Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/926 E. 2022/952 K. 08.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO :2018/926 Esas
KARAR NO:2022/952

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:09/10/2018
KARAR TARİHİ:08/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA DİLEKÇESİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; 20.09.2016 günü davalı şirket … Sigorta A.Ş. sigortalısı … plaka sayılı aracın ve davalı şirket … Sigorta A.Ş. Sigortalısı … – … aracın seyir halinde yapmış olduğu kaza neticesinde müvekkilinin ağır bir biçimde yaralandığını ve müvekkillinde geçici kalıcı maluliyet söz konusu ollduğunu, olayda bu iki araç müşterek ve müteselsilen kusurlu olup müvekkilinin kusurunun bulunmamakta olduğunu, ayrıca müvekkilinin bakım ihtiyacı söz konusu olduğunu, müvekkilinin kazanın oluşumunda bir kusuru olmayıp , kusurun tamamı … ve … – … plakalı araçlarda olduğunu, iİlgili araçlar … Sigorta ve … Sigorta nezdinde sigortalı olduklarını, davalı sigorta şirketi limitler oranında ve ancak kusur oranından bağımsız olarak sorumlu bulunmakta olduklarını, açıklanan tüm bu nedenlerle ve fazlaya ilişkin hakları saklı tutulmak üzere, trafik kazasında davacının bedensel zarara uğraması nedeniyle, toplanacak delillere göre (6100 sayılı Yasa’nın 107.maddesi uyarınca) geçici, kalıcı maluliyet ve bakım gideri yönünden maddi tazminat tutarı belirlenerek (fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere), sigortacı yönünden sigorta limitini aşmamak üzere kaza tarihinden işletilecek ticari avans faizi, yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte davalılara müşterek ve müteselsilen ödetilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP DİLEKÇESİ:
Davalı … Sigorta A.Ş vekili cevap dilekçesinde; dava konusu, … plakalı araç için, müvekkili şirketçe, 15.04.2016- 15.04.2017 tarihleri arasında, … no’lu poliçe numarası ile Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Poliçesi düzenlendiğini, müvekkili şirketin sorumluluğu, poliçe üzerinde yazılı teminat limitleri ile sınırlı olmak üzere, poliçede yazılı özel şartlar ve trafik sigortası genel şartları kapsamı ile sınırlı olduğunu, poliçe üzerinde Ölüm/Sakatlık halleri için kişi başına teminat limiti ile azami 310.000-TL olarak sınırlandırıldığını, bu miktar maksimum talep edilebilecek miktar olup, müvekkili şirketin asıl sorumluluğu gerçek zarar üzerinden belirleneceğini, öncelikle dosyada davacı ile sulh olunduğunu, 03/03/2017 tarihinde kendilerine 117.000,00 TL ödeme yapıldığını, bu ödeme sonucu kendilerinden ibraname alındığını, bu ödeme ile müvekkili şirketin kazadan kaynaklanan sorumluluğu sona ermiş olup bu sebeple mükerrer olan taleplerin reddi gerekmekte olduğunu, öncelikle kusur oranının tespiti yönünden dosyanın ATK ya gönderilmesinin gerektiğini, kusur oranının tespitinden sonra dosyanın maluliyet incelemesi yönünden tekrar ATK ya gönderilmesinin gerektiğini, dava dışı … Kurumu’na teskere yazılarak dava konusu olay nedeniyle davacıya herhangi bir ödeme yapılıp yapılmadığı, herhangi bir maaş bağlanıp bağlanmadığının sorulmasını, ödeme yapılmış ise miktarının da bildirilmesinin istenmesine karar verilmesini talep ettiklerini, kesinlikle kabul anlamına gelmemekle birlikte, başvurucunun uğramış olduğu Sürekli Sakatlık tazminatının belirlenebilmesi için 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (trafik) Sigortası Genel Şartları uyarınca hesaplama yapılması gerekmekte olduğunu, açıklanan tüm bu nedenlerle davanın reddine, sağlık giderleri ve geçici iş göremezlik yönünden müvekkil şirketin sorumluluğu olmadığından bu husustaki davacı talebinin reddine, müvekkili şirketin temerrüdü bulunmadığından faizin yasal faiz oranında ve dava tarihinden itibaren işletilmesi gerektiğine, öncelikle genel şartlara uygun olarak tüm hasar evrakları ile birlikte usulüne uygun şekilde hasar başvurusu yapılması gerektiği, müvekkilimizin dava açılmasına sebebiyet vermemesi nedeniyle dava masraflarından, faizden ve tüm ferilerinden sorumluluğunun ve temerrüdünün bulunmadığının tespitine, masraf, faiz, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yüklenilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş vekili cevap dilekçesinde; aleyhe ikame edilen işbu davanın kesin hüküm sebebiyle reddedilmesinin gerektiğini, davacının dava konusu trafik kazasında yaralanması nedeniyle aleyhlerine açılan ….Asliye Ticaret Mahkemesi … Esas Sayılı maluliyet tazminatı talepli davada, davacı vekili ile sulh olunarak 29.03.2017 tarihinde 43.236,18 TL asıl alacak olmak üzere feriileriyle toplam 48.592,16 TL ödeme yapıldığını, sulh akabinde ilgili dosyadan karşılıklı feragat sonucu davanın feragat nedeniyle açılmamış sayılmasına karar verildiğini ve işbu hüküm kesinleştiğini, davacı vekili sulh sonucu imzalanan ibraname ile hem sigortalıyı hem de müvekkili şirketi ibra ederek tüm hak ve alacaklarından feragat ettiğini, … plakalı araç müvekkil şirket nezdinde … numaralı Trafik Sigorta Poliçesi ile 27/07/2016-2017 tarihleri arasında sigortalı olduğunu, poliçeden sakatlanma halinde kişi başına azami sorumluluk limiti kaza tarihinde 310,000.00-TL olup sigortalı araç sürücüsünün kusur oranında ve zarar nispetinde olduğunu, poliçeye müstenit müşterek müteselsil sorumluluklarının poliçe limitiyle sınırlı olup, keza masraf ve vekalet ücreti sorumluluklarının da bu miktara isabet eden oranlarda olacağını, poliçe limiti maktuen ödenecek rakam olmadığını, kusur ve maluliyetin tespiti yönünden dosyanın ATK ya gönderilmesinin gerektiğini, poliçe tanzim ve kaza tarihi, Genel Şartların yürürülüğe girmesinden sonra olup, hesaplamada TRH tablosu baz alınmasının gerektiğini, davacının geçici iş göremezlik taleplerinin 25.02.2011 Tarihli ‘6111 Sayılı’ Yasa Gereğince müvekkili şirketçe karşılanmasının mümkün olmadığını, dava konusu kaza, haksız fiilden kaynaklanmış olup, ticari iş olarak nitelendirilemeyeceğini, bu nedenle uygulanması gereken faiz yasal faiz olduğunu, açıklanan tüm bu nedenlerle müvekkili şirket aleyhine açılan davanın reddine karar verilmesini, masraf ve ücreti vekaletin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazası nedeni ile maddi tazminat istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı ile gelen müzekkere cevaplarına göre, davacının 20/09/2016 günü davalı … Sigorta AŞ’ye zorunlu mali mesuliyet sigortası ile sigortalı, dav dışı … sevk ve idaresinde bulunan … plakalı araç ile davalı … Sigorta Aş’ye zorunlu mali mesuliyet sigortası ile sigortalı dava dışı … sevk ve idaresinde bulunan … plakalı çekicinin karıştığı kaza nedeni ile yaralandığı, davacının kaza sırasında yolcu olduğu ve yaralandığı anlaşılmıştır.
Davacı tarafından …. ATM’nin … esas sayılı dosyası ile davalı … Sigorta aleyhine açtığı davanın 18/10/2017 tarihli karar ile açılmamış sayılmasına karar verildiği, davalı … Sigorta Aş tarafından davacıya 23/02/2017 tarihli ibraname ile 100.000 TL tazminat olmak üzere vekalet ücreti ve yargılama gideri olmak üzere toplam 117.000 TL ödeme yapıldığı, ibranamenin davacı vekili tarafından imzalandığı, davalı … Sigorta Aş tarafından cevap dilekçesi ile davacıya 29/03/2019 tarihinde toplam 48.592,00 TL ödeme yapıldığının beyan edildiği ancak buna dair dekont sunulmadığı görülmüştür.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85. maddesi uyarınca bir motorlu aracın işletilmesinin bir kişinin ölümüne, yaralanmasına veya bir şeyin zararına sebep olması halinde motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüs sahibi bu zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmuştur. Aynı kanunun 3. maddesi gereği aracın maliki işleten sayıldığından araç malikinden de zararın tazmini talep edilebilir. Kanunun 91. maddesi ile sigortacının poliçede belirtilen aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı işletene düşen hukuki sorumluluğu zorunlu sigorta limitlerine kadar temin edeceği, düzenlenmiştir. Davalıların sorumluluğunun yasal dayanağını bu hüküm oluşturmaktadır.
Davalıların tazminat sorumluluğu sigortalısı olduğu aracın sürücüsünün kusuru oranındadır.
Mahkememizce İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nden alınan 06/11/2019 tarihli rapor ile dava konusu kaza da dava dışı araç sürücüsü …’in %100 oranında dava dışı diğer sürücü …’ın kusursuz olduğu tespit edilmiştir.
Davacının, kaza nedeni ile maluliyet oranının tespiti için İstanbul Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen 23/12/2020-… karar numaralı rapor ile davacının kaza tarihinde yürürlükte bulunan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümleri gereği %17oranında maluliyetinin bulunduğu ve iyileşme süresinin 6 aya kadar uzayabileceği bildirilmiştir.
Davacı tarafından alınan 25.05.2018 tarihli … Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Kurulu Raporuna göre davacının Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümleri dikkate alındığında davacının tüm vücut fonksiyon kaybı oranının %30 olarak belirlendiği anlaşılmıştır.
Aynı yönetmelik hükümleri uyarınca düzenlenen iki maluliyet raporu arasında ki çelişkinin giderilmesi için gönderilen Adli Tıp İkinci Üst Kurulu tarafından düzenlenen 14.04.2022 /814 karar numaralı rapor ile netice olarak rapor arasında çelişki bulunmadığı tespit edilmiştir.
Davacı tarafından, davalı … Sigorta Aş ile 23/02/2017 tarihli ibraname düzenlenmiş ve KTK’nun 111. Maddesinde ön görülen 2 yıllık hak düşürücü süre dolmaksızın 09/10/2018 tarihinde elde ki dava açılmıştır.
Davalılar tarafından yapılan ödemenin, ödeme tarihi itibariyle yeterli olup olmadığının değerlendirilmesi gerekir. Bilirkişi … tarafından düzenlenen 05/08/2022 tarihli rapor ile yapılan ödemelerin ödeme tarihi itibariyle yeterli olduğu tespit edilmiştir.
Yukarıda yapılan açıklamalar, anılan bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı dikkate alınarak, yapılan ödemelerin ödeme tarihi itibariyle davacının zararını karşıladığı ve davacının bakiye zararı bulunmadığı anlaşılmakla davanın reddine karar verilerek aşağıda ki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Gerekçesi yukarıda yazılı karar da açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70-TL karar ve ilam harcının, peşin yatan 35,90-TL’ den düşümü ile eksik kalan 44,80 TL harcın davacıdan alınarak Hazine’ye ödenmesine
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalılar vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap olunan 150,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalılara verilmesine,
5-Gider avansının harcanmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/11/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır