Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/128 E. 2020/868 K. 08.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/128 Esas
KARAR NO:2020/868

DAVA:İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:12/03/2019
KARAR TARİHİ:08/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA DİLEKÇESİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ile davalı arasında Karayolu Nakliye Taşıma Sözleşmesinin akdedildiğini, bu sözleşmeye göre müvekkilinin davalıya ait malların taşınması işlemini gerçekleştireceğini, bu taşıma hizmeti karşılığında davalının Euro para cinsinden ödeme yapmasının kararlaştırıldığını, taraflar arasında sözleşme ve ticari ilişki kapsamında müvekkili davacı tarafından davalı adına taşıma işleminin gerçekleştirildiğini, ancak davalı kendisine kesilen iki adet faturaların karşılığını ödemediğini, üstelik taraflar arasında akdedilen 09/11/2018 tarihli muhabakat mektubunda davalının müvekkiline 3.600,00 Euro borçlu olduğunu kabul ettiğini, müvekkilinin verdiği hizmetlerin karşılığının ödenmesini davalı firmadan istese de uzunca bir süre geçmesine rağmen ödeme alınamadığını, bu sebeple müvekkilinin haklı olarak …. İcra Müdürlüğünün … Es. Sayılı dosyası ile davalı hakkında ilamsız icra takibinin başlatıldığını, davalı taraf süresinde icra takibine itiraz ederek takibi durdurduğunu, açıklanan nedenlerle davalı tarafından takip konusu alacağın tamamına yapılan itirazın iptaline, davalı adına kayıtlı menkul ve gayrimenkul ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulmasını, alacaklarına icra takip tarihinden itibaren ticari avans faizi uygulanmasını, davalının %20 den az olmamak koşuluyla icra ve inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleriyle birlikte ücreti vekaletin de davalı yana tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP DİLEKÇESİ:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkili şirketin davacı şirkete herhangi bir borcunun bulunmadığını, müvekkili şirket ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılacak olan inceleme ile davacı şirkete herhangi bir borcunun bulunmadığının tespit edilebileceğini, davacı yanın taşıma sözleşmesini gereği gibi ifa etmemesi ve sözleşmeye aykırı hareket etmesi sebebiyle müvekkili şirketin zarara uğradığından iş bu haksız davanın reddi gerektiğini, davacı yanın ihtiyati haciz talebinin haksız olup reddi gerektiğini, davacı yanın icra inkar tazminatı talebinin reddi ile takibin haksız ve kötü niyetli olması nedeniyle davacı yanın kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep ettiklerini, açıklanan nedenlerle iş bu haksız ve yasal dayanaktan yoksun davanın reddine, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Mahkememizce davaya konu edilen …. İcra Müdürlüğünün … Es. Sayılı dosyası celp edilip incelenmiştir.
Mahkememizin 19/11/2019 tarihli celse dört nolu ara karar gereğince iddia, savunma, toplanan deliller ve tarafların ilişki dönemine ait ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, bilirkişiler olarak konusunda uzman SMMM bilirkişisi … ile Finans Uzmanı bilirkişi … seçilmiş, adı geçen bilirkişi heyetince sunulan 30/06/2020 tarihli bilirkişi heyet raporunun dosya içerisinde olduğu görülmüştür.
Bilirkişi heyet raporunun tetkikinde; davalının hizmetin ayıplı ifa edildiği, oluşan zararların davacıdan mahsup edilmesi gerektiği yönündeki itirazının yerinde olmadığı, davalının düzenlenen faturalara süresi içinde itiraz etmemesi, uzun süre sessiz kalması ve en önemlisi de mutabakat metni imzalayarak borcu kabul etmesi hususları dikkate alındığında, davalının davacının ticari defterlerinde yer aldığı şekliyle davacıya borçlu olduğunun kabulünün gerektiğini, davacının ticari defterlerinin TTK hükümlerine göre usulüne uygun tutulduğu, takip konusu alacağına ilişkin, 15/01/2019 takip tarihi itibari ile incelemeye sunulan cari hesap kayıtlarında 3.600,00 Euro alacaklı göründüğü, icra inkar tazminatı talep etme şartlarının da oluştuğu kanatiyle rapor alınmıştır.
HUKUKİ NİTELENDİRME DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, faturaya dayalı olarak başlatılan …. İcra dairesi’nin … takip sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
2004 sayılı İİK ‘ nun 67 maddesinde takip talebine itiraz edilen alacaklının, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebileceği düzenlenmiştir.
Somut olayda davacı tarafından davalı aleyhine …. İcra dairesi’nin … takip sayılı dosyası ile 3.600,00 EUR tutarlı 14.01.2019 tarihli fatura açıklaması ile aynı miktar itibariyle icra takibine girişildiği, davalı tarafından yapılan itirazla takibin durduğu ve eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasında, kara yolu ile yurt dışından mal taşıma konusunda anlaşma sağlandığı, davacı tarafından verilen hizmet nedeni ile fatura kesilip davalıya gönderildiği, davalının itiraz etmediği, taraflar arasında mutabakat metni imzalandığı tüm dosya kapsamı ve bilirkişi raporlarından anlaşılmaktadır.
Davalı, davacının taşıma işini ayıplı ifa ettiğini iddia etmişse de bu konuda ve taşıma işinden sonra yasal süre de davacıya ayıp ihbarında bulunduğuna dair delil sunmuş değildir. Davalı ayıplı ifa iddiasını ispat edebilmiş değildir.
Tüm dosya kapsamı, bilirkişi raporu ve taraf beyanları dikkate alınarak davacının davalıdan takip talebinde belirtilen miktar itibariyle alacaklı olduğu ve davalının itirazında haksız olduğu anlaşılmış, davanın kabulüne itirazın iptaline karar vermek gerekmiştir.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 67. maddesinin 2. fıkrası hükmünce, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması , borçlunun itirazında haksız olması yasal koşullardandır. Bunlardan başka, alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur(Y3HD’nin 09/10/2019tarih 2019/4054E-2019/7659K sayılı ilamı) Davacının talebi fatura nedeni ile alacak istemine ilişkin olduğu, alacağın likit olduğu , davalı yanın takibe itiraz da haksız olduğu anlaşıldığından, icra inkar tazminatı talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
KARAR : Gerekçede açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE; davalı tarafından …. İcra Dairesi’nin … takip sayılı dosyasına yaptığı İTİRAZIN İPTALİNE TAKİBİN DEVAMINA
2- 4.492,8 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacı yana ödenmesine
3-Alınması gereken 1.534,51 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin ödenen 383,63 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.150,88 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına, davacı tarafından peşin ödenen 383,63 TL harcın davalıdan alınarak davacı yana ödenmesine
4-Davacı tarafından bu yargılama nedeni ile yapılan 44.40 TL başvuru harcı ile 1.672,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacı yana ödenmesine
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereği hesap olunan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
6-Gider avansının harcanmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve istek halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/12/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır