Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/900 E. 2019/647 K. 23.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/900 Esas
KARAR NO : 2019/647

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 17/09/2014
KARAR TARİHİ : 23/09/2019
KARARIN YAZILDIĞI TARİH: 23/10/2019
Mahkememizden verilen 02/03/2015 tarih ve… Esas … sayılı kararı taraflarca temyiz edilmiş olmakla, Yargıtay… Hukuk Dairesi’nin 02/04/2018 tarih ve …Esas … Karar sayılı ilamıyla bozulmasına karar verilmiş olup, mahkememizin yukarıdaki esasına kaydı yapılan mahkememiz dosyasının yapıp bitirilen açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP : Davacı vekili sunduğu dilekçesinde, 01/11/2008 tarihinde …plakalı araçta yolcu olarak bulunan müvekkillerinin kızları olduğu bildirilen …’nun meydana gelen trafik kazası sonucu vefat ettiğini, aracın minibüs olmasına rağmen araca ilişkin olay tarihinde geçerli bir Karayolu Taşımacılığı Zorunlu Ferdi Kaza Koltuk Sigorta Poliçesi olmadığını, davalı sigorta şirketinin yönetmeliğine göre, kazaya karışan vasıtanın Karayolu Taşımacılığı Zorunlu Ferdi kaza Koltuk Sigortasının bulunmaması halinde ödenmesi gereken tazminatın Güvence Hesabı tarafından ödenmesi gerektiğini, davalı sigorta şirketine ihtar limitleri için ödeme yapması ihtarının 17/04/2013 tarihinde tebliğ edildiğini, davalı sigorta şirketinin yasal süre içinde ödeme yapmayarak temerrüde düştüğünü belirterek, fazlaya dair talepleri saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL nin temerrüt tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili sunduğu cevap dilekçesinde, öncelikle kazaya karışan sürücü …ve maliki ..’in ihbar edilmesi gerektiğini, Güvence Hesabı yönetmeliğinin 9. Ve 15. Maddeleri esaslarına uygun olarak yapılan müracaatı değerlendirilerek yönetmeliğin 14. Maddesi kapsamında tespit edilen tazminat miktarının hak sahiplerine ödeyebilecekken dava öncesinde müvekkili kuruma gerekli belgeler iletilmemiş olup, müracaatta edilmediğinden tazminatın ödenmediğini, müvekkili kurum tarafından 19/04/2013 tarihli yazıları ile davacı vekilinden hasar dosyasını değerlendirmeye yarayacak bazı belgelerin istendiğini ancak bu belgeler temin edilerek sunulmamış olduğunu, müvekkilinin davayı açmaya sebebiyet vermediğini, dava konusu kazanın Karayolu Taşıma Kanunu kapsamında yapılan şehirler arası ve uluslar arası yolcu taşıması niteliğinde olmadığını, bu olayda dava konusu taşıma faaliyeti için kanunen getirilmiş bir sigorta yaptırımı zorunluluğu bulunmadığını, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla dava tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesinin mümkün olduğunu, davanın temelinin haksız fiil olduğu gibi müvekkili kurumun sorumluluğunun da yasadan kaynaklandığını belirterek, davanın reddini talep etmiştir.
Davalının talebi üzerine, dava … ihbar edilmiş ancak bu kişi tarafından dosyaya her hangi bir beyanda bulunulmamıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE: Kaza tespit tutanağı, hasar dosyası, bilirkişi raporu, veraset ilamı, ihtarname, ceza dosyasıdır.
Bilirkişi …tarafından dosyaya sunulan, 17/07/2014 tarihli raporunda, dava konusu taşımanın karayolu yolcu taşımacılığı zorunlu koltuk ferdi kaza sigortası yaptırma mecburiyeti ile ilgili 2010/8 sayılı muhafiyet ve istisnaya ilişkin genelge kapsamından sonra meydana geldiği ve Güvence Hesabının sorumluluğu…plakalı araç ile ilgili …Valiliği İl Emniyet Müdürlüğünden kaza tarihi itibari ile yetki ve güzergah belgesinin bulunup bulunmadığı ve T.C Ulaştırma Denizilik Haberleşme Bakanlığı Kara Ulaştırması Genel Müdürlüğünden taşıma yetki belgesi olup olmadığının teyidini müteakip yapılacak değerlendirmede yerinde olacağına ilişkin rapor sunmuştur.
Dava; Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunluluk Ferdi Kaza Koltuk Sigorta Tazminatına ilişkin alacak davasıdır.
Davacı taraf vekilince, davacıların kızı olan…’nun 01/11/2012 tarihinde ( davacı vekili dilekçesinde sehven 01/11/2008 olarak yazılmıştır. ) Adana da meydana gelen kazada …plakalı araç içinde yolcu iken trafik kazası neticesi vefat ettiğini , buna istinaden de anne baba olan davacılara her birine 500,00 TL den toplam 1.000,00 TL ‘nin ( fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla) davalının 01/05/2013 temerrüt tarihinden itibaren ticari temerrüt ( avans) faizi ile tahsilini talep etmiş olup, talebi yerinde görülmüş ve davasının kabulüne karar verilmiştir.
Davacılar murisinin, … Cumhuriyet Başsavcılığının … Soruşturma nolu 2012/1844 iddianame numaralı Adana…Ağır Ceza Mahkemesine açılmış olan davaya ilişkin iddianamede, kaza yapan ve otobüs olan araç içinde vefat ettiğinin sabit olduğu ve tüm dosyadaki bilgi ve belgeler uyarınca otobüsün zorunlu koltuk sigortasının bulunmadığı sabit olduğundan Güvence Hesabının bundan sorumlu olduğuna kanaat getirilmiştir.
Her ne kadar alınan bilirkişi raporunda, yolcu taşıma belgesinin bulunup bulunmadığı araştırılması yönünde rapor sunulmuş ise de, yetki belgesinin bulunmaması davalının zorunlu koltuk sigortası bulunmayan otobüste meydana gelen ölümden dolayı sorumluluğu ortadan kaldırmayacağı sabit olup, bu nedenle ayrıca bu yönde inceleme yapılmasına gerek duyulmamıştır.
Ölüm olayının meydana geldiği tarihte, zorunlu koltuk sigortası teminat miktarı 150.000,00 TL olup bu sigorta türü meblağ sigortası olduğundan davalı tarafça yapılan başvuru üzerine 8 iş günü içinde ödeme yapılması gerekir iken davacılara her hangi bir ödemede bulunmadığı, davalı savunmasına aksine eksik evrak bulunduğu , eksik evrakların tamamlanması için ihtar edildiğine dair bir savunma geliştirilip buna ilişkin delil de sunmadığından bu yöndeki savunmasına itibar edilmemiş ancak davalının temerüdünün talep gereği 21/05/2013 olarak esas alınması gerektiği ve bu tarihten itibaren davacıların dosyadaki Ankara …Noterliğinden alınan mirasçılık belgesindeki miras payları oranında avans faizi ile 150.000,00 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmiş, tarafların temyizi üzerine dosya Yargıtay’a gönderilmiş ve Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin 02/04/2018 tarih ve …Esas …Karar sayılı ilamıyla ” 1-Dava, ölümlü trafik kazası nedeniyle, ölenin yakınlarının maddi tazminat istemine ilişkindir.
5684 Sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 13/1 maddesine göre; Bakanlar Kurulu, kamu yararı açısından gerekli gördüğü hallerde zorunlu sigortalar ihdas edebilir. Sigorta şirketleri, 20. maddenin ikinci fıkrasının (b) bendi ile üçüncü fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla faaliyet gösterdiği sigorta branşlarının kapsamında bulunan zorunlu sigortaları yapmaktan kaçınamaz.
Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası 25.02.2004 tarih, 25384 Sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 2004/6789 nolu Bakanlar Kurulu Kararı ile ihdas edilmiş olup, 10.07.2003 tarihli ve 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu hükümleri çerçevesinde yolcu taşımacılığı yapan taşımacıların, yurtiçi ve uluslararası yolcu taşımalarında görevlendirecekleri sürücüler ile bunların yardımcıları ve taşıyacakları yolcular için “Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası” yaptırmak zorunda oldukları belirtilmiş, Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası yaptırma mecburiyeti ile ilgili muafiyet ve istisnaların ise Ulaştırma Bakanlığı’nca belirleneceği açıklanmıştır. Daha sonra 13.11.2009 tarih, 27405 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 2009/15545 nolu Bakanlar Kurulu kararı ile 2004/6789 sayılı kararda değişiklik yapılmış ve Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası yaptırma mecburiyeti ile ilgili muafiyet ve istisnaları belirleme yetkisi Ulaştırma Bakanlığı’nın görüşü alınmak suretiyle Hazine Müsteşarlığı’na verilmiştir.
Karayolu yolcu taşımacılığı zorunlu koltuk ferdi kaza sigortası yaptırma mecburiyeti ile ilgili muafiyet ve istisnalara ilişkin Hazine Müsteşarlığı’nın çıkardığı 28.06.2010 tarihli genelgede ise “01.07.2010 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere, ticari amaçla yapılmayan taşımaların 4925 sayılı Kanun’un 2. maddesinin 2. fıkrası ile kanun kapsamı dışında bırakılan taşımalar ile yine aynı Kanun’un 2. maddesinin 3. fıkrasıyla düzenlenmesi, ilgili mahalli idarelere bırakılan il sınırları içerisindeki taşımalar ile 100 km’ye kadar olan şehirlerarası taşımaların karayolu yolcu taşımacılığı zorunlu koltuk ferdi kaza sigortası kapsamı dışında olduğu kararlaştırılmıştır” ifadesine yer verilmiştir.
Somut olayın incelenmesinde; davaya konu kazanın 01.11.2012 tarihinde Adana … Mahallesi’nde gerçekleştiği, kazaya ilişkin olarak düzenlenen kaza tespit tutanağında kaza yerinin yerleşim yeri içi olarak işaretlendiği dosya kapsamı ile anlaşılmaktadır. Dava dışı …adına kayıtlı olup … idaresinde bulunan ve kullanım amacı özel otobüs olarak kayıtlı olan aracın yaptığı kazada davacıların kızı ölmüştür. Davaya konu kazanın gerçekleştiği tarihin, Hazine Müsteşarlığı’nın 01.07.2010 tarihinde yürürlüğe giren 2010/8 sayılı genelgesinden sonra olduğu gözetildiğinde, kazayı yapan aracın “Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası” yaptırma mecburiyeti bulunmamaktadır. Diğer yandan, eksik olmakla birlikte dosya kapsamına kazandırılan belgelerden, davaya konu kazanın Adana il sınırları içinde gerçekleştiği anlaşıldığından, bu sebeple de, anılan genelge hükümleri gereği aracın “Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası” yaptırma zorunluluğu yoktur.
Bu durumda mahkemece; kaza tarihi itibariyle zorunlu sigortasını yaptırmayan araç nedeniyle, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 14/2-b ve Güvence Hesabı Yönetmeliği’nin 9/1-b maddesine göre davalıya husumet yöneltilebilmesi için, kazayı yapan araç için yaptırılması zorunlu sigortanın yaptırılmamış olmasının ön şart olduğu da dikkate alınmak suretiyle ve yukarıda yapılan açıklamalar ile Hazine Müsteşarlığı genelgesi dahilinde davalıya husumet yöneltilip yöneltilemeyeceğinin irdelenmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve hatalı gerekçeyle yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.
Kabule göre ise; davacı tarafın davasını, toplam 1.000,00 TL’lik bedel için kısmi dava şeklinde açtığı, yargılamanın devamı sırasında ıslah dilekçesi vererek talebini artırmadığı, 02.03.2015 tarihinde mahkemece davanın esası hakkında hüküm tesis edildikten sonra (14.04.2015 tarihinde) ıslah harcı yatırdığı dosya kapsamı ile sabit olduğundan, davacı tarafça yapılmış usulüne uygun ıslah olmadığı halde 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 26/1. maddesine aykırı biçimde talep aşımı ile hüküm tesisi de hatalı olmuştur.
2-Bozma ilamının kapsam ve şekline göre, davacılar vekilinin temyiz talebi ile davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.”
şeklinde bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkememizin 25/03/2019 tarihli celsesinde bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir. Tüm dosya kapsamı ve Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin 02/04/2018 tarih v… Esas …Karar sayılı ilamı dikkate alındığında bozma kapsamında davanın Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunluluk Ferdi Kaza Koltuk Sigorta Tazminatına ilişkin alacak davası olduğu, yurtiçi ve uluslararası yolcu taşımalarında görevlendirecekleri sürücüler ile bunların yardımcıları ve taşıyacakları yolcular için “Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası” yaptırılmasının zorunlu olduğu, mahalli idarelere bırakılan il sınırları içerisindeki taşımalar ile 100 km’ye kadar olan şehirlerarası taşımaların ise karayolu yolcu taşımacılığı zorunlu koltuk ferdi kaza sigortası kapsamı dışında olduğu, somut olayda kazanın yerleşim yeri içinde meydana geldiği, kaza tarihi itibari ile de aracın “Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası” yaptırma zorunluluğu bulunmadığı davalıya ancak yaptırılması zorunlu olan sigortanın yaptırılmaması halinde başvurulabileceği dikkate alındığında davalıya husumet yöneltilemeyeceği anlaşılarak davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine,
2-Alınması gerekli 44,40 TL harcın peşin yatırılan 24,30 TL harçtan ve ıslahla artırılan 510,00 TL ki toplam 534,30 TL peşin harçtan mahsubu ile Hazineye irat kaydedilmesine, bakiye 489,90 TL nin karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
3-Davacının yapmış olduğu masrafların davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafça yapılan 3,75 TL vekalet harcı, 5,90 TL vekalet pulu ve 25,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 34,65 TL ‘nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan ve harcanmayan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve istek halinde taraflara iadesine,
Dair, dava dosyasının daha önce Yargıtay denetiminden geçmiş olmasından dolayı Yargıtay Temyiz yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 23/09/2019

Katip
¸e-imzalı

Hakim
¸e-imzalı

Bu belge 5070 sayılı Yasa uyarınca güvenli E-İMZA ile imzalanmıştır.