Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/937 E. 2021/95 K. 10.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/937 Esas
KARAR NO:2021/95

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:11/10/2018
KARAR TARİHİ:10/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı borçluya ait … plakalı aracın, davacının işletiminde olan … ve …’ndan muhtelif tarihlerde ücret ödemeksizin ihlalli geçişler yaptığını, davalıya ihlalli geçiş tarihinden itibaren 15 günlük süre verilmesine rağmen geçiş ücretlerinin ödemediğini, geçiş ücretlerinin süresi içerisinde ödenmemesi üzerine davalı aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, ancak davalı (borçlu) tarafından icra dairesinin yetkisine, borca ve faize itiraz edildiğini, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, davalı borçlunun yetki itirazının yerine olmadığını, ayrıca davalının borca itirazının da tamamen zaman kazanmaya yönelik, haksız ve kötü niyetli olduğunu belirterek, davalının yetki itirazının reddine, …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava dilekçesi ile ekleri ve tensip zaptı davalıya usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen, davalı taraf cevap dilekçesi sunmamış, duruşmalara da katılmamıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; davacı şirketin işlettiği köprü ve otoyollardan, davalıya ait … plakalı aracın muhtelif tarihlerde ücret ödemeksizin geçtiği iddiasıyla, davalı tarafça ödenmediği iddia edilen ihlalli geçiş bedellerinin tahsiline yönelik olarak, davacı şirket tarafından davalı aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasıyla başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın İİK.’nun 67. maddesi gereğince iptali istemine ilişkindir.
Davacı taraf delil olarak; …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı icra takip dosyası, ihlalli geçişlere ilişkin liste, kamera kayıtları, …plakalı aracın trafik tecsil kayıtları, ihlalli geçişlere ilişkin tüm bilgi ve belgeler, gerekirse tarafların defterleri, ticaret sicil kayıtları, mali kayıtlar, faturalar, banka hesap hareketleri, provizyon sorgularını içeren tablo, tanık beyanı, taraflara ait yazışmalar, bilirkişi incelemesi ve diğer tüm yasal delillere dayanmıştır. Davalı taraf ise herhangi bir delil sunmamıştır.
Davalı-borçlu … vekili Av. …’ın icra takip dosyasına sunduğu 27/12/2017 tarihli itiraz dilekçesinde borca itirazı yanında icra müdürlüğünün yetkisine de itiraz ederek, yetkili icra müdürlüğünün … İcra Müdürlükleri olduğunu iddia etmiş ise de, mahkememizce davacının yetki itirazı yeride görülmemiştir.
Şöyle ki; 2004 sayılı İİK.’nun 50. maddesinde yetki düzenlenmiştir. Buna göre; para ve teminat borcu için takip hususunda usul kanununun yetkiye ilişkin hükümleri kıyas yolu ile tatbik olunur. Takip ve dava tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK.’nun 6. maddesinde genel yetkili mahkeme düzenlenmiştir. Genel yetkili mahkemenin davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir. HMK.’nun 10. maddesinde ise sözleşmeden doğan davalarda sözleşmenin (akdin) ifa edileceği yer mahkemesinin de yetkili olduğu belirtilmiştir. Ayrıca 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 89. maddesi uyarınca; para alacağına ilişkin davalarda aksi kararlaştırılmadıkça para borcu, alacaklının yerleşim yerinde ödenmesi gerektiğinden, alacaklının bulunduğu yer mahkemesi de yetkilidir.
Belirtilen yasal düzenlemeler ve açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; işletmesi davacı şirkete ait olan köprü ve otoyolların kullanılmasından kaynaklı alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibe yapılan itirazın iptali davasında yetkili icra dairesi; 6100 sayılı HMK.’nun 6. maddesi uyarınca davalının yerleşim yeri, 6098 sayılı TBK.’nun 89. maddesi uyarınca davacı şirketin yerleşim yerinin bulunduğu yer icra dairesi ve taraflar arasında sözleşme ilişkisi kurulduğu gözetildiğinde HMK.’nun 10. madesi uyarınca sözleşmenin ifa edileceği yer icra dairesidir. Taraflar arasındaki sözleşme (hizmet sözleşmesi), davalı borçlunun araçlarının davacı şirketin işlettiği … ile …’ndan geçişlerine ilişkindir. O halde akdin ifa yeri, davacının hizmet aldığı köprü ve otoyol gişelerinin bulunduğu yargı çevresidir. Dosyada mevcut ihlalli geçişlere ilişkin kayıtlar incelendiğinde, akdin ifa yerinin hizmetin verildiği yer olan İstanbul’un yargı alanı içerisinde kaldığı, takibin yapıldığı …. İcra Müdürlüğü’nün yetkili olduğu, dolayısıyla davalı borçlunun yetki itirazının yerinde olmadığı anlaşılarak mahkememizce işin esasına girilmiştir.
Mahkememizce …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takip dosyası celbedilerek dosya içerisine alınmıştır. İcra dosyasının incelenmesinde; davacı şirket vekili tarafından 17/11/2017 tarihinde davalı-borçlu aleyhine borcun sebebi olarak ihlalli geçiş listesi gösterilmek suretiyle 76.140,50-TL. asıl alacak (geçiş ücreti + para cezası), 3.246,13-TL. faiz ve 584,30-TL. KDV olmak üzere toplam 79.970,94-TL. üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, örnek-7 nolu ödeme emrinin davalı-borçluya 25/12/2017 tarihinde tebliğ edildiği, davalı tarafından vekili aracılığıyla 27/12/2017 tarihinde yetkiye, borca ve tüm fer’ilerine itiraz edildiği, itiraz üzerine takibin durduğu, davacı tarafından 1 (bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde ve 11/10/2018 tarihinde harca esas değer olarak 38.670,33-TL. gösterilmek suretiyle huzurdaki itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır.
İcra İflas Kanunu’nun 67/1 maddesine göre; takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Yasal dayanağını 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67. maddesinden alan itirazın iptali davası ile alacaklı; icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK.’nun 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Davanın, başlatılan takibin ve vaki itirazın niteliği gereği, takipte talep edilen alacağın varlığı ile miktarını kanıtlama yükümlülüğü davacı tarafa ait olduğundan, bu kapsamda davacı tarafça bildirilen deliller toplanmış, mahkememizce icra takip dosyası getirilerek dosyaya kazandırılmış, 13/11/2019 tarihli duruşmada uyuşmazlığın niteliği itibari ile çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektirdiğinden, davacı taraf iddiası, davalı taraf savunması ve tüm dosya kapsamına göre bilirkişi marifetiyle inceleme yaptırılarak rapor alınmasına karar verilmiştir.
SMMM bilirkişi … tarafından düzenlenen 02/01/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; dosyaya sunulan bilgi, belge ve icra takip dosyası üzerinde yapılan inceleme ve değerlendirmeler neticesinde taraflar arasındaki uyuşmazlık bakımından ihlalli geçiş listesi esas alındığında davalıya ait …plaka numaralı araç tarafından 15/11/2016-01/11/2017 tarihleri arasında, işletme hakkı davacı şirkete devredilen otoyollardaki serbest bölgelerden ücret ödemeden geçişler yapıldığı (214 adet olmak üzere), ihlalli geçişler için davalı tarafından ödenen 230,50-TL. düşüldüğünde toplam ihlalli geçiş tutarının 6.921,85-TL. olduğu, bunun 4 (dört) misli tutarındaki cezanın 27.687,40-TL., işlemiş faizinin 1.296,07-TL., işlemiş faiz üzerinden hesap edilen KDV tutarının ise 233,29-TL. olduğu, … hesabını müsait tutmak, geçiş ücretini ödemeye yetecek bakiye bulundurmanın davalı borçlununu sorumluluğunda olduğu, bu nedenle davalının toplam borcunun 29.216,76-TL. olarak hesap edildiği şeklinde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu dosya taraflarına usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davacı şirket vekili tarafından 24/01/2020 tarihli dilekçe ile karşı beyan ve itiraz dilekçesi sunulmuş, davalı taraf ise rapora karşı herhangi bir beyan ve itirazda bulunmamıştır. Sonrasında mahkememizce 25/03/2020 tarihli duruşmada davacı vekilinin 24/01/2020 tarihli bilirkişi raporuna itiraz dilekçesindeki itirazlarını karşılar nitelikte ek rapor alınmasına karar verilerek dosya bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Bilirkişi tarafından mahkememize sunulan 12/10/2020 tarihli ek raporda özetle; ihlalli geçiş listesinin incelenmesinde işletme hakkı davacı şirkete devredilen otoyollardaki serbest bölgelerden …plakalı araçla 15/11/2016 – 01/11/2017 tarihleri arasında ücreti ödenmeden geçişler yapıldığı (214 adet), ihlalli geçişler için ödenen 230,50-TL. düşüldüğünde toplam ihlalli geçişlerin 6.921,85-TL. olduğu, bunun 4 (dört) misli cezasının 27.687,40-TL., işlemiş faizinin 1.481,42-TL., işlemiş faiz üzerinden hesap edilen KDV tutarının da 266,66-TL. olduğu, … hesabını müsait tutmak, geçiş ücretini ödemeye yetecek bakiye bulundurmanın davalının sorumluluğunda olduğu, bu nedenle davalının toplam borcunun 36.357,32-TL. olduğu şeklinde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Bilirkişi ek raporu da taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davacı şirket vekili tarafından 26/10/2020 tarihli dilekçe ile bilirkişi raporuna karşı yazılı beyanda bulunulmuştur. Ek rapor, davalı …’a usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine karşın davalı tarafından ek rapora karşı da herhangi bir beyan ve itirazda bulunulmamıştır.
6100 sayılı HMK.’nun 281/1 maddesine göre; “Taraflar, bilirkişi raporunun, kendilerine tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde, raporda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını; belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilirler.” HMK.’nun 281. maddesinin gerekçesinde ise maddede rapora itiraz için taraflara tanınmış bulunan 2 haftalık sürenin kesin süre olduğu ve hak düşürücü bir nitelik taşıdığı ifade edilmektedir. Dolayısıyla, taraflar bu süre içerisinde bilirkişi raporuna karşı itirazlarını dile getirmezlerse bilirkişi raporu itiraz etmeyen taraf yönünden kesinleşir, yani itiraz etmeyen taraf artık rapora itiraz olanağını tümüyle kaybeder. Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarında da bilirkişi raporuna yasal süresi içinde itiraz edilmemesi halinde diğer taraf yönünden usulü müktesep hakkın doğacağı belirtilmektedir.
Dosyada alınan bilirkişi kök ve ek raporları mahkememizce incelenip denetlenmiş, ek raporun toplanan delillere, dosya kapsamında mevcut bilgi ve belgelere uygun olduğu, davacı tarafça sunulan davalıya ait araçların ihlalli geçişlerine ilişkin kayıtlar incelemek suretiyle detaylı olarak hazırlandığı, yargısal denetime ve hüküm kurmaya elverişli nitelikte olduğu saptanarak mahkememizce de benimsenmiştir.
6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğü Teşkilat ve Görevleri Hakkındaki Kanun’un 30/5 maddesine göre; geçiş ücretleri ve cezalardan araç malikleri sorumludurlar. 30431 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak 25.05.2018 tarihinde yürürlüğe giren 16.05.2018 tarihli ve 7144 Sayılı Kanun’un 18. maddesi ile değiştirilen ve söz konusu değişikliğin uygulama usulü belirleyen 19. maddesi ile 6001 sayılı Kanun’a eklenen Geçici Madde 3 ile getirilen düzenleme çerçevesinde; 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğü’nün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun’un 30. maddesinin 5. fıkrası ile 4046, 3465 ve 3996 sayılı kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarından geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapan araç sahiplerinden, işletici şirket tarafından geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücreti ile birlikte, bu ücretin 4 (dört) katı tutarında ceza, genel hükümlere göre tahsil edilir. 7144 sayılı yasal ile ve bu yasanın yürürlük tarihi olan 25.05.2018 tarihi itibari ile ve sadece tahsil edilmemiş ceza tutarları hakkında uygulanmak üzere, geçiş ücretinin geçiş tarihinden itibaren 15 gün içerisinde ödenmemesi halinde tahakkuk eden geçiş ücretinin 10 katı tutarındaki ceza; 4 katı olarak değiştirilmiş ve hazine payı uygulaması ortadan kaldırılmıştır. Sonuç olarak; Karayolları Genel Müdürlüğünün Hizmetleri Hakkında Kanun’un 30/5. maddesine göre, 4046, 3465 ve 3996 sayılı kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarından geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapan araç sahiplerinden, işletici şirket tarafından geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücreti ile birlikte, bu ücretin dört katı tutarında ceza, genel hükümlere göre tahsil edilir.
Tüm dosya kapsamına göre, davalıya ait …plakalı aracın davacı şirketin işlettiği köprü ve otoyollardan muhtelif tarihlerde ihlalli geçişler yaptığı, bu geçişler nedeniyle ödenmesi gereken ücretlerin davalı tarafça yasal süresi içerisinde ve henüz cezaya uğramadan ödenmediği, bunun üzerine davacı şirket tarafından davalı aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, mahkememizde görülen huzurdaki davanın davalı tarafından icra dosyasına yapılan itirazın sadece 38.670,33-TL.’lık kısmına yönelik olarak İİK.’nun 67. maddesi gereğince 1 (bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı, hükme esas alınan bilirkişi ek raporunda davacı şirketin takip tarihi itibariyle davalıdan 34.609,25-TL. asıl alacak (6.921,85-TL.’si geçiş ücreti, 27.687,40-TL.’si geçiş ücretinin 4 katı tutarında ceza olmak üzere), 1.481,42-TL. işlemiş faiz ve 266,66-TL. işlemiş faizin KDV’si olmak üzere toplamda 36.357,32-TL. tutarında alacaklı olduğunun tespit edildiği, 25/05/2018 tarihli, … sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan; 7144 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un 18. maddesi ile; “25/06/2010 tarihli ve 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğü’nün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun’un 30. maddesinin 1. ve 5. fıkrasında yer alan “on” ibaresinin “dört” şeklinde değiştirilmiş olduğu, ek bilirkişi kurulu raporunda yapılan hesaplamanın yasadaki bu değişikliğe uygun olduğu, dosyada alınan bilirkişi ek raporunun uygulamaya ve mevzuata uygun, aynı zamanda hüküm kurmaya elverişli olduğu, sonuç itibariyle takip tarihi itibariyle davalının davacı şirkete toplam 36.357,32-TL. borcu bulunduğu, davalı borçlunun bu miktara yönelik itirazının haklı ve yerinde olmadığı anlaşılmakla, hükme esas alınmasında sakınca görülmeyen ve mahkememizce de benimsenen ek bilirkişi raporunda tespit edilen miktara göre davanın kısmen kabulü ile 34.609,25-TL. asıl alacak, 1.481,42-TL. işlemiş faiz ve 266,66-TL. işlemiş faizin KDV’si olmak üzere toplam 36.357,32-TL.’ye ilişkin itirazının iptaline, asıl alacağa (34.609,25-TL.’ye) takip tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek (yıllık %9,75 oranını geçmemek üzere) avans faizi uygulanmak suretiyle takibin diğer kayıt ve şartlarda aynen devamına, davacının fazlaya ilişkin istemin ise reddine, ayrıca takip ve dava konusu geçiş ücretlerine ilişkin alacaklar likit ve davalı borçlu tarafından önceden belirlenebilir nitelikte para alacağı olduğundan, davalı aleyhine %20 oranında hesaplanan 7.271,46-TL. icra inkar tazminatını da kapsayacak şekilde aşağıdaki gibi karar vermek gerekmiştir.
KARAR : Gerekçede açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile; davalının …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas dosyasında 34.609,25-TL. asıl alacak (6.921,85-TL.’si geçiş ücreti, 27.687,40-TL.’si geçiş ücretinin 4 katı tutarında ceza olmak üzere), 1.481,42-TL. işlemiş faiz ve 266,66-TL. işlemiş faizin KDV’si olmak üzere toplam 36.357,32-TL.’ye ilişkin itirazının iptaline, asıl alacağa (34.609,25-TL.’ye) takip tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek (yıllık %9,75 oranını geçmemek üzere) avans faizi uygulanmak suretiyle takibin diğer kayıt ve şartlarda aynen devamına, davacının fazlaya ilişkin istemin ise reddine,
2-Alacak likit ve belirlenebilir olduğundan, itirazın iptaline karar verilen miktar üzerinden %20 oranında hesaplanan 7.271,46-TL. icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 2.483,57-TL karar ve ilam harcından, peşin yatırılan 660,40-TL harcın mahsubu ile kalan 1.823,17-TL.’nin davalıdan alınıp maliyeye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 660,40-TL. peşin harcın davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 5.453,60-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 35,90-TL. başvuru harcı, 5,20-TL. vekalet harcı, 750,00-TL. bilirkişi ücreti, 121,50-TL. tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 912,60-TL. yargılama giderinin kabul ve red oranına göre 858,01-TL.’sinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yatırılan ve harcanmayan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair; HMK.’nun 6723 sayılı Kanunla değişik Geçici 3. ve 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere bir başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda açıkça okunup, usulen anlatıldı. 10/02/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır