Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/959 E. 2019/1048 K. 19.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/959 Esas
KARAR NO : 2019/1048

DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/10/2018
KARAR TARİHİ : 19/12/2019

Yukarıda tarafları ve konusu yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonrasında;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket tarafından dava dışı… Şti.’ne satışı yapılan mal bedellerine ilişkin, teminat olarak davalı bankanın… Şubesince müvekkiline hitaben düzenlenen 14/08/2017 tarih, … sayılı ve 520.000 USD bedelli kesin teminat mektubunun ibraz edildiğini ve davalı banka tarafından teyit edildiğini, satışa konu mallar dava dışı şirkete teslim edilmesine rağmen bedelin ödenmemesi üzerine teminat mektubunun nakde çevrilmesi amacıyla davalı bankaya yapılan başvurunun reddedildiğini, davalı bankanın teminat mektubu bedelini ödemediğini ileri sürerek şimdilik 381.657,90 USD’nin davalıdan faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili banka tarafından davacıya verilmiş herhangi bir teminat mektubu bulunmadığını, bu sebeple taraflar arasında, TBK 128.md anlamında garanti akdi kurulmadığını, davacının tazmin talebine dayanak gösterdiği belgelerin sahte olarak üretildiğinin tespit edildiğini, davaya konu teminat mektubuyla ilgili bankadan alınmış herhangi bir teyit bulunmadığını, davaya konu işlemlerde müvekkili bankanın herhangi bir hukuka aykırı ya da haksız işlemi bulunmadığını, müşterisinin talebi üzerine teminat mektubu düzenlediğini ve müşteriye verildiğini ancak, mektupların hiçbir şekilde davacıya verilmediğini, akabinde teminat mektuplarının asılları banka müşterisi dava dışı şirket tarafından bankaya iade edildiğini, davacının müvekkili bankadan hiçbir hak ve alacağı bulunmadığını ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle davanın reddini savunmuştur.
Dava; davalı banka tarafından dava dışı … Şti. lehine ve davacıya hitaben düzenlendiği ileri sürülen davaya konu 14/08/2017 tarih,… sayılı ve 520.000 USD bedelli Kesin Teminat Mektubunun şimdilik 381.657,90 USD’lik kısmının faizi ile birlikte davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
Davalı banka tarafından düzenlenen teminat mektubu, ilk talepte ödeme kaydını havi nitelikte bir mektuptur. İlk talepte ödeme kaydını havi banka teminat mektuplarında banka, muhatabın talebi üzerine herhangi bir itiraza mahal vermeden ve muhataptan teminat mektubuna dayanarak talepte bulunma hakkının olduğunu ispat etmesine gerek kalmadan ödeme yapmayı taahhüt etmektedir. Kural olarak ilk talepte ödeme kaydını havi banka teminat mektuplarında banka, yalnızca şekli manada inceleme yapma yetkisini haiz olup, esasa ilişkin herhangi bir inceleme yapma hak ve yetkisini haiz değildir. Bu sebeple de ilk talepte ödeme kaydını havi banka teminat mektuplarının esas itibariyle muhatap lehine olduğu kabul edilmektedir. Bu kuralın iki önemli istisnası bulunmaktadır. Birincisi, banka, teminat mektubu sözleşmesinin tarafı sıfatıyla kendisine ait olan def’ileri ileri sürerek ödemeden kaçınabilecektir. İkinci istisna da, lehdarın mahkemelerden ihtiyati tedbir kararı alarak, bankanın ilk talepte ödeme kaydını havi teminat mektuplarının ödenmesine engel olabilmesi halidir. Öte yandan, muhatabın talebinin haksız olduğunu, dürüstlük kuralı ile (MK.m.2) bağdaşmadığını kesin olarak bilen bankanın “ilk talepte” kaydına rağmen muhataba ödeme yapmaktan kaçınabilmesi gerekir. İlk talepte ödeme kaydını havi banka garantilerinde banka, lehdarın her uyarısını değil, likit delillere dayanan uyarısını dikkate almak zorundadır. Örneğin, lehtar, asıl ilişkiden doğan borcunu ödediğini ispat eden belgeleri bankaya ulaştırmış ve bankadan teminat mektubunun serbest bırakılmasını istemiş ve bu arada muhatap teminat mektubunu iade etmek yerine bankadan ödeme talebinde bulunmuş ise, banka ödemeden kaçınmalıdır. Çünkü, bu halde teminat mektubu ile güvence altına alınan riskin gerçekleşmediği, dolayısıyla da yapılan ödeme talebinin hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu aşikardır. Hukuk düzenleri de hakkın kötüye kullanılmasını korumazlar (Doç.Dr.Vahit Doğan, Banka Teminat Mektupları, Genişletilmiş 2.Baskı, Ankara 2002, s.52-55,182-183). Ayrıca, lehtar ile muhatap arasındaki sözleşmenin hukuki niteliğinin de teminat mektubu bakımından bir önemi yoktur. Lehtar ile muhatap arasında bulunan sözleşmede teminat mektubunun verilmesine dair yazılı riskin, teminat mektubunda gösterilmemesi halinde banka, teminat mektubunda yazılı olmayan riskin gerçekleştiğinin ileri sürülmesi halinde ödemeden kaçınmak durumundadır. Başka bir ifade ile, teminat mektubunda yazılı risk, değiştirilemez ve genişletilemez (Yargıtay 11. HD. 13/07/2006 tarih, 2006/5589 Esas, 8345 Karar).
Tüm bunlar yanında ayrıca, muhatap adına düzenlenmiş teminat mektubunun da, muhatap tarafından mektubu düzenleyen bankaya ibrazı zorunludur. Diğer bir anlatımla mektup, düzenlendiği halde muhataba hiç verilmemiş veya verilmiş olmakla birlikte mektup üzerinde tazmin talep hakkı doğuracak biçimde yetkili hamillik sıfatı kalmamış ise, muhatabın tazmin talebinin karşılanması zorunlu değildir. Örneğin bankaca düzenlenen bir teminat mektubunun muhatap tarafından herhangi bir nedenle mektubun lehtarına ve lehtar tarafından da düzenleyen bankaya iadesi durumunda, elinde teminat mektubu olmayan muhatabın daha önce almış olduğu teyide göre bankadan tazmin talebinde bulunmasına olanak bulunmamaktadır.
Bu bilgilere göre somut olaya bakıldığında; dava konusu teminat mektubunun davalı banka tarafından düzenlenerek dava dışı müşteriye (lehtara) verildiği, müşteri tarafından da daha sonra davalı bankaya iade edilmek suretiyle risk düşüm işlemlerinin gerçekleştiği davalı tarafın savunmasından anlaşılmaktadır. Davacı taraf, davalı bankanın bu yöndeki savunmasının aksini; yani, teminat mektubunun kendisine verildiğini veya tazmin talep hakkını sağlayacak biçimde hamilliğini kanıtlamak zorundadır. Davacı taraf teminat mektubunun kendisine verildiğini kanıtlayacak herhangi bir belge aslını dosyaya sunamadığı gibi; mektubun rızası dışında elinden çıktığı yönündeki soyut iddiasını da kanıtlayacak somut herhangi bir bilgi ve belge sunamamıştır. Bu durumda davacı, geçici bir süre hamil olduğu veya dava dışı lehtardan öğrendiği bilgi ve belgelere göre teyidini aldığı ancak, hiçbir zaman düzenleyen bankaya ibraz edemediği, rızası dışında elinden çıktığı yönündeki iddiasını kanıtlayamadığı teminat mektubuna dayanarak davalı bankadan tazmin talebinde bulunamayacağından davanın reddine ilişkin aşağıdaki kararı vermek gerekmiştir.

KARAR: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 44,40 TL karar ve ilam harcının 37.793,25 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 37.748,85 TL’nin karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 83.395,65 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzünde, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkca okunup, usulen anlatıldı.

Başkan
¸e-imzalı
Üye
¸e-imzalı
Üye
¸e-imzalı
Katip
¸e-imzalı

Bu belge 5070 sayılı Yasa uyarınca güvenli E-İMZA ile imzalanmıştır.