Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/864 E. 2022/281 K. 22.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/864 Esas
KARAR NO :2022/281

DAVA:Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:24/09/2018
KARAR TARİHİ:22/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA DİLEKÇESİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirket tarafından ….A.Ş. emrine düzenlemiş ve daha sonra iade alınan, vade tarihi 06.09.2018 olan … nolu çek 16.07.2018 tarihinde çalındığını, yine …, …, … ve … nolu imzasız ve boş çekler de yukarıda zikredilen çekle beraber çalındığını, müvekkilinin şikayeti üzerine İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … Sor. dosyasında soruşturma devam etmekte olduğunu, ayrıca …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında mezkur çeke ödeme yasağı ve iptali (hasımsız) davası açıldığını ve duruşmasının 27.12.2018 günü olduğunu, çalınan çek 17.09.2018 tarihinde …. İcra Müdürlüğü’nün… Esas numarasıyla davalı şirket tarafından icra takibine konulduğunu, çek davalı şirkete gelene kadar …İnş. San.ve Tic. – … , ..Tek.İnş. San.ve Dış Tic. Ltd.Şti. – …, … ….San.ve Tic.Ltd.Şti. – … , …-… ve … tarafından ciro edildiğini, açıklandığı üzere çekin çalıntı olmasından dolayı davalı şirket … İnş.Mak.San.ve Tic. Ltd. Şti.’ye ve çekin ciro edildiği, diğer kişi ve şirketlere bir borçlarının bulunmadığını, dava konusu çekin çalıntı olması sebebiyle, müvekkilinin telafisi imkansız maddi ve manevi zararlara uğrayacağı oldukça açık olduğundan, davaya konu çekin ödenmesini engeller mahiyette ve mevcut icra takibi neticesinde müvekkilinin uğrayacağı muhtemel zararların engellenmesi için iş bu davayı açma zarureti hasıl olduğunu, açıklanan tüm bu nedenlerle …Bankası A.Ş. … Şubesi … seri no’lu, 06.09.2018 keşide tarihli, 60.000,00 TL bedelli çekin çalınması ve karşı tarafla hiçbir ticari ilişki de bulunmaması nedeni ile tedbiren …. İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı icra dosyasının dava sonuna kadar teminatsız ya da uygun görülecek bir teminat mukabili tedbiren durdurulmasına, neticeten davalı ile hiçbir alacak/borç ilişkisi (temel ilişki) bulunmaması nedeni ile müvekkilinin bu çekten dolayı borçlu olmadığının tespitine, masraf ve ücreti vekaletin davalı şirkete tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP DİLEKÇESİ:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkili aleyhine açılan menfi tespit davası açıkça hukuka aykırı olduğunu, davacı şirket tarafından …Bankası A.Ş. … şubesine ait …IBAN numaralı hesabından keşide edilen 06/09/2018 tarihli, 60.000,00-TL bedelli … numaralı çeki, müvekkil şirketin yetkilisi olan … çekin arkasında cirosu bulunan … T.C. No’lu … isimli kişiden şahsi alacağına karşılık aldığını, sonrasında … yetkilisi olduğu müvekkili şirkete iş bu çeki nakit sermaye olarak kullandığını, Keşide tarihi olan 06/09/2018’de çek bankaya ibraz edildiğinde …. Asliye Ticaret Mahkemesinin 19/07/2018 tarih ve … Esas sayılı dosyasından verilen ödeme yasağına ilişkin kararı gereğince hiçbir işlem yapılamadığını, iş bu husus çekin arkasından da anlaşılmakta olduğunu, müvekkili tarafından yasal sorumluluğu nedeni ile iade alınan dava konusu çek için …. İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını ve aynı zamanda ödeme yasağı kararı veren …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasına da ödeme yasağına ilişkin kararın kaldırılması talebinde bulunulduğunu, müvekkili şirket ile davacı arasında herhangi bir borç ilişkisi olmak zorunda olmadığını, müvekkili şirketten önce 6 tane ciranta bulunmakta olduğunu, müvekkilinin sadece kendin önceki ciranta ile arasındaki ilişkiyi bilebieceğini, kendisinden önceki cirantalar ve keşideci lehtar arasındaki borç ilişkisinin var olup olmadığını bilemeyeceği gibi bilmesi de gerekmemekte olduğunu, aksi taktirde çekin ödeme aracı olarak kullanılması imkansız hale geleceğini, bahse konu çekte müvekkili şirket iyi niyetli meşru hamil olduğunu, dolayısıyla müvekkili şirkete çek bedeli ödenmemiş olduğundan oldukça mağdur durumda olduğunu, davacı yan, davalı müvekkili şirket hakkında haksız ve kötüniyetle menfi tespit davası açarak müvekkilinin alacağına kavuşmasını engellemeye çalışmakta olduğunu, dolayısıyla %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesi hakkaniyet gereği olduğunu, açıklanan nedenlerle öncelikle ihtiyati tedbir talebinin reddine, icra takibinin durdurulması talebinin reddine, takibin devamına karar verilmesine, davacının kötü niyetinin açıkça göstergesi olan, hukuki dayanaktan yoksun, haksız ve mesnetsiz işbu ilişkin itirazlarımız dikkate alınarak davanın reddine, davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava TTK’nın 792. maddesi uyarınca açılan çek istirdadı ile davacının dava konusu çek nedeni ile davalı yana borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
6102 sayılı TTK’nın 792. maddesi “Çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790’ıncı maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür.” düzenlemesini içermektedir.
Kıymetli evrakın yetkili hamili olduğunu ve istem dışı elinden çıktığını ileri süren davacı, halen kıymetli evrakın hamili konumunda olan kişilere karşı istirdat isteminde bulunabilir.
Yukarıda anılan kanuni düzenlemeye göre davacı, kendisinin yetkili hamil olduğunu, çekin rızası dışında elinden çıktığını ve yeni hamilin çeki kötü niyetle iktisap etmiş olduğunu veya iktisapta ağır kusurlu bulunduğunu ispat yükü altındadır.
Somut olayda davacı tarafından …. İcra Dairesi’nin… takip sayılı dosyası ile takibe konulan … Bankası’na ait, 60.000 TL bedelli keşidecisi olduğu 06.09.2018 tarihli çekin dava dışı lehtara keşide edilerek verildiği daha sonra lehtardan alındığı16.07.2018 tarihinde çalındığı iddia edilerek eldeki davanın açıldığı, dava konusu çekte ciro silsilesi incelendiğinde davalının çeki birbirini takip eden görünüşe göre düzgün cirolar ile teslim aldığı çekte lehtardan sonra 7. hamil olduğu anlaşılmıştır.
Davacının çekin elinden rızası hilafın çıktığı iddiasına dayanak yaptığı hırsızlık olayına ilişkin olarak sanık …hakkında …. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … esas, … karar sayılı dosyada verilen mahkumiyet kararının İstinaf Mahkemesi denetiminden geçerek kesinleştiği, anlaşılmıştır. Mahkemece verilen kararda sanığın davacı şirket yetkilisi Mahmut Sami Yavuz’un aracının camını kırarak içerisinde bulunan bilgisayar çantasını çaldığı tespit ve kabul edilmiş olup hırsızlık olayı tüm dosya kapsamı ile sabittir. Ancak dava konusu çekin hırsızlanan davacı şirket yetkilisine ait çantada bulunduğuna dair dosya kapsamında delil bulunmamaktadır. Dava konusu çekin hırsızlandığı kabul edilse dahi davacı davalının çeki iktisapta kötü niyetli veya ağır kusurlu olduğunu ispat yükü altında olup, davalının çeki findeks sorgusu yaparak almış olması davalının iktisapta ağır kusurlu yahut kötü niyetli olduğunun kabulü için yeterli değildir.
Bu kapsamda HMK 190 ve TMK 6. maddesi gereğince ispat yükü üzerinde bulunan davacı üzerine düşen ispat yükünü yerine getirebilmiş değildir, bu nedenle ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.
2004 sayılı İİK’nın 72/4. maddesi hükmü ile menfi tespit davası reddedildiği takdirde, şayet takip tedbir kararı verilerek durdurulmuş ise davalı alacaklının alacağına geç kavuşması sebebiyle alacaklı lehine tazminata hükmedileceği düzenlenmiştir. Mahkememizce icra veznesinde ki paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde verilen ihtiyati tedbir kararı infaz edilmiş olup, davalı lehine tazminat şartları oluşmuş olmakla, davalı lehine asıl alacağın %20’si oranında tazminata hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Asıl alacak tutarı olan 60.000,00 TL ‘ nin %20 ‘ si oranında hesaplanan 12.000,00 TL tazminatın davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
3-Alınması gerekli 80,70-TL karar ve ilam harcının, peşin yatan 1.024,65 TL harçtan düşümü ile kalan 943,95 TL ‘ nin karar kesinleştiğinde davacı yana iadesine,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap olunan 8.600,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
6-Gider avansının harcanmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/03/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır