Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/837 E. 2020/659 K. 02.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/837 Esas
KARAR NO:2020/659

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:18/09/2018
KARAR TARİHİ:02/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında ticari ilişki bulunduğunu, davalının müvekkiline olan borcunu ödemediğini, bu alacağın tahsili amacıyla 08/05/2018 tarihinde …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, davalının itiraz ederek haksız olarak takibi durduğunu belirterek, itirazın iptali ile takibin devamına %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının varlığını iddia ettiği alacağın adi bir alacak olup, yetkili mahkeme HMK m. 6 ve devamındaki genel yetki kurallarına göre belirlenebileceğini, müvekkili … Şirketi, … merkezli bir şirket olup, ticaret sicil gazetesinde de ilan edildiği üzere şirketin adresinin … Cad No-… …/’… olduğunu, yetkili Mahkemenin … mahkemeleri olduğunu, dava dilekçesini kabul etmediklerini, düzenlenen faturanın adi bir belge olup tek taraflı düzenlenen bir belge olduğunu, bu nedenle taraflar arasındaki hukuki ilişkiyi veya borcu ispatlayacak nitelikte bir belge olmadığını belirterek, cevap dilekçesinde belirtilen nedenlerle davanın reddini talep etmiştir.
GEREKÇE;
Dava; faturadan kaynaklı alacak nedeniyle başlatılan takibe yapılan itirazın iptali davasıdır.
Davacı; Davalı ile ticari ilişkileri bulunduğunu, davalının borcunu ödememesi nedeniyle başlatılan takibe itiraz ettiğini beyanla itirazın iptalini talep etmiş, davalı ise yetki itirazı ile birlikte davanın reddini savunmuştur.
Her ne kadar davalı tarafından davacı ile arada ticari ilişki olmadığı savunulmuş ise de, davacı tarafından sunulan mutabakat metninde davalının imzası bulunması, davalı tarafından davacıya 20.000,00 TL tutarında ödeme yapılması göz önüne alındığında davalının inkara yönelik savunmasına itibar edilmemiş, taraflar arasında akdi ilişki olduğu anlaşılmış, bu nedenle davacı alacaklının yerleşim yerinin de eldeki uyuşmazlık yönünden yetkili olmasından ötürü yetki itirazı yerinde görülmemiştir.
Uyuşmazlık teknik inceleme gerektirdiğinden bilirkişi raporu alınmıştır.
Davacının sunduğu ticari defterler, BS formu, mutabakat metni ( KDV hariç ) göz önüne alındığında davacının 06/09/2017 tarih ve 34.101,71 TL bedelli faturadan dolayı alacaklı olduğunu ispatladığı, davalının da 20.000,00 TL ödeme yaptığı anlaşılmaktadır.
Bununla beraber davacı vade farkı da talep etmektedir. Faturadan kaynaklı vade farkı talep edebilmek için taraflar arasındaki sözleşmede bu yönde bir hüküm bulunmalı veya bu yönde bir teamül gelişmelidir. Ne var ki davacı tarafından bu yönde bir delil sunulmadığından vade farkı istemi reddedilmiştir. ( Hukuk Genel Kurulunun 2001/1 Esas – 2003/1 Karar sayılı kararı )
Son olarak alacak belirlenebilir olduğu için, iptaline karar verilen kısmın %20’si oranında icra inkar tazminatına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklanan nedenlerle;
Davanın KISMEN KABULÜ ile;
1-Davalının …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas Sayılı dosyasında takibe yaptığı itirazın 14.101,71 TL’lik kısım yönünden İPTALİ ile takibin bu miktar üzerinden talepnamedeki koşullarla devamına,
2-Alacak belirlenebilir olduğundan iptaline karar verilen kısmın %20’si oranındaki 2.820,34 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 963,29-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 211,86-TL’nin mahsubu ile eksik kalan 751,43-TL ‘nin davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 211,86-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 35,90-TL başvuru harcı, 5,20-TL vekalet harcı, 8,20-TL vekalet pulu ve 818,50-TL tebligat/posta/bilirkişi gideri olmak üzere toplam 867,80-TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranı dikkate alınarak hesap olunan 697,65-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
7-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap olunan 3.400,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap olunan 3.400,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Davacı tarafça yatırılan ve harcanmayan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 02/11/2020

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı