Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/857 E. 2021/371 K. 26.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/857 Esas
KARAR NO:2021/371

DAVA: Zayi Belgesi Verilmesi
DAVA TARİHİ:21/09/2018
KARAR TARİHİ:26/05/2021

Mahkememizde görülmekte olan “Zayi Belgesi Verilmesi” davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 08/09/2018 tarihinde … meydana gelen aşırı yağışa bağlı olarak oluşan su baskını ve sel felaketi nedeniyle müvekkili şirketin … …, … … Sokak,…, No:… …/… adresindeki işyerinin sular altında kaldığını, bunun sonucunda müvekkili şirkete ait koliler içerisinde bulunan 2013, 2014, 2015, 2016 ve 2017 yıllarına ait yevmiye, evanter ve kebir defterleri ile aynı yıllara ilişkin alım satım faturaları, gider belgeleri, irsaliyeler, gümrük beyannameleri, özel faturaların ve şirkete ait karar defterinin ıslanmak suretiyle ağır hasar gördüğünü, birçok belgenin birbirine yapışıp hamurlaşarak okunamaz hale geldiğini, dolayısıyla dava konusu yaptıkları belgelerin zayi olduğunu belirterek ve dilekçesinde açıklanan diğer nedenlerle; müvekkili şirketin 2013, 2014, 2015, 2016 ve 2017 yıllarına ait tüm ticari defterlerinin, alım satım faturalarının, gider belgelerinin, irsaliyelerin, gümrük beyannamelerinin, döviz alım belgelerinin, özel faturaların ve karar defterinin TTK.’nun 82/7 maddesi gereğince zayi olduğunun tespiti ile dava konusu belgelerle ilgili olarak müvekkili şirkete zayi belgesi verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava; 6102 sayılı TTK.’nun 82/7. maddesi gereğince, ticari defter ve belgelerin zayi olduğunun tespiti istemine ilişkindir.
Davacı vekili delil olarak; itfaiye raporu, bozulmuş ve hasar görmüş ticari deflerler, faturalar ve vergiye esas diğer tüm evraklar, Vergi Dairesi Müdürlüğü, Ticaret Sicil Müdürlüğü kayıtları, Noterlik kayıtları ile tüm resmi kurum ve kuruluşların kayıtları, bilirkişi incelemesi, gerektiğinde mahallinde keşif, su baskını ve hasara ilişkin fotoğraflar ve görüntü kayıtlarının bulunduğu CD, tanık beyanı ve diğer tüm yasal delillere dayanmıştır.
Mahkememizce… Belediye Başkanlığı İtfaiye Daire Başkanlığı … … İtfaiye Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak, olay tarihi olan 08/09/2018 tarihinde İstanbul ili, … ilçesi civarında meydana gelen sel felaketi ile ilgili arşivlerinde bulunan tüm bilgi, belge, kayıt, rapor ve tutanakların gönderilmesi istenmiştir. Müzekkereye verilen cevabi yazı ekinde; olayla ilgili yangın raporu ile su baskını bilgi formunun dosyaya gönderildiği anlaşılmıştır. Davacı şirketin bağlı bulunduğu Kocamustafapaşa Vergi Dairesi Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak, dairelerinde bulunan davacı şirkete ait bilgi ve belgelerin gönderilmesi istenmiştir. Davacı şirketin fatura ve irsaliyelerini basan matbaa olan … … (…) adlı firmaya da müzekkere yazılarak, davacı şirketin 2013-2014-2015-2016-2017 yıllarına ait olan ve matbaalarında basılan fatura, özel fatura ve irsaliye bilgileri ile varsa örneklerinin gönderilmesi istenmiştir. Yine mahkememizce …. Noterliği ve …. Noterliği’ne ayrı ayrı müzekkereler yazılmış, gelen cevaplar ile ekleri dosya içerisine alınmıştır. Böylece mahkememizce davanın niteliği dikkate alınarak davacı tarafın delil listesinde bildirdiği kurum ve kuruluşlara gereken müzekkereler yazılmış ve deliller toplanmıştır.
06/11/2019 tarihli duruşmada mahkememizce davacı tarafın bildirdiği tanık … celbedilerek dinlenmiştir. Tanık … duruşmadaki beyanında özetle; olay tarihinde davacı şirkette çalıştığını, işyerinin Yenikapı’da ve denize yakın olduğunu, bu nedenle işyerinin giriş katının olay günü yağan yağmur ve ardından gelen sel suları ile taşan kanalizasyon suları nedeniyle sular altında kaldığını, işyerinin giriş katında satışa sunulan fırınların, küçük ev aletlerinin, davlumbazların, ocak tarzı malzemelerin hasar gördüğünü, bunların yanında şirkete ait ticari defterler ile arşiv dökümanların da gerek sel sularından, gerekse lağım sularından büyük ölçüde etkilenerek zarara uğradığını, hasara uğrayan belge ve dökümanların üzerinde bulunan yazıların okunmayacak duruma geldiğini, arşivdeki belgeler arasında faturaların, şirkete ait ticari defterlerin bulunduğunu, olaydan hemen sonra hasar gören belgeleri toplayarak kurutmaya çalıştıklarını, daha sonra ise işyerinden ayrıldığını ifade etmiştir.
Mahkememizce tüm deliller toplandıktan ve başkaca bir eksik husus kalmadığı anlaşıldıktan sonra 03/02/2021 tarihli duruşmada; iddia, dosyada toplanan ve celbedilen deliller ve belgeler incelenmek suretiyle dava konusu yapılan ticari defter ve belgelerle ilgili olarak zayi belgesi verilmesi şartlarının bulunup bulunmadığının tespiti bakımından bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş ve dosya rapor tanzimi için alanında uzman SMMM bilirkişisine tevdi edilmiştir.
SMMM bilirkişi … tarafından tanzim olunarak dosyaya sunulan bilirkişi raporunda özetle; dava konusunun 08/09/2018 tarihinde meydana gelen aşırı yağış sonucu davacı şirketin İstanbul/…’teki işyerinde bulunan 2013, 2014, 2015, 2016 ve 2017 yıllarına ait ticari defterleri, alım-satım faturaları, gider belgeleri, irsaliyeler, gümrük beyannameleri, özel faturalar ve karar defterinin sel ve lağım suları altında kalmak suretiyle okunamaz hale gelmesi neticesinde zayi olduğunun tespiti ile zayi belgesi verilmesine ilişkin olduğu, davanın 21/09/2018 tarihinde ve yasada öngörülen 15 günlük hak düşürücü süre içerisinde açıldığı, bu husustaki takdirin ise mahkemeye ait olduğu, dosyaya gelen bilgi ve belgelere göre; davacı tarafın 2013, 2014, 2015, 2016 ve 2017 yıllarına ait ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdilerinin yaptırılmış olduğu, 17/09/2018 tarihli Yangın Raporu’nda; meydana gelen yoğun yağış sonucu oluşan hasarlar nedeni ile düzenlenen 14/09/2018 tarihli forma göre yoğun yağmur nedeni ile belirtilen adreste (… San. Tic. Ltd. Şti.) su baskını müracaatının yapıldığı, yapılan incelemede bu alanda meydana gelen su baksını neticesinde matbu evrakların ıslandığının beyan edildiği, ıslanan evrakların kurutulmak üzere koridora çıkarılmış olduğunun görüldüğü, Vergi Usul Kanunu (VUK) uyarınca vergi mükellefleri tarafından kullanılan belgelerin matbaa işletmecisi … … (…) tarafından basılarak davacı şirkete teslim edildiği, takdiri tamamen mahkemeye ait olmakla birlikte davacının dava konusu yaptığı belgelerden; 2013, 2014, 2015, 2016 ve 2017 yıllarına ait alım-satım faturaları, gider belgeleri, irsaliyeler, gümrük beyannameleri ve özel faturalar için zayi belgesi verilmesinin uygun olduğu, öte yandan 2013 yılı yevmiye defteri, envanter defteri ve kebir defteri için, 2014 yılı yevmiye defteri ve envanter defteri için, 2015 yılı yevmiye defteri, kebir defteri ve envanter defteri için, 2016 yılı kebir defteri, envanter defteri için, 2017 yılı kebir defteri ve envanter defteri için zayi belgesi verilmesinin uygun olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu davacı şirket vekiline usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davacı vekili tarafından rapora karşı herhangi bir beyan ve itirazda bulunulmamıştır. Davacı vekili UYAP üzerinden mahkememize sunduğu 26/05/2021 tarihli dilekçesinde özetle; davaya konu yaptıkları defterler arasında bulunan “Karar Defteri”’nin davacı şirketin mali müşavirinin ofisinde bulunduğunu, dolayısıyla zayi olmadığının tespit edildiğini, bu nedenle “Karar Defteri” hakkında mahkemece zayi kararı verilmesi yönünde taleplerinin olmadığını beyan etmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 82/7. maddesine göre; “bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defter ve belgeler; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içerisinde kayba uğrarsa, tacir kaybı öğrendiği tarihten itibaren on beş gün içerisinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebilir”.
Madde metninde “yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi” denilmek suretiyle bu gibi olayların benzerlerinin de bu kapsamda yorumlanması gerektiği ifade edilmiştir. Burada önemli olan, defter ve belgelerin zayi olmasında tacirin herhangi bir kusurunun bulunmamasıdır. Bir başka ifade ile davacı tacirin iddiasının hem inandırıcı hem de samimi olması, ayrıca hayatın olağan akışı içerisinde makul bir nitelik taşıması gerekmektedir.
Öte yandan zayi belgesi verilmesi talebine ilişkin davanın, tacirin zıyaı öğrendiği tarihten itibaren 15 gün içinde açılması gerekmektedir. Anılan 15 günlük dava açma süresi “hak düşürücü” nitelikte olup, mahkemece re’sen dikkate alınması gerekir. Bu süre içinde davanın açılmaması halinde tacirin dava açma hakkı ortadan kalkar. Somut olayda; davakonusu su baskınının 08/09/2018 tarihinde gerçekleşmiş olduğu, huzurdaki davanın ise 21/09/2018 tarihinde açıldığı anlaşılmakla; yasada öngörülen hak düşücü sürenin dolmadığı görülmektedir.
Saklamakla yükümlü olduğu ticari defter ve belgeleri zayi olan bir tacirin, TTK’nun 82/7. maddesindeki düzenlemeden yararlanabilmesi için; bir taraftan defter ve belgelerinin korunması bakımından gerekli dikkati ve özeni göstermiş bulunması, diğer taraftan ise ziyaa uğramanın kendi iradesi dışında ve elinde olmayan bir nedenden kaynaklanmış olması gerekmektedir. İleri sürülen mücbir sebebin de defter ve belgelerin yok olması veya elden çıkması sonucunu doğuracak nitelik ve yoğunlukta olması gerekir.
İddia, toplanan deliller, dinlenen tanık beyanı, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesinde; … ili, … ilçesinde 08/09/2018 tarihinde meydana gelen aşırı yağış ve sonrasında oluşan su baskınından dolayı davacı şirkete ait işyerinin sular altında kaldığı, … … Belediye Başkanlığı İtfaiye Daire Başkanlığı … Yakası … Müdürlüğü ekipleri tarafından olay mahalline gelinerek davacı şirkete ait işyerinde meydana gelen hasar durumuna ilişkin olarak tutulan tutanakta da tespit edildiği üzere davacı şirkete ait ticari nitelikli evrakların sel ve kanalizasyon sularının altında kalmak suretiyle okunamayacak şekilde zayi oldukları, suyun işyerinden tahliyesi sonrasında ıslanan evrakların kurutulmak üzere koridora çıkarıldığı, davacı vekili tarafından duruşmalar sırasında yanında getirilmek suretiyle mahkemeye sunulan ticari defterlerin incelenmesinde; defterlerin kuruduktan sonra sayfalarının okunamaz hale geldiği, huzurdaki davanın olay sonrasında yasada belirtilen 15 günlük hak düşürücü süre içerisinde açıldığı, davacı vekili tarafından dava açılırken talebe ve davaya konu edilen ticari defter ve belgelere ilişkin olarak açıklayıcı bilgilerin mahkememize sunulduğu, dava açılırken kanunda sayılan hallerden olan “su baskını” mücbir sebebine dayanıldığı, davacı şirketçe dava konusu ticari defter ve belgelerin korunması için gereken dikkat ve özenin gösterilmesine rağmen kendi dışında gelişen ve elinde olmayan nedenlerle zayi olduğu, olay günü davacı şirketin İstanbul/…’teki işyerinde bulunan 2013, 2014, 2015, 2016 ve 2017 yıllarına ait ticari defterler, alım-satım faturaları, gider belgeleri, irsaliyeler, gümrük beyannameleri ve özel faturaların sel ve lağım sularının altında kalmak suretiyle okunamaz hale geldiği, bu durumun meydana gelmesinde davacı şirketin herhangi bir kusurunun veya ihmalinin bulunmadığı, dava konusu ticari defter ve belgelerin ziyaa uğraması olayının tamamen davacı şirketin iradesi dışında gelişen yağış ve sonucunda oluşan sel baskınından kaynaklandığı, özetle davacı şirketin yargılama sırasında yasada mücbir sebep olarak sayılan “sel ve su baskını” halinin varlığını ispat ettiği kanaati ile aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
KARAR : Gerekçede açıklandığı üzere;
1- Davanın Kabulü ile; zayi olduğu tespit edilen davacı şirkete ait;
a) 2013 yılına ait “Yevmiye Defteri”, “Envanter Defteri” ve “Kebir Defteri”’nin,
b) 2014 yılına ait “Yevmiye Defteri”, “Envanter Defteri” ve “Kebir Defteri”’nin,
c) 2015 yılına ait “Yevmiye Defteri”, “Envanter Defteri” ve “Kebir Defteri”’nin,
d) 2016 yılına ait “Yevmiye Defteri”, “Envanter Defteri” ve “Kebir Defteri”’nin,
e) 2017 yılına ait “Yevmiye Defteri”, “Envanter Defteri” ve “Kebir Defteri”’nin,
f) 2013, 2014, 2015, 2016 ve 2017 yıllarına ait alım ve satım faturalarının, gider belgelerinin, irsaliyelerin, gümrük beyannamelerinin ve özel faturaların TTK.’nun 82/7 maddesi gereğince zayi olduğunun tespiti ile davacı şirkete zayi belgesi verilmesine,
2-Alınması gerekli 59,30-TL harçtan, peşin yatan 35,90-TL’den düşümü ile eksik kalan 23,40-TL’nin davacıdan alınarak maliyeye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair; HMK.’nun 6723 sayılı Kanunla değişik Geçici 3. ve 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere bir başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 26/05/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır