Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/963 E. 2021/199 K. 17.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/963 Esas
KARAR NO:2021/199

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:19/10/2018
KARAR TARİHİ:17/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (haksız fiilden kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 01/02/2018 tarihinde … Mahallesi, … Hastane Şantiyesi Önü …/… adresinde davalı şirket tarafından yapılan kazı çalışmaları sırasında müvekkili şirkete ait alt yapı tesislerine hasar verildiğini, müvekkili şirket personelince arızanın giderilmesi ve enerji verilmesini müteakip hasara maruz kalan tesislerin onarımı için kullanılan malzeme ve işçilik bedeli olan 1.052,18-TL. hasar bedelinin davalı hasar veren aleyhine tahakkuk ettirildiğini, hasar bedelinin ödenmemesi üzerine davalı aleyhine 1.052,18-TL. hasar bedeli ile 40,21-TL. işlemiş faiz toplamı 1.092,39-TL.’nin tahsiline yönelik olarak…. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası ile ilamsız takibi başlatıldığını, davalı şirketin ödeme emrini tebellüğ ettikten sonra borca ve takibe itiraz ettiğini, itiraz üzerine takibin durduğunu, borçlunun itirazının tamamen haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu belirterek, itirazının iptali ile takibin devamına, davalının hükmolunacak meblağın %20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkâr tazminatı ödemeye mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı karşı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili ise cevap dilekçesinde özetle; huzurdaki davanın davalı müvekkilinin yerleşim yerinde bulunan Asliye Ticaret Mahkemesi’nde açılması gerekirken yetkisiz olan … Asliye Ticaret Mahkemeleri’nde açıldığını, müvekkilinin dava tarihindeki yerleşim yeri adresinin… Mah. … Cad. No:2 …/… olduğunu, bu nedenle huzurdaki davaya bakmaya yetkili mahkemenin … Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, dava dilekçesinde iddia edildiği gibi müvekkili şirketin davacının herhangi bir alt yapı tesisine zarar vermediğini, davacı tarafça müvekkilinden talepte bulunulabilmesi için öncelikle oluştuğu iddia edilen zararın müvekkilinden kaynaklandığını somut delillerle ispat etmesi gerektiğini, davacının somut bir tespit yapmadan ve müvekkiline herhangi bir bildirimde bulunmadan faiz talebinde bulunmasının kanuna ve usule aykırı olduğunu, müvekkili şirkete karşı başlatılan icra takibinin asılsız ve kötü niyetli olduğunu ileri sürerek davanın reddine, davacının %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davacı karşı yan üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; 01/02/2018 tarihinde davalı şirketçe yapılan kazı çalışmaları sırasında davacıya ait tesislere hasar verildiği iddiasıyla, tesislerde oluştuğu iddia edilen hasar bedelinin tahsiline yönelik olarak…. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile davalı şirket aleyhine girişilen ilamsız icra takibinde vaki itirazın İİK.’nun 67. maddesi gereğince iptali istemine ilişkindir.
Davacı taraf delil olarak; …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takip dosyası, ödeme emri, hasar tespit tutanakları, hasar keşif tutanakları, müvekkili şirketin kayıtları, tanık beyanı, bilirkişi incelemesi ve sair her türlü yasal delile dayanmıştır. Davalı taraf ise delil olarak; …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyası, keşif, bilirkişi, yemin, tanık beyanı ve ikamesi mümkün her türlü yasal delile dayanmıştır.
Mahkememizce…. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takip dosyası celbedilerek incelenmiştir. İcra takip dosyasının incelenmesinde; davacı şirket vekili tarafından davalı şirket aleyhine 06/07/2018 tarihinde 1.052,18-TL. hasar bedeli, 40,21-TL. işlemiş faiz olmak üzere toplam 1.092,39-TL. üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı şirketin vekili tarafından yasal süresi içerisinde 27/07/2018 tarihli dilekçe ile takibe, borca, işlemiş ve işleyecek faize ve takibin tüm fer’ilere itiraz edildiği, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, daha sonra davacı şirket vekili tarafından 19/10/2018 tarihinde harca esas değer olarak 1.092,39-TL. gösterilmek suretiyle ve 1 (bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde huzurdaki itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır.
Her ne kadar davalı şirket vekili tarafından cevap dilekçesinde müvekkili şirketin yerleşim yeri adresinin … Mah. … Cad. No:2 …/… olduğu, dolayısıyla huzurdaki davada yetkili mahkemenin … … (…) Mahkemeleri değil, … Mahkemeleri olduğu belirterek yetki itirazında bulunulmuş ise de; 6100 sayılı HMK.’nun 16. maddesinde ise, “haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir” hükmü yer aldığından ve davaya konu kazı çalışmalarının yapıldığı yerin adresi de “… Mahallesi, … Hastane Şantiyesi Önü …/… olduğundan ve bu adres … (…) Mahkemeleri’nin yetki alanında bulunduğundan, davalı tarafın yetkiye ilişkin itirazı mahkememizce yerinde görülmeyerek, yetki itirazının reddine karar vermek gerekmiştir.
İcra İflas Kanunu’nun 67/1 maddesine göre; takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
Yasal dayanağını 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67. maddesinden alan itirazın iptali davası ile alacaklı; icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK.’nun 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Mahkememizce dava konusu hasarın nedeni olduğu iddia edilen kazı çalışmalarının yapıldığı bölgenin bağlı olduğu … Belediye Başkanlığı’na müzekkere yazılarak; hasar tarihi olan 01/02/2018 tarihini de kapsar şekilde … Mahallesi, … Hastane Şantiyesi önü …/… adresinde yapılan kazı çalışmaları için belediyelerinden kazı ruhsatı alınıp almadığı, alınmış ise buna ilişkin tüm belgelerin gönderilmesi istenmiştir. … Belediye Başkanlığı Fen İşleri Müdürlüğü tarafından müzekkereye verilen 23/05/2019 tarihli cevapta; konuyla ilgili ruhsat işlemlerinin … Belediyesi (…) tarafından verildiğini, dolayısıyla belediyelerinde bunun alakalı herhangi bir belge bulunmadığını belirtmiştir. Bunun üzerine Mahkememizce 23/12/2019 tarihinde bu defa … Belediye Başkanlığı’na aynı içerikte yeniden müzekkere yazılmıştır. … Belediye Başkanlığı Altyapı Koordinasyon Müdürlüğü tarafından müzekkereye verilen 08/01/2020 tarihli cevapta özetle; kayıtlarda yapılan inceleme sonucunda, davaya konu adreste altyapı kazı çalışması yapılması için …’nin 08/09/2017 tarih ve 23440 sayı ile kendilerine yaptığı müracaat üzerine bu şirkete 27/12/2017- 02/01/2018 tarihleri arasını kapsar şekilde kazı çalışması yapması için “altyapı ruhsatı” verildiği hususu bildirilmiş ve anılan cevabi yazı ekinde altyapı ruhsat formu ile bir adet proje sunulmuştur.
Uyuşmazlığın niteliği itibarı ile çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektirdiğinden, deliller toplandıktan sonra mahkememizce alanında uzman bir inşaat mühendisi ile bir elektrik mühendisinden oluşan bilirkişi kurulundan rapor alınmasına karar verilerek, dosya tüm ekleri ile birlikte rapor düzenlenmek üzere bilirkişi kuruluna tevdi edilmiştir.
Bilirkişi kurulu tarafından düzenlenerek 05/06/2020 tarihinde ön bürodan dosyaya sunulan raporda özetle; 01/02/2018 tarihinde davacı …Ş.’ne ait …, Mahallesi, … Hastanesi Şantiyesi önü …/… adresindeki dava konusu yer altı kablolarının, davalı … A.Ş. tarafından hasara uğratıldığı hususunun davacı kurum görevlilerince tanzim edilen 01/02/2018 tarihli tutanakla tespit edilmiş olduğu, davaya konu talebin davalı şirketin davacının tesislerine zarar verilmesi olgusuna dayandığı, kablo hasarlarının oluşumunda davalı şirketin kusurlu olduğu kanaatine varıldığı, dosya içeriğinden kablonun onarımı için; 2m 3×120+70 mm2 kablo ve 2 adet 4×10-4×16 mm2 plastik branşman mufu kullanıldığının anlaşıldığı, malzeme ve montaj bedellerinin 2018 yılı … birim fiyatlarına göre hesaplandığı, … birim fiyat tariflerinde malzeme ve montaj bedellerinin araç ve personel bedellerini de içerdiği, bu nedenle davacı şirketin hesaplarında yer alan 57,66-TL. araç ve personel bedeli ile davacı şirketin onarım bedeli hesabında %25 ceza bedeli olarak adlandırılan 178,34-TL.’nin ise dayanağı olmadığından hesaplama harici tutulduğu, 01/02/2018 hasar tarihinden 06/07/2018 takip tarihine kadar geçen 155 gün için yıllık %9 üzerinden yasal faiz işletilebileceği, yapılan hesaplamaya göre; davacı kurumun dava konusu hasar nedeniyle davalı şirketten icra takip tarihi itibariyle asıl alacağının 878,59 -TL olduğu, takip tarihine kadar işlemiş faiz alacağının ise 34,04-TL. olarak hesaplandığı, buna göre davacı tarafın takip tarihi itibariyle davalıdan toplam alacağının 912,63-TL. olduğu şeklinde görüş bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu dosya taraflarına usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davacı vekili tarafından 11/06/2020 tarihli dilekçe ile bilirkişi raporuna itiraz edilerek yeniden rapor alınmasına karar verilmesi talep edilmiştir. Bunun üzerine mahkememizce 04/11/2020 tarihli duruşmada; davacı vekilinin tüm itirazlarını karşılar nitelikte ek rapor düzenlenmek üzere dosyanın kök raporu düzenleyen bilirkişi kuruluna tevdi edilerek ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi kurulu tarafından düzenlenerek 08/01/2021 tarihinde dosyaya sunulan ek raporda ise kök rapordaki kanaatlerini değiştirecek herhangi bir hususun olmadığı belirtilmiştir. Bilirkişi kurulu ek raporu dosya taraflarına usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir. Davalı şirket vekili tarafından 21/01/2021 tarihli dilekçe ile davacı vekili tarafından ise 27/01/2021 tarihli dilekçe ile bilirkişi raporuna itiraz edilmiştir. Davacı taraf itirazında yeni bir bilirkişi kurulundan rapor alınması yönünde talepte bulunmuştur.
Mahkememizce 17/03/2021 tarihli duruşmada; dosyada alınan bilirkişi kurulu kök ve ek raporlarının yargısal denetime uygun, hüküm kurmaya elverişli ve uyuşmazlığı çözmeye yeterli olduğu kanaatine varılarak davacı kurum vekilinin yeni bir bilirkişi kurulundan rapor alınması yönündeki talebi ile davalı vekilinin rapora itirazlarının ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.
Yargısal denetime elverişli teknik bilirkişi kurulu kök ve ek raporlarında da açıkça ifade edildiği üzere; dosyada mevcut hasar belgeleri, tutanak ve mahkememizce celbedilen resmi kurum evraklarından; … Büyükşehir Belediye Başkanlığı Altyapı Koordinasyon Müdürlüğü tarafından davaya konu hasarın oluştuğu …, Mahallesi, … Hastanesi Şantiyesi önü …/… adresinde altyapı kazı çalışmaları yapması için davalı …’ne 27/12/2017- 02/01/2018 tarihlerini kapsar şekilde “altyapı ruhsatı” verildiği, anılan adreste davalı şirket tarafından yapılan kazı çalışmaları sırasında davacı şirkete ait altyapı tesislerinin hasara uğratıldığı, alt yapıda meydana gelen hasara davalı şirketçe sebebiyet verildiği, davalı şirketin hasara neden olan kusurlu fiillerinden ve fiillerinin neticelerinden sorumlu tutulması gerektiği, hasarın giderimi için davacı tarafından yapılan harcamaların ve oluşan hasar miktarının bilirkişi raporunda hesaplandığı gibi 878,59-TL. olduğu, hesaplanan bu rakamın kadri marufunda bulunduğu, bu miktara hasar (haksız fiil) tarihinden takip tarihine kadar geçen 155 günlük süre için yasal faiz işletildiğinde davacı kurumun davalı şirketten takip tarihi itibariyle 34,04-TL. tutarında işlemiş yasal faiz talebinde bulunabileceği, davacı tarafça her ne kadar takip talebinde araç ve personel bedeli adı altında 57,66-TL., %25 ceza bedeli olarak ise 178,34-TL. talep edilmiş ise de davacının bu kalemlerle ilgili taleplerinin yasal ve haklı bir dayanağının bulunmadığı, dosya kapsamındaki mevcut deliller doğrultusunda zararı yapanın davalı şirket olduğunun sabit olduğu, tüm bu nedenlerle davacının uğradığı zarar olan ve teknik bilirkişiler tarafından denetlenerek hesaplanan malzeme ve montaj bedeli 878,59-TL. asıl alacak ile asıl alacağa hasar tarihi olan 01/02/2018 tarihinden takip tarihine kadar işletilen faiz olan 34,04-TL.’nin toplamı olan 912,63-TL.’nin davalı tarafça karşılanması gerektiği, bu nedenle bilirkişi kurulunca tespit ve hesap edilen toplam 912,63-TL. alacak miktarına yönelik davalının vaki itirazının haksız olduğu ve İİK.’nun 67. maddesi gereğince iptalinin, davacının fazlaya ilişkin isteminin ise reddinin gerektiği anlaşılmakla, ancak talep edilen alacak likit, muayyen ve belirli olmayıp, gerçek zarar miktarının tespiti yargılama yapılmasını ve bilirkişi incelemesi yaptırılmasını gerektirmekte olduğundan, davacı taraf lehine icra inkar tazminatına hükmedilmeksizin aşağıdaki şekilde davanın kısmen kabulüne dair karar vermek gerekmiştir.
KARAR : Gerekçede açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile; davalı şirketin…. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında 878,59-TL. asıl alacak, 34,04-TL. işlemiş faiz olmak üzere TOPLAM 912,63TL.’ye yönelik itirazlarının iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmak suretiyle takibin diğer kayıt ve şartlarda aynen devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Alacak likit ve belirlenebilir olmayıp yargılama sonucunda ortaya çıkacağından davacı tarafın icra inkar tazminatına yönelik istemlerinin reddine,
3-Davada reddedilen kısım yönünden şartları oluşmadığından davalı tarafın kötü niyet tazminatı talebinin de reddine,
4-Alınması gerekli 62,34-TL karar ve ilam harcından 35,90-TL peşin harcın mahsubu ile geriye kalan 26,44-TL harcın davalıdan alınıp Maliyeye gelir kaydına,
5-Davacı tarafça başlangıçta yatırılan 35,90-TL peşin harcın davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 912,63-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 35,90-TL başvuru harcı, 5,20-TL vekalet harcı, 1.500,00-TL bilirkişi ücreti ve 135,85-TL posta masrafı olmak üzere toplam 1.676,95-TL yargılama giderinin, kabul ve red oranına göre 1.400,99-TL’sinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
8-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/2 gereğince hesap ve takdir olunan 179,76-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
9-Davacı tarafından yatırılan gider avansından geriye kalan kısmın kesinleşme şerhi yazıldıktan sonra davacı tarafa iadesine,
Dair, HMK’nun 6723 sayılı Kanunla değişik Geçici 3. ve 341/2 vd. maddeleri uyarınca ve miktar itibarıyla kesin olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 17/03/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır