Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/669 E. 2020/197 K. 02.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/669 Esas
KARAR NO : 2020/197

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 20/10/2017
KARAR TARİHİ : 02/03/2020

İstanbul…Tüketici Mahkemesi’nin … esas …karar sayılı dosyası 12/06/2018 tarihinde görevsizlik kararı verilmekle mahkememize tevzi edilen ve mahkememizin yukarıdaki esasına kaydı yapılan mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde; davalıların kullanmış olduğu Kredili Mevduat ürününden dolayı borçlandıklarını, müvekkil şirketin ihtarnamelere rağmen ödeme yapmaması üzerine sözleşmenin kat edildiğini, banka tarafından İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün… Esas Sayılı takip dosyası ile takip başlatıldığını, davalıların itiraz ederek haksız olarak takibi durduklarını, itirazın iptali ile takibin devamına, %20 icra inkar tazminatının hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP :Davalılar davaya cevap vermemiş, duruşmalara da katılmamıştır.

DELİLLER VE GEREKÇE : Davacı taraf delil olarak; kredi kartı başvuru formu, bankacılık hizmet sözleşmesi, bireysel kredi sözleşmesi, ihtarname sureti, hesap ekstresi, kredi ekstresi, banka defterleri, bilirkişi raporu, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ve her türlü yasal delillere dayanmıştır.
Takibin başlatıldığı … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası getirtilmiş, yapılan incelemede; davacı tarafça davalılar borçlular hakkında fatura ve cari hesap alacağına ilişkin ilamsız icra takibine girişildiği, ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 günlük yasal süre içerisinde davalıborçluların icra dairesinin yetkisine ve borca itirazı üzerine takibin durduğu ve yasal 1 yıllık süre içerisinde davacı tarafça, itirazın bertarafına yönelik dilekçede ileri sürülen nedenlerle eldeki davanın açıldığı görülmüştür.
Mahkememizce dava konusu olayla ilgili olarak, iddia, savunma, toplanan deliller üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, bilirkişi olarak konusunda uzman bilirkişi …’ye tevdi edilmiş, bilirkişi kurulu tarafından dosyaya sunulan 02/09/2019 tarihli raporda:
Davacı Bankanın 12.08.2015 Takip Tarihi İtibariyle, davalılardan; … referans nolu Kredi ile ilgili Olmak üzere: 8.098,09 TL Asıl Alacak, 370,83 TL Kat öncesi İşlemiş faiz %19,62 Akdi 18,54 TL Faizin %5 Gider Vergisi 88,27 TL Kat sonrası işlemiş faiz (10.07.2015-12.08.2015) 4.41 TL bsmv 8.580,14 TL Alacaklı olduğunu,
Davacı Bankanın takipteki toplam 8.594,11 TL lık alacak talebinin tespitlerimizi aşan ( 8.594,11 TL – 8.580,14 TL=) 13,97 TL lık kısmının uygun olmadığını,
Davacı Bankanın 8.098,09 TL lık Asıl Alacağına; Takip tarihinden itibaren; (5464 s.lı yasanın 26/3 md si kapsamında) TCMB ca üçer aylık dönemler itibariyle belirlenen temerrüt faiz oranlarında faiz ile %5 Gider Vergisini isteyebileceğine dair rapor sunulmuş olduğu anlaşılmıştır.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, incelenen takip dosyası, alınan ve benimsenen bilirkişi raporu, toplanıp değerlendirilen delillere göre; taraflar arasındaki Genel Kredi Sözleşmesi kapsamında, davacı temlik eden banka (akabinde dava sırasında temlik alan …) tarafından davalı … Şirketi’ne kullandırılan ve ödenmeyen kredinin fer’ileriyle birlikte tahsili için alacaklı davacı tarafça, davalı şirket ve kredi sözleşmesine müşterek ve müteselsil kefil olan davalı gerçek kişi hakkında girişilen ilamsız icra takibinde, bilirkişi raporunda dayanak ve gerekçeleriyle açıklandığı üzere davacı bankanın, 8.098,09 TL asıl alacak, 370,83 TL kat öncesi işlemiş faiz, 18,54 TL BSMV, 88,27 TL kat sonrası işlemiş faiz ve 4,41 Tl BSMV olmak üzere toplamda 8.580,14 TL alacağının bulunduğu; kredi sözleşmesini 20.000,00 TL kefalet limitiyle müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatı ile imzalayan davalı gerçek kişinin borcun tamamından kefalet limiti ile sorumlu tutulması gerektiği, benimsenen bilirkişi raporu ile tespit edilen toplam 8.580,14 TL alacak miktarına yönelik davalı borçluların vaki itirazının haksız olduğu ve İİK’nun 67.maddesi gereğince iptalinin gerektiği; bu miktarları aşan davacı isteminin açıklanan nedenlerle yerinde olmadığı anlaşılmış; alacak likit ve itiraz haksız olduğundan kabul edilen alacak miktarı üzerinden davalının icra inkar tazminatına mahkumiyetine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.

HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen kabulüne;
İstanbul … icra Dairesinin… esas sayılı dosyasında davalılar tarafından yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 8.098,09 Tl asıl alacak, 370,83 TL kat öncesi işlemiş faiz, 18,54 TL BSMV, 88,27 TL kat sonrası işlemiş faiz ve 4,41 Tl BSMV olmak üzere toplamda 8.580,14 TL üzerinden devamına, fazlalaya ilişkin istemin reddine,
2-İtirazın iptaline karar verilen 8.580,14 TL üzerinden hesaplanan %20 icra inkar tazminatının ( 1.716,00 TL ) davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gerekli 586,11 TL harçtan davacı tarafça peşin yatırılan 103,80 TL nin mahsubu ile 482,31 TL harcın davalılardan alınarak Hazineye irat kaydedilmesine,
4-Davacı tarafça yatırılan 31,40 TL başvuru harcı, 103,80 TL peşin harç, 4,60 TL vekalet harcı ve 7,25 TL vekalet pulu olmak üzere toplam 147,05 TL giderin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafça yapılan 1.052,20 TL bilirkişi/ tebligat/posta giderinden davanın kabul ve red oranı dikkate alınarak hesap olunan 1.050,48 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalılar tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
8-Gider avansının harcanmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve istek halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup anlatıldı.

Katip …
¸e-imzalı

Hakim …
¸e-imzalı

Bu belge 5070 sayılı Yasa uyarınca güvenli E-İMZA ile imzalanmıştır.