Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/117 E. 2022/17 K. 11.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/117 Esas
KARAR NO:2022/17

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:05/03/2019
KARAR TARİHİ:11/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA DİLEKÇESİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı şirket ise cerrahi, tıbbi ve ortopedik alet ve cihazların toptan ticareti
ni yapmakta olup, bu kapsamda müvekkili şirketten çeşitli tıbbi ürünlerin satın alımını gerçekleştidiğini, davalı şirketin almış olduğu tıbbi ürünler için müvekkili şirket tarafından 18.12.2017, 16.01.2018, 14.04.2018, 15.05.2018 ve 30.05.2018 tarihli beş adet fatura düzenlenmiş, bahsi geçen faturalar itiraza uğramadığından Türk Ticaret Kanunu 21. Maddeye göre kesinleştiğini, müvekkili firma faturalarda yazılı malların teslimini gerçekleştirdiğini, davalı firma cari hesap ekstresinde görüleceği üzere faturalarda yazılı borçların yalnızca bir kısmını ödemiş kalan kısım ise, müteaddit defa ödeme ihtarında bulunulmasına rağmen müvekkiline ödenmediğini, ilgili ürünlerin satış bedellerinin toplamından tahsil edilen miktar düşülünce kalan bakiye miktar 2.393,74 TL bakiye satış bedeli davalı şirket tarafından ödenmediği için …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından gönderilen ödeme emri ile bu tutar davalıdan talep edildiğini, ancak davalının 03.10.2018 tarihli haksız itirazı ile takibin durduğunu, şirketin itirazının haksız olması sebebiyle 13.02.2019 tarihinde İstanbul Arabuluculuk Bürosu nezdinde …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas Sayılı icra takibiyle talep edilen alacağın tamamının faiz, masraf, avukatlık ücreti ve icra inkar tazminatı ile ödenmesi istemi ile başvuru gerçekleştirilmiş olup, bu şekilde Türk Ticaret Kanunu m. 4/1-f ve 5/A uyarınca arabuluculuk sürecinin başlatıldığını, 2019/12071 arabuluculuk numarası ile açılan arabuluculuk dosyası kapsamında 26.02.2019 tarihinde yapılan oturumda anlaşmaya varılamaması ve davalının itirazının haksız olması sebebiyle taraflarınca işbu itirazın iptali davasının açılması zorunluluğu doğduğunu, açıklanan tüm bu nedenlerle fazlaya ilişkin her türlü talep, şikayet ve dava haklarımız saklı kalmak kaydıyla, yukarıda açıklanan nedenlerle, …. İcra Müdürlüğü … Esas Sayılı dosya borçlusunun ödeme emrine haksız itirazlarının iptali ve takibin devamına, itirazında haksız davalı şirket aleyhinde İİK m. 67/2 uyarınca %20’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine, vekalet ücreti ile sair yargılama giderlerinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP DİLEKÇESİ:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın yetkili mahkemede açılması HMK gereğince dava şartlarından olduğunu, işbu davada borcun niteliği itibariyle davacının yerleşim yeri yani şirket merkezinin bulunduğu yer mahkemesi ile davalı müvekkili şirket merkezinin bulunduğu yer mahkemesi yetkili mahkemeleri olduğunu, ancak davacının davayı ikame ettiği İstanbul Mahkemelerinin yetkisiz olduğunun aşikar olduğunu, HMK hükümleri gereğince ve kesin yetkili kuralının işbu davada bulunmaması dolayısıyla yetkili mahkemeler, davalı müvekkilinin yeri dolayısı ile … Mahkemeleri ile davacının yerleşim yeri gereğince Görevli Mahkemenin Ticaret Mahkemesi olması dolayısı ile … Ticaret Mahkemeleri olduğunu, işbu sebeplerle huzurdaki davada yetkisizlik kararı verilmesini talep ettiklerini, esasa ilişkin de itirazlarının bulunduğunu, söz konusu faturalardan müvekkilinin ödemelerinin mahsup edilmesi sonrası dava değeri olan 2.393,74-TL bakiye borcun kaldığı iddiası gerçeği yansıtmamakta olduğunu, davacının cari hesapları tek başına delil niteliği taşımamakta olup ticari defter kayıtlarına dayandıklarını, hem davacıya hem de müvekkiline ait ticari defterler incelendiğinde de görüleceği üzere müvekkili kurumun davacıya karşı bakiye hiç bir borcunun kalmadığını, davacı yanın icra takibine yapılan itirazın haksız ve kötü niyetli olarak yapıldığı iddiasının gerçeği yansıtmamaktadır, açıklanan nedenlerle haksız olarak ikame edilen davanın reddine, kötüniyetli olduğu açıkça görülen davacının % 20 den az olmamak üzere kötüniyet tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Mahkememizce davaya konu edilen …. İcra Müdürlüğünün … Es. Sayılı dosyası celp edilip incelenmiştir.
Mahkememizin 27/10/2020 tarihli celse üç nolu ara karar gereğince, iddia, savunma, toplanan deliller ve tarafların ilişki dönemine ait ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, bilirkişi olarak konusunda uzman SMMM … seçilmiş, adı geçen bilirkişice sunulan 08/03/2021 tarihli bilirkişi raporunun dosya içerisinde olduğu görülmüştür.
Bilirkişi raporunun tetkikinde, davacı yanın sunduğu ticari defterlerin TTK hükümlerine göre gerekli açılış ve kapanış onayına sahip olduğu, davacı defterlerinin HMK 222’ye göre delil niteliğinde olduğu, davalı yanın ticari defterlerini sunmaması hakkında taktiri mahkemeye ait olduğunu, davacı yanın ticari defterlerinde yapılan inceleme sonucunda, davalı yandan takip tarihi itibarı ile KAYDİ olarak 2.393,75 TL alacaklı göründüğü, mali verilere göre, davacı yan tarafından, davalı yana dava konusu ürünlerin KAYDİ olarak verildiği kanaatine varılmakla, davacının, davalıdan KAYDİ olarak 2.393,75 TL alacaklı olduğu, davacı yanın davalı yanı takiple temerrüde düşürdüğü görülmekle, işleyecek faizin infaz/ödeme anında icra müdürlüğünce hesaplanacağının rapor edildiği anlaşılmıştır.
HUKUKİ NİTELENDİRME DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davalı tarafından …. İcra Dairesinin … takip sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
2004 sayılı İİK ‘ nun 67. maddesinde takip talebine itiraz edilen alacaklının, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebileceği düzenlenmiştir.
Somut olayda davacı tarafından davalı aleyhine …. İcra Dairesi’nin … takip sayılı dosyası ile 2.393,74 TL cari hesap aşacağı için 28.09.2018 tarihinde ilamsız icra takibine giriştiği örnek 7 ödeme emrinin 02.10.2018 tarihinde davalı yana tebliğ edildiği 03.10.2018 tarihinde davalı tarafından icra takibine itiraz edildiği, davalı itirazının davacı yana tebliğ edilmeksizin davacı tarafından 05.03.2019 tarihinde eldeki itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın temelini davacı yanın takibe ve cari hesaba konu faturalar nedeni ile alacaklı olup olmadığı oluşturmaktadır.
Dava konusu uyuşmazlık hakkında mahkememizce taraf ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, davacı yan ticari defterlerini inceleme için ibraz etmiş, davalı yan ise yapılan tebligata rağmen defterlerini ibraz etmemiştir. Bilirkişi tarafından sunulan rapor ile davacı yanın kendi ticari defterlerine göre davalıdan 2.393,75 TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir.
6100 sayılı HMK’nun ticari defterlerin ibrazı ve delil olması başlıklı 222. Maddesinin 3. fıkrasında ” İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (Ek cümle:22/7/2020-7251/23 md.)…” düzenlemesine yer verilmiştir.
Yukarıda anılan kanuni düzenleme gereği davalı tarafın defterlerini ibraz etmemesi nedeni ile davacı yanın lehine delil niteliğinde olan defterlerine göre davalıdan 2.393,75 TL alacaklı olduğu davalı yanın itirazda haksız olduğu anlaşılmış, davalı tarafından yapılan itirazın iptaline takibin devamına karar verilmiştir.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 67. maddesinin 2. fıkrası hükmünce, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması , borçlunun itirazında haksız olması yasal koşullardandır. Bunlardan başka, alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur (Y.3HD’nin 09/10/2019tarih 2019/4054E-2019/7659K sayılı ilamı). Davacı isteminin faturaya dayanmakla likit olduğu ve davalı yanın icra takibine itiraz da haksız olduğu anlaşılmakla davacının icra inkar tazminatı isteminin kabulüne karar verilmiş uyuşmazlığın bütünü hakkında aşağıda ki şekilde hüküm kurma yoluna gidilmiştir
KARAR : Gerekçede açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE , davalı tarafından …. İcra Dairesinin … Esas sayılı takip dosyasına yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, TAKİBİN DEVAMINA,
2-İtirazın iptaline karar verilen alacağın %20 ‘ si oranında hesaplanan 478,74 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Alınması gerekli 163,52-TL karar ve ilam harcından 44,40-TL peşin harcın mahsubu ile geriye kalan 119,12-TL eksik harcın davalıdan alınarak maliyeye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça başlangıçta yapılan 95,20-TL yargılama gideri ile yargılama aşamasında yapılan 1.013,70-TL olmak üzere toplam 1.108,90-TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesapolunan 2.393,74-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
6-Gider avansının harcanmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve istek halinde ilgili tarafa iadesine,
7-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabulucu ücretinin davalıdan alınarak maliyeye gelir kaydına,
Dair, HMK’nun 6723 sayılı Kanunla değişik Geçici 3. ve 341/2 vd. maddeleri uyarınca ve miktar itibarıyla kesin olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda açıkça okunup, usulen anlatıldı.11/01/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır