Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/706 E. 2022/314 K. 29.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/706 Esas
KARAR NO:2022/314

DAVA:İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:01/08/2018
KARAR TARİHİ:29/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA DİLEKÇESİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirket, etkinlik ve organizasyon alanında hizmet vermekte olup, davalı firmanın yapmış olduğu organizasyonlara ses-ışık-görüntü konularında kendi ekipmanları ile mal ve/veya hizmet verdiğini ve icra takibine konu olan faturayı keşide ettiğini, davalı tarafından 70.800,00 TL bedelli faturanın bakiye 40.000,00 TL’sinin ödenmemesi üzerine söz konusu fatura …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas Sayılı dosyası ile icra takibine konu edildiğini, davalının söz konusu faturaya ilişkin kısmi ödeme yapmış olması, fatura borcunu ikrar etmiş olduğu anlamına geleceği gibi, bu durum, bakiye kısma yapılan itirazın kötüniyet ve haksızlığının tespitinde de önemli rol oynayacağını, müvekkilinin kendine ait ekipmanlarla davalıya organizasyon işlerinde mal ve/veya hizmet vermiş olduğu icra takibine konu fatura, tarafların ticari defterleri, taraflar arasındaki yazışmalar ve hizmete ilişkin fotoğraflar ile sabit olup gerektiğinde mahkemeye söz konusu yazışmalar ve fotoğraflar da sunulacağını, müvekkili tarafından başlatılan icra takibine davalı, müvekkilinin alacağını sürüncemede bırakmak amacıyla haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, davalı tarafın haksız ve kötü niyetli itiraz etmiş olup itirazının iptali ile aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesinin gerektiğini, açıklanan tüm bu nedenlerle ve fazlaya ilişkin her türlü talep ve sair hakları saklı kalmak kaydıyla davalının …. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyasındaki vaki
itirazının iptali ile takibin devamına, takip tarihinden itibarem ticari avans faizinin uygulanmasına, davalının alacağın % 20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminalına mahkum edilmesine, tüm yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin de davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP DİLEKÇESİ:
Davalı tarafa, dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen davalı taraf herhangi bir cevap dilekçesi sunmadığı gibi duruşmalara da katılmamıştır.
DELİLLER:
Mahkememizce davaya konu edilen …. İcra Müdürlüğünün … Es. Sayılı dosyası, İstanbul Vergi Dairesine yazılan müzekkere cevabı ve ekleri, … Vergi Dairesine yazılan müzekkere cevabı ve ekleri, … Vergi Dairesi yazı cevabı ve ekleri, … Vergi Dairesi yazı cevabı ve ekleri celp edilip incelenmiştir.
Mahkememizin 12/11/2019 tarihli celse bir nolu ara karar gereğince, iddia, savunma, toplanan deliller ve tarafların ilişki dönemine ait taraf ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, bilirkişi olarak konusunda uzman SMMM …seçilmiş, adı geçen bilirkişice sunulan 14/02/2019 tarihli raporu ve 29/11/2021 tarihli ek raporunun ve 27/01/2022 tarihli bilirkişi ikinci ek raporunun dosya içerisinde olduğu görülmüştür.
Bilirkişi raporunun ve ek raporlarının tetkikinde, yapılan tespit ve değerlendirmeler neticesinde davacı şirketin …. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyası ile takip başlattığı 40.000,00 TL tutarındaki alacağın 12.10.2017 Tarih A-011847 numaralı faturadan kaynaklandığı, tarafların inceleme kapsamına ticari defter sunmadığı, mahkemece dosya kapsamına sunulan tarafların BA-BS formları karşılaştırmasında alacağa konu faturanın karşılıklı beyan edildiği, davalı şirketin icra takip itirazına dayanak evrak ve belge sunmadığı da dikkate alındığın davacı …Ltd. Şti’nin davalı Install İletişim ve Org. Ltd. Şti “den 40.000,00 TL alacaklı olduğu kanaatiyle raporlar alınmıştır.
HUKUKİ NİTELENDİRME DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:-
Dava, davalı tarafından ….İcra Dairesi’nin … esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
2004 sayılı İİK’nun 67. maddesinde takip talebine itiraz edilen alacaklının, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebileceği düzenlenmiştir.
Somut olayda davacı tarafından davalı aleyhine ….İcra Dairesi’nin … esas sayılı takip dosyası ile ” 12.10.2017 tarihli 70.800,00 TL tutarlı faturanın ödenmeyen bakiyesi ” açıklaması ile 40.000 TL alacak için ilamsız icra takibine başlandığı örnek 7 ödeme emrinin 13 Mart 2018 tarihinde davalıya tebliğ edildiği , davalı tarafından 20 Mart 2018 tarihinde yasal süre içerisinde itiraz edildiği, itirazın davacı alacaklıya tebliğ edilmeksizin 01.08.2018 tarihinde eldeki itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (TMK) 6. maddesi uyarınca kural olarak, aksi kanunca belirlenmedikçe iki taraftan her biri iddiasını ispata mecburdur.
İspat yükünü düzenleyen 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 190. maddesi de “(1) İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.
(2) Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnalar dışında, karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir.” hükmünü içermektedir.
Yukarıda anılan düzenleme gereği davacı davalıdan talep ettiği tutar miktarı ile alacaklı olduğunu ispat yükü altındadır.
Taraflar arasında uyuşmazlığa konu 12.10.2017 tarihli faturanın davacı tarafından davalıya hitaben “teknik hizmet bedeli ” açıklaması ile düzenlendiği , faturanın 60.000 TL hizmet bedeli ile %18’i tutarında 10.800 TL KDV olmak üzere toplam 70.800,00 TL bedelli olduğu anlaşılmıştır. Taraflar yargılama sırasında ticari defterlerini inceleme için mahkememize ibraz etmemiş bu sebeple faturanın taraf defterlerinde kayıtlı olup olmadığı anlaşılamamıştır. Ancak mahkememizce atanan SMMM bilirkişi tarafından sunulan 27.01.2022 tarihli rapor ile dava konusu faturanın davacı ve davalı tarafça vergi dairesine beyan edildiği tespit edilmiştir.
Dava konusu faturanın davalı tarafından vergi dairesine bildirilmesi ile davalının faturaya konu hizmeti aldığı mahkememizce kabul edilmiş olup, bedelinin ödendiğini ispat yükü davalı tarafa aittir. Davalı artık fatura bedelini ödediğini ispat yükü altındadır. Davalı taraf yargılamaya katılmamış, ödemeye dair herhangi bir delil ibraz etmemiş, üzerine düşen ispat yükünü yerine getirmemiş, davacının talep ettiği miktar itibariyle alacaklı olduğu kabul edilerek, davalının icra takibine yapmış olduğu itirazın iptaline takibin devamına karar verilmiştir.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 67. maddesinin 2. fıkrası hükmünce, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması , borçlunun itirazında haksız olması yasal koşullardandır. Bunlardan başka, alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur (Y.3HD’nin 09/10/2019tarih 2019/4054E-2019/7659K sayılı ilamı). Davacının talebinin fatura nedeni ile alacak istemine ilişkin olduğu alacağın likit olduğu anlaşıldığından davacı yanın icra inkar tazminatı talebinin kabulüne karar verilerek uyuşmazlığın bütünü hakkında aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Gerekçede açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE, davalı tarafından …. İcra Dairesinin … Esas sayılı takip dosyasına yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, TAKİBİN DEVAMINA,
2-İtirazın iptaline karar verilen alacağın %20 ‘ si oranında hesaplanan 8.000,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Alınması gerekli 2.732,40-TL karar ve ilam harcından 483,10-TL peşin harcın mahsubu ile geriye kalan 2.249,30-TL eksik harcın davalıdan alınarak maliyeye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça başlangıçta yapılan 524,20-TL yargılama gideri ile yargılama aşamasında yapılan 1.008,00-TL olmak üzere toplam 1.532,20TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap olunan 6.000,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
6-Gider avansının harcanmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/03/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır