Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/628 E. 2018/810 K. 17.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/628 Esas
KARAR NO : 2018/810
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 31/10/2017
KARAR TARİHİ : 17/07/2018
İstanbul … Tüketici Mahkemesinin 26/04/2018 tarihli … esas … kararı görevsizlikle mahkememize tevzi edilmiş olmakla, mahkememizin yukarıdaki esasına kaydı yapılan dosyanın incelenmesi sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP : Davacı vekili sunmuş olduğu dava dilekçesi ile; 17/04/2016 tarihinde müvekkil şirkete kasko sigorta poliçesi ile sigortalı … plakalı araca park halinde iken davalıların sürücü ve işleteni olduğu… plaka sayılı aracın %100 kusurlu olarak çarpması nedeni ile meydana gelen zarar müvekkil sigorta şirketi tarafından karşılandığını, müvekkilinin şirkete sigortalı araçta meydana gelen zarar neticesinde toplamda 31.169,69 TL’lik hasar tespit edilmiş ve motorlu kara taşıtları kasko sigortası poliçesi ile sigortalı aracın hasarı müvekkili tarafından tazmin edildiğini, mevcut hasar belgelendirilmiş, davalılar aleyhine başlatılan icra takibine konu alacağın sürüncemede bırakılması amacıyla yapılan itirazın iptalini talep ettiklerini, öncelikle davanın kabulü ile fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydıyla İstanbul… İcra Müdürlüğünün… E. Sayılı dosyasına yapılan itirazın iptalini, takibin devamına, davalılar aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, davalıların mal kaçırma ihtimali bulunduğundan, davalı adına kayıtlı olması halinde … plaka sayılı aracın trafik kaydına muhtemel alacağın tahsilini teminen ihtiyaten tedbir konulmasını, mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin davalı borçlulara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalılar vekili sunmuş olduğu cevap dilekçesi ile; öncelikle görev itirazında bulunmuş, hasar gören aracın ambulans olmasına rağmen, görevli olmaması nedeniyle, trafik kurallarına istisnasının olmadığı ve meydana gelen kazada kusurunun bulunduğu, bu hususlar dikkate alınarak yeniden kusur oranının tespitine dair bilirkişi incelemesi yapılması gerektiğini, ambulansda oluşan zararın faturalarda belirtilenlerle kesinlikle uyuşmadığını, faturaların şişirildiğini, kaza 2015 tarihinde oluştuğunu, 2010 model ambulansın kaza tarihindeki kasko değeri 34.000 TL ve ambulansın tamir ve işçilik bedeli olarak ise kendilerinden faiz hariç 31.169 TL para talep edildiğini, ambulanstaki hasar durumu da dikkate alındığında bu miktarın fahiş bir fiyat olduğunu, itirazları kapsamında kusur ve hasar durumu ile malzeme ve işçilik bedellerinin bilirkişi marifeti ile yeniden hesaplanmasını, fazla miktara yönelik talebin reddine karar verilmesini beyan etmiştir.
Tüketici mahkemesince 26/04/2018 tarihli celsede, ” dilekçe içeriği, ruhsat fotokopisi ve poliçe evraklardan anlaşıldığı üzere kazaya karışan …plaka sayılı aracın ambulans olup ticaret taşıma amaçlı olarak işyerinde kullanılmak üzere satın aldığı ve aracı mesleki faaliyetleriyle ilgili olarak kullanıldığı anlaşılmıştır. Davacının 6502 sayılı yasanın 3 maddesinde belirtilen tüketici tanımına uymadığı anlaşılmaktadır. Taraflardan birinin tüketici olmaması halinde 6502 sayılı yasanın 3 maddesinde tanımlanan tüketici işleminden de söz edilemez. Uyuşmazlık hakkında özel tüketici yasası hükümlerinin uygulanması hukuken olanaksızdır. Uyuşmazlığa ticari hükümlere göre ticaret mahkemelerinde bakılıp sonuçlandırılması gerektiğinden ” görevsizlik kararı verilmiş verilen görevsizlik kararı üzerine de dosya mahkememizin yukarıdaki esasına kayıt edilmiştir.
Görev hususu kamu düzeninden olup, dava şartlarından olduğundan HMK 138 maddesi uyarınca mahkememizce öncelikle bu yönde inceleme yapılması gerektiği HMK 115/1 maddesi uyarınca da davanın her aşamasında dava şartlarının resen araştırılması gerektiği yönündeki hükümler dikkate alınarak , öncelikle bu yönde değerlendirme yapılmıştır.
Davacı, tacir, sigorta şirketi olmasına rağmen, açtığı dava sigortalısına halefen rucüen hasar alacağına ilişkin olduğu, bu nedenle de asıl zarar gören sigortalısı olanın hukukuna tabidir. Davacı sigortalısı bir tacir değildir….İl Sağlık Müdürlüğü olan devletin bir resmi kurumdur. Aracın kamyonet vasfında olmasına rağmen ambulans olarak kullanıldığı ve ticari değil bir kamu hizmetine tahsisli resmi araç olduğu dosyadaki bilgilerden sabittir.
Kazaya karışan ve davalılara ait olduğu bildirilen aracın dosyadaki trafik kaydında ise, aracın hususi otomobil olduğu ve bu haliyle davalının da tacir olmadığı sabittir.
Görev hususu kamu düzeninden olup resen gözetilmesi gerekir. Görevsizlik kararı veren mahkemece her ne kadar mahkememiz görevli adedilmiş ise de; bu değerledirme dosyadaki mevcut yukarıda zikredilen bilgiler uyarınca davaya bakmaya mahkememiz değil, genel görevli olan asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu anlaşılmıştır. Zira bir davanın mahkememizde görülebilmesi için 6102 sayılı yasanın 4/1maddesinde belirtilen davanın ya nispi bir ticari dava, yani iki tarafı tacir ve dava konusunda her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olması yada 6102 sayılı yasanın 4/1a,b,c,d,e ve f bentlerinden sayılan mutlak ticari dava türünden olması gerekir.
Açılan davanın esasen haksız fiil hükümlerinden kaynaklı mala ilişkin zararın rücuen tahsiline ait alacağa ilişkin itirazın iptali davası olduğu ve bu duruma göre HMK 1 ve 2 maddeleri ile 6098 sayılı yasanın 49. Maddesi dikkate alınarak, HMK 114/1-c maddesindeki görev dava şartının bulunmadığı, mahkememizin görevli olmadığı, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu, bu nedenle de açılan davada görev dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının HMK 114/1-c ve 115/2 maddesi gereğince görev dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-Görevli mahkemenin İSTANBUL ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ olduğuna,
3-HMK ‘nun 331/2. maddesi gereğince yargılama gideri ve vekalet ücreti hususunda görevli mahkemece karar verilmesine,
4-HMK ‘nun 331/2. maddesi son cümlesi uyarınca dosya süresi içinde görevli mahkemeye gönderilmediği takdirde talep halinde yargılama gideri ve vekalet ücreti hususunda mahkememizce karar verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde HMK’nun 20/1. maddesi uyarınca 2 haftalık kesin süre içinde başvurulması halinde dosyanın görevli mahkemesine gönderilmesine, belirlenen süre içinde başvurulmadığı takdirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak dosya üzerinden verilen karar açıkça okunup anlatıldı.
Katip …
¸e-imzalı
Hakim …
¸e-imzalı
Bu belge 5070 sayılı Yasa uyarınca güvenli E-İMZA ile imzalanmıştır.