Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/74 E. 2019/52 K. 31.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/74 Esas
KARAR NO : 2019/52
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan)
DAVA TARİHİ: 18/04/2013
KARAR TARİHİ: 31/01/2019
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonrasında;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili İstanbul …Asliye Hukuk Mahkemesine verdiği daha sonra görevsizlik kararı verilerek mahkememize gönderilen dosyadaki dava dilekçesinde özetle; davalı … şirketine sigortalı, davalı … şirketi adına kayıtlı, davalı gerçek kişinin sevk ve idaresindeki … plakalı aracın 19/04/2012 tarihinde müvekkilleri …’ın eşi, …’un babası, …nün kardeşi …’a çarparak ağır şekilde yaralanmasına sebebiyet verdiğini, araç sürücüsünün tam kusurlu olduğunu ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle müvekkili …’ın uğradığı maddi zararlara ilişkin şimdilik 50.000 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, müvekkili …için 225.000 TL, … için 1250.000 TL, …için 100.000 TL, …için 50.000 TL manevi tazminatın davalı gerçek kişiden ve davalı …’dan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında davacı …’ın vefatı nedeniyle bu davacı yönünden açılan maddi tazminata yönelik istemin miras payları dahilinde davacı mirasçılar … ve …’a ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … şirketi vekili İstanbul …Asliye Hukuk Mahkemesine verdiği daha sonra görevsizlik kararı verilerek mahkememize gönderilen dosyadaki cevap dilekçesinde özetle; kazaya karışan aracın 31/12/2011 – 31/12/2012 tarihleri arasında müvekkili sigorta şirketine ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, müvekkili şirketin sorumluluğunun poliçede yazılı limitler ile sınırlı olduğunu, sigorta şirketinin sigortalısının kusuru oranında gerçek hasarı ödemekle yükümlü olduğunu, tedavi giderlerinden müvekkili şirketin sorumluluğunun bulunmadığını, müvekkili şirkete hiçbir hasar başvurusunda bulunulmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Davalı … şirketi vekili İstanbul …Asliye Hukuk Mahkemesine verdiği daha sonra görevsizlik kararı verilerek mahkememize gönderilen dosyadaki cevap dilekçesinde özetle; meydana gelen kazada müvekkili şirkete yöneltilebilecek herhangi bir kusur veya ihmalin söz konusu olmadığını, dava konusu kazada ağır nitelikli müterafik kusur olduğunu, davacı …’ın kazanın oluşumuna kusurlu eylemlerinin neden olduğunu, davacının talep ettiği maddi tazminat tutarının ispata muhtaç ve fahiş olduğunu, kazadan sonraki süreçte zarar gören ve ailesi için nakdi ödemeler ve sağlık yardımı yapıldığını ve kendilerine azami destek verildiğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Davalı gerçek kişi İstanbul …Asliye Hukuk Mahkemesine verdiği daha sonra görevsizlik kararı verilerek mahkememize gönderilen dosyadaki cevap dilekçesinde özetle; meydana gelen kaza sonrasında müvekkilinin, davacının ve ailesinin yanında olduğunu, hastane süresince ve sonrasında üzerine düşen tüm insanı ve vicdani görevleri yerine getirmeye çalıştığını, parasal anlamda da ciddi harcamalar yaptığını, davacı …’ın kazada asli kusurlu olduğunu, kazanın çalışma saatleri dışında meydana geldiğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Dava; 19/04/2012 tarihli trafik kazasında, davalı … şirketine ZMMS poliçesi ile sigortalı, diğer davalıların malik ve sürücüsü olduğu aracın çarpması sonucu yaralanan (dava açıldıktan sonra ölen) davacı …’ın ve diğer davacıların uğradığı maddi ve manevi zararların davalılardan tazmini istemine ilişkindir.
Oluşan kazada tarafların kusur oranlarına ilişkin İstanbul … Asliye Ceza Mahkemesinin …E sayılı dosyasında aldırılan İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen 21/12/2015 tarihli kusur raporun dosya arasında olduğu ve alının rapora göre davalı araç sürücüsü ile müteveffa …’ın eşdeğer kusurlu olduğu anlaşılmıştır.
Müteveffa …’ın yargılama sırasında ölümü nedeniyle; meydana gelen trafik kazası ile ölümü arasındaki illiyet bağının tespiti yönünden İstanbul Adli Tıp Kurumu Birinci Adli Tıp İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen 22/05/2014 tarihli raporun dosya arasında olduğu ve alınan rapora göre hastanede tedavisi devam ederken 19/07/2013 tarihinde vefat eden müteveffa …’ın ölümünün 19/04/2012 tarihli trafik kazasından kaynaklandığı, bu nedenle trafik kazası ile ölümü arasında illiyet bağının olduğu anlaşılmıştır.
Kusur oranı yönünden alınan İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nin 21/12/2015 tarihli kusur raporu, trafik kazası ile ölümü arasındaki illiyet bağının tespiti yönünden alınan İstanbul Adli Tıp Kurumu Birinci Adli Tıp İhtisas Kurulu’nun 22/05/2014 tarihli raporu mahkememizce de benimsenmiş, davalı taraflarca yapılan itirazların yerinde görülmemiştir.
Oluşan kaza nedeniyle müteveffa …’ın maluliyetinden kaynaklı talep edilebilecek tazminatın hesaplanması yönünden alınan 30/05/2016 tarihli bilirkişi raporunun dosya arasında olduğu görülmüştür. Alınan rapora göre; 19/04/2012 tarihli trafik kazası nedeniyle müteveffa …’ın talep edebileceği iş göremezlik tazminatının 23.934 TL, bakıcı giderlerine ilişkin talep edebileceği tazminatın 14.259,60 TL olduğu, tazminat hesabının %100 kusur üzerinden yapıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, Adli Tıp Kurumu kusur ve maluliyet raporları, alınan bilirkişi raporu, tanık beyanları ve toplanıp değerlendirilen delillere göre; 19/04/2012 tarihli trafik kazasında müteveffa …’ın yaralanmasına sebebiyet veren davalı … Otomotiv adına kayıtlı, davalı gerçek kişinin sevk ve idaresindeki … plakalı aracın, kaza tarihini kapsayan 31/12/2011 – 31/12/2012 tarihleri arasında davalı … şirketine sigortalı olduğu, oluşan kazada araç sürücüsü davalı gerçek kişinin ve müteveffa …’ın eşdeğer (%50 oranında) kusurlu oldukları, müteveffa …’ın yaralanmasından kaynaklı talep edilebilecek işgöremezlik bedelinin ve bakıcı giderlerinin 38.193,60 TL olduğu, yapılan bu hesaplama sonucu meydana gelen kazada kusur durumları dikkate alınarak talep edilebilecek tazminatın 19.096,80 TL olduğu, davadan önce davalı … şirketinin temerrüde düşürülmediği anlaşıldığından, yargılama sırasında vefat ettiği anlaşılan müteveffa … adına açılan ve mirasçılar yönünden yargılamaya devam edilen maddi tazminat davasının kısmen kabulü ile, 19.096,80 TL’nin (mirasçılık belgesindeki payları dikkate alınarak; 4.774,20 TL davacı …’a ve 14.322,60 TL diğer davacı …’a verilmek üzere) davalı … şirketinden dava tarihinden itibaren, diğer davalılardan kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline; davacıların bu yöndeki fazlaya ilişkin istemlerinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Manevi tazminat istemi yönünden açılan dava açısından yapılan inceleme sonrasında ise;
Bilindiği üzere (6098 sayılı BK. 56 md hükmüne göre), hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkında hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, Türk Medeni Kanununun 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hukuka ve hakkaniyete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Bu bilgiler ışığında somut olaya bakıldığında; davalı … şirketine sigortalı, davalı … Otomotiv adına kayıtlı araç sürücüsü davalı gerçek kişinin oluşan kazada alınan kusur raporuna göre %50 oranında, müteveffa …’ın %50 oranında eşdeğer kusurlu oldukları; meydana gelen trafik kazasından kaynaklı müteveffa …’ın gerek kaza nedeniyle ağır maluliyeti, gerekse tedavi devam ederken yargılama sırasında ölümü nedeniyle davacı eş Seyhan ve davacı çocuk Senanur’a duyulan acı ve elemin giderilmesi için hakkaniyete uygun bir tazminatın verilmesi gerektiği, davacı kardeş yönünden ise, ölenin eş ve çocuğuna manevi tazminat takdir edilmiş olması nedeniyle bu konudaki isteminin yerinde olmadığı kanaatine varılmış, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile oluşan kazadaki tarafların kusur oranlarına göre taraflarda zenginleşmeye ve fakirleşmeye neden olmayacak şekilde müteveffa …’ın ölümü nedeniyle davacılar eş ve çocuğuna aşağıda belirtildiği miktarlarda manevi tazminata hükmedilmiş olup, açıklanan gerekçelerle aşağıdaki kararı vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davacılar … ve …’ın ölen davacı …’ın mirasçıları sıfatı ile devam ettikleri maddi tazminat davasının Kısmen Kabulü ile, (mirasçılık belgesindeki payları dikkate alınarak; 4.774,20 TL davacı …’a ve 14.322,60 TL diğer davacı …’a verilmek üzere) toplam 19.096,80 TL’nin davalılar … ve …den kaza tarihi olan 19/04/2012 tarihinden, diğer davalı … şirketi …den dava tarihi olan 18/04/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak, belirtildiği şekilde adı geçen davacılara ödenmesine,
Adı geçen davacıların fazlaya ilişkin istemlerinin reddine,
2-Davacılar Seyhan ve …’ın manevi tazminat istemine ilişkin davalarının Kısmen Kabulü ile, adı geçen davacıların her biri için 40.000,00’er TL’den toplam 80.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 19/04/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …den alınarak adı geçen davacılara ödenmesine,
Adı geçen davacıların bu konudaki fazlaya ilişkin istemlerinin reddine,
3-Davacı …’ın manevi tazminat isteminin reddine,
4-Maddi tazminat yönünden alınması gerekli 1.304,50-TL karar ve ilam harcının 1.878,55 TL peşin harçtan mahsubu ile geriye kalan 574,05 TL’nin karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacılara iadesine,
5-Manevi tazminat yönünden alınması gerekli 5.464,80-TL karar ve ilam harcının davalılar … ve …den müştereken ve müteselsilen alınıp maliyeye gelir kaydına,
6-Davacı taraflarca başlangıçta yatırılan peşin harçtan mahsup edilen karar ve ilam harcı 1.304,50 TL’nin davalılardan alınıp davacıya verilmesine,
7-Maddi tazminat yönünden davacı mirasçılar Seyhan ve … vekille temsil olunduklarından Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 2.725-TL vekalet ücretinin davalılardan alınıp adı geçen davacılara verilmesine,
8-Reddedilen maddi tazminat yönünden davalılar vekille temsil olunduklarından Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 2.725-TL vekalet ücretinin davacı mirasçılar Seyhan ve …’dan alınıp davalılara verilmesine,
9-Manevi tazminat yönünden davacılar vekille temsil olunduklarından Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı … için hesap ve takdir olunan 2.725 TL, davacı … için hesap ve takdir olunan 2.725 TL vekalet ücretinin davalılar … ve …den alınıp ayrı ayrı bu davacılara verilmesine,
10-Davacı … yönünden açılan ve reddedilen manevi tazminat üzerinden ve diğer davacılar yönünden reddedilen manevi tazminat üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı … yönünden hesap ve taktir olunan 2.725-TL, davacı … yönünden hesap ve taktir olunan 2.725 TL, davacı … yönünden hesap ve taktir olunan 2.725 TL vekalet ücretinin ayrı ayrı bu davacılardan alınıp davalılar … ve …ne verilmesine,
11-Davacı taraflarca ilk kararda yapılan 730,10 TL yargılama gideri ile 162,50 TL tebligat giderlerinin toplamı 892,60 TL’nin kabul ve red oranına göre hesap olunan 176,91 TL’sinin davalılardan alınıp davacılar Seyhan ve Senanur’a verilmesine,
12-Davalı … şirketi tarafından ilk kararda yapılan 75,70 TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre hesap olunan 46,79 TL’sinin davacılar … ve …’dan alınıp bu davalıya verilmesine,
13-Davalı … şirketi tarafından ilk kararda yapılan 160 TL yargılama gideri ile 80 TL tebligat giderlerinin toplamı 240 TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre hesap olunan 148,33 TL’sinin davacılar Seyhan ve Senanur’dan alınıp bu davalıya verilmesine,
14-Davalı … tarafından ilk kararda yapılan 16 TL yargılama gideri ile 34 TL tebligat giderlerinin toplamı 50 TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre hesap olunan 30,90 TL’sinin davacılar Seyhan ve Senanur’dan alınıp bu davalıya verilmesine,
15-Taraflarca yatırılan gider avansından kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkca okunup, usulen anlatıldı.
Başkan …
¸e-imzalı
Üye …
¸e-imzalı
Üye …
¸e-imzalı
Katip …
¸e-imzalı
Bu belge 5070 sayılı Yasa uyarınca güvenli E-İMZA ile imzalanmıştır.