Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/988 E. 2019/928 K. 21.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/988 Esas
KARAR NO: 2019/928

DAVA : Tanıma Ve Tenfiz
DAVA TARİHİ: 24/10/2018
KARAR TARİHİ: 21/11/2019

Yukarıda tarafları ve konusu yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonrasında;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; …Federasyonu’na kayıtlı menajerlik faaliyetleri yürüten müvekkili ile davalı …A.Ş. arasında imzalanan sözleşme gereği, davalı …A.Ş.’nin futbolcusu …’in …’ye transferi karşılığında, müvekkiline hizmet bedeli ödemeyi taahhüt ettiğini, davalı tarafça borcun zamanında ödenmemesi üzerine davalı aleyhine … şehrinde bulunan Spor Tahkim Mahkemesi’nde (…) açılan alacak davasının kabulüne karar verildiğini, Türkiye Cumhuriyeti’nin Yabancı Hakem Kararlarının Tanınması ve İcrası Hakkındaki … Sözleşmesi’ne taraf olduğunu, anılan kararın, Türkiye’de icra edilebilmesi için tenfizine karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle 03/01/2018 tarihli ve … sayılı hakem kararının tenfizine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; görev itirazında bulunduklarını ve MÖHUK 51.madde uyarınca görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu,…Sözleşmesi’nin V/I-A maddesi uyarınca taraflar arasında geçerli bir tahkim sözleşmesi bulunmadığını, müvekkilinin çift imza ile temsil edildiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla, imzanın tek bir yönetim kurulu üyesi tarafından atılmış olması nedeniyle taraflar arasındaki uyuşmazlığın ticari olmadığının kabulü gerekeceğini, bu doğrultuda söz konusu hakem kararının … Sözleşmesi’nin I/3.maddesi gereğince tenfizinin mümkün olmadığını ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle davanın reddini savunmuştur.
Dava; … Mahkemesi’nin (… 03/01/2018 tarihli ve …sayılı kararının tenfizi istemine ilişkindir.
Davalı taraf her ne kadar görev itirazında bulunmuş ise de;
5235 sayılı Kanunda değişiklik yapan 6545 sayılı Kanun, asliye ticaret mahkemelerinin toplu mahkeme olarak görev yapacağı uyuşmazlıkları sayarken yabancı hakem kararlarının tanınması ve tenfizine yönelik davaları da belirtmiştir. Bu düzenlemeye göre yabancı hakem kararlarının tanınması ve tenfizine yönelik davalarda tenfiz istenen para ile ölçülebilen miktara bakılmaksızın asliye ticaret mahkemeleri görevlidir ve bu mahkemeler anılan uyuşmazlıklarda yargılamayı heyet halinde yapacak ve kararı verecektir.
Dava konusu somut uyuşmazlıkta yabancı hakem kararının konusunun taraflar arasında yapılmış geçici transfere ilişkin düzenlenen sözleşmeden kaynaklandığı, bu bilgiler ışığında Yargıtayın (19. Hukuk Dairesinin 26/01/2007 tarih, 2016/11095 Esas, 2007/451 Karar) yerleşik içtihat ve uygulamaları ile esas uyuşmazlığın konusuna göre mahkememiz işbu davaya bakmaya görevli olduğu anlaşıldığından, davalı tarafın görev itirazının reddine karar verilmiştir.
İddianın ileri sürülüş biçimine göre uyuşmazlığın niteliği itibarı ile çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektirdiğinden, dava konusu yabancı hakem kararının tenfiz koşullarının bulunup bulunmadığının tespiti için bilirkişi kurulu raporu alınmasına karar verilerek, dosya, ekleri, getirtilen-sunulan belgeler ve dava konusu … kararı birlikte MÖHUK konusunda uzman bilirkişiler Prof. Dr. …, Doç. Dr. … ve Dr. Öğr. Üyesi …’a tevdi edilmiş, adı geçen bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen 24/05/2019 tarihli raporun ve davacı taraf vekilinin rapora yönelik itirazları üzerine aynı heyetten alınan 31/07/2019 tarihli ek raporun dosya arasında olduğu görülmüştür.
Alınan bilirkişi kurulu kök raporunda özetle; dava konusu uyuşmazlığın, tahkim anlaşmasının tarafı olan davalının yetkili temsilcileri tarafından imzalanmış olup olmadığı noktasında toplandığı, buna göre davalı …A.Ş. hakkında Türk Hukukunun uygulanması gerektiği, tahkim anlaşmalarının, tıpkı yetki anlaşmaları gibi, usuli nitelikte ve asıl sözleşmeden bağımsız olarak kabul edilen sözleşmeler olduğu, davalı şirketin incelenen imza sirkülerinde, münhasıran şirketin taraf olduğu sözleşmelerden doğan uyuşmazlıkların çözümü ile ilgili bir düzenleme bulunmadığı, dolayısıyla, tahkim sözleşmesinin (A) grubu imza yetkililerinin herhangi ikisinin müştereken atacakları imza ile davalı şirket bakımından bağlayıcı olacağı, bu bilgilere göre somut uyuşmazlıkta, taraflar arasındaki tahkim şartını içeren sözleşmenin imzalandığı tarih itibariyle, imza sahiplerinden …’ün 08/09/2015 tarihli Yönetim Kurulu Kararı ile (B) grubu imza yetkilisi olarak atandığı, sözleşme ve imza sirkülerinde yer alan tarihlere göre, uyuşmazlık konusu hakem kararına ilişkin taraflar arasında yapılmış sözleşme tarihinde imza sahibi …’ün davalı şirketin imza yetkilisi olmadığı, tenfizi talep edilen 04/01/2018 tarihli … hakem kararının … madde V/I-A bendinde yer alan hükmü kapsamında geçerli olmadığı ve tenfiz şartlarının bulunmadığı, NYK m.V/I’de belirtilen sair şartlara ilişkin bir inceleme yapılmasına gerek olmadığı bildirilmiş, alınan bilirkişi kurulu ek raporunda ise; yetkisiz temsilcinin imzalamış olduğu tahkim sözleşmelerine yönelik hareketlerin gerçekleştirildiği yönünde bir bulguya rastlanmadığı, bu nedenle mutad uygulama yönündeki kabulün tahkim sözleşmeleri bakımından geçerli olamayacağı yönünde görüş bildirilmiştir.
Alınan bilirkişi kurulu kök ve ek raporu, gerekçeli, denetlenebilir, dosya içeriğine uygun ve uyuşmazlığı çözmeye yeterli görüldüğünden, mahkememizce de benimsenmiş ve hükme esas alınmıştır.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, alınan ve benimsenen bilirkişi kurulu kök ve ek raporu ile toplanıp değerlendirilen delillere göre; davaya konu tenfizi talep edilen 03/01/2018 tarihli ve 2017/O/5263 sayılı CAS (…) hakem kararına dayanak taraflar arasında yapılmış 29/06/2016 tarihli transfere ilişkin sözleşmede davalı …A.Ş. adına atılı imzası bulunan …’ün, sözleşme tarihinde davalı şirketin imza yetkilisi olmadığı, dolayısı ile sözkonusu tahkim şartının geçerli olmadığı ve davalıyı bağlamayacağı, davalı şirketin tahkim yargılamasına katılmamakla tahkim şartını örtülü de olsa kabul ettiği şeklinde değerlendirilemeyeceği, dolayısıyla tahkim yargılamasında bu hususun ileri sürülmemesinin, eldeki davada ileri sürülmesinin hakkın kötüye kullanıldığı sonucunu da doğurmayacağı; bu nedenle davaya konu … hakem kararının benimsenen bilirkişi kurulu raporunda dayanak ve gerekçeleriyle açıklandığı üzere geçersiz olduğu, dolayısıyla geçersiz olan hakem kararının tenfiz şartlarının oluşmadığı kanaatine varıldığından davanın reddine ilişkin aşağıdaki kararı vermek gerekmiştir.

KARAR: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gerekli olan 44,40 TL maktu karar ve ilam harcının, 55.389,02 TL peşin ve tamamlama harcından mahsubu ile bakiye 55.344,62 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 2.725 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
4-Davalı tarafından yapılan 8,20 TL vekalet pulu, 5,20 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 13,40 TL yargılama giderinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzünde, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkca okunup, usulen anlatıldı.

Başkan …
¸e-imzalı
Üye …
¸e-imzalı
Üye …
¸e-imzalı
Katip …
¸e-imzalı

Bu belge 5070 sayılı Yasa uyarınca güvenli E-İMZA ile imzalanmıştır.