Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/945 E. 2019/455 K. 13.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2018/945 Esas
KARAR NO: 2019/455

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ: 31/03/2014
KARAR TARİHİ: 13/06/2019

Mahkememizde görülmekte olan alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili İstanbul Anadolu… Asliye Ticaret Mahkemesi’ne sunduğu ve daha sonra yetkisizlik kararı verilerek mahkememize gönderilen dosyadaki dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davalı kredi kuruluşu ile akdetmiş olduğu genel kredi sözleşmeleri kapsamında davalıdan ayrı ayrı 2.300.000,00-TL., 500.000,00-TL. ve 750.000,00-TL. tutarlı krediler kullandığını, müvekkili şirketin kredi borçlarını erken kapattığını, müvekkili şirketten haksız olarak erken kapama ücreti alındığını iddia ederek alınan erken kapama ücretinden dolayı şimdilik 5.000,00-TL.’nin ödenme tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili ise İstanbul Anadolu … Asliye Ticaret Mahkemesi’ne hitaben sunduğu ve daha sonra yetkisizlik kararı verilerek mahkememize gönderilen dosyadaki cevap dilekçesinde özetle; uyuşmazlıkların çözümünde İstanbul Mahkemelerinin yetkili olduğunu, dava konusu ücretlerin TTK ve Bankacılık Kanunu hükümlerine uygun olduğunu, davacının müvekkili bankanın kendisinden komisyon alabileceğini akdettiği genel kredi sözleşmesi ile kabul ettiğini, tacir olan davacının imzalamış olduğu sözleşmelere uygun olarak yaptığı ödemelerin iadesini isteyemeyeceğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; davalı banka tarafından davacıya kullandırılan ticari kredinin erken kapatılması nedeniyle haksız alındığı ileri sürülen erken kapama ücretinin davalıdan tahsili istemine ilişki alacak davasıdır. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın davacı şirketin kredi borçlarını erken kapaması nedeniyle davalı bankanın erken kapatma komisyonu adı altında tahsil ettiği ücrete hakkının olup olmadığı noktasında toplandığı anlaşılmaktadır.
Davacı taraf delil olarak; …bank … Şubesi nezdindeki ticari kredi dosyası, …bank … Şubesi nezdindeki ticari kredi dosyası, ödeme dekontları, yemin ve bilirkişi incelemesi delillerine dayanmıştır. Davalı taraf ise davacı ile banka arasında imzalanan sözleşmeler ile buna ilişkin kayıt ve belgeler, hesap özeti, dekontlar, banka defter ve kayıtları, emsal kararlar ve bilirkişi incelemesi delillerine dayanmıştır.
İstanbul Anadolu … Asliye Ticaret Mahkemesi’nce yapılan yargılama sonrasında verilen 19.02.2016 tarihli, … Esas ve … Karar sayılı karar davalı tarafça temyiz edilmiş, dosya Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’ne gönderilmiş, dosyayı temyizen inceleyen Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 19.02.2018 tarihli, 2016/11657 Esas ve 2018/1202 Karar sayılı kararı ile ilk derece mahkemesinin kararını mahkemenin yetkisiz olduğu gerekçesiyle bozmuş ve bozma sonrası İstanbul Anadolu …Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen yetkisizlik kararı sonrasında dosyanın mahkememize gönderilerek yukarıdaki esasa kaydının yapıldığı anlaşılmıştır.
Dosyada taraflar arasındaki GKS, ödeme planı, ihtarname, hesap ekstresi, davalı banka kayıtları ve bankaca yapılan tahsilâtları gösteren belgelerin dosya içerisinde alındığı görülmüştür.
Mahkemece taraf delilleri toplanmış, iddia, savunma, toplanan deliller, genel kredi sözleşmesi, kredi dosyası ve diğer banka kayıtları üzerinde inceleme yapılarak taraflar arasındaki uyuşmazlık noktaları hakkında gerekçeli ve denetime elverişli rapor düzenlenmek üzere bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş ve dosya bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Emekli banka müfettişi ve müdürü olan bilirkişi … (aynı zamanda SMMM) tarafından düzenlenen 08.07.2015 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davalı bankanın … Şubesi ile davacı şirket arasında 23.12.2009 tarihli ve 750.000,00-TL.tutarlı, 17.09.2009 tarihli 500.000,00-TL.tutarlı ve bila tarihli 2.300.000,00-TL.tutarlı Kredi Genel Sözleşmeleri yapıldığı, davacı firmaya üç dilim üzerinden muhtelif nakit krediler kullandırıldığı, bu kredilerin geri ödenmesi ile ilgili olarak taraflar arasında herhangi bir ihtilaf bulunmadığı, davalı Banka nezdindeki kredilerin tamamının T.Halk Bankası tarafından davalı bankaya gönderilmiş bulunan 645.606,00-TL.’lik EFT (Elektronik Fon Transferi) ile kapatılmış olduğu, kapatılan her kredi dilimi için davalı banka tarafından davacı şirketten %5 oranında olmak üzere 12.083,99 + 13.356,39 + 4.640,17 = toplam 30.080,55-TL. erken kapama komisyonu tahsil edildiği, taraflar arasındaki kredi sözleşmesinin tetkikinde sözleşmenin faiz, komisyon, masraf, vergi, resim, harç ve fonlar başlıklı 15. maddesinin 2.fıkrasında komisyon oranlarını davalı bankanın serbestçe tespit etme hakkının bulunduğu, ancak bu maddede ve sözleşmede erken kapatma komisyon oranının ne oranda alınacağı veya hangi koşullara istinaden nasıl hesaplanacağı hususlarının belirtilmediği, bankacılıkta alınacak masraf ve komisyonların net bir şekilde belirtilmesi ve müşterinin krediyi erken kapattığında hangi tutar üzerinden ne miktarda komisyon ödeyeceğini bilmesi gerektiği, bankanın erken kapatma komisyonunun hakkaniyete uygun olarak belirlenmesi gerektiği, sözleşme serbestisi ilkesinin olmasının bankaların erken kapatma komisyon oranların hiçbir hukuki sınırlandırma olmadan belirleyebilecekleri anlamına gelmediği, davalı banka tarafından %5 olarak tespit edilen erken kapama komisyonunun hesaplamaya esas belirgin bir oran olmadığı, zira bütün sözleşme ilişkilerinde olduğu gibi alınacak komisyona ilişkin sözleşme hükümlerinin de genel hukuk hükümlerine, emredici hukuk kurallarına, ahlaka ve adaba uygun olmak durumunda olduklarını, Yargıtay kararlarıyla benimsenen erken kapatma oranının %2 olduğunu belirterek; davacı şirketin davalı bankadan kullandığı üç dilim ticari nakit krediye ilişkin kapatılan bakiye 603.904,96-TL.’nin %2’si oranı üzerinden hesaplanan 12.078,10-TL. tutarında erken kapatma komisyonunun davacı tarafından davalı bankaya ödenmesinin emsal banka uygulamalarına ve hakkaniyet kurallarına uygun bulunduğu, davalı bankanın 06.08.2013 tarihinde davalıdan erken kapatma komisyonu adı altında tahsil ettiği 30.080,55-TL.’den bu rakamın tenzili halinde (30.080,55-TL.-12.078,10-TL.=18.002,45-TL.) davalı bankanın davacıdan fazladan tahsil ettiği erken kapatma komisyonu miktarının 18.002,45-TL. olduğu, bu tutara ödeme (tahsil) tarihi olan 06.08.2013 tarihinden itibaren talep gibi (Yüksek Yargıtay 11.HD.’nin 15.07.2010 tarihli, 2009/1590 E. ve 2010/8462 sayılı kararları) uyarınca 3095 sayılı kanunun 2/2 maddesi gereğince AVANS faizi yürütülebileceği yönünde görüş ve kanaat sunmuştur.
Alınan bilirkişi raporunun toplanan delillere ve dosya kapsamına uygun olduğu, denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu saptanmış ve rapor mahkememizce de benimsenmiştir.
Davacı vekilinin 12.08.2015 tarihli ıslah dilekçesiyle netice-i talebini 13.002,45-TL. artırarak 5.000,00-TL.’den bilirkişi raporunda belirtilen miktar olan 18.002,45-TL.’ye yükselttiği görülmüştür.
Davacı şirket ile davalı banka arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesi’nin 15. maddesinde; “Banka, Genel Kredi Sözleşmesi gereğince açılacak kredi ve hesaplar ile birlikte diğer her türlü kredi ve teminatlara, önceden bir ihbara ihtiyaç olmaksızın yetkili merciler tarafından tespit edilmiş, edilecek veya serbestçe tayin edeceği oranlarda faiz, temerrüt faizi, komisyon, fon, ücret, kaynak kullanımı destekleme fonu gibi ve her ne nam altında olursa olsun sair teferruat ve ayrıca gider vergisi sair vergi, resim ve harçları uygulama ve bu oranları dilediği zaman ve miktarlarda tek yanlı olarak, bir ihbarda bulunmaksızın artırma hakkına sahiptir. Müşteri(ler) bu hususta hiç bir iddia, itiraz ve şikayet hakkının bulunmadığını beyan ile bu iddia ve taleplerinden şimdiden gayrikabilirücu feragat etmektedir(ler).” şeklinde bir hüküm mevcut ise de bu madde hükmünde sadece bankanın komisyon oranlarını serbestçe tespit etme hakkının bulunduğu ifade edilmiş olup; sözleşmede erken kapatma komisyonu alınmasına ve oranının ne olacağına veya hangi koşullara istinaden nasıl hesaplanacağına dair açık bir hüküm yoktur.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 17.01.2017 tarihli; 2016/981 E. ve 2017/293 K. sayılı kararında da belirtildiği gibi sözleşmelerde; taraflardan birinin üstün veya avantajlı konumunu kullanarak karşı tarafa dayattığı karşı taraf aleyhine düzenlemeler içeren ve iyi niyet kurallarına aykırı olan bölümlerin genel işlem koşulu olarak kabul edilmesi gerekir. Genel işlem koşulları; bir sözleşme yapılırken düzenleyenin, ileride çok sayıdaki benzer sözleşmede kullanmak amacıyla, önceden tek başına hazırlayarak karşı tarafa sunduğu sözleşme hükümleri olarak tanımlanmıştır. Karşı tarafın menfaatine aykırı genel işlem koşullarının sözleşmenin kapsamına girmesi, sözleşmenin yapılması sırasında düzenleyenin karşı tarafa bu koşulların varlığı hakkında açıkça bilgi vererek bunların içeriğini öğrenme imkânı sağlamasına ve karşı tarafın da bu koşulları kabul etmesine bağlıdır. Bir başka ifade ile genel işlem koşulu olduğu tespit edilen sözleşme hükümlerinin sözleşmenin kapsamında kalması için, bu hükümlerin, taraflar arasında sonuca etkili şekilde müzakere edilmiş ve düzenleyenin genel işlem koşulu hakkında yaptığı bilgilendirmenin açık olması gerekir. Aksi takdirde, genel işlem koşullarının yazılmamış sayılacağı tartışmasızdır. Borçlar yasasında; “…sözleşmenin hükümlerinden veya özelliğinden ya da durumun gereğinden tarafların aksini kastettikleri anlaşılmadıkça borçlu, edimini sürenin sona ermesinden önce ifa edebilir, ancak kanun veya sözleşme ya da âdet gereği olmadıkça borçlu, erken ifada bulunması sebebiyle indirim yapamaz…” şeklinde düzenlemeye yer verilmiştir. Bu düzenleme uyarınca kural olarak borcun erken ifasına engel bir durum bulunmamakla birlikte borcun erken ifası nedeniyle aksi sözleşme, kanun veya adet gereği olmadıkça indirim talep edilemeyecektir. Bankaların gelir kaynaklarından birisi de müşterilerine sunduğu krediler nedeniyle elde ettiği faizlerdir. Ticari kredinin erken ödenmesi halinde bankanın faiz gelirinden mahrum olacağı, erken ifanın bankanın mali tablolarını olumsuz etkileyeceği de tartışmasızdır. Bunun yanında ticari krediler bakımından erken ifa halinde indirim talep edilmesini gerekli kılan bir düzenleme veya adet bulunmadığından, esasında erken ifa hali kredi borçlusunun lehine bir durumdur. Zira borçlu ödemek zorunda olduğu faizden kurtulacak veya daha düşük faizli veya daha uygun vadeli krediyle borcunu yeniden yapılandırabilecektir. (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 25/01/2016 tarihli; 2015/9945 Esas ve 2016/691 Kararı) Ancak, yukarıda da açıklandığı üzere taraflar arasındaki genel kredi sözleşmesinin 15. maddesi hükmü uyarınca davalı bankanın komisyon oranlarını serbestçe tespit etme hakkının bulunduğu belirtilmiş ise de bu komisyonun hangi oranlarda alınacağı veya hesap şekline dair bir düzenlemeye sözleşmede yer verilmemiştir.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 18.06.2014 tarihli; 2014/8242 E. ve 2014/11768 K. sayılı ilamına göre; “…mahkemece, bankacılık konusunda uzman bir bilirkişiden, kredinin erken kapatılması halinde diğer bankaların da aynı tür kredi sözleşmeleri nedeniyle ücret/faiz/komisyon adı altında bir bedel alıp almadığı, bu konudaki uygulamanın ve yine bir bedel alınıyor ise buna ilişkin faiz-komisyon oranının ne olduğu ve somut olayda davalının almış olduğu miktarın yerinde bulunup bulunmadığı, banka kayıtları da incelenerek, bankanın, borçlunun ödemesi gereken faizin ne miktarından vazgeçtiği hususunu da gözetip değerlendirecek düzeyde bir rapor alınması ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiği…”, Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 30.04.2012 tarihli; 2011/15653 E. ve 2012/7268 K. sayılı ilamda ise; “…taraflar arasında mevcut genel kredi sözleşmesinde erken ödeme komisyonu için belirlenmiş bir oran olmadığı, ancak böyle bir oranın belirlenmemiş olmasının hakkın kötü niyetle kullanılmasına sebep olamayacağı, bankalar arası genel teamüllere göre %2’lik (yüzde ikilik) bir komisyonun erken ödeme komisyonu olarak alınmasının hakkaniyete uygun olduğu…” ifade edilmiştir.
İddia, savunma, toplanan deliller ve bilirkişi kurulu raporu mahkememizce değerlendirilmiş; dosya kapsamından taraflar arasında genel kredi sözleşmeleri imzalandığı, davacı şirketin bu sözleşmelere istinaden davalı bankadan muhtelif ticari krediler kullandığı, davacı şirketin davalı banka nezdindeki kredi borcunun tamamını T.Halk Bankası aracılığıyla davalı bankaya yaptığı EFT ile 645.606,00-TL. göndermek suretiyle ödediği ve kredi borçlarını erken kapattığı, davalı bankanın bu işlem sırasında davacı şirketten erken kapama komisyonu adı altında (erken kapanın anapara borcunun %5’i nispetinde) 30.080,55-TL. erken kapama komisyonu aldığı, mahkememizce ticari kredilerde %2 civarında uygulamaları bulunan emsal banka uygulamaları ve yukarıda belirtilen 30.04.2012 tarihli; 2011/15653 E. ve 2012/7268 K. sayılı Yargıtay 19. Hukuk Dairesi kararında benimsenen oran da dikkate alınarak, davacının erken kapatma nedeni ile erken kapanan tutar üzerinden %2 erken kapama komisyonu ödemesinin hakkaniyete uygun olacağı, dosyada alınan bilirkişi raporunun hüküm kurulmaya elverişli olduğu, kredinin vadesi, kalan süresi nazara alınarak faiz oranı değişim riskinin, kalan sürenin uzunluğu ile orantılı olacağı düşüncesiyle erken kapama komisyonu oranının %2 olarak belirlenmesinin eldeki uyuşmazlığa uygun olduğu sonuç ve kanaatine varılarak davanın kabulü ile esas alınan oranın (%2) üzerinde tahsil edilen 18.002,45-TL.’nin dava tarihinden işleyecek avans faiziyle davalıdan alınarak davacıya ödenmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.

KARAR : Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile; 18.002,45-TL. alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 1.229,75-TL karar ve ilam harcından, 308,40-TL peşin ve ıslah harcının mahsubu ile geriye kalan 921,35-TL harcın davalıdan alınıp maliyeye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan ve aşağıda dökümü yazılı olan 1.096 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 2.725-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından geriye kalanın karar kesinleştiğinde talep halinde taraflara iadesine,
Dair; dosya daha önce Yargıtay denetiminden geçmiş olduğundan, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde Yargıtay nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı.

Katip
¸e-imzalı

Hakim
¸e-imzalı

Yargılama Gideri Dökümü:
308,40- TL peşin harç+ ıslah harcı
25,20- TL başvuru harcı
3,80- TL vekalet harcı
600,00- TL bilirkişi ücreti
158,60- TL tebligat ve posta ücreti
+___________________________
1.096,00- TL Toplam
Bu belge 5070 sayılı Yasa uyarınca güvenli E-İMZA ile imzalanmıştır.