Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/750 E. 2021/985 K. 08.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN

ESAS NO:2018/750 Esas
KARAR NO :2021/985

DAVA:İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:14/08/2018
KARAR TARİHİ:08/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalıların murisi …’nın müvekkili … A.Ş.’nin … numaralı abonesi olduğunu ve … Mahallesi, …/… Sokak No:… numaralı adreste kullanmış olduğu 25/02/2013, 29/03/2013, 30/04/2013, 30/05/2013, 02/07/2013, 22/07/2013, 09/09/2013, 08/10/2013 ve 06/11/2013 son ödeme tarihli fatura bedellerini ödemediğini, …’nın vefat etmiş olması nedeniyle müvekkili şirketçe mirasçılarının tespit edildiğini, davalılar …ve…’nun …’nın yasal mirasçıları olduğunu, yasal mirasçılar tarafından da fatura bedellerinin müvekkiline ödenmediğini, bunun sonucu olarak günü geçen tüketim faturalarının tahsili amacıyla davalılar aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı-borçlular tarafından kötü niyetli olarak borca ve takibe itiraz edildiğini, davalıların itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek ve dilekçesinde açıkladığı diğer nedenlerle; davalıların …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında borca ve takibe yönelik itirazlarının iptali ile takibin devamına, davalılar aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılardan…, 13/09/2018 havale tarihli cevap dilekçesinde; … numaralı abonelik sözleşmesinden dolayı davacı şirkete borcu bulunduğu iddia edilen müteveffa …’nın ağabeyi olduğunu, davacı şirketçe her ne kadar ağabeyi …’nın (murisin) … Mahallesi, 75/2 Sokak, No:106 adresinde bulunduğu ileri sürülen ticarethanesine ilişkin olarak 2013 yılına ait elektrik faturalarının ödenmediği iddia edilmiş ise de görme engelli olan ağabeyinin söz konusu adreste hiçbir zaman ticarethanesi bulunmadığını, murisin ticarethanesinin bulunduğu adresin … Mahallesi, …ren Sokak …/…’da olduğunu, ağabeyinin bu ticarethane dışında başkaca bir ticarethanesinin de olmadığını, ağabeyinin Kirazlı Mahallesi’nde bulunan ticarethanesine ait elektrik faturalarının bizzat kendisi tarafından ödendiğini, bu hususun mahkeme tarafından araştırılmasını, görme engelli olan ağabeyinin bütün işlerini ona yardımcı olmak için bizzat kendisinin yaptığını, davacı şirketçe iddia edildiği gibi murisin böyle bir borcunun olmasının imkânsız olduğunu, davacı karşı yana herhangi bir borçları bulunmadığı için takibe itiraz ettiğini belirterek ve dilekçesinde açıkladığı diğer nedenlerle; haksız açılan davanın reddine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılardan …ise dosyaya yazılı olarak cevap dilekçesi sunmamış, ancak 21/03/2019 tarihli ön inceleme duruşmasında davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; davalılar aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile girişilen ilamsız icra takibine yapılan vaki itirazın, İİK.’nun 67. maddesi gereğince iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizce çözümlenmesi gereken uyuşmazlığın; davalıların … numaralı aboneliğe ilişkin olarak davacı tarafça tahakkuk ettirilen faturalardan kaynaklanan borçtan dolayı sorumlu olup olmadıkları, davacı şirkete herhangi bir borçlarının bulunup bulunmadığı, var ise miktarı noktalarında toplandığı anlaşılmaktadır.
Davacı şirket vekili delil olarak; …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takip dosyası, 25/02/2013, 29/03/2013, 30/04/2013, 30/05/2013, 02/07/2013, 22/07/2013, 09/09/2013, 08/10/2013 ve 06/11/2013 son ödeme tarihli tüketim faturaları, takip konusu alacağa ilişkin müvekkili şirketten talep edilecek diğer kayıt ve belgeler, … sözleşme hesap numaralı davalıya ait kurum kayıtları, mevcut tüm bilgi ve belgeler, tanık beyanı, bilirkişi incelemesi, yemin ve diğer yasal delillere dayanmıştır.
Davalılar ise delil olarak; kimlik fotokopisi, nüfus kayıt örneği, fatura ödemesine ilişkin dekont, muris …’ya ait engelli raporu, ölüm belgesine dayanmıştır.
Mahkememizce tensiple birlikte …. İcra Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak; … Esas sayılı icra dosyasının gönderilmesi istenmiş, celbedilen icra takip dosyasının incelenmesinde; davacı şirket tarafından davalılar aleyhine 1.327,98-TL. enerji bedeli, 771,73-TL. gecikmiş gün faizi, 139,04-TL. faizin KDV’si olmak üzere toplam 2.238,75-TL. alacağın tahsili için ilamsız takip başlatıldığı, Örnek-7 nolu ödeme emrinin davalılardan …’ya 22/12/2016 tarihinde, diğer davalı…’na 27/12/2016 tarihinde tebliğ edildiği, davalı-borçlular tarafından 27/12/2016 ve 03/01/2017 tarihli dilekçelerle ayrı ayrı borca itiraz edildiği, itiraz üzerine takibin durduğu, sonrasında ise alacaklı şirket vekili tarafından davalılar aleyhine 14/08/2018 tarihinde harca esas değer olarak 2.238,75-TL. gösterilmek suretiyle huzurdaki itirazın iptali davasının açıldığı görülmüştür.
İcra İflas Kanunu’nun 67/1 maddesine göre; “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliğ tarihinden itibaren 1 (bir) sene içinde mahkemeye başvurarak genel hükümler dairesinde alacağın varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” düzenlemesini getirmiştir. Bu yasal düzenleme doğrultusunda yapılan icra takibine borçlunun itiraz etmesi halinde davanın bir yıllık süre içinde açılması zorunludur.
Bu süre hak düşürücü niteliktedir. Maddedeki bu sürenin başlaması için itirazın alacaklıya tebliği zorunludur. Yasada bu sürenin itirazın alacaklıya tebliğinden başlayacağı açıkça vurgulanmıştır. Yasa koyucu bu sürenin hak düşürücü süre olması, bu bağlamda hakkı söndüren bir süre olması nedeniyle alacaklının borçlunun itirazlarına tam olarak muttali olması, bunun da ancak itirazın tebliği yoluyla olacağını öngördüğünden sürenin tebligatla başlayacağını kabul etmiştir. Davaya konu icra takip dosyasının tetkikinde; davalı/borçluların ayrı ayrı icra dosyasına sundukları borca itiraz dilekçelerinin davacı/alacaklı şirkete veya vekiline tebliğe çıkarılmadığı, borca itiraz dilekçelerinin davacıya tebliğ edildiğine dair dosyada herhangi bir belgenin de bulunmadığı görülmüş, İİK.’nun 67/1 maddesinde öngörülen sürenin başlaması için itirazın alacaklıya tebliği zorunlu olduğundan, mahkememizce re’sen yapılan incelemede huzurdaki davanın 1 (bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı kanaatine varılmıştır.
Mahkememizce yine tensiple birlikte davacı şirkete müzekkere yazılarak; dava konusu … nolu aboneliğe ilişkin takip konusu faturalar ile tüm kayıtların onaylı örneğinin gönderilmesi istenmiştir. Sonrasında ise 21/03/2019 tarihli ön inceleme duruşmasında davacı vekiline; müteveffa (davaların murisi) …’nın müvekkili şirket ile akdettiği abonelik sözleşmesi aslı ile ilgili abonelik sözleşmesi düzenlenirken temin edilen aboneye ait nüfus cüzdanı fotokopisi ve varsa diğer belgeleri sunması için süre verilmiştir. Ayrıca sözleşme aslı ile eklerini göndermesi için … … A.Ş.’ye müzekkere yazılmasına karar verilmiştir.
Yargılama devam ederken … … A.Ş. vekili Av. … tarafından 02/04/2019 tarihinde ön bürodan mahkememizce sunulan dilekçe ekinde davalıların murisi … adına düzenlenmiş abonelik sözleşmesi aslı sunulmuş ve mahkememiz kasasına alınmıştır. Ancak, dosyaya sunulan sözleşme ekinde, sözleşme akdedilirken ilgili aboneden alınması gereken kimlik fotokopisi, vergi levhası gibi aboneliğe esas belgelerin sunulmadığı görülmüştür. Bunun üzerine mahkememizce 17/09/2019 tarihli duruşmada … … A.Ş. ‘ye yeniden müzekkere yazılarak dava konusu sözleşme ekinde, sözleşme akdedilirken davalıların murisi …’dan alınmış ona ait kimlik fotokopisi, vergi levhası vb. bilgi – belge var ise birer örneğinin gönderilmesi istenmiştir.
… A.Ş. tarafından mahkememizce yazılan müzekkereye verilen 25/09/2019 tarihli – E… sayılı cevapta; şirketin arşiv kayıtlarında ilgiliye ait abonelik sözleşmesi dışında başkaca belge bulunmadığı bildirilmiştir. Daha sonra 22/01/2020 tarihli duruşmada mahkememizce … A.Ş.’ye müzekkere yazılarak … T.C. Kimlik numaralı …’ya ait … nolu aboneliğin hangi adreste tesis edildiğinin bildirilmesi, ayrıca abone dosyası içerisinde bulunan abone sözleşmesi, aboneye ait nüfus cüzdanı ile varsa vergi levhası fotokopisi ile başkaca tüm belgelerin gönderilmesi istenmiştir.
… A.Ş. tarafından anılan müzekkereye verilen 30/11/2020 tarihli – 94404 sayılı cevapta ise; … T.C. Kimlik numaralı …’ya ait … numaralı aboneliğin hangi adreste tesis edildiği, ayrıca abone dosyası içerisinde bulunan abone sözleşmesi, aboneye ait nüfus cüzdanı, varsa vergi levhası fotokopisi ile diğer belgelerin … A.Ş.’den talep edilmesi gerektiğinin bildirilmesi üzerine bu defa … A.Ş.’ye yeniden müzekkere yazılmıştır. Sonrasında … A.Ş. tarafından mahkememizce yazılan müzekkereye verilen 21/01/2021 tarihli ve E.9270 sayılı cevabi yazı ekinde davalıların murisi … tarafından imzalanmış … tesisat numaralı abonelik sözleşmesi aslı ile bu sözleşme düzenlenirken aboneden alınmış tapu senedi ve kimlik fotokopisi gönderilmiş ve mahkememiz kasasına alınmıştır.
Yasal dayanağını 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67. maddesinden alan itirazın iptali davası ile alacaklı; icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK.’nun 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus; borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir. İtirazın iptali davaları icra takibine ve takip talebine sıkı sıkıya bağlı davalardan olup; davanın, başlatılan takibin ve vaki itirazın niteliği gereğince takipte talep edilen alacağın varlığı ile miktarını kanıtlama yükümlülüğü davacı tarafa aittir.
Davalılarca takibin ve davanın dayanağını teşkil eden elektrik abonelik sözleşmesi altındaki muris imzasının inkâr edilmesi ve sözleşmeye itirazda bulunulması göz önüne alındığında; taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümüne yönelik olarak takibe ve davaya konu edilen ve davalıların murisi ile davacı şirket arasında akdedilen abonelik sözleşmesinin hukuken geçerli olup olmadığının, takip konusu sözleşmeye hukuki değer atfedilip edilemeyeceğinin tespiti ve bu hususun belirlenmesi özel ve teknik bilgiyi gerektirdiğinden, mahkememizce 17/03/2021 tarihli duruşmada verilen ara kararla; öncelikle mahkememiz kasasına alınan ve davalıların murisi … tarafından imzalandığı iddia edilerek takibe konu edilen abonelik sözleşmesi aslındaki imza ile yine davalıların murisi … tarafından … tesisat numaralı bir başka aboneliğe ilişkin olarak yapılmış olup ekinde abonelik tesisi (sözleşme akdi) sırasında aboneden alınması gereken belgelerin de bulunduğu abonelik sözleşmesi aslındaki imzaların mukayesesinin yapılarak, 17/04/1996 tarihli sözleşmedeki imzanın … tesisat numaralı sözleşmedeki imza ile uyumlu olup olmadığının, aynı elin ürünü olup olmadığının tespiti konusunda grafolog bilirkişi marifetiyle inceleme yaptırılmasına karar verilmiş, akabinde dosya 19/03/2021 tarihinde bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Adli Tıp Kurumu Fizik İnceleme İhtisas Dairesi’nden emekli belge inceleme uzmanı grafolog bilirkişi … tarafından tanzim edilerek dosyaya sunulan 02/04/2021 tarihli raporda özetle; davacı şirket ile davalıların murisi … arasında tanzim edilmiş olan 17/04/1996 tarihli sözleşme aslında bulunan damga pulları üzerine ve açığa atılmış muris …’ya atfedilen iki adet imzanın, yine davacı şirket ile davalıların murisi … arasında tanzim edilmiş … tesisat numaralı aboneliğe ilişkin belge aslında bulunan ve … namına atılmış imzanın aynı elin mahsulü olmadığı şeklinde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu dosya taraflarına usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davacı şirket vekili tarafından 09/04/2021 tarihli dilekçe ile bilirkişi raporunun eksik incelemeye dayandığı belirtilerek itirazda bulunulmuştur. Davalılar tarafından ise bilirkişi raporuna karşı herhangi bir beyan ve itirazda bulunulmamıştır.
Davacı şirket vekili tarafından 14/07/2021 tarihli duruşmada itirazlar tekrar edilerek, bilirkişiden ek rapor alınması yönünde talepte bulunulmuştur. Mahkememizce aynı celsede … İlçe Seçim Kurulu’na ve … Tapu Sicil Müdürlüğü’ne ayrı ayrı müzekkere yazılarak davalıların murisi …’ya ait ıslak imzalı belge asıllarının gönderilmesi istenmiştir. … İlçe Seçim Kurulu ve … Tapu Müdürlüğü tarafından yazılan müzekkerelere ayrı ayrı cevap verilmiş, ancak mahkememize herhangi bir ıslak imzalı belge aslı gönderilmemiştir. Mahkememizce 08/12/2021 tarihli duruşmada; dosyadaki mevcut delil durumu, davalıların murisi …’nın 21/04/2016 tarihinde vefat etmiş olması, dosyada alınan rapor sonrası dosyaya gelen müzekkere cevaplarının hep birlikte değerlendirilmesi sonucunda, dosyada alınan 02/04/2021 tarihli grafolog bilirkişi raporunun yargısal denetime uygun, hüküm kurmaya elverişli ve uyuşmazlığı çözmeye yeterli olduğu anlaşıldığından, davacı vekilinin ek rapor alınması yönündeki talebinin reddine karar verilmiştir.
Eldeki dava; davacı şirket ile davalıların murisi … arasında … Mahallesi, 75/2 Sokak No:106 adresinde bulunan ve … numaralı ticari aboneliğe ilişkin ödenmediği iddia edilen fatura alacaklarının tahsiline yönelik olarak davalılar aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine vaki itirazların iptaline ilişkindir.
Somut olayda; davanın ticari abonelik sözleşmesi gereği ödenmediği iddia edilen fatura alacaklarına ilişkin olduğu, sözleşmede abone olarak gösterilen davalıların murisi …’nın 21/04/2016 tarihinde vefat ettiği ve takibin davalı mirasçılar adına yapıldığı açıktır.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları dikkate alınarak, davaya konu … numaralı abonelik sözleşmesinde yer alan ve davalıların murisi …’ya atfedilen imzalara davalı mirasçılar tarafından açıkça itiraz edildiğinden, muris … ile davacı şirket arasında akdedilen abonelik sözleşmesinin hukuken geçerli olup olmadığı, takip konusu sözleşmeye hukuki yönden değer atfedilip edilemeyeceğinin belirlenmesi bakımından, öncelikle dava ve takip konusu sözleşmedeki imzaların davalıların murisine ait olup olmadığının tespiti amacıyla imza incelemesi yaptırılması gerekmiştir.
Davalıların murisine ait olup da celbi mümkün olabilen ıslak imzalı belge asılları ile takip konusu sözleşme aslı üzerinde konusunda uzman grafolog bilirkişi tarafından yapılan imza incelemesi sonucunda; takip ve davaya konu sözleşme altındaki imzanın davalıların murisine ait olmadığı tespit edilmiştir. Dosyada alınan bilirkişi raporunda; takip konusu … numaralı abonelik sözleşmesindeki imzanın davalıların murisine ait olmadığı açıkça belirlendiği gibi, çıplak gözle bakıldığında dahi anılan sözleşmedeki imzanın davalıların murisine ait diğer sözleşmedeki imza ile benzerliğinin bulunmadığı görülmektedir. İspat yükü kendisinde olan davacı şirketçe, takibe konu sözleşmenin tarafının davalıların murisi … olduğu ve dolayısıyla takibe konu edilen alacağın varlığı ispatlanamamıştır. Aynı zamanda davalıların murisinin sözleşmeye konu işyerini fiilen kullandığı da davacı tarafça ispatlanamamıştır. Sonuç olarak; davalıların imzaya itirazlarının yerinde olduğu ve davacının borcun davalılara ait olduğunu gösteren başkaca bir delil de sunamadığı anlaşıldığından, ispatlanamayan davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
KARAR : Gerekçede açıklandığı üzere;
1-Davanın reddine,
2-Alınması gerekli 59,30-TL karar ve ilam harcından peşin yatırılan 38,24-TL harcın mahsubu ile 21,06-TL harcın davacıdan alınıp maliyeye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafından yatırılan gider avanslarından geriye kalanın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, HMK’nun 6723 sayılı Kanunla değişik Geçici 3. ve 341/2 vd. maddeleri uyarınca ve miktar itibarıyla kesin olmak üzere verilen karar tarafların yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 08/12/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim ..
e-imzalıdır