Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/745 E. 2020/334 K. 09.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/745 Esas
KARAR NO:2020/334

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:13/08/2018
KARAR TARİHİ:09/07/2020

Yukarıda tarafları ve konusu yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonrasında;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket tarafından davalı şirkete verilen bir takım teknik test ve raporlama hizmetine ilişkin düzenlenen fatura bedellerinin ödenmemesi nedeniyle alacağın tahsili amacıyla davalı aleyhine … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından başlatılan takibe davalı tarafça itiraz edildiğini, müvekkilinin üzerine düşen edimlerini eksiksiz yerine getirdiğini ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle itirazın iptaline, davalının icra inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili ile davacı şirket arasında akdi ve cari hesap bakımından ticari ilişki bulunmadığını, müvekkili şirkete herhangi bir fatura tebliği yapılmadığını, dava konusu borcun müvekkili tarafından ödendiğini ve davacı taraf ile ticari ilişki sonlandırıldığını, davacı tarafça aradaki ticari ilişkinin varlığının ispatlanması gerektiğini ileri sürerek davanın reddini savunmuş, davacının kötüniyet tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep etmiştir.
Takibin başlatıldığı, … İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyası getirtilmiş, yapılan incelemede; davacı tarafça davalı borçlu hakkında davaya dayanak fatura alacaklarının tahsili amacıyla ilamsız icra takibine girişildiği, ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 günlük yasal süre içerisinde davalı borçlunun vaki itirazı üzerine takibin durduğu ve yasal 1 yıllık süre içerisinde davacı tarafça, itirazın bertarafına yönelik dilekçede ileri sürülen nedenlerle eldeki davanın açıldığı görülmüştür.
Dava, faturaya dayalı alacağın tahsili için davalı hakkında başlatılan icra takibine vaki itirazın İİK’nun 67.maddesi uyarınca iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki ticari ilişki her iki tarafın kabulündedir. Söz konusu ticari ilişki nedeni ile davacı taraf takibe dayanak faturalar konusu hizmeti verdiğini iddia ettiğine ve davalı taraf da faturalar konusu hizmetin alınmadığını savunduğuna göre, davacı bu iddiasını (verilen hizmeti) kanıtlamak zorundadır. Salt fatura düzenlenmesi hizmetin verildiği anlamına gelmez. Ancak, takibe konu edilen faturalar davalı defterine kaydedilmiş veya vergi dairesi müdürlüğüne BA Formları ile davalı tarafından faturalar bildirilmiş ise faturalar kapsamındaki hizmetin verilmiş olduğunun kabulü gerekir. Bu kapsamda yer almayan faturalar için ise kanıt yükü (yani verilen hizmetin kanıt yükü) yine takip alacaklısı davacıdadır. Diğer yandan, taraflar arasındaki hukuki ilişkinin kanıtlanması konusunda kanıt yükü kendisine ait olan tarafa HMK’nun 200.md gereğince kesin kanıtlarla kanıtlama zorunluluğu getirilmiş ise de; fatura konusu hizmetin verildiğinin tanıkla kanıtlanması olanaklıdır.
Davanın, başlatılan takibin ve vaki itirazın niteliği gereği, takipte talep edilen alacağın varlığı ile miktarını kanıtlamak yükümlülüğü davacı tarafa aittir. Bu kapsamda, davacı tarafça bildirilen deliller toplanmış, faturaların dosya arasında olduğu görülmüştür. Uyuşmazlığın niteliği itibari ile çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektirdiğinden bilirkişi raporu alınmasına karar verilerek, taraf ticari defter ve kayıtları, getirtilen-sunulan belgelerle birlikte dosya konusunda uzman bilirkişi SMMM …’ye tevdi edilmiş, adı geçen bilirkişi tarafından düzenlenen 07/10/2019 tarihli bilirkişi raporunun ve davalı tarafın itirazı üzerine vergi dairesinden getirtilen BA formları ile birlikte aynı bilirkişiden alınan 22/11/2019 tarihli ek raporun dosya arasında olduğu görülmüştür.
Alınan bilirkişi kök ve ek raporunda özetle; davacının ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulduğu, davalının incelemeye ticari defterlerini ibraz etmediği, incelenen davacı ticari defter ve kayıtlarına göre takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 400.568,55 TL alacaklı olduğu ve asıl alacağa 41.703,97 TL işlemiş faiz talebinde bulunulabileceği; BA formlarında davalı şirketin davacı şirketten aldığı dava konusu 6 adet faturayı vergi dairesine beyan ettiği bildirilmiştir.
Alınan bilirkişi kök ve ek raporu gerekçeli, denetlenebilir, dosya içeriğine uygun, itirazları cevaplar nitelikte ve uyuşmazlığı çözmeye yeterli görüldüğünden, itirazlar yerinde görülmemiş, Mahkememizce de benimsenmiş ve hükme esas alınmıştır.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, incelenen takip dosyası, alınan ve benimsenen bilirkişi kök ve ek raporu, toplanıp değerlendirilen delillere göre; usulüne uygun tutulan davacı taraf ticari defterlerinde takip ve dava konusu faturaların kayıtlı olduğu, incelenen vergi dairesi kayıtlarına göre BA formlarında davalı şirketin davacı şirketten almış olduğu dava konusu faturaların beyan edildiği, dolayısı ile TTK’nın 21/2.maddesi gereği faturalar kapsamındaki hizmetin davalı tarafça alınmış olduğunun kabulü gerektiği; davaya ve takibe dayanak fatura borcunun ödendiği yönündeki davalı taraf iddiasının hiçbir kuşkuya yer verilmeyecek şekilde yasal delillerle ispatlanamadığı anlaşıldığından benimsenen bilirkişi raporunda tespit edilen 400.568,55 TL asıl alacak ve 41.703,97 TL işlemiş faiz miktarlarına yönelik davalının vaki itirazının haksız olduğu ve İİK’nun 67.maddesi gereğince iptalinin gerektiği; alacak likit ve itiraz haksız olduğundan davalının icra inkar tazminatına mahkumiyetine karar vermek gerekmiştir.
Diğer yandan davalı tarafça, davalı şirket hakkında mühlet kararı verildiği ileri sürülmüş ise de; konkordato başvurusu sırasında verilen mühlet kararının eldeki davaya etkisinin bulunmadığı anlaşılmakla, bu konudaki savunma yerinde görülmemiş ve açıklanan gerekçelerle aşağıdaki kararı vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ ile;
1-Davalı borçlunun İstanbul 8.İcra Müd.nün 2018/23620 Esas Sayılı dosyasındaki itirazının iptali ile 400.568,55 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren %19,50’i geçmemek üzere değişen oranlarda avans faizi yürütülmek sureti ile takibin devamına,
2-İtirazın iptaline karar verilen miktar üzerinden %20 oranında hesaplanan 88.454,80-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Alınması gerekli 27.362,84-TL karar ve ilam harcından 6.840,71-TL peşin ve icraya yatan harcın mahsubu ile geriye kalan 20.522,13-TL harcın davalıdan alınıp maliyeye gelir kaydına,
4-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 36.489,80-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafça yatırılan 35,90 TL başvuru harcı, 6.840,71 TL peşin ve icraya yatan harç, 5,20 TL vekalet harcı, 1.000 TL bilirkişi ücreti ve 124,00 TL tebligat giderlerinin toplamı 8.005,81 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça yatırılan gider avansından geriye kalanın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzünde, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkca okunup, usulen anlatıldı. 09/07/2020

Başkan …
e-imzalı

Üye …
e-imzalı

Üye …
e-imzalı
Katip …

e-imzalı