Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/958 E. 2019/741 K. 10.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2018/958 Esas
KARAR NO: 2019/741

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ: 18/10/2018
KARAR TARİHİ: 10/10/2019

Yukarıda tarafları ve konusu yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonrasında;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin ortağı olduğu davalı şirkete verdiği toplam 979.005,72 TL borç paranın defalarca talep edilmesine rağmen davalı tarafça ödenmemesi üzerine ortaklar cari hesap alacağının tahsili amacıyla davalı aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından başlatılan takibe de itiraz edildiğini ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle itirazın iptaline, davalının icra inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ihtilafa konu alacağın zamanaşımına uğradığını, davacı tarafça davaya konu edilen alacağın yani müvekkiline yapmış olduğu ek ödemelerin iadesinin TTK 605.md gereği mümkün olmadığını, müvekkili şirketin düştüğü zor durumdan çıkması ve ortaklığın ticari faaliyetlerinin devamı amacıyla ödemelerin yapıldığını, ek ödemelerin iadesi halinde şirketin iflas durumuna geleceğini ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle davanın reddini savunmuş, diğer yandan ödüncün iadesine yönelik talep olmadığını, alacağın muaccel hale gelmediğini ileri sürmüş, davacının kötüniyet tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep etmiştir.
Takibin başlatıldığı, İstanbul … İcra Müdürlüğünün ..E sayılı dosyası getirtilmiş, yapılan incelemede; davacı tarafça davalı borçlu hakkında ortaklar cari hesap ekstresi alacağının ödenmemesi üzerine alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibine girişildiği, ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 günlük yasal süre içerisinde davalı borçlunun vaki itirazı üzerine takibin durduğu ve yasal 1 yıllık süre içerisinde davacı tarafça, itirazın bertarafına yönelik dilekçede ileri sürülen nedenlerle eldeki davanın açıldığı görülmüştür.
Dava, davacı tarafça davalı şirkete ödünç olarak gönderildiği ileri sürülen alacağın tahsili için davalı hakkında başlatılan icra takibine vaki itirazın İİK’nun 67.maddesi uyarınca iptali istemine ilişkindir.
Davacı taraf, ortağı olduğu davalı şirkete ortaklar cari hesabından vermiş olduğu borç paranın ödenmediğini ileri sürmüş; davalı taraf ise, ödüncün iadesine yönelik talep bulunmadığını ve bu nedenle alacağın muaccel hale gelmediğini savunmuştur.
Davanın, başlatılan takibin ve vaki itirazın niteliği gereği, takipte talep edilen alacağın varlığı ile miktarını kanıtlamak yükümlülüğü davacı tarafa aittir. İddia edilen alacağın varlığının kanıtlanması halinde, borcun ödendiği veya ödenemez olduğu yönünde bir defi veya itiraz varsa bu definin veya itirazın ileri süren tarafça kanıtlanması gerekir. Bu kapsamda, taraflarca bildirilen deliller toplanmış, bildirilen ve sunulan delillerin dosya arasında olduğu görülmüştür. Uyuşmazlığın niteliği itibari ile çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektirdiğinden alacağın bulunup bulunmadığının, varsa miktarının ve niteliğinin tespiti için bilirkişi raporu alınmasına karar verilerek, taraf ticari defter ve kayıtları, getirtilen-sunulan belgelerle birlikte dosya konusunda uzman bilirkişi …’ye tevdi edilmiş, adı geçen bilirkişi tarafından düzenlenen 06/09/2019 tarihli bilirkişi raporunun dosya arasında olduğu görülmüştür.
Alınan bilirkişi kurulu raporunda özetle; davacının, davalı şirketin %50 hisse oranına sahip ortağı olduğu, usulüne uygun tutulan davalı tarafça ticari defter ve kayıtlarına göre, davacının ortağı bulunduğu davalı şirketten borç olarak gönderdiği havalelerden dolayı 979.005,72 TL alacaklı olduğu bildirilmiştir.
Dava ve takip tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6098 sayılı BK’nın 392.maddesi; “Ödüncün geri verilmesi konusunda belirli bir gün ya da bildirim süresi veya borcun geri istendiği anda muaccel olacağı kararlaştırılmamışsa ödünç alan, ilk istemden başlayarak altı hafta geçmedikçe ödüncü geri vermekle yükümlü değildir.” hükmünü içermekte olup, madde hükmü gereğince, ödüncün geri verilmesi konusunda belirli bir ödeme günü, ihbar süresi belirlenmemiş veya istenildiği zaman muaccel olacağı kararlaştırılmamış ise ödünce konu paranın ilk istemden başlayarak altı hafta içinde geri verilmesi gerekir. Aksi halde, ödünç alanın ödüncü geri vermekle yükümlü değildir. (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2016/14533 Esas-2018/7099 Karar).
Bu bilgiler ışığında somut olayda; alınan bilirkişi raporuyla takip ve talep konusu alacağın davacı tarafça davalı tarafa borç (ödünç) olarak gönderildiği belirlenmiş ise de; davacı tarafça, davalı şirkete verilen ödüncün iadesinin istendiğinin ispat edilemediği gibi ödüncün iadesi hususunda taraflar arasında ödeme gününün ve ihbar süresinin belirlenmediği, ayrıca istenildiği zaman muaccel olacağının da kararlaştırılmadığı anlaşılmaktadır. Dolayısıyla, davacı taraf iade talebinde bulunup altı hafta geçtikten sonra takibe geçebileceğinden, anılan süreye uyulmadan başlatılan takip usul ve yasaya aykırı olduğundan davanın reddine karar verilmiş; davacının takipteki kötüniyeti kanıtlanamadığından koşulları oluşmayan davalı tarafın kötüniyet tazminat isteminin de reddine ilişkin aşağıdaki karar verilmiştir.

KARAR: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın Reddine,
2-Koşulları oluşmadığından davalı tarafın tazminat isteminin reddine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gerekli olan 44,40 TL maktu karar ve ilam harcının, başlangıçta yatırılan 11.823,95 TL peşin harçdan mahsubu ile bakiye 11.779,55 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 53.110,23 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzünde, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkca okunup, usulen anlatıldı.

Başkan …
¸e-imzalı
Üye …
¸e-imzalı
Üye …
¸e-imzalı
Katip …
¸e-imzalı

Bu belge 5070 sayılı Yasa uyarınca güvenli E-İMZA ile imzalanmıştır.