Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/638 E. 2019/888 K. 14.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2018/638 Esas
KARAR NO: 2019/888

DAVA : Alacak (Şirket Borcundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 12/07/2018
KARAR TARİHİ: 14/11/2019

Yukarıda tarafları ve konusu yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonrasında;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalıların dava dışı …A.Ş.’nin ortağı ve aynı zamanda yönetim kurulu üyesi olduklarını, anılan şirketin SGK prim ve vergi borçlarının müvekkili tarafından ödendiğini, yapılan ödemelerin dava dışı şirketten tahsili amacıyla İstanbul … İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı dosyasından takip başlatıldığını ancak, dava dışı şirkettin malvarlığının bulunmadığının tespit edildiğini, ayrıca şirketin ticaret sicilden re’sen terkin edildiğini ve ticaret sicil kaydının silindiğini, şirketin ödeme gücünün ve malvarlığının olmaması sebebiyle anonim şirketlerde ortakların 6183 sayılı Kanunun 35.maddesi gereği sermaye payları oranında borcun tamamından müşterek ve müteselsil sorumlu olduklarını ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle sorumluluk oranlarına göre davalı …’dan 89.092 TL’nin, davalı …’dan 92.217 TL’nin yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili …’ın dava dışı … A.Ş.’nde tek başına yönetim kurulu başkanı olan davacı ile birlikte 28/04/2008 tarihinde yönetim kurulu başkanlığına seçildiğini ve aynı tarihte müvekkili Ece’nin yönetim kurulu üyesi olarak seçildiğini, somut olayda yapılan SGK ödemelerinin davacının kendisine ait borç olduğunu, ayrıca dava konusu borçların olduğu dönemde şirket ortaklarının davacı ile …, …ve … olduğunu, yönetim kurulu üyelerinin sorumlu olduğu düşünülmesi halinde amme alacaklarının bu kişilerden istenmesi gerektiğini, bu nedenlerle müvekkillerinin borçtan sorumlu olmadıklarını, yönetim kurulu üyelerinin sadece kendi döneminde ödenmemiş borçlardan sorumlu olacağını ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle davanın reddini savunmuştur.
Dava; dava dışı …A.Ş.’nin SGK ve vergi borçlarının davacı tarafça ödenmesi nedeniyle diğer yönetici davalılardan paylarına düşen kısmın tahsili istemine ilişkindir.
6183 sayılı AATUHK’nın mükerrer 35.maddesi; “Tüzel kişilerle küçüklerin ve kısıtlıların, vakıflar ve cemaatler gibi tüzel kişiliği olmayan teşekküllerin mal varlığından tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacakları, kanuni temsilcilerin ve tüzel kişiliği olmayan teşekkülü idare edenlerin şahsi mal varlıklarından bu Kanun hükümlerine göre tahsil edilir.
Bu madde hükmü, yabancı şahıs veya kurumların Türkiye’deki mümessilleri hakkında da uygulanır.
Tüzel kişilerin tasfiye haline girmiş veya tasfiye edilmiş olmaları, kanuni temsilcilerin tasfiyeye giriş tarihinden önceki zamanlara ait sorumluluklarını kaldırmaz.
Temsilciler, teşekkülü idare edenler veya mümessiller, bu madde gereğince ödedikleri tutarlar için asıl amme borçlusuna rücu edebilirler.” hükmünü içermektedir.
Tüzel kişi mükelleflerin kamu alacaklarından kaynaklanan yükümlülüklerinin yerine getirilmesinden, kanuni temsilcileri sorumlu tutulmuştur. Ancak vergi borcunun temsilciden istenebilmesi için öncelikle temsil edilen tüzel kişiden talep edilmesi ve bu tüzel kişinin ödeme kabiliyetinin olmadığını gösteren “aciz vesikasının” düzenlenmiş olması gerekir (6183 SK.m75).
Benzer düzenleme içeren VUK’nun 10. Maddesinin 2. Fıkrası uyarınca vergi yükümlüsü tüzel kişilerin malvarlığından karşılanamayan vergi ve buna bağlı alacaklarda temsilciler kişisel malvarlıkları ile sorumludurlar. Bu nedenle davalı ortak veya yöneticinin yargılama konusu borçtan sorumlu olmasının ön koşulu, amme borcunun şirketten tahsil imkanının bulunmamasıdır.
Kanuni temsilcilerin kim olduğu konusu ise tüzel kişinin türüne göre değişmektedir. Anonim şirketler ve kooperatiflerde kanuni temsilciler yönetim kurulu başkan ve üyeleri iken limited şirketlerde şirketin müdürü, kolektif şirketlerde ise ortakların her birisidir.
Bu bilgiler ışığında somut olaya bakıldığında; amme borcunun muhatabı şirket olup, öncelikle şirket öz kaynaklarından bu borcun karşılanması gerekmektedir. Her ne kadar davacı taraf kendisinin şirket adına ödediği vergi ve SGK borcunun tahsili amacıyla dava dışı şirket aleyhine İstanbul …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından 26/10/2017 tarihinde takip başlatılmış ise de; incelenen sicil kayıtlarına göre amme borçlusu dava dışı… A.Ş.’nin 14/04/2015 tarihinde sicilden re’sen terkin edildiği anlaşılmaktadır. Bu halde şirketin tüzel kişiliği sona erdiğine göre, amme borcunun asıl borçlusu dava dışı şirket hakkında terkin işleminden sonra 26/10/2017 tarihinde başlatılan takip usulsüzdür. Davacı taraf, şirket adına ödediği amme alacağının tahsili için öncelikle asıl yükümlü şirkete usulüne uygun olarak başvuruda bulunmalı, sonuç alınamazsa diğer yönetici davalılara başvurmalıdır. Bu durumda öncelikle şirket aleyhine usulüne uygun başlatılmış takip bulunmaması nedeniyle davalı ortaklardan bu bedelin tahsili mümkün olmadığından davanın reddine ilişkin aşağıdaki kararı vermek gerekmiştir.

KARAR: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 44,40 TL karar ve ilam harcının, peşin yatırılan 3.096,31 TL’den düşümü ile bakiye 3.051,91 TL’nin karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
3-Davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davalı … yönünden hesap ve takdir olunan 10.127,36 TL, davalı … yönünden hesap ve takdir olunan 9.877,36 TL vekalet ücretinin ayrı ayrı davacıdan alınıp davalılara verilmesine,
Dair, davacı vekili ile davalı asillerin yüzünde, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkca okunup, usulen anlatıldı.

Başkan …
¸e-imzalı
Üye …
¸e-imzalı
Üye …
¸e-imzalı
Katip …
¸e-imzalı

Bu belge 5070 sayılı Yasa uyarınca güvenli E-İMZA ile imzalanmıştır.