Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/939 E. 2020/343 K. 13.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/939 Esas
KARAR NO:2020/343

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:12/10/2018
KARAR TARİHİ:13/07/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında 01/12/2017 tarihinde “TV Reklam Sözleşmesi” imzalandığını, anılan sözleşmenin 01/12/2017-31/01/2018 tarihleri arasında yürürlüğe konulmasının ve …’deki “…” ve “…” adlı programlarda uygulanmasının kararlaştırıldığını, davalı tarafça 26/12/2017 tarihinde müvekkiline gönderilen mailde; … dizisi ile … programlarına ilişkin haftalık sponsorluk anlaşması bedelinin 22.500,00-TL.+KDV olduğu, kullanılan ve kullanılmayan yayınlara yönelik ayrıntılar belirtilerek davalının eksik ifası nedeniyle müvekkilinin davalıdan 17.438,00-TL. tutarında alacaklı olduğunun beyan ve kabul edildiğini, anılan mailde belirtilen hususların …. Noterliği’nin … tarihli – … yevmiyeli ihtarnamesine konu edilerek davalı borçluya bildirildiğini, ihtarda verilen süreye rağmen davalı tarafça müvekkiline herhangi bir ödeme yapılmadığını, bunun üzerine müvekkilinin alacaklı olduğu meblağın tahsili amacıyla davalı aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, ödeme emrinin tebliği sonrasında sözleşme ile taahhüt ettiği hizmeti yeterince sağlamayan ve edimini eksik ifa ettiğini attığı mail ile açıkça ikrar eden davalı tarafça kötü niyetli, haksız ve mesnetsiz olarak borca itiraz edilerek takibin durdurulduğunu belirterek itirazın iptaline, takibin devamına ve davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava dilekçesi ve ekleri davalı tarafa usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine karşın davalı taraf davaya karşı herhangi bir cevap vermemiş, duruşmalara da katılmamıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; taraflar arasıda akdedilen TV Reklam Sözleşmesi gereğince …’de yayınlanacak bazı programlarda kullanılacak bant reklamlarından sözleşmeye göre yayımlanmayanların bedelinin iadesi talepli olarak …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile başlatılan ilamsız icra takibine davalı borçlu tarafından yapılan itirazın İİK.’nun 67. maddesi gereğince iptaline ilişkindir. Taraflar arasında çözümlenmesi gereken ihtilafın; taraflar arasında akdedilen TV Reklam Sözleşmesi gereğince davalı tarafça yayımlatılmayan reklamların bedeli nedeniyle davacının davalıdan alacağı bulunup bulunmadığı, alacağı varsa takip ve dava tarihi itibariyle miktarının ne olduğu ve alacağın likit olup olmadığı noktalarında toplandığı görülmüştür.
Davacı taraf delil olarak; 01/12/2017 tarihli TV Reklam Sözleşmesi, davalı şirketçe istihdam edilmekte olan Mehmet Ali KAYAALP tarafından 26/12/2017 tarihinde davalıya … mail adresinden gönderilen mail, …. Noterliği’nin … tarihli – … yevmiyeli ihtarnamesi, …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takip dosyası, ticari defterler, bilirkişi incelemesi, tanık beyanı, keşif, yemin, uzman görüşü ve diğer yasal delillere dayanmıştır. Davalı taraf ise herhangi bir delil sunmamıştır.
Mahkememizce davaya konu …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takip dosyası celbedilmiş ve dosyamız içerisine alınmıştır. İcra takip dosyasının incelenmesinde; davacı tarafça davalı borçlu aleyhine ilamsız icra takibine girişildiği, örnek 7 nolu ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 günlük yasal süresi içerisinde davalı borçlu tarafından borca itiraz edildiği, itiraz üzerine takibin durduğu ve 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde de davacı tarafça itirazın bertarafına yönelik olarak huzurdaki davanın açıldığı görülmüştür.
Yasal dayanağını 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK.) 67. maddesinden alan itirazın iptali davası ile alacaklı; icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nun 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Uyuşmazlığın niteliği itibarı ile çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektirdiğinden, mahkememizce 20/11/2019 tarihli duruşmada dosyanın; biri reklam sektörü uzmanı, biri de SMMM’den oluşan bilirkişi heyetine tevdi edilerek rapor alınmasına karar verilmiştir. 20/11/2019 tarihli duruşmada; hazır bulunan davacı vekiline inceleme gün ve saatinde müvekkiline ait ticari defter ve kayıtlarını ibraz etmesi, eğer inceleme gün ve saatinde hazır edemeyecek ise en geç inceleme gün ve saatine kadar ticari defter ve kayıtlarının bulundukları yerleri bildirmesi için inceleme gününe kadar kesin süre verilmesine, aksi takdirde defter ibrazından kaçınmış sayılacaklarının ihtarına, yerinde inceleme yapılmasını istedikleri takdirde HMK.’nun 278/son maddesi uyarınca bilirkişiye yerinde inceleme yetkisi verilmesine, aynı şekilde davalı tarafa da inceleme gününü içerir şekilde meşruhatlı davetiye çıkartılmasına, incelemenin 13/12/2019 günü, saat 14:00’da mahkeme kaleminde icrasına karar verilmiştir.
Sonrasında, duruşmaya katılmayan davalı şirkete, mahkememizce verilen ara karar gereğince inceleme günü olan 13/12/2019 tarihinde ticari defter ve eki belgelerini sunması veya yerinde inceleme talep edilecek ise inceleme adresini bildirmesi ve incelemeye hazır tutması için inceleme gününe kadar kesin süre verilmiş, aksi takdirde defter ve eki belgelerini sunmaktan ve bunlara dayanmaktan kaçınmış sayılacağı hususu açıkça ihtar edilmiştir.
Detaylı açıklama içeren ihtar metni ve tebligat davalı şirkete usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, ancak davalı şirket usulünce yapılan bu ihtara rağmen inceleme günü mahkeme kalemine gelmediği gibi, ticari defterlerini de sunmamış, mahkememizden yerinde inceleme yetkisi dahi talep etmemiştir. Dolayısıyla davalı taraf ihtarata rağmen defter ibraz etmediği için davacı tarafın ticari defter ve kayıtları ile dosyaya getirtilen ve sunulan belgeler üzeriden inceleme yapılmak üzere dosya konusunda uzman bilirkişi kuruluna tevdi edilmiş, adı geçen bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen 24/12/2019 tarihli bilirkişi raporunun dosya arasında olduğu görülmüştür.
Bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen 24/12/2019 tarihli raporda özetle; taraflar arasında 01/12/2017 tarihinde TV Reklam Sözleşmesi başlığı altında bir reklam yayın sözleşmesi yapıldığı, anılan sözleşmenin 01/12/2017-31/01/2018 tarihleri arasında geçerli olduğu, davalı tarafça davacı tarafa e-mail atılarak sözleşmeye göre eksik yayınlanan reklamlar ile bunun tutarını davacıya açıkça bildirdiği, bu şekilde eksik yayınlanan reklamlardan dolayı davacının davalıdan 17.438,00-TL. tutarında alacaklı olduğunun belirtildiği, davalının sözleşmeye göre eksik yayınlattığını kabul ettiği reklamların telafisi bağlamında herhangi bir reklamı da sonradan yayınlatmadığı, öte yandan eksik yayınlanan reklam bedelinden ve dolayısıyla fazla ödemeden doğan tutarın da davalı tarafça davacıya ödenmediği, davacının ibraz edilen 2017-2018 yılı ticari defterlerin tasdiklerinin usulüne uygun olduğu, ilgili kanun hükümlerine uygun olarak tutulduğunun tespit edildiği, davacının muhasebe kayıtlarının bilgisayar sistemi ile tutulduğu ve muavin defter kayıtlarının birbiriyle tam mutabakat içinde olduğu, davacının muhasebe kayıtlarına göre 27/06/2018 takip tarihi itibariyle davalıdan 17.438,00-TL. alacaklı göründüğü, davalı şirketin 13/12/2019 tarihindeki incelemeye katılmadığı, bu nedenle de davalı tarafın ticari defter ve belgelerinin incelenemediği, sonuç olarak davacıya ait incelenen 2017-2018 yılı cari hesap hareketlerine göre icra takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 17.438,00-TL. alacaklı olduğunun tespit edildiği, davacı alacaklı tarafça takip öncesi için 600,20-TL. tutarında işlemiş faiz talep edilmiş ise de, davacı tarafça davalıya …. Noterliği’nden keşide edilen … tarihli ve … yevmiyeli ihtarnamenin tebliğ tarihi dikkate alındığında yapılan hesaplamaya göre davacının davalıdan talep edebileceği işlemiş faiz tutarının sadece 577,60-TL. olabileceği, buna göre davacı tarafça 22,60-TL. fazla işlemiş faiz talep ediliğinin tespit edildiği belirtilerek görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Davalı vekili 13/07/2020 tarihli duruşma öncesinde sunduğu mazeretinde; Covid-19 pandemisi sebebiyle artan vaka sayısı dikkate alındığında, dosyada ara kararların ifa edilmemiş olduğunu ileri sürerek duruşmanın ertelenmesini talep etmiş ise de; mahkememizce karar aşamasına gelmiş davanın 13/07/2020 tarihli son duruşmasında; davalı vekilinin ileri sürdüğü mazeretinin somut bir delile dayanmaması, dosyada ara kararların ifa edilmesi aşamalarının pandemi süreci başlamadan önceye rastlaması, inceleme gününün dahi 13/12/2019 tarihi olması, ayrıca 01/07/2020 tarihi itibariyle duruşmaların icrası yönünden Covid-19 tedbirlerinin kaldırılmış olması karşısında davalı vekilinin bildirdiği mazeretin haklı ve hukuksal dayanağının bulunmaması nedenleriyle reddine karar verilerek açık yargılamaya devam olunmuştur.
Somut olayda itirazın iptali davasında ispat yükü kendisinde olan davacı taraf, alacak iddiasını ve davasını ispat bakımından her iki tarafın ticari defterlerini delil olarak göstermiştir. Bu gibi durumlarda davacı şirket kendi ticari defterlerini incelenmek üzere mahkememize ibraz etmiştir.
Dosyada yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda davacı şirketin incelenen ticari defterlerinin kanuna uygun tutulduğu, açılış ve kapanış tasdiklerinin usulüne uygun olarak yapıldığı, icra takibine konu ettiği davaya konusu alacak kayıtlarını ticari defterine usulüne uygun şekilde işlediği anlaşılmıştır. Davalı taraf mahkememizce verilen kesin süreye rağmen ticari defterlerini ibrazdan kaçınmış, yerinde inceleme yetkisi de istemeyerek defterlerini inceletmekten imtina etmiştir.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 16/01/2017 tarihli, 2016/2630 Esas ve 2017/258 Karar sayılı kararında da vurgulandığı üzere; mahkemece tacir olan taraflara ticari defterlerini sunmaları için kesin süre verilmesi halinde davacı taraf ticari defterlerini öngörülen sürede ibraz etmesine karşın davalı taraf ticari defterlerini mahkemeye sunmaz ise artık davacı tarafın usulüne uygun tutulan ticari defterleri onun (davacının) lehine delil niteliğini haizdir. Davacının icra takibine konu ettiği tutarlar eğer davacının usulüne uygun tutulmuş ticari defterlerinde yer almakta ise (kayıtlı ise) bu durumda davalı tarafın ticari defterlerini ibrazdan kaçınmış olması nedeniyle ispat yükü kendisinde olan tarafın (davacının) ticari defterleri davacı lehine delil olacaktır.
Dosyada alınan bilirkişi raporu mahkememizce incelenip denetlenmiş, raporun toplanan delillere dosya kapsamındaki bilgi ve belgelere uygun olduğu görülmüş, gerekçeli, denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu saptanarak mahkememizce de benimsenerek hükme esas alınmıştır.
Tarafların iddia ve savunmaları, dosyadaki bilgi ve belgeler, tüm dosya kapsamı, alınan detaylı, gerekçeli ve dosya kapsamı ile uyumlu olması nedeniyle itibar edilen bilirkişi raporunun birlikte değerlendirilmesinde; davacı ve davalı arasında 01/12/2017 tarihinde TV Reklam Sözleşmesi başlığı altında bir reklam yayın sözleşmesi yapıldığı, sözleşmenin 01/12/2017-31/01/2018 tarihleri arasında geçerli olacağının belirtildiği, 26/12/2017 tarihinde davalı şirketin kullandığı mail adresinden (… adlı mail adresinden) davalı tarafça davacıya gönderilen e-postada taraflar arasındaki sözleşmeye göre eksik yayınlanan reklamlar ile bunun tutarının detaylı olarak ve açıkça bildirmiş olduğu, davalı tarafın sözleşme gereğince yerine getirmesi gerekli olan edimlerini eksik ifa ettiği, bir kısım reklamları ise bedelini aldığı halde TV programlarında yayınlatmadığı, ayrıca bunu telafi edecek herhangi bir girişimde de bulunmadığı, bu nedenle davacıdan fazladan tahsil ettiği miktarı iade etmesinin gerektiği, davacı tarafın bilirkişi incelemesi için defter, kayıt ve belgelerini ibraz ettiği, ancak davalı taraf mahkememizce verilen kesin süreye ve yapılan ihtarata rağmen ticari defterlerini ibrazdan kaçındığından ispat yükü kendisinde olan davacı tarafın ticari defterlerinin lehine delil olduğu, davacı tarafça sunulan ticari defter, kayıt ve belgelere göre düzenlenerek hükme esas alınmasında sakınca görülmeyen ve mahkememizce de benimsenen bilirkişi raporunda tespit edilen miktara göre davacı şirketin davalı taraftan takip tarihi itibariyle 17.438,00-TL. asıl alacak, 577,60-TL. takip öncesi işlemiş faiz ve 225,58-TL. İhtarname gideri olmak üzere toplam 18.241,18-TL. alacaklı olduğu, davalının benimsenen bilirkişi raporu ile tespit edilen toplam 18.241,18-TL. alacak miktarına yönelik itirazının haksız olduğu anlaşılmakla, davanın kısmen kabulünün ve İİK.’nun 67. maddesi gereğince kısman kabul edilen kısın yönünden itirazın iptalinin, fazlaya dair istemin ise reddinin gerektiği, icra takip dosyasında davacı alacaklı tarafından yıllık %10,25 oranında avans faizi talep edilmiş olduğundan, taleple bağlı kalınarak ve asıl alacağa yıllık %10,25 oranını da geçmemek üzere avans faizi uygulanmasına, ayrıca İİK.’nun 67/2 maddesinde düzenlenen icra inkar tazminatının amacı alacağın tahsilini geciktirmeye yönelik haksız itirazları önlemek olduğundan ve takip konusu alacakları likit ve itiraz da haksız olduğundan kabul edilen miktar üzerinden davalı aleyhine %20 icra inkar tazminatı kapsayacak şekilde aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen kabulü ile; davalının …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasındaki 17.438,00-TL. asıl alacak, 577.60-TL. işlemiş faiz ve 225,58-TL. ihtar gideri olmak üzere toplam 18.241,18-TL.’ye ilişkin itirazın iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek (yıllık % 10,25 oranını geçmemek üzere) avans faizi uygulanmak suretiyle takibin diğer kayıt ve şartlarda aynen devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-İtirazın iptaline karar verilen miktar üzerinden %20 oranında hesaplanan 3.648,24-TL. icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 1.246,05-TL. harçtan, davacı tarafça peşin olarak yatırılan 311,90-TL. peşin ve icraya yatan harcın mahsubu ile geriye kalan 934,15-TL. harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 311,90-TL. peşin harç ve icraya yatan harç toplamının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/1 maddesi gereğince hesaplanan 3.400,00-TL. vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, reddedilen kısım üzerinden yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/2 maddesi gereğince hesaplanan 22,60-TL. vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafça yapılan 35,90-TL. başvuru harcı, 5,20-TL. vekalet harcı, 1.600,00-TL. bilirkişi ücreti, 121,50-TL. tebligat posta gideri olmak üzere toplam 1.762,60-TL. yargılama giderinden davanın kabul ve red oranı dikkate alınarak hesap olunan 1.760,43-TL. yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Gider avansının harcanmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve istek halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, HMK.’nun 345. maddesi uyarınca gerekçeli kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak 2 (iki) hafta içinde HMK.’nun 342. maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK.’nun 343. maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile yine HMK.’nun 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olarak verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda açıkça okunup usulen anlatıldı. 13/07/2020

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı