Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/874 E. 2019/142 K. 21.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/874 Esas
KARAR NO : 2019/142
DAVA : Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılma)
DAVA TARİHİ: 26/09/2018
KARAR TARİHİ: 21/02/2019
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonrasında;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirketin %50 paya sahip hissedarı olduğunu, şirketin kuruluşundan bugüne kadar yönetim, sevk ve idaresinin diğer ortak … tarafından yapıldığını, şirketin kuruluşundan sonra hissedarlar arasında husumetler ve anlaşmazlıklar olduğunu, güven ilişkisinin zedelendiğini, şirketten bilgi alınamadığını, bu nedenle ortaklığın sürdürülemez hale geldiğini, kar payı ve ayrılma akçesi ödenmesi karşılığında şirket ortaklığından çıkacağının ihtarname ile dava dışı ortağa bildirildiğini ancak, sonuç alınamadığını ileri sürerek dava dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle şirket kuruluşundan bugüne oluşan kar payının, şirket malvarlığından müvekkiline düşen kısmının ve ayrılma akçesine ilişkin şimdilik 1.000 TL’nin müvekkiline ödenerek davalı şirket ortaklığından çıkmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının uzun zamandır yurt dışında olduğunu ve şirket faaliyetlerine ilişkin bilgi talebinde bulunmadığını, davalı şirket 31/07/2017 tarihli genel kurul toplantısına da yapılan bildirime rağmen davacının katılmadığını, ortaklıktan çıkmaya yönelik haklı sebeplerin oluşmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Dava; dava dilekçesinde ileri sürülen nedenlerle davacı ortağın, TTK’nın 638/2.madde gereğince haklı nedenlerle davalı şirket ortaklığından ayrılma payı ödenerek çıkarılma istemine ilişkindir.
Davacı şirketinin adresinin “…” olması nedeniyle, mahkememiz işbu davaya bakmaya yetkili olup; davacının davalı şirketteki payı dikkate alındığında eldeki davada davacılık sıfatı bulunmaktadır.
TTK 638.maddesinde “Şirket sözleşmesi, ortaklara şirketten çıkma hakkını tanıyabilir, bu hakkın kullanılması belli şartlara bağlayabilir. Her ortak, haklı sebeplerin varlığında şirketten çıkmasına karar vermesi için dava açabilir. Mahkeme istem üzerine, dava süresince, davacının ortaklıktan doğan hak ve borçlarından bazılarının veya tümünün dondurulmasına veya davacı ortağın durumunun teminat altına alınması amacıyla diğer önlemlere karar verebilir.” hükmünü içermektedir. Anılan yasa hükmü uyarınca şirket ortaklığından çıkma iki durumda mümkündür: Şirket sözleşmesinde çıkma hakkının ön görülmesi veya haklı sebeplerin varlığı. Başka bir anlatımla, şirket ana sözleşmesi gereği ortaklara tanınan çıkma hakkının kullanılabileceği gibi başka bir sebep olarak da şirket ortakları haklı sebeplere dayalı olarak ortaklıktan çıkmasına karar verilmesini mahkemeden isteyebilir.
Şirket ana sözleşmesinde çıkma düzenlenmediğine göre, olayda çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; TTK’nın 638/2.madde kapsamında davacının, davalı şirket ortaklığından çıkarılmasını gerektirebilecek haklı nedenlerin bulunup bulunmadığıdır.
Görüldüğü gibi ortaklıktan çıkartılmaya karar verilebilmesi için, ortaklıktan çıkmayı gerektiren haklı nedenlerin bulunması ön koşuldur.
Yasada şirket ortaklıktan çıkarılmayı gerektiren “haklı nedenler” açıklanmamış olup; haklı nedenlerin bulunup bulunmadığı her somut olayın özelliklerine göre değerlendirmek gerekir.
Bu bilgiler ışığında somut olayda; davacı tarafça ortağı olduğu davalı şirket ortaklığından dilekçede ileri sürülen nedenlerle haklı nedenle çıkarılma talep edilmiş ise de; davacı taraf iddialarının soyut olduğu, somut delillerle ispatlanamadığı, ortaklığı çekilmez kılacak nitelikte husumet veya anlaşmazlığa yönelik davacı tarafça açılan herhangi bir dava bulunmadığı, ortaklar arasında ileri sürülen husumete ilişkin bir hukuk ya da ceza dava dosya numarası bildirilmediği; ayrıca davacının, davalı şirket genel kurula davete rağmen katılmadığı görülmüştür. Yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda ortaklıktan çıkmaya ilişkin davacı tarafça ileri sürülen ve somut delillerle desteklenmeyen nedenler ortaklıktan çıkma için haklı sebep sayılamayacağı gibi bilgi alma hakkının ihlali iddiasının tek başına haklı sebep olarak değerlendirilemez. Kaldı ki bilgi alma ve inceleme hakkına ilişkin hükümlerin TTK’nın 614.maddesinde düzenlendiği, davacının bu konuda bir girişiminin de bulunmadığı, dolayısı ile, haklı nedene dayalı ortaklıktan çıkma koşullarının oluşmadığı anlaşılmaktadır. Davacının ileri sürdüğü diğer bir husus olan kar payı dağıtımı da TTK’nın 608.maddesinde düzenlenmiş; kar payı dağıtımına ancak kanun ve şirket sözleşmesi uyarınca ayrılması gereken kanuni yedek akçelerle, şirket sözleşmesinde öngörülmüş yedek akçeler ayrıldığı takdirde karar verilebileceği ifade edilmiştir. Açıklanan nedenlerle soyut nitelikte olduğu anlaşılan ve kanıtlansa dahi ortaklıktan çıkmayı gerektirebilecek nitelikte haklı neden sayılmayan iddialarla açılan davanın reddine ilişkin aşağıdaki kararı vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 44,40-TL karar ve ilam harcından 35,90-TL peşin harcın mahsubu ile geriye kalan 8,50-TL harcın davacıdan alınıp maliyeye gelir kaydına,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 2.725 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
4-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzünde, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkca okunup, usulen anlatıldı.
Başkan …
¸e-imzalı
Üye …
¸e-imzalı
Üye …
¸e-imzalı
Katip …
¸e-imzalı
Bu belge 5070 sayılı Yasa uyarınca güvenli E-İMZA ile imzalanmıştır.