Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/925 E. 2018/999 K. 12.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/767 Esas
KARAR NO : 2018/1025
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/03/2013
KARAR TARİHİ : 18/10/2018
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonrasında;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan bakiye alacaklarının tahsili için İstanbul … İcra Müdürlüğünün …E sayılı dosyasından başlatılan icra takibine davalıların haksız olarak itiraz ettiklerini ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle, itirazın iptaline ve davalıların icra inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı bankanın kendi bilişim sisteminden ve kendi personellerinin hatasından kaynaklanan varsa zararı kendi sistem sağlayıcısına ve/veya kendi personeline yöneltmesi gerektiğini, davanın müvekkilleri açısından husumetten reddi gerektiğini, müvekkillerinin davacıya herhangi bir ticari kredi borcu bulunmadığını, kredi borcu ödenmiş ve kredi hesabı kapatılmış olmasına rağmen davacı …bank tarafından davalılar aleyhine başlatılan icra takipleri ve iş bu davanın haksız ve kötüniyetli olduğunu, davalı banka tarafından ipoteklerin fek edilmesinin borcun fer’ileri ile birlikte ödendiğinin açık ispatı olduğunu, davacı bankanın faize faiz yürüterek fahiş faiz talep ettiğini, yine davacı bankanın Akbank tarafından kredinin kapatılması için yapılan ödemeyi de herhangi bir ihtirazı kayıt koymadan kabul ettiğini, kredi borcunun tüm fer’ileri ile birlikte kapatılmış olduğundan borç kalmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuş, davacının kötüniyet tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini istemiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonrasında 16/04/2015 tarih, …Esas, … Karar sayılı karar ile davanın kabulüne karar verilmiş, verilen karar davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yargıtay … Hukuk Dairesinin 15/03/2016 tarih,… Esas, … Karar sayılı kararıyla mahkememiz kararı onanmış, bu kez davalılar vekilince karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
Karar düzeltme istemi üzerine Yargıtay … Hukuk Dairesinin 21/06/2018 tarih, … Esas, … Karar sayılı kararıyla; “Davalılar; kredi faizlerinin genel olarak düşmesi üzerine, aldıkları ticari kredinin yeniden yapılandırılmasını davacı bankadan istemişler ancak davacı banka bu talebi reddetmiştir.
Bunun üzerine davalılar, mevcut borç bakiyesini davacı bankadan sorarak başka bir bankadan çektikleri kredi ile davacı bankaya olan kredi borçlarını ödeyerek kredi hesabını kapatmışlardır.
Davacı banka, kendi bildirdiği borç bakiyesinin davalılarca ödenmesi üzerine kredi hesabını kapatmış, ayrıca bu kredinin teminatı olarak almış olduğu ipotekleri fek etmiş ve aynı kredinin teminatını teşkil etmek üzere aldığı senet ve çekleri de davalılara iade etmiştir.
Böylece her iki taraf kredi borcunun kapanmasına yönelik olarak kendilerine düşen edimleri karşılıklı olarak yerine getirmişler ve aralarındaki kredi ilişkisini bu şekilde sonlandırmışlardır.
Kredi ilişkisinin açıklanan şekilde sonlandırılmasından sonra, davacı banka davalılara eksik borç bildirdiği gerekçesiyle davalılardan dava konusu alacak talebinde bulunmuş ise de; bu talebin hukuki bir dayanağı yoktur. Olayın basit bir hesap hatası olarak değerlendirilmesi de doğru değildir. Bankalar birer güven müessesesi olup, davacı banka taraflar arasındaki kredi ilişkisinin uzman tarafı olarak işlerinde davalı kredi müşterilerinden daha fazla basiretli davranmak zorundadır.
Açılan kredinin, davalı kredi müşterilerine davacı banka tarafından bildirilen koşullarda kapatılmasından sonra, artık taraflar birbirlerinden başkaca bir talepte bulunamaz. Ödemeyi kendi rızası ile yapan davalıların fazla ödeme yaptıkları iddiasının dinlenmesi mümkün olmadığı gibi, davacı bankanın alacağını eksik hesaplayıp bildirdiği şeklindeki iddiası da dinlenemez.
Bu itibarla, yerel mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmadığı gibi bu kararın Dairemizce onanması da yerinde olmadığından davalılar vekilinin karar düzeltme talebinin kabulü ile Dairemizin onama kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.” neden ve gerekçeyle mahkememiz kararı bozulmuştur.
Mahkememizce bozma ilamına uyulmuş, yargılamaya devam olunmuştur.
Hükmüne uyulmasına karar verilen bozma ilamında da işaret edildiği gibi; davalı kredi borçlularının ticari kredinin yeniden yapılandırılması talebi davacı banka tarafından reddedildiği, bunun üzerine davalıların, başka bankadan çektikleri kredi ile davacı bankaya olan kredi borçlarını ödedikleri ve kredi hesabının kapatıldığı, ayrıca kredinin teminatı olarak davacı bankanın almış olduğu ipoteklerin fek edildiği ve senet ve çeklerin de davalılara iade edildiği görülmüştür. Dolayısıyla her iki taraf kredi borcunun kapanmasına yönelik kendilerine düşen edimleri karşılıklı olarak yerine getirmeleri ile aralarındaki kredi ilişkisi sonlanmıştır. Kredi ilişkisinin sonlandırılmasından sonra davacı bankanın davalılara eksik borç bildirdiği gerekçesiyle davalılardan talep ettiği dava konusu alacağın hukuki dayanağı yoktur. Çünkü bankalar birer güven müessesesi olup, davacı bankanın, kredi ilişkisinin uzman tarafı olarak davalı kredi müşterilerinden daha fazla basiretli davranmak zorundadır. Kredi borcu belirtilen şekilde kapatılmasından sonra, artık taraflar birbirlerinden başkaca bir talepte bulunamaz. Bu nedenle davacı bankanın alacağını eksik hesaplayıp bildirdiği şeklindeki iddiasının dinlenmesi mümkün olmadığından, davanın reddine ilişkin aşağıdaki kararı vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gerekli olan 35,90 TL maktu karar ve ilam harcının, başlangıçta yatırılan 3.785,25 TL peşin harçdan mahsubu ile bakiye 3.749,35 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine (Davalılar tarafından yatırılan karar harcının karar kesinleştiğinde ve istek halinde davalılara iadesine),
3-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 19.248,95 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalılara verilmesine,
4-Davalılar tarafından yapılan 60,80 TL yargılama giderinin davacıdan alınıp davalılara verilmesine,
5-Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzünde, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde Yargıtay nezdinde temyiz yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.
Katip …
¸e-imzalı
Hakim …
¸e-imzalı
Bu belge 5070 sayılı Yasa uyarınca güvenli E-İMZA ile imzalanmıştır.