Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/798 E. 2021/673 K. 22.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/798 Esas
KARAR NO : 2021/673

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 06/09/2018
KARAR TARİHİ : 22/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 26/04/2013 tarihinde sürücüsü olduğu motosikleti ile seyir halinde iken Büyükbelen Kasabası girişinde sürücüsü … olan …plakalı aracın çarpması sonucu meydana gelen kazada ağır yaralandığını ve kaza sonucunda sakat kaldığını, trafik kazası tespit tutanağında her ne kadar müvekkili davacıya kusur yüklenmiş ise de …plakalı aracın dava dışı sürücüsü …’ın kavşağa yaklaşırken gerekli dikkat ve özeni göstermediğinin ifadelerden anlaşılacağını, kazaya karışan…plakalı aracın davalı … şirketi nezdinde ZMSS poliçesi ile sigortalı olduğunu, davalı … şirketinin müvekkilinin kaza nedeniyle uğradığı maluliyetinden ve işgücü kaybından dolayı sorumluluğunun bulunduğunu, davacının maluliyet durumunun tespiti bakımından mahkemece ATK’dan rapor alınması gerektiğini belirterek ve dilekçesinde açıkladığı diğer nedenlerle; müvekkilinin sürekli işgücü kaybından doğan zararları için şimdilik 100,00-TL., mutad iştigalinden geri kalması ve çalışamayarak geçici işgöremez hale gelmesi nedeniyle şimdilik 100,00-TL. olmak üzere toplam 200,00-TL. maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … şirketi vekili ise cevap dilekçesinde özetle; dava konusu kazanın 26/04/2013 tarihinde meydana geldiğini, bu nedenle 2 (iki) yıllık zamanaşımına tabi olduğunu, davacının davacının ve taleplerinin zamanaşımına uğradığını ve bu nedenle davanın reddi gerektiğini, davacı …’ın kullandığı motosikletin plakasız ve tescilsiz olduğunu, trafiğe çıkmasının kesinlikle yasak olduğunu, trafiğe çıkılması yasak bir araçla trafiğe çıkan davacının kazanın oluşumunda asli derecede kusurlu olduğunu, müvekkili şirketin sorumluluğunun ise dava dışı sigortalısının kusuru oranında olduğunu, … plakalı sigortalı aracın dava dışı sürücüsü …’ın kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunmadığını, kaza ile davada talep edilen zararlar arasında nedensellik bağının bulunmadığını, davanın müvekkili sigorta şirketine sigortalı araç işleteni … ve araç sürücüsü…’a ihbarını talep ettiklerini belirterek ve dilekçesinde ayrıntılı şekilde açıkladığı diğer nedenlerle davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; 26/04/2013 tarihinde davalı … şirketi nezdinde ZMSS poliçesi ile sigortalı …plakalı aracın, davacının sevk ve idaresindeki motosiklete çarpması sonucu meydana gelen trafik kazası nedeniyle davacının malul kaldığı iddiasına dayalı olarak davalı … şirketi aleyhine belirsiz alacak davası şeklinde açılmış daimi ve geçici iş göremezlik tazminatı talepli maddi tazminat davasıdır.
Davacı taraf delil olarak; … CBS’nin… Soruşturma sayılı dosyası, …Hastanesi’nin ve…Hastanesi’nin tedavi evrakları, kaza tespit tutanağı, sigorta poliçesi, İstanbul … ATM.’nin …Esas sayılı dava dosyası münderecatı, ATK. 3. İhtisas Kurulu’nun 23/08/2017 tarihli maluliyet raporu ve 31/05/2016 tarihli kusur raporu, davalı … şirketine başvuru yapıldığına dair dilekçe, bilirkişi incelemesi, tanık beyanı, keşif, kusur ve maluliyet raporları ile diğer her türlü yasal delile dayanmıştır.
Davalı taraf ise delil olarak; poliçe, hasar dosyası, trafik sigortası genel şartları, ATK kusur ve maluliyet raporları, ceza dosyası, … CBS’nin … Soruşturma sayılı dosyası, aktüer raporu, bilirkişi incelemesi, keşif, İstanbul … ATM.’nin… Esas sayılı dosyası ile diğer yasal delillere dayanmıştır.
Mahkememizce … Hastanesi’nden ve… Hastanesi’nden davacının tedavisine ilişkin tüm tıbbi bilgi ve belgeler ile …CBS’nin…Soruşturma sayılı dosyasının UYAP örneği celbedilerek incelenmiştir. Ayrıca İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …Esas sayılı dosyası cebledilerek incelenmiştir.
Davalı … şirketi vekili tarafından cevap dilekçesinde huzurdaki davaya konu edilen taleplerin zamanaşımına uğradığı ileri sürüldüğünden, mahkememizce öncelikle davalı yanın zamanaşımına yönelik itirazları (def’i) değerlendirilmiştir.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 22/05/2019 tarihli… Esas ve… Karar sayılı ilamında da vurgulandığı üzere; 2918 sayılı KTK’nın 109/I. maddesinde; “Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve her halde, kaza gününden başlayarak 10 yıl içinde zamanaşımına uğrar” hükmüne, yine aynı kanunun 109/II. maddesinde ise, “dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve Ceza Kanunu bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüş ise, bu süre maddi tazminat talepleri için de geçerlidir.”
Diğer taraftan tazminat davalarında uzamış (ceza) zamanaşımının uygulanabilmesi için mutlaka bir ceza davasının açılmış olması veya mahkumiyet kararının bulunması gerekmez. Eylemin (fiilin) başlı başına suç teşkil ettiği durumlarda dahi uzamış zamanaşımı uygulanır. (Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 04/12/.2008 tarih, 2008/13761 E. ve 2008/15023 K.) Huzurdaki davaya konu trafik kazasında davacının yaralanması eyleminin başlı başına cezayı gerektiren eylem niteliğinde olması, yaralanma eylemi ile ilgili açılacak ceza davasının TCK.’nun 66/1-e maddesi uyarınca 8 (sekiz) yıllık zamanaşımı süresine tabi olması, 2918 sayılı KTK’nun 109/2 maddesi uyarınca bu sürenin görülmekte olan maddi tazminat davası için de geçerli olması, eldeki davanın kaza tarihi olan 26/04/2013 tarihinden itibaren 8 (sekiz) yıllık süre geçmeden 06/09/2018 tarihinde açılmış olması karşısında; mevcut dava yönünden zamanaşımı süresinin dolmadığı kanaatine varılarak mahkememizce işin esasına girilmiştir. (Nitekim Yargıtay 17. HD.’nin 05/05/2016 tarihli, 2016/4082 E. ve 2016/5493 K. ve 04/11/2013 tarihli, 2013/15634 E. ve 2013/14988 K. sayılı kararları da bu yöndedir.)
Dava konusu kazadaki kusur durumlarının tespiti bakımından dosya mahkememizce ATK Trafik İhtisas Dairesi’ne gönderilmiştir. ATK Trafik İhtisas Dairesi tarafından tanzim olunan 19/11/2019 tarihli ve … sayılı kusur raporunda özetle; olay mahallinin özellikleri, olayın meydana geliş şekli, olay yeri krokisi, davacı sürücü …’ın sevk ve idaresindeki tescilsiz motosikletin seyir yönüne hitaben “DUR” trafik işaret levhasının olduğu hususları dikkate alındığında bilirkişi raporundaki kusur durumlarına iştirak edilmediği, dosyaya mevcut verilere göre; sürücü…’ın sevk ve idaresindeki kamyonet ile seyir halindeyken olay mahalli kavşağa gelip geçişini sürdürdüğü esnada gerekli ve yeterli kontrolü yapması, seyrini müteyakkız sürdürmesi gerekirken bu hususlara riayet etmediği, idaresindeki kamyonetin sağ ön yan kısımlarına sağ tarafındaki yoldan gelen davacı sürücünün idaresindeki motosiklet ile çarptığı olayda kusurlu olduğu, davacı sürücü …’ın sevk ve idaresindeki motosiklet ile kavşak mahalline yaklaşırken hızını yeterince azaltıp kontrollü ve tedbir alabilecek vaziyette seyrini sürdürmesi, kavşak mahalline geldiğinde kendisine hitaplı “DUR” trafik işaret levhasını dikkate alıp durması, sol tarafından gelen kamyonete ilk geçiş hakkını vermesi gerekirken bu hususlara riayet etmediği, kontrolsüz ve önlemsiz bir şekilde kavşağa girerek bu kamyonete çarptığı olayda kusurlu olduğu, sonuç olarak olayda sürücü …’ın %15 (yüzde on beş) oranında, davacı sürücü …’ın %85 (yüzde seksenbeş) oranında kusurlu oldukları yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Mahkememizce incelenmek üzere celbedilen İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında bilirkişi Doç. Dr. …tarafından düzenlenen kusur raporunda ATK’nın 19/11/2019 tarihli raporundan farklı olarak …’ın %75 oranında, davacı …’ın %25 oranında kusurlu olduğu şeklinde görüş ve kanaat bildirildiği görülmüştür.
Dava konusu kaza sonucunda davacıda oluştuğu iddia edilen maluliyetin ve oranının tespiti bakımından İstanbul … ATM’nin …Esas sayılı dosyasında alınan ATK 3. İhtisas Kurulu’nun 23/08/2017 tarihli ve 18135 karar sayılı maluliyet raporunda; Mehmet oğlu, 1994 doğumlu …’ın 26/04/2013 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı arızasının (kokso-femoral eklem hareket kısıtlılığının) 11/10/2008 tarihli ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası bildirilmemekle Grup1 kabul olunarak: Gr1 XII(6a………. 25)A %29 x 1/4 = %7.25, E cetveline göre %5.1 (yüzdebeşnoktabir) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği şeklinde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Mahkememizce 29/01/2020 tarihli duruşmada verilen ara karar ile dosyanın tazminat hesabı yapılmak üzere aktüer bilirkişiye tevdiine karar verilmiş, akabinde 28/02/2020 tarihinde dosya aktüer bilirkişi Şenay KIRÇALI’ya teslim edilmiştir.
Aktüer bilirkişi tarafından tanzim edilerek dosyaya sunulan 01/06/2020 tarihli raporda özetle; dava konusu kazaya ilişkin olarak dosyada 2 farklı kusur raporu bulunduğu, İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin… Esas sayılı dosyasından aldırılan kusur raporuna göre …’ın %75, davacı …’ın %25 oranında kusurlu olduğunun belirtildiği, ATK Trafik İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen 19/11/2019 tarihli kusur raporunda ise…’ın %15, davacı …’ın ise %85 oranında kusurlu olduğunun belirtildiği, ATK 3. İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen maluliyet raporuna göre davacının E cetveline göre %5,1 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği şeklinde görüş ve kanaat bildirildiği, dosyadaki tüm bilgi, belge ve raporlara göre davacı …”ın 26/04/2013 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazası sonrası 9 aylık geçici işgöremezlik dönemi için toplam zararının 7.282,62-TL., %5,1 maluliyetine ilişkin sürekli işgöremezlik toplam zararının 62.507,29-TL. olduğu, buna göre davacının toplam maddi zararının 69.789,88-TL. olabileceği, dosyadaki 2 farklı kusur raporuna göre yapılan hesaplamaya göre; 1. seçenekte İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …Esas sayılı dosyasında alınan kusur raporu dikkate alındığında (dava dışı sürücünün %75 kusur oranına göre) davacının maddi zararının 52.342,41-TL. olacağı, 2. seçenekte ATK Trafik İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen rapora göre (dava dışı sürücünün %15 kusur oranına göre) davacının maddi zararının 10.468,48-TL. olacağı, davalı …. tarafından sigortalan… plakalı kamyonet için kaza tarihi itibariyle geçerli teminat limitinin 250.000,00-TL. olduğu, 30/04/2014 dava tarihinden önce davacı tarafından davalı … şirketine başvuru yapılıp yapılmadığına ilişkin dosyada herhangi bir belgeye rastlanılmadığı, sorumluluk, temerrüt tarihi ve faiz türü gibi hukuki olgular konusunda takdirir mahkemeye ait olduğu şeklide görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Aktüer bilirkişi raporu dosya taraflarına tebliğ edilmiş, davalı vekili tarafından 04/06/2020 tarihli dilekçe ile rapora itiraz edilerek davanın reddine karar verilmesinin talep edilmiştir. Davacı vekili tarafından 15/07/2020 tarihli dilekçe ile aktüer raporuna itiraz edilerek kusur raporları arasındaki çelişkinin giderilmesi talep edilmiştir.
Taraflarca yapılan itirazlar üzerine kusur raporları arasındaki çelişkinin giderilmesi bakımından dosya mahkememizce 7 (yedi) kişiden oluşan genişletilmiş uzmanlar kurulundan kusur raporu alınmak üzere yeniden ATK Trafik İhtisas Dairesi’ne gönderilmiştir.
ATK Trafik İhtisas Dairesi’nin 7 (yedi) kişilik genişletilmiş uzmanlar heyeti tarafından düzenlenen 22/12/2020 tarihli – … sayılı kusur raporunda ise; dosya kapsamına göre davalı şirkete sigortalı araç sürücüsü …’ın sevk ve idaresindeki kamyonetle seyri sırasında kavşağa yaklaştığında hızını asgari düzeye düşürüp müteyakkız olması, sert fren tatbiki ve uygun direksiyon manevrası ile kazayı önlemeye çalışması gerekirken bahsedilen bu hususlara riayet etmediği ve dikkatsiz davranmış olmakla kusurlu olduğu, davacı sürücü …’ın sevk ve idaresindeki motosikletle seyri sırasında kavşağa yaklaştığında hızını asgari düzeye düşürüp müteyakkız olması, seyir yönüne hitap eden “DUR” levhasını dikkate alarak kavşağa girmeden önce aracını durdurması, ilk geçiş hakkını anayoldan gelmekte olan diğer sürücü idaresindeki araca vermesi gerekirken bahsedilen bu hususlara riayet etmediği, dikkatsiz ve tedbirsiz bir şekilde kavşağa girdiği, kavşaklarda ilk geçiş hakkı kural ihlali ile neden olduğu olayda kusurlu olduğu, olaydan sonra düzenlenen trafik kazası tespit tutanağında davacının seyir yönüne hitap eden “DUR” levhası olduğu açık bir şekilde belirtilmesine rağmen bu hususu dikkate almadan düzenlenen 31/05/2016 tarihli bilirkişi raporunun isabetsiz bulunduğu, dairelerince düzenlenen 19/11/2019 tarihli raporun isabetli olduğunun anlaşıldığı, sonuç olarak davalı şirkete sigortalı araç sürücüsü …’ın %15 (yüzde onbeş) oranında, davacı sürücü …’ın ise %85 (yüzde seksenbeş) oranında kusurlu olduğu yönünde kanaat bildirilmiştir.
Mahkememizce 24/03/2021 tarihli duruşmada; dosyada alınan ATK Trafik İhtisas Dairesi’nin 22/12/2020 tarihli kusur raporunun mevzuat gereğince dosyada mevcut kusur raporları arasındaki çelişkiyi gidermeye yönelik olarak 7 (yedi) kişiden oluşan uzmanlar kurulunca düzenlenmiş olduğu, mevcut haliyle kusur raporunun yargısal denetime, hüküm kurmaya elverişli ve uyuşmazlığı çözmeye yeterli olduğu anlaşılarak, davacı vekilinin yeniden kusur raporu alınması yönündeki talebinin reddine karar verilmiş ve dosyanın 01/06/2020 tarihli aktüer raporunu düzenleyen bilirkişiye tevdi edilerek yeni asgari ücrete göre hesap raporu alınmasına karar verilmiştir.
Aktüer bilirkişi … tarafından tanzim edilerek dosyaya sunulan 22/06/2021 tarihli ek bilirkişi raporunda özetle; davacının maddi zararının hesaplanmasında PMF 1991 ve TRH 2010 yaşam tablolarına göre ayrı ayrı ve seçenekli olarak yapılan hesaplamalar neticesinde 1. seçenekte; PMF 1931 yaşam tablosuna göre davacının 9 aylık dönem gelirine sigortalı araç sürücüsünün %15 kusur oranının yansıtılmasıyla hesaplanan geçici işgöremezlik zararının 1.092,39-TL., %5,1 maluliyet oranı dikkate alındığında sigortalı araç sürücüsünün %15 kusur oranının yansıtılmasıyla hesaplanan sürekli işgöremezlik (efor kaybı) zararının ise 11.191,75-TL. olduğu, buna göre davacının toplam maddi zararının 12.284,14-TL. olacağı, 2. seçenekte TRH 2010 yaşam tablosuna göre davacının 9 aylık dönem gelirine sigortalı araç sürücüsünün %15 kusur oranının yansıtılmasıyla hesaplanan geçici işgöremezlik zararının 1.092,39-TL., %5,1 maluliyet oranı dikkate alındığında sigortalı araç sürücüsünün %15 kusur oranının yansıtılmasıyla hesaplanan sürekli işgöremezlik (efor kaybı) zararının ise 12.835,20-TL. olduğu, buna göre davacının toplam maddi zararının 13.927,59-TL. Olacağı, davalı … şirketi tarafından sigortalanan … plakalı kamyonet için teminat limitinin 250.000,00-TL. olduğu, davacının sigorta şirketine başvuru yapıp yapmadığına ilişkin dosyada belge bulunmadığı, sorumluluk, temerrüt tarihi ve faiz türü gibi hukuki konularda takdirin mahkemeye ait olacağı şeklinde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Aktüer bilirkişi ek raporu dosya taraflarına tebliğ edilmiş, davalı … şirketi vekili tarafından 28/06/2021 tarihli dilekçe ile rapora itiraz edilmiştir.
Davacı vekili 16/07/2021 tarihli talep artırım dilekçesi ile; müvekkilinin geçici işgöremezlik süresi içerisinde uğradığı kazanç kaybı tazminatı talebini 1.092,39-TL., sürekli işgöremezlik tazminatı talebini ise 12.835,20-TL. olmak üzere toplam 13.727,59-TL. artırarak, dava açılırken 200,00-TL. olan maddi tazminat taleplerini 13.927,59-TL.’ye yükseltmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun (KTK’nun) 91. maddesi ile araç işletenlere uygulamada “zorunlu trafik sigortası” olarak da adlandırılan “mali sorumluluk sigortası” yaptırma zorunluluğu getirilmiştir. KTK.’nun 91/1. maddesinde; “İşletenlerin, bu kanunun 85. maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.” hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda davalı … şirketi kaza tarihi itibariyle … plakalı aracın ZMSS (Zorunlu Mali Sorumluluk) sigortacısıdır. … plakalı araç, kaza tarihi olan 26/04/2013 itibariyle davalı … şirketi nezdinde ZMSS (Trafik Sigortası) poliçesi ile sigortalı olup, kaza tarihi itibariyle geçerli sigorta teminat limiti 250,000,00-TL.’dir.
Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (ZMSS); motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin, zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir sorumluluk sigortası türüdür. Sigorta şirketinin sorumluluğu, sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe limitiyle sınırlıdır.
Zorunlu mali sorumluluk sigortasında yaralanma hallerinde tedavi dışında, bu kimsenin çalışma gücünün tamamen veya kısmen azalması gibi durumlarda bundan kaynaklanan zararları ve ileride ekonomik yönden yoksun kalacağı zarar, ziyan ve masrafları, kişinin olay nedeniyle mahrum kaldığı diğer ekonomik zararların da poliçe kapsamında kalan zararlardan olduğu kabul edilmektedir. (Işıl Ulaş, Uygulamalı Sigorta Hukuku; 2002, 3.baskı, sh.709-710)
Sürekli iş göremezlik zararı, bir kişinin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi sonucunda fiziksel, psikolojik, duygusal ya da entelektüel potansiyelin azalmasından kaynaklaran bir zarardır. Yüksek Yargıtay kararlarında sürekli iş göremezlik zararına “güç kaybı veya efor kaybı zararı da denilmektedir. Bir başka ifade ile sürekli iş göremezlik zararı; beden gücü kaybına uğrayan kişinin, zarar görmeden önce yapmakta olduğu iş için daha fazla bir güç (efor) harcaması nedeniyle doğan zarardır. Bu durumdaki kişi çalışmasını sürdürebilir ise de yaşıtlarına ve kendisi ile aynı işi yapanlara göre (malul kaldığı oranda) daha fazla güç ve çaba harcayacağından, kazançlarında bir azalma olmasa dahi (sakatlığı oranında) tazminat isteme hakkı bulunmaktadır.
Geçici iş göremezlik zararı ise; zarar görenin yaptığı iş ve gelir durumu itibariyle iyileşme süresinde elde edemediği kazançlarından ibarettir. Bir diğer ifade ile trafik kazası sonucunda yaralanmanın doğal bir sonucu olan ve kişi iyileşinceye kadar geçen geçici sakatlık dönemine ilişkin olan geçici iş göremezlik tazminatı, 2918 sayılı kanunun 85. maddesi kapsamındaki bedeni zararlardandır.
2918 sayılı KTK’nun 98/1. maddesinde belirtilen “tedavinin gerektirdiği diğer giderler” kapsamında olan geçici iş göremezlik tazminatı, tedavinin gerektirdiği bir gider kalemi olarak zorunlu mali sorumluluk sigortası (trafik sigortası) kapsamındadır. Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası dışında kalan hususların düzenlendiği 2918 sayılı KTK’nun 92. maddesinde; “geçici iş göremezlik ödeneği” sigorta kapsamı dışına çıkarılmamış olup, bu durum karşısında geçici iş göremezlik ödeneğinin de poliçe limiti ile sınırlı kalmak kaydı ile poliçe kapsamı içinde kaldığının kabulü gerekmektedir. (Yargıtay 10. HD.’nin 14/10/2010 tarih, 2009/5281 E.ve 2010/13730 K. sayılı ilamı)
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 24/02/2021 tarihli, 2019/3292 Esas ve 2021/1848 Karar sayılı kararında da vurgulandığı üzere; Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları 14 Mayıs 2015 gün 29355 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak 01 Haziran 2015 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları ekindeki, sürekli sakatlık tazminatı hesaplamasına dair usullere ilişkin Ek-3 nolu cetvelin 3. maddesinde, “hesaplamalarda ölüm tablosu olarak TRH 2010 tablosu dikkate alınır. Tablonun belirli periyotlarla güncellenmesi halinde tazminat tutarı, kaza tarihi itibariyle güncel versiyona göre hesaplanır” düzenlemesine yer verilmiştir.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 2918 sayılı KTK’nın 90. maddesinde “Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.” şeklindeki düzenleme ve zorunlu mali sorumluluk sigortası teminatı kapsamı dışında bulunan hallerin düzenlendiği 92/i maddesindeki “Bu Kanun çerçevesinde hazırlanan zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları ve ekleri ile tanımlanan teminat içeriği dışında kalan talepler.” şeklindeki düzenleme Anayasa Mahkemesi’nin 17/07/2020 tarihli, 2019/40 E. ve 202/40 K. sayılı kararı ile Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresi ile ikinci cümlesindeki “…ve genel şartlarda…” ibaresinin ve 92. maddesinin (i) bendinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiştir.
Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararı ile zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatların zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarına göre belirleneceğine dair düzenleme iptal edilmiştir.
T.C. Anayasası’nın 153/6. maddesinde, “Anayasa Mahkemesi kararları Resmî Gazetede hemen yayımlanır ve yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağlar.” düzenlemesi mevcut olup, bu düzenlemenin doğal sonucu olarak Anayasa Mahkemesi’nce bir kanun veya kanun hükmünde kararnamenin tümünün ya da bunların belirli hükümlerinin Anayasa’ya aykırı bulunarak iptal edildiğinin bilindiği halde görülmekte olan davaların Anayasa’ya aykırılığı saptanan kurallara göre görüşülüp çözümlenmesi, Anayasa’nın üstünlüğü prensibine ve hukuk devleti ilkesine aykırı düşeceği için uygun görülmeyeceği kabul edilmektedir. Anayasa Mahkemesi’nin somut norm denetimi neticesinde verdiği iptal kararlarının Resmî Gazete’de yayımlanması ile sonuç doğuracağı ve eldeki tüm uyuşmazlıklara uygulanması gerektiği uyulması zorunlu yargısal içtihatlar ile kabul edilmiştir.
Anayasa Mahkemesi’nin 17/07/2020 tarihli, 2019/40 E. ve 202/40 K. sayılı kararı ile Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresi ile ikinci cümlesindeki “…ve genel şartlarda…” ibaresinin ve 92. maddesinin (i) bendinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar vermiş olması nedeniyle davacının zararının ve zararın kapsamının 2918 sayılı KTK’nın ve 6098 sayılı TBK’nın haksız fiile ilişkin hükümlerine ve Yargıtay uygulamalarına göre belirlenmesi gerekir.
İddia, savunma, dosyada toplanan deliller, ATK Trafik İhtisas Dairesi’nin 7 (yedi) kişilik genişletilmiş uzmanlar heyeti tarafından düzenlenen 22/12/2020 tarihli – …sayılı kusur raporu, ATK … İhtisas Kurulu’nun 23/08/2017 tarihli ve … karar sayılı maluliyet raporu, dosyada alınan 22/06/2021 tarihli aktüer bilirkişi ek raporunda Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 24/02/2021 tarihli, 2019/3292 Esas ve 2021/1848 Karar sayılı kararına göre 2. seçenek olarak yapılan hesaplama yönteminin gerekçeli, denetlenebilir, dosya içeriği ile Yargıtay uygulamasına uygun ve uyuşmazlığı çözmeye yeterli olduğu görüldüğünden benimsenerek hükme esas alınmıştır.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, … CBS’nin … Soruşturma sayılı dosyası,…Hastanesi’nin ve… Hastanesi’nin tedavi evrakları, İstanbul … ATM.’nin … Esas sayılı dava dosyası, ATK Trafik İhtisas Dairesi’nin 7 (yedi) kişilik genişletilmiş uzmanlar heyeti tarafından düzenlenen 22/12/2020 tarihli – … sayılı kusur raporu, ATK … İhtisas Kurulu’nun 23/08/2017 tarihli ve … karar sayılı maluliyet raporu, dosyada alınan ve mahkememizce de benimsenen 22/06/2021 tarihli aktüer bilirkişi ek raporu ile toplanıp değerlendirilen tüm delillere göre; 26/04/2013 tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde davacı …’ın yaralanmasına neden olan kazada… plakalı araç sürücüsü dava dışı …’ın %15 oranında, davacı …’ın ise %85 oranında kusurlu olduğu, … plakalı aracın kaza tarihini de kapsayacak şekilde davalı …. (…Sigorta A.Ş.) nezdinde ZMSS (Trafik Sigortası) poliçesi ile sigortalı olduğu, davalı … şirketinin … plakalı aracın ZMSS sigortacısı olarak davacıda meydana gelen yaralanmadan ve oluşan zarardan dolayı poliçe teminat limiti ile sorumlu olduğu, dava konusu kaza nedeniyle yaralanmasının davacı …’da %5,1 oranında meslekte kazanma gücü kaybı yarattığı, davacının iyileşme süresinin ise kaza tarihi olan 26/04/2013 tarihinden itibaren 9 (dokuz) ay olduğu, hükme esas alınan aktüer bilirkişi ek raporunda Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 24/02/2021 tarihli, 2019/3292 Esas ve 2021/1848 Karar sayılı kararına göre 2. seçenek olarak yapılan hesaplamaya göre davacının 26/04/2013 tarihinde meydana gelen kaza sonucu yaralanmasından kaynaklı olarak davalı … şirketinden talep edebileceği geçici işgöremezlik tazminatının 1.092,39-TL., sürekli işgöremezlik tazminatının ise 12.835,20-TL. olduğu, buna göre davacının davalı … şirketinden talep edebileceği toplam maddi tazminatın 13.927,59-TL. olacağı, bu miktarın (13.927,59-TL.’nin) davalı … şirketinin sorumlu olduğu poliçe teminat limiti içerisinde kaldığı, ZMSS ile sigortalı …plakalı araç kamyonet sınıfında ve ticari nitelikte bir araç olduğundan hükmolunan maddi tazminata avans faizi işletilmesi gerektiği, dosya kapsamındaki bilgi ve belge durumuna göre davalı … şirketinin temerrüt tarihinin dava tarihi olduğu, aktüer bilirkişi raporu ile hesaplanan toplam 13.927,59-TL. tazminat miktarına dava tarihinden itibaren avans faizi yürütülmesi gerekiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Gerekçede açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile; 12.835,20-TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 1.092,39-TL geçici iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 13.927,59-TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,

2-Alınması gerekli 951,39-TL karar ve ilam harcından, 95,90-TL. peşin harç + ıslah harcının mahsubu ile kalan 855,49-TL harcın davalıdan alınarak maliyeye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan toplam 2.678,00-TL. (35,90-TL başvuru harcı, 95,90-TL peşin harç + ıslah harcı, 5,20-TL vekalet harcı, 1.300,00-TL bilirkişi ücreti, 195,00-TL posta masrafı, 1.046,00-TL adli tıp rapor ücreti) yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 4.080,00-TL. vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Gider avansının harcanmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; HMK.’nun 6723 sayılı Kanunla değişik Geçici 3. ve 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere bir başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda açıkça okunup, usulen anlatıldı. 22/09/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

Bu belge 5070 sayılı Yasa uyarınca güvenli E-İMZA ile imzalanmıştır.