Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/921 E. 2019/118 K. 14.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/921 Esas
KARAR NO : 2019/118
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 08/10/2018
KARAR TARİHİ: 14/02/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı şirket tarafından 20/04/2018 tarihinde …adresinde yapılan kazı çalışmaları sırasında müvekkili şirkete ait tesislere zarar verildiğini, müvekkili şirket tarafından arızanın giderilmesi ve enerji verilmesini müteakip hasara maruz kalan tesislerin onarımı için kullanılan malzeme ve işçilik bedellerini kapsayan hasar bedeli olan 2.453,82 TL’nin hasar verenler aleyhine tahakkuk ettirildiğini, davalı tarafından hasar bedelinin ödenmemesi sebebiyle gecikme faizi ile birlikte toplam 2.500,41 TL ‘nin tahsili amacıyla İstanbul … İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, borçlu davalı tarafından haksız olarak borca itiraz edilmesi üzerine takibin durduğunu, takibe devam edilebilmesi için işbu davanın açılması gerektiğini belirterek icra dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine %20 ‘den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkili şirketin bahsi geçen adreste herhangi bir çalışması ya da kazı faaliyeti söz konusu olmadığını, davalı şirket tarafından davacıya ait herhangi bir tesise zarar verilmediğini haksız davanın reddi ile davacının haksız takip tazminatına mahkum edilmesi gerektiğini, davacının Diyarbakır’da kurulu olan ve iddia edilen zararı gerçekleştiren …Şti. ile müvekkili şirketi birbirine karıştırdığını, davacı tarafından dosyaya sunulan 04.05.2018 tarih ve 28252 sayılı yazıdan davacının ne büyük bir hata yaptığının kanıtlandığını, ilgili incelendiğinde yazının muhatabının …Şti, olduğu, adresinin ise … olduğunu, müvekkili davalı şirketin adresinin ise … olduğunun görüleceğini, müvekkili şirketin Diyarbakır’daki…adlı firma ile en ufak bir ilgisinin bulunmadığını, müvekkili şirketin adresinin …; haksız fiilin meydana geldiği yerin adresinin ise …olması nedeniyle her iki adres için de yetkili icra dairesinin Bakırköy İcra Daireleri olduğunu, şu durumda ortada yetkili icra dairesinde başlatılmış yasaya uygun bir icra takibi olmadığından davanın tümüyle reddi gerektiğini, davacının haksız takip tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı taraf delil olarak; icra dosyası, taraflara ait ticari defterler, faturalar, irsaliyeler, bilirkişi incelemesi vs delillere, davalı taraf ise; sunulan belgeler, banka kayıtları, icra dosyası, müvekkil şirkete ait ticari defterler ve muhasebe kayıtları ile bağlı vergi dairesi kayıtlarına dayanmışlardır. İddia, savunma, toplanan deliller, takip dosyası kapsamı birlikte değerlendirilmiş, takip ve dava konusu İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün…E. sayılı dosyası getirilip incelenmiş, dosyada davalı borçlu tarafından sunulan 09.03.2018 tarihli borca ve yetkiye itiraz dilekçesinde açıkça borçlu şirketin ikamet adresi nazara alındığında İstanbul İcra Dairelerinin yetkili olmadığı, yetkili İcra Dairesinin Bakırköy İcra Daireleri olduğundan icra müdürlüğünün yetkisine açıkça itiraz edilmiş olduğu görülmüştür.
Dosya kapsamındaki tüm belgelerin ve icra takip dosyasının incelenmesinden; davalı tarafça yasal süresi içerisinde borca ve yetkiye itirazda bulunulduğu, itiraz dilekçesi ile borca ve yetkiye itiraz edildiği, dilekçede öncelikle genel yetki kuralı gereğince ikametgahının bulunduğu Bakırköy icra dairelerinin yetkili olduğu belirtilerek icra takibinin yapıldığı icra müdürlüğünün yetkisine itirazda bulunulduğu, dilekçede ödeme emrinde yazılı veya başkaca bir sebepten ötürü alacaklı gözükene nakdi veya gayri nakdi herhangi borcun bulunmadığını, takip konusu borcu kabul etmediğini belirttiği, böylece davalının itirazında tümüyle takibi ve borcu inkar ettiği; ayrıca süresinde sunduğu cevap dilekçesinde de açılan davada aynı zamanda mahkememizin yetkisine de itiraz ettiği görülmüştür.
Yerleşik Yüksek Mahkeme uygulamalarına göre, itirazın iptali davalarında dava konusu icra takip dosyasında borçlu tarafından icra dairesinin yetkisine de itiraz edilmiş ise, Mahkemece öncelikle icra dairesinin yetkisinin incelenmesi gerekir. Bir başka ifade ile itirazın iptali davalarında, hem icra dairesinin hem de mahkemenin yetkisine itiraz edilmesi durumunda İİK.’nun 50. maddesi uyarınca öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itirazın HMK’nın 164. maddesi hükmü uyarınca ön sorun olarak incelenmesi gerekir. İtirazın iptali davasının görülebilmesi için öncelikle ortada geçerli bir icra takibi bulunmalıdır. İcra dairesinin yetkisine yapılmış bir itiraz mevcut ise öncelikle bu itirazın usulünce incelenip sonuçlandırılması gerekir.
Somut uyuşmazlıkta davalı tarafından borca ve yetkiye itiraz dilekçesinde davacı tarafından dayanılan ve takibe konu yapılan akdi ilişki açıkça inkar edilmiştir. Yani davalı borçlu tarafından icra dairesinin yetkisine itiraz edilerek ve takip konusu borç kabul edilmeyerek inkar edilmiştir. Dava ve takip konusu alacak iddiası dava dilekçesinden ve takip talebinde gösterilen borç sebebinden de anlaşıldığı gibi haksız fiil nedeniyle meydana gelen hasar bedelinin ödenmesine ilişkindi. Dava dilekçesinde dava konusu haksız fiilin meydana geldiği yerin …olduğu; dosyaya alınan…Ticaret Odası Bilgi Bankası kaydından anlaşıldığı üzere davalı …’nin iş adresinin … olduğu, bu adreslerin her ikisinin de Bakırköy İcra Daireleri yetki alanı içerisinde bulunduğu, HMK’nun 6. maddesindeki genel yetki kuralı gereğince Bakırköy İcra dairelerinin yetkili olduğu; takibin başlatıldığı İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün ise yetkisiz olduğu görülmekle ve itirazın iptali davasının açılabilmesi için yetkili icra dairesinde yapılmış bir icra takibi bulunması dava şartı olduğundan, ilamsız icra takibinin yetkisiz icra dairesinde başlatılması nedeniyle davalı borçlu şirket hakkında usulüne uygun yetkili icra dairesinde başlatılmış bir takip bulunmadığından ve bu husus İİK’nın 67. maddesi kapsamında açılacak itirazın iptali davalarında dava şartı olduğundan, HMK’nın 114/2. ve 115/2. maddeleri uyarınca, “davanın usulden reddine” karar vermek gerekmiştir.
KARAR :
Gerekçede açıklandığı üzere;
İlamsız icra takibinin yetkisiz icra dairesinde başlatılması nedeniyle davalı borçlu hakkında usulüne uygun yetkili icra dairesinde başlatılmış bir takip bulunmadığından ve bu husus İİK’nın 67. maddesi kapsamında açılacak itirazın iptali davalarında dava şartı olduğundan, belirtilen nedenle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine,
2-Alınması gerekli 44,40 TL karar ve ilam harcından 42,71 TL peşin harcın mahsubu ile eksik kalan 1,69 TL’nin davacıdan alınarak Hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı vekil ile temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap ve takdir olunan 2.500,41-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
5-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve istek halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; HMK’nun 6723 sayılı Kanunla değişik Geçici 3. ve 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı.
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır
Bu belge 5070 sayılı Yasa uyarınca güvenli E-İMZA ile imzalanmıştır.