiş rizikonun gerçekleşmesi ile tam ziya meydana geldiği takdirde sigorta teminatı sona erer” hükmün olup, 1.500,000,00 TL sigorta teminatmın tamamen davacı şirkete ödenmiş olduğu ve bu anlamda davalı sigorta şirketinin yükümlülüğünü yerine getirmiş olduğunu, her ne kadar Yangın Sigortası Genel Şartlarının B.8.3 maddesinde; “sigorta edilmiş rizikonun gerçekleşmesi ile tam ziya meydana geldiği takdirde sigorta teminatı sona erer” hükmünde ise de, ne Yangın Sigortası Genel Şartlarında ve ne de dava konusu poliçenin Özel Şartlarında veya ilgili klozda, tam ziya meydana gelmesi halinde Alternatif İşyeri Masrafları Klozu’nun hükümsüz ve/veya teminat dışında kalacağına ilişkin genel veya özel bir şart mevcut olmadığından, ayrıca dava konusu T.C. Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 06.09.2018 Tarihli 2015/17719 Esas 2018/7494 Karar sayılı ilamı doğrultusunda, tam ziya meydana gelmiş ve sigorta teminatı tamamen ödenmiş olsa da, Alternatif İşyeri Masrafları Klozu gereğince alternatif İşyeri Masraflarının da poliçe kapsamında teminat altında olduğu ve makul ölçüde ödenmesi gerektiğini, ancak; davacı sigortalı şirketin, yangın olayında binası tamamen yanmış olan dava dışı kiralayan …A.Ş.’nin aynı bina içerisinde bulunan deposunun kiracısı konumunda olduğunu, davacı şirketin kiracı sıfatıyla uğradığı ve uğrayacağı herhangi bir kira zararı söz konusu olmadığından; kiracı sıfatıyla kiracının kira bedeli talebinin Alternatif İşyeri Masrafları Klozu dışında kaldığı ve davacının 18.05.2012-14.03.2013 tarihleri arasındaki yeni depo kira bedeli talep etmesinin mümkün olmadığı, zira her koşulda kiracı olarak kira ödeme yükümlülüğü altında olduğunu, bununla beraber; hukuki ve nihai karar tamamen Sayın Mahkemenize ait olmak üzere, dava konusu olayda sigortalı depodaki 356.101,32 Kg iplik emtiası tamamen yandığından, yeniden almak zorunda kalınan ve kiralanan yeni depoya taşınan iplik emtialarını taşıma/hammaliye ve depolama ücreti olarak, davacı vekili tarafından 03.07.2012-01.04.2013 tarihleri arasında 10 ay boyunca 10 adet fatura toplamı 39.354,89 TL talep edilmiştir. Yangında yanan iplik emtiasının 356.101,32 Kg olduğu göz önüne alındığında, söz konusu faturalarda taşınan ve depolanan toplam 104.544 Kg + 15.080 Koli iplik emtiasının toplam 39.354,89 TL taşıma/hammaliye ve depolama ücretinin ödenmesinin uygun ve yerinde olduğuna dair rapor sunmuşlardır.
Mahkememizin 13/01/2020 tarihli celsede ek rapor alınmasına karar verilmiş olmakla, bilirkişiler sunmuş oldukları ek raporlarında: Davacı şirketin kiralamış olduğu depo içerisinde bulunan emtialar; davalı … A.Ş. tarafından, …no.lu işyerinizin Güvencesi Yangın Sigorta Poliçesi ile 1.500.000,00 TL sigorta bedeli üzerinden sigorta edilmiş olduğunu, dava konusu 23.04.2012 tarihli yangın olayında; sigortalı depoda bulunan iplik emtiaları tamamen yanarak kül ve enkaz yığını haline gelmiş olup, yapılan ekspertiz sonucunda depo içinde yanan iplik tutarının 2.409.913,24 TL olduğu tespit edilmiş, davalı … A.Ş. tarafından Tam Ziya kabul edilmiş ve 29.08.2012 tarihinde 1.500.000,00 TL poliçenin sigorta teminatı tamamen davacı şirkete ödenmiş olduğunu, Yangın Sigortası Genel Şartlarının B.8.3 maddesi, “sigorta edilmiş rizikonun gerçekleşmesi ile tam ziya meydana geldiği takdirde sigorta teminatı sona erer” hükmündedir. Bu nedenle; dava konusu poliçenin 1.500.000,00 TL olan sigorta teminatını tamamen davacı şirkete ödemiş olan davalı sigorta şirketi dava konusu poliçeden doğan tüm yükümlülüğünü yerine getirmiştir olduğunu,
Mahkemenin “iddia, savunma ve kanıtlara göre, meydana gelen hasarın, tam hasar olduğu, hasar bedelinin ödendiği, sözleşme ilişkisinin sona erdiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesine” ilişkin 24.12.2014 tarihli E.2014/623 K.2014/473 sayılı kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 06.09.2018 tarihli E.2015/17719 K.2018/7494 sayılı kararında ise sonuç olarak; “Mahkemece sigorta hukuku alanında uzman bilirkişinin de aralarında bulunduğu üç kişilik heyetten alınacak rapor ile yukarıda açıklanan poliçe klozu ve dosyaya davacı tarafından ibraz edilen fatura, belge ve bilgilerin de birlikte değerlendirilmesi yapılarak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, hiçbir bilirkişi incelemesi yaptınlmaksızın kloz içeriğine göre uygulanamaz olduğunun kabulü ile yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün BOZULMASINA karar verilmiştir.” hükmü, kök raporumuzun tamamlanması aşamasında; sehven “tam ziya meydana gelmiş ve sigorta teminatı tamamen ödenmiş olsa da, Alternatif işyeri Masrafları Klozu gereğince alternatif işyeri masraflarının poliçe kapsamında teminat altında olduğu” şeklinde yanlış bir değerlendirme yapılmış olup, bu nedenle de Kök Raporda alternatif işyeri masraflarının makul ölçüde ödenmesi gerektiği kanaatine varılmış olduğunu, dava konusu poliçede, Alternatif işyeri Masrafları için ayrıca bir prim tahakkuk ettirilmemiş ve bir teminat belirlenmemiş, Alternatif işyeri Masrafları Klozunda ise; risklerin gerçekleşmesi neticesi binanın oturulamaz hale gelmiş olması nedeniyle sigortalının yapmak zorunda kaldığı alternatif işyerine ilişkin makul ölçülerdeki masraflar, binanın tamir veya yeniden inşaası için gerekli makul müddeti aşmamak kaydı ile en çok 12 ay için teminat altına alınmış ve sigortacının azami sorumluluğu toplam sigorta bedelinin % 10 ‘u ile sınırlı tutulmuş olduğunu, ancak; davalı … A.Ş. 23.04.2012 tarihli yangın zararı ile ilgili olarak, sigortalı depodaki emtiaların yangında tamamen yanması sonucunda, hasarın TAM ZİYA olması nedeniyle dava konusu poliçenin 1.500.000,00 TL olan sigorta teminatını tamamen davacı şirkete ödemiş, Sigorta Poliçesi Genel Şartları; 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’na göre tarafları bağlayıcı nitelikte olduğundan, “sigorta edilmiş rizikonun gerçekleşmesi ile tam ziya meydana geldiği takdirde sigorta teminatı sona erer” hükmündeki Yangın Sigortası Genel Şartlarının B.8.3 maddesine gereğince, dava konusu poliçenin 1.500.000,00 TL olan sigorta teminatını tamamen davacı şirkete ödemiş olan davalı sigorta şirketi poliçeden doğan tüm yükümlülüğünü yerine getirmiş olması nedeniyle, dava konusu poliçede ödenecek bir sigorta teminatı kalmamış ve 23.04.2012 tarihli yangm zararı ile ilgili olarak davalı … A.Ş.’nin, dava konusu poliçeden dolayı Alternatif işyeri Masrafları Klozu da dahil olmak üzere başkaca herhangi bir sorumluluğunun kalmadığı görüş ve kanaatine varılmış, davacı vekilinin Alternatif İşyeri Masrafları için yaptığı tüm talep ve itirazlarının kabul edilmesinin ve herhangi bir talepte bulunmasının mümkün olmadığına dair rapor sunmuşlardır.
2.olarak mahkememizin 26/10/2020 tarihli celsesinde alınan yeni bir heyetten rapor alınmasına karar verilmiş olmakla, sigorta uzmanı…, inşaat mühendisi… ve hesap bilirkişi … sunmuş oldukları raporlarında; Davacı … Nakliye San Ve Tic. Ltd. Şti.’ne ait işyerinin 23.04.2012 günü meydana gelen yangın neticesinde hasarlandığı, Yapının nitelikleri düşünüldüğünde yeniden inşasının minimum 15 ay süreceğini, yangın sonucu sigortalının yapacağı alternatif iş yeri masrafları için sigorta bedelinin %10’u olan 150.000,00TL azami teminat ile poliçede teminat verildiği ve bu teminatın yangın emtea teminatı 1.500.000,00TL’nin tamamının davacı sigortalıya ödenmesinin dışında, ayrıca talep edilebilir bir teminat olduğunu, poliçede yer alan alternatif iş yeri teminatı yönünden davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun devam ettiğini, davacı kiracı olması nedeni ile hali hazırda kira ödeme yükümlülüğü altında olduğundan, yangın neticesi yeni bir iş yeri- depo kiralamış olduğundan yeni depo için ödemek zorunda kaldığı aylık kira bedeli ile hasar gören depo için ödediği kira bedeli arasında bir fark oluşmuş ise bu kira farkını alternatif iş yeri masrafları teminatı kapsamında talep etme hakkına sahip olduğu ve davacı şirketin kiracı sıfatı ile uğradığı kira zararının 6.687,85TL olarak belirlendiğini, davacı şirketin kiralanan yeni depoya emtea taşıması için yaptığı 10 adet fatura karşılığı 39.354,89TL harcama yapmış olduğunun belirlendiğini, davalı sigorta şirketinin kira farkı zararı 6.687,85TL ile hamaliye- taşıma zararı 39.354,89TL olmak üzere toplam 46.042,74TL’den icra takip tarihinden itibaren işleyen ticari faizi ile birlikte davacıya karşı sorumlu bulunduğuna dair rapor sunmuşlardır.
Mahkememizin 17/05/2021 tarihli celsede ek rapor alınmasına karar verilmiş olmakla, bilirkişiler sunmuş oldukları ek raporlarında: Davalı tarafın 17/02/2021 tarihli kök rapora itiraz dilekçesinde, Alternatif işyeri masrafları klozunun bilirkişilerce anlaşılamadığını, Alternatif işyeri masrafları klozunun bağımsız bir teminat olmadığını ve azami poliçe teminatının %10 ‘u ile sınırlı bulunduğunu, bu kloz ile ayrıca ek bir teminat limiti verilmediğini, poliçenin her yönüyle bir bütün olarak incelenmediğini belirterek itirazlarını sunmuş olduklarını, … sayılı poliçe incelendiğinde poliçenin 2. sayfasında “işyeri masrafları klozu” yer almıştır. Bu kloz gereğince sigortalının yapmak zorunda kaldığı alternatif işyerine ilişkin makul ölçüdeki masraflar en çok on iki ay için teminat altına alınmış ve sigortacının azami sorumluluğu toplam sigorta bedelinin %10’u ile sınırlandırılmış olduğunu, poliçe ve de sigorta bedeli 1.500,000,00 TL dir. Alternatif işyeri masrafları için verilen teminat bağımsız bir teminat olup, Yangın Emtia Teminatı 1.500,000,00 TL’nin tamamının davacı sigortalıya ödenmesinin dışında, davacı tarafından belgelendirilmesi koşulu ile ayrıca talep edilebilir bir teminat olduğunu, davalı vekili Alternatif işyeri masrafları klozunda sigortacının azami sorumluluğunun toplam sigorta bedelinin %10’u ile sınırlı olduğunu ve bu bedelin toplam sigorta bedeli içinde kaldığını belirterek itirazda bulunmaktadır. Altenatif işyeri masrafları klozunda, bu bedelin toplam sigorta bedeli içinde kaldığına dair bir açıklama bulunmamaktadır. Klozda yer alan ” sigorta bedelinin %10’u ile sınırlı” ibaresi sadece verilen teminatın ne kadar olduğunun belirlenmesine yönelik bir ibaredir. Bu teminat sigorta bedeli içinde kalmak koşulu ile verilememiş ve bu yönde de poliçede bir açıklama mevcut olmadığını, bu nedenle davalının itirazları yerinde görülmemiş olup, kök rapordaki görüşlerini aynen koruduklarına dair ek rapor sunmuşlardır.
Dava ve cevap dilekçesi, alınan bilirkişi kök ve ek raporları, Yargıtay bozma ilamı ile dosyamızda bulunan tüm bilgi ve belgeler bir arada değerlendirildiğinde; taraflar arasındaki akdedilen sigorta sözleşmesi uyarınca alternatif iş yeri klozuna göre ödenen teminatın %10’unun ödenip ödenmeyeceğinin uyuşmazlık konusu olduğu, 1.heyetten alınan kök ve ek raporun birbirinden farklı kanaatler içermesi nedeniyle 2.heyetten rapor alındığı, 2.heyetten alınan kök ve ek raporda özetle, poliçede yer alan alternatif iş yeri teminatı yönünden davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun devam ettiği, davacının kiracı sıfatı ile uğradığı kira zararının 6.687,85TL olarak belirlendiği, davacı şirketin kiralanan yeni depoya emtia taşıması için yaptığı 10 adet fatura karşılığı 39.354,89 TL harcama yapmış olduğu, davalı sigorta şirketinin kira farkı zararı 6.687,85 TL ile hamaliye- taşıma zararı 39.354,89 TL olmak üzere toplam 46.042,74TL’den alternatif iş yeri klozu kapsamında sorumlu olduğu yönünde kanaat bildirildiği, 2.heyetten alınan raporların uyma kararı verilen Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda hazırlanmış, denetime ve hüküm kurmaya elverişli olması nedeniyle 2.heyetten alınan raporlar doğrultusunda; 39.354,89 TL hamaliye/taşıma zararı ve 6.687,85 TL kira farkı zararı olmak üzere toplam 46.042,74 TL’lik asıl alacağa vaki itirazın iptali ile takibin işbu alacak kalemi üzerinden talepnamedeki diğer koşullar ile aynen devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, ayrıca alacak likit olmadığından, kabul edilen kısım yönünden davacı yanın tazminat isteminin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelere binaen;
DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE;
1-Davalının …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına vaki itirazının, 46.042,74 TL asıl alacak yönünden iptali ile takibin işbu alacak kalemi üzerinden talepnamedeki diğer koşullar ile aynen devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Alacak likit olmadığından, kabul edilen kısım yönünden davacı yanın tazminat isteminin reddine,
3-Alınması gerekli 3.145,18-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1.525,00-TL’nin mahsubu ile eksik kalan 1.620,18-TL ‘nin davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 1.525,00-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 25,20-TL başvuru harcı, 3,80-TL vekalet harcı ve 5.272,00-TL tebligat/posta/bilirkişi gideri olmak üzere toplam 5.301,00-TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranı dikkate alınarak hesap olunan 1.933,11-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
7-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap olunan 6.785,56-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap olunan 11.228,13 -TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzünde, davalı yanın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 günlük süre içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesi nezdinde TEMYİZ yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup ana hatları ile anlatıldı.
06/12/2021

Katip…
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı