Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/770 E. 2020/123 K. 05.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/691 Esas
KARAR NO : 2020/148

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 26/07/2018
KARAR TARİHİ : 12/02/2020

Davacı vekili tarafından mahkememizde açılan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin …’a bağlı olarak hizmet veren elektrik enerjisinin perakende satışından sorumlu olan bir Anonim Şirket olduğu, müvekkili şirket ile davalı/borçlu arasında 08/03/2011 tarihli ve… tesisat numaralı “Alçak Gerilim Elektrik Enerjisi Satışına İlişkin Perakende Satış Sözleşmesi” akdedildiğini ve sözleşmeye gereğince davalı/borçlunun müvekkili şirketin elektrik abonesi olduğunu, davalı/borçlunun “… adresinde mukim işyerinde elektrik kullandığını, ancak elektrik kullanımına bağlı fatura borçlarını ödemediğini, ödenmeyen fatura borçlarının tahsili amacıyla müvekkili şirket tarafından 15/04/2016 tarihinde İstanbul… İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden davalı/borçlu aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığını, başlatılan bu takibe davalı/borçlu tarafından haksız ve kötü niyetli olarak 18/05/2016 tarihinde itiraz edildiğini ve ilgili İcra Müdürlüğünce takibin durdurulduğunu, davalı/borçlunun alacağın tahsilini uzatmak amacıyla borcun tamamına, faiz ve fer’ilerine itiraz ettiğini, davalı/borçlunun itiraz dilekçesinin müvekkili şirkete tebliğ edilmediğini, bu durumun icra dosyasının incelenmesi sırasında görüldüğünü belirterek, taraflar arasındaki sözleşmeye aykırı davranarak borcunu ödemeyen, icra takibine haksız ve kötü niyetli olarak itirazda bulunan davalı/borçlunun haksız ve mesnetsiz itirazının iptali ile takibin devamına, haksız ve kötü niyetli olarak itirazda bulunan davalı/borçlu aleyhine alacağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin de davalıya yükletilmesine karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
Dava dilekçesi, delil listesi ve ekleri ile tensip zaptı davalı …’un aynı çatı altında birlikte oturduğu eşi…’a 01/08/2018 tarihinde ve de usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen davalı tarafından yasal süresi içerisinde davaya karşı cevap verilmemiştir. Bu nedenle davalı mahkememizce münkir kabul edilmiştir.
Davalı asil 09/10/2019 tarihli ön inceleme duruşmasına bizzat katılmış ve duruşmada beyanda bulunmuştur. Davalı …, 09/10/2019 tarihli duruşmadaki beyanında; abonelik tarihinde mobilya sektöründe faaliyet gösteren bir iş yeri sahibiydi olduğunu, dava konusu aboneliğe ilişkin işyerinden aynı işi yürütmek üzere başka bir adresteki işyerine taşındığını, taşınırken elektrik aboneliğinin de naklinin yeni işyerine yapılması konusunda özelleşmeden önceki muhatap kuruma başvurduğunu, ancak başvuruya ilişkin evrakları bulamadığını, yeni işyerinde 1 (bir) ay kadar çalıştıktan sonra işi bıraktığını, elektrik borcum olduğu için de aboneliğinin iptal edilmediğini, dolayısıyla aboneliğinin kapanmadığını, kendisinin takipte talep edilen kadar borcunun bulunmadığını, taşındıktan sonra yerine gelen kişi tarafından kullanılan elektrik borçlarının kendisinden tahsil edilmeye çalışıldığını ifade ederek, hakkındaki davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; taraflar arasında akdedilen elektrik satışına dair ticari nitelikli abonelik sözleşmesine dayalı olarak İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı dosyasıyla girişilen ilamsız icra takibinde, davalı borçlu tarafından yapılan itirazın, İİK.’nun 67. maddesi gereğince iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasında çözümlenmesi gereken ihtilafın; davalının aboneliği iptal ettirmedikçe abonenin kullandığı elektrik bedelinden sorumlu olup olmayacağı, davacı şirkete ticari abonelik sözleşmesinden kaynaklı borcu bulunup bulunmadığı ve var ise miktarı, davacının davalı aleyhine başlattığı icra takibine konu bedeli talep etme hakkının bulunup bulunmadığı, sözleşmeye konu borcun ödenmemesi sebebiyle başlatılan takibe davalı tarafça yapılan itirazın iptalinin koşullarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
Davacı taraf delil olarak; taraflar arasında akdedilen Alçak Gerilim Elektrik Enerjisi Satışına İlişkin Perakende Satış Sözleşmesi, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası, elektrik faturaları, kira sözleşmesi, vergi levhası, müvekkili şirkete ait ticari defter ve kayıtlar, takip konusu alacağa ilişkin olarak müvekkili şirketten talep edilecek diğer kayıtlar, tanık beyanı, yemin, keşif, bilirkişi incelemesi ve sair her türlü yasal delile dayanmıştır. Davalı taraf ise herhangi bir delil sunmamıştır.
Mahkememizce İstanbul … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası celbedilerek incelenmiş ve mahkememiz dosyası içerisine alınmıştır. İcra takip dosyasının incelenmesinden; davacı şirket tarafından davalı … aleyhine 15/04/2016 tarihinde borcun sebebi ödenmeyen gecikmiş enerji bedeli gösterilmek suretiyle 8.117,76-TL. Enerji bedeli (asıl alacak), 4.460,98-TL. gecikmiş gün faizi, 803,03-TL. faizin KDV.’si olmak üzere toplam 13.381,77-TL. üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, Örnek 7 nolu ödeme emrinin davalı borçluya 11/05/2016 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlu … tarafından yasal süresi içerisinde 18/05/2016 tarihinde borcun tamamına, faiz ve fer’ilerine itiraz edildiği, itiraz üzerine takibin durduğu, sonrasında 1 (bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde davacı şirkete huzurdaki itirazın iptali davasının açıldığı görülmüştür.
Davanın, başlatılan takibin ve vaki itirazın niteliği gereği, takipte talep edilen alacağın varlığı ile miktarını kanıtlamak yükümlülüğü davacı şirkete ait olduğundan, bu kapsamda davacı tarafça bildirilen deliller toplanmış, takibe ve davaya dayanak abone sözleşmesi, elektrik faturaları, borç listesini gösteren tüketim ekstrelerinin dosya arasında olduğu görülmüştür.
Uyuşmazlığın niteliği itibari ile çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektirdiğinden, iddia, savunma ve toplanan deliller üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak konusunda uzman elektrik mühendisi bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce görevlendirilen elektrik mühendisi bilirkişi … tarafından tanzim 09/12/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; dava dosyası münderecatında … A.Ş. ile davalı … arasında 08/03/2011 tarihli, …tesisat numaralı Alçak Gerilim Elektrik Enerjisi Satışına İlişkin Perakende Satış Sözleşmesi düzenlendiği, davalı …’un Poliüretan Tasarım ve Uygulama yapmak üzere dava dışı …’den kiralama işlemi yaptığı, kiralama işlemi ile ilgili aralarında düzenlenmiş 02 Mart 2011 tarihli kira sözleşmesi bulunduğu, davalı adına düzenlenmiş … adresine kayıtlı işyeri açılışı ile ilgili Küçükçekmece Vergi Dairesi tarafından 07/03/2011 onay tarihli vergi kaydını gösterir Vergi Levhası bulunduğu, davacı kurum tarafından düzenlenmiş olan 19/07/2011, 26/01/2012, 21/09/2012 ve 30/03/2013 tarihli faturalardan davalı …’a ait işyeri için elektrik enerjisinin 4 (dört) kez kesme ve bağlama işlemi yapıldığının anlaşıldığı, davacı kurumun davalı … adına düzenlediği faturalardan dolayı davalıdan 8.330,88-TL. elektrik enerjisi kullanım bedelinden kaynaklı alacağı bulunduğu, davacı şirket tarafından 15/04/2016 tarihinde İstanbul 33. İcra Dairesi’nin 2016/13352 Esas sayılı dosyası ile davalı aleyhine 8.177,76-TL. enerji bedeli için 4.460,98-TL. gecikmiş gün faizi ile 803,03-TL. gecikme faizinin %18 KDV’si olmak üzere toplam 13.381,77-TL. talep edilmişse de taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 5. maddesinin (d), (f) ve (g) bentlerinde yazılı elektrik enerjisi kullanım tahakkukları için uygulanacak usul ve yöntemler göz önünde bulundurulduğunda ve davacı şirketin son ödeme tarihinde ödenmemiş alacakları için davalıdan alacaklı olduğu 8.330,88-TL. baz alındığında yapılan hesaplamada gecikme faizinin 4.564,75-TL. olduğu, gecikme faizinin %18 KDV’sinin ise 821,66-TL. olduğu, yani toplamda davacı şirketin davalıdan takipte talep edebileceği alacak miktarının 13,716,99-TL. olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, davalı asil tarafından 16/01/2020 tarihli dilekçe ile bilirkişi raporuna itiraz edilmiş, 09/10/2019 tarihli duruşmada sözlü olarak ileri sürülen ancak hiçbir belge ile desteklenmeyen iddialar tekrar edilerek davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
Taraflar arasında akdedilen ve dosyaya bir örneği sunulan 08/03/2011 tarihli Alçak Gerilim Elektrik Enerjisi Satışına İlişkin Perakende Satış Sözleşmesi mahkememizce incelenmiş, sözleşmenin bizzat davalı … tarafından imzalandığı görülmüştür. Davalı sözleşmedeki imzasını inkar etmemiş olup; davacı tedarikçi şirketin abonesi konumundadır.
Taraflar arasında akdedilen 08/03/2011 tarihli “Alçak Gerilim Elektrik Enerjisi Satışına İlişkin Perakende Satış Sözleşmesi”’nin “Endeks Tespitleri, Faturalama, Ödeme ve Enerjinin Kesilmesi” başlıklı 5. maddesinin uyuşmazlıkla ilgili bentlerinde;
“…
d) Müşteri, tahakkuk ettirilen fatura bedelini fatura veya ödeme bildiriminde belirtilen ödeme merkezlerine süresi içerisinde ödemekle yükümlüdür. Müşteriye tahakkuk ettirilen fatura bedeli son ödeme tarihine kadar ödenmediği takdirde, son ödeme gününü izleyen beş işgünü (dâhil) içerisinde Müşteriye bir kez daha bildirimde bulunur. Bu bildirime rağmen fatura bedeli bildirimi takip eden beş işgünü (dâhil) içerisinde ödemediği takdirde Müşterinin elektriği kesilir.

f) Fatura veya ödeme bildirimlerinde belirtilen tarihe kadar borç ödenmediği takdirde Müşteriye son ödeme tarihinden itibaren 6183 sayılı kanunun 51. maddesine göre belirlenen oranları aşmamak koşuluyla Şirket Yönetim Kurulunca belirlenen yürürlükteki gecikme zammı oranında günlük olarak gecikme zammı tahakkuk ettirilir.
g) Borcun zamanında ödenmemesi nedeniyle elektriği kesilmiş olan Müşterinin, elektrik enerjisinin kesildiği tarihten itibaren bir ay içinde başvurarak birikmiş borçlarını gecikme zammı ile peşin ödemesi veya Şirket Yönetim Kurulunca alınmış bu tür alacakların tahsiline ilişkin bir karar var ise bu şartlar dâhilinde ödeyeceğini taahhüt etmesi durumunda yeni bir sözleşme yapılmadan sadece makbuz karşılığı peşin olarak kesme-bağlama ücreti tahsil edilerek ilgili mevzuat doğrultusunda elektriği yeniden bağlanır.” şeklinde düzenleme mevcuttur.
Davalı abone … gerek 09/10/2019 tarihli duruşmadaki sözlü beyanlarında, gerekse bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde; dava konusu aboneliğin tesis edildiği işyerini 2011 yılında kapattığını ve bir başka adrese taşındığını iddia etmiş ise de bizzat 09/10/2019 tarihli duruşmadaki beyanında “elektrik borcu bulunduğu için aboneliğinin iptal edilmediğini”, dolayısıyla “dava konusu aboneliğinin kapanmadığını” kabul ve ikrar etmiştir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun ve Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin istikrar kazanmış uygulamasına göre; abonelik iptal ettirilmedikçe o abonelik üzerinden tüketilen elektrik, su ve doğalgaz aboneliklerine ilişkin sözleşmelerden doğan bedellerden, fiili kullanıcı ile birlikte abone de müteselsilen sorumludur. Buna göre; elektrik abonelik sözleşmesini imzalayan ve aboneliği devam eden abone, abonesi olduğu tesisatta kullanılan elektrik bakımından elektrik dağıtım şirketine karşı sözleşme gereğince sorumludur.
Somut davada davalı …, davacı dağıtım şirketinin ticari elektrik abonesidir. Davalı, aboneliğin tesis edildiği taşınmazdan taşınmasına rağmen abonelik kaydını iptal ettirmediğini kendi beyanı ile kabul etmiştir. Fiili kullanıcıya karşı rücu hakkı mevcut olan davalı abonenin sözleşmesi iptal edilmediği sürece, fiili kullanıcı ile beraber elektrik dağıtım şirketine karşı kullanım bedelinden dolayı müteselsil sorumluluğunun devam edeceği kuşkusuzdur.
Davalı tarafından adına olan aboneliğin kapatılmasına yönelik yargılama aşamalarındaki iddialarını doğrular nitelikte herhangi bir belge de dosyaya sunulmadığından, ayrıca yasal süresi içinde herhangi bir delil sunmayan ve davaya süresinde cevap vermeyerek münkir sayılan davalı abone, aboneliğin iptal edildiği yönündeki iddiasını ispatlayamadığından, mahkememizce davalının davaya konu abonelik sözleşmesinden kaynaklı sorumluluğunun devam ettiği kanaatine varılmıştır.
Davalı abone …, davacı şirket nezdindeki abonelik sözleşmesini usulünce sonlandırması gerektirken bunu yapmadığından ve böylelikle mevcut aboneliği devam ettiğinden, tahakkuk eden elektrik kullanım bedellerinden de sorumludur. Nitekim, yukarıda belirtilen ilkeler Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 27/04/2011 tarihli; 2011/19-104 Esas ve 239 Karar sayılı kararında da benimsenmiştir.
İddia, savunma, toplanan deliller, icra takip dosyasının kapsamı ve bilirkişi raporu tümüyle birlikte değerlendirilmiş; dosyada alınan bilirkişi raporu gerekçeli, denetlenebilir, dosya içeriğine ve dosyada mevcut belgelere uygun ve uyuşmazlığı çözmeye yeterli görüldüğünden mahkememizce de benimsenmiş ve hükme esas alınmıştır.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve mahkememizce benimsenerek hükme esas alınan bilirkişi raporunun birlikte değerlendirilmesinde;
Taraflar arasında 08/03/2011 tarihinde davalının poliüretan tasarım ve uygulama yapımına yönelik işyerinde kullanacağı elektriğin temini için Alçak Gerilim Elektrik Enerjisi Satışına İlişkin Perakende Satış Sözleşmesi (Abonelik Sözleşmesi) imzalandığı, böylelikle taraflar arasında ticari nitelikte elektrik aboneliği ilişkisinin kurulduğu, bilirkişi tarafından yapılan hesaplamaya göre; davacı elektrik tedarik şirketince davalı abone adına düzenlenen faturalardan dolayı davacı şirketin davalı aboneden elektrik enerjisi kullanım bedeli olarak 8.330,88-TL. (asıl alacak) alacaklı olduğu, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin yukarıda belirtilen 5. maddesinin (d), (f) ve (g) bentlerinde yazılı hükümler dikkate alınarak yapılan hesaplama sonucunda elektrik enerjisi kullanım bedeli-asıl alacağa tahakkuk eden 4.564,75-TL. gecikme faizi ile 821,66-TL. gecikme faizinin KDV’si eklendiğinde davacının davalıdan talep edebileceği toplam tutarın 13.716,99-TL. (8.330,88-TL.+4.564,75-TL.+821,66-TL.=13,716,99-TL.) olabileceği, ancak davacı şirketçe İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında “8.117,76-TL. Enerji bedeli (asıl alacak), 4.460,98-TL. gecikmiş gün faizi, 803,03-TL. faizin KDV.’si” olmak üzere toplam 13.381,77-TL. talep edildiğinden, HMK.’nun 26. maddesinde düzenlenen taleple bağlılık ilkesi de dikkate alınarak davacı şirketin davalıdan takip tarihi itibariyle 8.117,76-TL. enerji bedeli (asıl alacak), 4.460,98-TL. gecikme faizi ve 803,03-TL. gecikme faizinin KDV’si olmak üzere toplamda 13.381,77-TL. tutarında alacaklı olduğu, abonelik sözleşmesini iptal ettirmeyen davalının fiili kullanıcı ile beraber elektrik dağıtım şirketine karşı kullanım bedelinden dolayı sorumlu olduğu, bu nedenle davalının takibe yönelik itirazının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğu ve itirazın İİK.’nun 67. maddesi gereğince iptalinin gerektiği kanaatine varılmakla, ayrıca haklı bulunan alacak miktarı likit ve itiraz haksız da olduğundan, kabul edilen miktar üzerinden davalı aleyhine %20 icra inkar tazminatını da kapsayacak şekilde aşağıdaki gibi karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.

KARAR : Gerekçede açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile; İstanbul .. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasındaki 8.117,76-TL. enerji bedeli (asıl alacak), 4.460,98-TL. gecikme faizi ve 803,03-TL. Gecikme faizinin KDV’si olmak üzere toplam 13.381,77-TL.’ye ilişkin itirazın iptaline, takibin talepnamedeki kayıt ve şartlarda aynen devamına,
2-İtirazın iptaline karar verilen miktar üzerinden %20 oranında hesaplanan 2.676,35-TL. icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 914,11-TL karar ve ilam harcından peşin yatırılan 228,53-TL peşin harcın mahsubu ile 685,58-TL’nin davalıdan alınıp maliyeye gelir kaydına,
4-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 13/1 maddesi uyarınca hesap olunan 3.400,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan ve aşağıda dökümü yazılı olan 1.118,53-TL’nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansının harcanmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; HMK.’nun 6723 sayılı Kanunla değişik Geçici 3. ve 341/1 ve devamı maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere bir başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda açıkça okunup, usulen anlatıldı.

Katip …
¸e-imzalı

Hakim …
¸e-imzalı

Yargılama Gideri Dökümü:
35,90 TL başvuru harcı
228,53 TL peşin harç
5,50 TL vekalet harcı
750,00 TL bilirkişi ücreti
98,90 TL tebligat ve posta ücreti
+___________________________
1.118,53- TL Toplam