Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/627 E. 2021/149 K. 25.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
11.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/627 Esas
KARAR NO:2021/149

DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 09/07/2018
KARAR TARİHİ: 25/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin yıllardır araç dizayn sektöründe hizmet verdiğini ve çeşitli tipte araçlar için modifikasyonlar yaptığını, ayrıca müvekkili şirketin minibüs tipi araçları VIP taşımacılık hizmetleri için donatmakta olduğunu, davalı şirketin … firmasından satın aldığı … plakalı 8 (sekiz) adet minibüs tipi aracının VIP araç olarak dizaynı işini müvekkili şirkete verdiğini, bunun üzerine müvekkili şirket tarafından davalıya ait 8 (sekiz) adet aracın çeşitli konfor ekipmanlarıyla donatılarak VIP dönüşümü ve dizaynının yapıldığını, araçlarda yapılan değişikliklerin araç ruhsatlarına işlenmiş olduğunu, araçlarda yapılan dönüşüm sonrasında değişen araç ruhsat suretlerinin dilekçe ekinde sunulduğunu, müvekkili şirket tarafından 8 (sekiz) adet aracın dizaynına yönelik hizmet bedeline ilişkin olarak davalı şirket adına 19/05/2018 tarihli, KDV dahil 71.980,00-TL. meblağlı fatura düzenlendiğini, ancak fatura bedelinin davalı borçlu şirket tarafından müvekkili alacaklıya ödenmediğini, fatura bedeli ödenmeyince müvekkili şirket adına …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasıyla davalı şirket aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı şirketin “alacaklı görünen tarafa borcumuz yoktur” şeklindeki haksız itirazı üzerine takibin durduğunu, davalı tarafça yapılan itirazın tamamen haksız ve kötü niyetli olduğunu belirterek ve dilekçede açıklanan diğer nedenlerle davalının itirazının iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davalı karşı yana yükletilmesine karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili ise cevap dilekçesinde özetle; vekil ile takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılması gerektiğini, icra takip dosyasında borca itiraz eden vekili olarak kendilerinin görünmelerine karşın, tebligat usullerine aykırı olarak itirazın iptali davası dilekçesinin vekile değil doğrudan davalı müvekkili şirkete (yani asile) tebliğ edildiğini, bu şekilde usulsüz tebligat durumunun ortaya çıktığını, bunun dahi davalı tarafın kötü niyetini ortaya koyduğunu, davacı tarafın 1 (bir) adet faturaya dayalı olarak müvekkili şirketin borçlu olduğundan bahisle dava konusu icra takibini başlattığını, dava dilekçesinde müvekkili şirkete ait toplam 8 (sekiz) adet minibüs tipi aracın VIP taşımacılık dizayn işinin yapıldığının, takip dayanağı fatura bedelinin bu işin karşılığı olduğunun belirtildiğini, oysa müvekkili şirket ile davacı şirket arasında araçların dizayn edilmesi hususunda herhangi bir sözleşme bulunmadığını, keza davacı tarafça bu konuda dosyaya herhangi bir sözleşme metni de sunulmadığını, müvekkili şirketin dava dışı … firmasından 8 (sekiz) adet minibüs tipi araç satın aldığını, ancak satın aldığı bu araçların dava dışı firma (…) tarafından müvekkili şirket yerine yetkisiz kişilere teslim edildiğini, müvekkili şirketçe davacı taraftan kendi bilgisi ve rızası dahilinde hiçbir hizmet satın alınmadığını, araç dizaynı işinin teknik detaylar içeren bir iş olduğunu, oysa takibe dayanak yapılan faturada araçlarda kullanıldığı belirtilen malzemelere ve verilen hizmete ilişkin olarak hiçbir detaylandırmanın bulunmadığını, sadece araç dizayn bedeli adı altında fatura düzenlendiğini, davacı tarafça baştan savma bir şekilde fatura düzenleme yoluna gidilmesinin dahi iddialarını destekler mahiyette olduğunu, takip dayanağı faturanın takip öncesinde müvekkili şirkete tebliğ edilmediğini, müvekkil şirketin borçlu olarak gösterildiği faturadan ancak hakkında yapılan icra takibi ile haberdar olduğunu, davacı tarafın müvekkil şirketi temerrüde düşürmediğini, faturanın tek başına alacağı ispata yarayan bir belge olmadığını, taraflar arasında icap ve kabule yönelik açık irade beyanı ile kurulmuş sözleşmesel bir ilişkinin bulunmadığını, taraflar arasında borç doğuran hukuki işlemin varlığını davacı tarafın ispat etmesi gerektiğini, araçlar … firması tarafından müvekkiline teslim edilmediğinden, araç ruhsatlarının da müvekkiline teslim edilmediğini, bu konuda … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … Soruşturma sayılı dosyası ile ilgililer hakkında şikayette bulunulduğunu, davacı tarafın soruşturma dosyasına rağmen olmayan bir alacağı icra yolu ile elde etmeye çalıştığını, müvekkili aleyhine başlatılan icra takibinin tamamen usulsüz olduğunu belirterek ve dilekçesinde açıkladığı diğer nedenlerle haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine, davacı taraf aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davacı karşı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE:
Dava; … plakalı 8 (sekiz) adet minibüs tipi aracın dizayn bedeline ilişkin olarak davacı şirketçe davacı şirket adına düzenlenen 19/05/2018 tarihli, … numaralı ve KDV dahil 71.980,00-TL. meblağlı faturaya dayalı olarak davalı tarafça …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile davalı şirket aleyhine başlatılan ilamsız icra takibine yapılan itirazın İİK.’nun 67. maddesi gereğince iptali istemine ilişkindir.
Davacı taraf delil olarak; …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takip dosyası, 19/05/2018 tarihli, … numaralı ve KDV dahil 71.980,00-TL. meblağlı fatura, araçların yapılan işlemler öncesi ve sonrasına ait ruhsat suretleri, tanık beyanı, bilirkişi incelemesi, keşif, Yargıtay kararları, yemin ve diğer her türlü yasal delile dayanmıştır.
Davalı taraf ise delil olarak; … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … Soruşturma sayılı dosyası, …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takip dosyası, bilirkişi incelemesi, ticari defterler, keşif, Yargıtay Kararları, tanık beyanı, yemin ve diğer her türlü hukuki delile dayanmıştır.
Davalı vekilince her ne kadar cevap dilekçesinde vekille takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılmasının zorunlu olduğu, davaya konu icra takip dosyasında borca itiraz eden vekili olmaları nedeniyle dava dilekçesinin de müvekkili şirkete (asile) değil, doğrudan vekil olarak kendilerine tebliğ edilmesi gerektiği belirtilerek, dosyada yapılan tebligatın usulsüz olduğu iddia edilmiş ise de; vekilin umumi vekaletname ile yetkilendirilmiş olması asilin talimatı olmadan tüm davaları takip etme yetki ve zorunluluğunu vekile yüklemeyeceğinden, ayrıca hakkında icra takibi yapılan borçlu tarafından vekili aracılığıyla takibe itiraz edilmiş olsa dahi alacaklı tarafça açılan itirazın iptali davası yönünden borçlunun takibe itiraz aşamasında tayin ettiği vekilin açılan bu dava yönünden yetkili bulunup bulunmadığı hususu davanın açılması sırasında belirli olmadığından, mahkememizce dava dilekçesinin doğrudan icra dosyasındaki vekili yerine davalı asile tebliğinde herhangi bir usulsüzlük görülmemiştir. İtirazın iptali davası icra takibine itiraz üzerine takibin devamını sağlamaya yönelik bir dava olsa da, yeni bir dava olması sebebiyle dava dilekçesinin asile tebliği gerekir. Borca itiraz eden vekile tebligat yapılarak taraf teşkili sağlanamaz. Nitekim Yargıtay …. Hukuk Dairesi’nin 02/11/2004 tarihli, 2004/… E. ve 2004/… K. sayılı kararı da bu yöndedir.
Mahkememizce davaya konu …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı icra takip dosyası aslı celbedilerek dosyaya kazandırılmıştır. İcra takip dosyasının incelenmesinde; davacı şirket tarafından davalı şirket aleyhine 25/06/2018 tarihinde 71.980,00-TL. asıl alacak üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, borcun sebebi olarak … sıra nolu, 71.980,00-TL. bedelli 1 (bir) adet faturanın gösterildiği, Örnek-7 nolu ödeme emrinin davalı şirkete 27/06/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davalı tarafça yasal süresi içerisinde vekili aracılığıyla 02/07/2018 tarihli dilekçe ile borca, ödeme emrine, faiz oranına ve takibin tüm fer’ilerine itiraz edildiği, itiraz üzerine takibin durduğu, sonrasında ise davacı şirket vekili tarafından 09/07/2018 tarihinde ve 1 (bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde huzurdaki itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır.
Yasal dayanağını 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK.) 67. maddesinden alan itirazın iptali davası ile alacaklı; icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK.’nun 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Mahkememizce …. Cumhuriyet Başsavcılığı’na müzekkere yazılarak …/… Soruşturma numaralı dosyanın bir örneğinin gönderilmesi istenmiştir. … CBS tarafından mahkememizce istenen soruşturma dosyasının UYAP örneği gönderilmiş ve çıktısı dosya içerisine alınmıştır. Savcılık soruşturma dosyasının incelenmesinde; dosyamız davalısı şirket (… A.Ş.) vekili tarafından 22/05/2018 tarihinde dosyamız davalısı şirket yetkililerinin de aralarında bulunduğu şüpheliler hakkında dolandırıcılık, tehdit ve güveni kötüye kullanma suçlarından dolayı şikayette bulunulduğu, daha sonra müşteki şirket vekili tarafından soruşturmayı yürüten savcılık makamına sunulan 18/01/2019 tarihli dilekçe ile “müvekkillerimizin görmüş olduğu lüzum üzerine şikayetimizden vazgeçiyor ve gereğinin yapılmasını talep ediyoruz” denilmek suretiyle şikayetten vazgeçildiği, akabinde … CBS Sahtecilik ve Dolandırıcılık Bürosu tarafından anılan soruşturma dosyasında “müşteki vekilinin sunduğu ek dilekçede şikayetten vazgeçtiklerini beyan ettiği” belirtilerek 07/02/2019 tarihli, … Karar numaralı KYOK (Kovuşturmaya Yer Olmadığını Dair Karar) kararı verildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce … Emniyet Müdürlüğü Trafik Tescil Şube Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak; … plakalı araçların devir ve satışına ilişkin tüm evrakların gönderilmesi istenmiştir. İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü tarafından müzekkereye verilen 03/04/2019 tarihli cevabi yazı ekinde; mahkememizce plakası belirtilen tüm araçların… araç tescil projesi kayıtlarından alınan malik, plaka ve devir bilgilerini gösterir tablolar ile mevcut malik ve araç teknik bilgilerini gösterir trafik kayıtları dosyaya gönderilmiştir. Emniyetten gelen kayıt ve belgelerden; plakası bildirilen 8 (sekiz) adet aracın dosya davalısı … A.Ş. adına tescilli iken daha sonraki tarihlerde dava dışı üçüncü şahıslara satışının yapıldığı anlaşılmıştır. Dosyada mevcut araçlara ait eski ve yeni tarihli ruhsatların incelenmesinde ise; araçların “Otomobil (AF Çok Amaçlı)” sınıfında iken sonradan yapılan değişiklikler sonrasında Minibüs CA sınıfına çevrildiği görülmüştür.
Davanın, başlatılan takibin ve vaki itirazın niteliği gereği, takipte talep edilen alacağın varlığı ile miktarını kanıtlama yükümlülüğü davacı (alacaklı) tarafa ait olduğundan, bu kapsamda taraflarca bildirilen deliller toplanmıştır. Uyuşmazlığın niteliği itibari ile çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektirdiğinden, mahkememizce 11/11/2019 tarihli ara karar ile dosyanın 1 (bir) sektör bilirkişisi (oto aksesuar imalatçılığı konusunda uzman makine mühendisi) 1 (bir) de SMMM bilirkişisinden oluşan bilirkişi kuruluna tevdi edilerek; davacı taraf iddiası, davalı taraf savunması, icra dosyası ve tarafların dilekçeleri ile ekindeki belgeler incelenmek suretiyle rapor alınmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi kurulu tarafından düzenlenerek 20/01/2020 tarihinde ön bürodan dosyaya sunulan raporda özetle; otomotiv sektöründeki genel uygulamaya göre araçların satış yerlerinde tam ve tamamlanmamış olarak satışa sunulduğu, boş araçların ancak üst yapıları projelendirilip muayene gördükten sonra ruhsatlanarak trafiğe kaydının yapılabildiği, bu araçların “tamamlanmamış araç” olarak satıldığı, projeleri yapıldıktan sonra ise “tamamlanmış araç” olarak tescillerinin yapıldığı, sıfır araç satışlarında aracın tipi ve özeliklerine göre önce ÖTV’nin sonra da KDV’nin uygulanarak satın alana faturalandığı, bu nedenle araca ruhsat çıkarılmadan önce yapılan tüm işlemlerin araç bedeli gibi değerlendirildiği, davaya konu araçların ilk satışları sırasında “tam araç” vasfında 8+1 kişilik otomobil oldukları ve bu halleriyle ruhsatlanmalarının mümkün olduğu, yapılacak ek koltuklama işleminin ÖTV’ye tabi olduğu, sıfırken ek vergi çıkacağından araçların önce M1 sınıfı 9 kişilik otomobil olarak ruhsatlanmış olduğu, ikinci el durumuna gelen araçlara ardından ek bir koltuk işlemi yapılarak ruhsatların M2 sınıfı 10 kişilik minibüs haline getirildiği, araçlara tadilat projesi yapılarak “ticari araç” olarak yeniden tescil görmeden önce araçların sahibine teslim edilmesinin uygulamada görülen ve alışılagelmiş bir uygulama olmadığı, sıfır araçların satış noktasından tadilatçıya teslim edildiği, tadilatı ve yeniden tescili biten araçların ise satış noktasına bırakıldığı, müşteriye teslimlerinin ise ruhsatlar geldikten, araç teslime hazır hale geldikten sonra yapıldığı, 2018 yılı Haziran ayında …’in lüks taşımacılık sistemi bitene kadar geçmişteki birkaç yıllık dönemde araç koltuk sayısını artırma işinin tadilatçıların en çok yaptıkları tadilatlardan olduğu, koltuk sayısının arttırılarak aracın otomobilden minibüse dönüşümü yeterli olduğundan ve sektörde TSE’nce önceden onaylanmış seri tadilat projelerinde koltukların yerinin de belli olmasından dolayı “satın alan” araç sahibinin koltuk pozisyonlama dizaynında etkisinin olmadığı, bu nedenle tadilat aşaması öncesinde ödeme, teslim tarihi ve işin tarifini içeren sözleşmelerin araç sahibi tarafından talep edilmedikçe aradaki satıcı firmanın da şahitliğine güvenen ve iç prosedürlerinde katı olmayan bir kısım tadilatçıların işin tamamlanması için şart olmayan bu aşamayı uygulamadığı, bununla beraber koltuk sayısındaki artışın resmi olarak araç ruhsatlarına işlenebilmesi için yetkili bir makine mühendisi tarafından proje yapılmasının veya seri tadilat belgesine göre araca mühendisçe belirlenen tadilatın yapılmasının, tadilatın… muayene incelemesine girmesinin, bu aşama da gerçekleştikten sonra araçların onaylanmış projeleri ile trafik tescile gidilerek değişikliklere göre yeni ruhsatların düzenlenmesinin gerektiği, tüm bu aşamalardaki işlemleri yapabilmek için de araç sahibinden vekaletname alınmasının gerekli olduğu, davalı şirket yetkilisi tarafından bu konuda davacı şirketin yetkilisi olan …’ın da aralarında bulunduğu şahıslara …. Noterliği’nden 02 Nisan 2018 tarihli, … yevmiye numaralı vekaletnamenin verilmiş olduğu, davaya konu tadilat işlemi ile ilgili olarak tarihlere bakıldığında araçların ilk tescilinin 20/04/2018 tarihinde yapılmış olduğu, proje sonrası tescilin ise 04/05/2018 tarihinde gerçekleştiği, dava konusu faturanın ise iş bitiminden sonra 19/05/2018 tarihinde düzenlendiği, davacı tarafın davaya konu icra takibini 25/06/2018 tarihinde başlattığı, davacı şirketin iştigal konuları içinde dava konusu … … marka araçların 8+1 olan koltuk sayısını … için 9+1 koltuk sayısına yükselterek, araçların içinin … standartlarına uygun hale getirilmesi işinin de olduğu, davacı şirket yetkilisi …’ın davalıya ait araçları sürücü elemanlarıyla satıcı … bayii … … Tic. ve San. A.Ş.’nin … Şubesi’den davalı … A.Ş. yetkilisi …’in talimatıyla dizayn edilmesi amacıyla teslim aldığı, dava dışı … … gibi kurumsal bir firmadan araçların müşterinin bilgisi olmaksızın dışarı çıkmasının mümkün görünmediği, dosya kapsamına göre tüm planlamaların müşterinin bilgisi dahilinde şifaen yapılmış olduğu izleniminin hakim olduğu, davacı şirketin muhasebe kayıtlarına göre davacının davalı şirketten 71.780,00-TL. alacaklı göründüğü, davalı şirket vekilinin icra dosyasına sunduğu borca itiraz dilekçesinde fatura konusu işi yaptırmadığı iddiasıyla borca ve fer’ilerine itiraz ettiği, özetle; davalı şirketin 8 (sekiz) adet … … marka aracı satan … firması ile anlaştığı, araçları daha sonra dizayn edilmiş (9+1 koltuk sayılı) ve bu şekilde trafiğe tescil edilmiş olarak 3. şahıslara sattığı, buna karşın dizaynı yapan imalatçı davacı şirketin yaptığı işlerin karşılığın ödemediği, 8 (sekiz) adet aracın davalı şirkete binek otomobil olarak alınmasının nedeninin anlaşılır olmadığı, bu nedenle araçların ticari olarak kullanılma gayesiyle alınmış ve yaptırılmış olduğunun anlaşıldığı, dosyada mevcut davalı şirket yetkilisi … tarafından yapıldığı anlaşılan whatsapp telefon yazışmalarındaki …’le ilgili mesajların davalı şirketin araçları …’de yolcu taşımacılığı işi yapmak için satın aldığını gösterdiği, sonuç olarak davalı şirketin takip tarihi itibariyle davacı şirkete 71.980,00-TL. tutarında borçlu olduğunun tespit edildiği, öte yandan taraflann icra inkar tazminatı ve diğer benzeri taleplerinin değerlendirilmesinin mahkemenin takdirinde olduğu şeklinde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Bilirkişi kurulu raporu dosya taraflarına usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davacı vekili tarafından 03/02/2020 tarihli dilekçe ile rapora karşı yazılı beyanda bulunulmuş, davalı vekili tarafından ise 06/02/2020 tarihli dilekçe ile rapora itiraz edilerek oluşturulacak yeni bir heyetten rapor alınması talebinde bulunulmuştur. Mahkememizce 11/03/2020 tarihli duruşmada;…. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının celbine, ayrıca … Vergi Dairesi’ne müzekkere yazılarak davaya konu faturanın ilişkin olduğu 01/01/2018 ile 31/12/2018 tarihleri arasında davalı şirkete ait BA ve BS formlarının gönderilmesinin istenilmesine karar verilmiştir. Sonrasında mahkememizce 12/03/2020 tarihinde … Vergi Dairesi’ne müzekkere yazılmış, …. İcra Müdürlüğü’nün …/… Esas sayılı takip dosyası celbedilerek dosya içerisine alınmıştır.
… Vergi Dairesi’ne yazılan müzekkereye 18/03/2020 tarihinde cevap verilmiş, cevabi yazı ekinde davalı şirkete ait 01/01/2018 ile 31/12/2018 tarihleri arasındaki dönemi kapsayan BA ve BS formları dosyaya gönderilmiştir. Sonrasında 16/09/2020 tarihli duruşmada; … Vergi Dairesi tarafından dosyaya gönderilen BA-BS formları ile davalı şirket vekilinin 06/02/2020 tarihli bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde ileri sürdüğü tüm itirazlarını karşılar şekilde ek rapor düzenlemek dosyanın kök raporu tanzim eden bilirkişi kuruluna tevdi edilmesine karar verilmiştir.
Bilirkişi kurulu tarafından 02/11/2020 tarihinde ön bürodan dosyaya sunulan ek raporda davalı tarafın tüm itirazları teker teker cevaplanıp karşılandıktan sonra, kök rapordaki tespitlere de atıf yapılarak özetle; hukuki değerlendirmesi tümüyle mahkemeye ait olmak üzere; davacı…. Ltd. Şti. yetkilisi …’ın araçları sürücü elemanlarıyla satıcı … bayii … … Tic. ve San. A.Ş. … Şubesi’nden alıcı davalı … A.Ş. yetkilisi …’in talimatıyla dizayn edilmesi amacıyla teslim aldığı (teslim belgesi), dizayn işinin bitirilmesinden sonra son alıcı olan davalı şirket adına dava konusu faturayı düzenleyerek alacağını talep ettiği, turizm piyasasındaki ticari teamüllere göre satın alınan araçlarda VIP düzenlemelerinin alıcı-kullanıcılar tarafından kullanım amacına uygun olarak yaptırıldığı, davacı şirketin düzenlediği 19/05/2018 tarihli, … sayılı, 71.780,00-TL. meblağlı faturanın davalı şirket muhasebe kayıtlarına alınmadığı, dosyaya gelen cevabi yazı ekindeki BA formundan anlaşıldığı üzere dava konusu faturanın …’na bildiriminin de yapılmadığı, sonuç olarak mahkemece davacı şirket lehine karar verilmesi durumunda kök raporda belirtildiği gibi davacı tarafın …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı icra takip dosyasında takip tarihi itibariyle davalıdan 71.780,00-TL. alacaklı olduğu, asıl alacağa takip tarihi olan 25/06/2018 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasa uyarınca %9,5 avans faizi yürütülebileceği, nihai takdirin ise tümüyle mahkemeye olduğu şeklinde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Dosyada alınan bilirkişi kurulu kök ve ek raporu gerekçeli, denetlenebilir, dosya içeriğine uygun ve uyuşmazlığı çözmeye yeterli görüldüğünden mahkememizce de benimsenmiş ve hükme esas alınmıştır.
Dosyada mevcut …. Noterliği tarafından düzenlenmiş olan 02 Nisan 2018 tarihli ve … yevmiye numaralı vekaletnamenin mahkememizce incelenmesinde; davalı … A.Ş. yetkilisi … tarafından, davacı şirketin yetkilisi …’ın da aralarında bulunduğu 48 (kırksekiz) kişiye dava konusu araçlar üzerinde yapılacak dizayn ve tadilat işlemlerini de kapsayacak şekilde “sahibi bulunduğu veya bulunacağı bilumum motorlu nakil vasıtaları ile ilgili her türlü trafik, maliye, noterliklerde, sigorta ve sair dairelerde 2918 sayılı Kanun kapsamındaki tüm işlemleri yapmaya, tescile, satın almaya, belgeleri imzalamaya…” şeklinde geniş çaplı yetkiler verildiği anlaşılmıştır. Her ne kadar davalı taraf aksini iddia etmekte ise de; mahkememizce davalı şirket yetkilisi tarafından davalı şirket yetkilisine verilen vekaletname ile artık davalı şirketin sahibi olduğu araçlarla ilgili olarak tüm işlemleri yürütmek ve takip etmek konusunda davacı tarafa kapsamlı yetkiler verdiği, böylece taraflar arasında araçların tadilat ve dönüşümünün davacı tarafça yapımı ve ruhsata işlenmesi konusunda eser sözleşmesi niteliğinde anlaşma sağlandığı kanaatine varılmıştır. TBK.’nun 470. maddesine göre eser sözleşmesi; yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, işsahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşme olarak tanımlanmıştır. Ayrıca dosyada mevcut davalı şirket yetkilisi … tarafından yapıldığı anlaşılan whatsapp telefon yazışmalarına göre davalı tarafın dava konusu faturadan ve içeriğinden haberdar olduğu da mahkememizce dosya içeriğinden anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamının ve mahkememizce benimsenen bilirkişi kurulu kök ve ek raporlarının birlikte değerlendirilmesinde; davalı şirket tarafından 8 (sekiz) adet … … marka aracı satan … firması ile anlaşıldığı, araçların bayiden ilk önce M1 sınıfı 9 kişilik otomobil olarak çıktığı, davalı şirket yetkilisi tarafından araçlarla ilgili birçok işlemi takip etmek üzere davacı şirketin yetkilisi olan …’ın da aralarında bulunduğu şahıslara …. Noterliği’nce düzenlenen 02 Nisan 2018 tarih – … yevmiye numaralı vekaletnamenin verilmiş olduğu, taraflar arasında böylece yazılı olmasa da akdi bir ilişkinin kurulduğu, davacı şirket tarafından yapılan tadilat işlemleri sonucunda dava konusu 8 (sekiz) adet … … marka aracın 8+1 olan koltuk sayısının 9+1’e yükseltildiği ve araçlara gerekli tadilat projeleri yapılarak ruhsatlarının M2 sınıfı 10 kişilik minibüs haline getirildiği, yapılan projelendirmeler sonrasında tescil işlemlerinin ise 04/05/2018 tarihinde gerçekleştirildiği ve ruhsata bağlandığı, davacı şirket tarafından işlemler tamamlandıktan sonra 19/05/2018 tarihinde davalı şirket adına dava konusu faturanın düzenlendiği, yapılan tadilat işlemlerine ilişkin olarak yapılan fiyatlandırmanın piyasa koşullarına uygun ve kadri marufunda bulunduğu, araçlarda yapılan koltuk sayısı artırma ve deri kaplama işlemlerinin araçlara ilk alındığı haline göre değer kattığı, davalı şirketin davacıdan dava konusu hizmeti aldıktan sonra araçlarını dizayn edilmiş (9+1 koltuk sayılı) olarak 3. şahıslara sattığı, davacı şirketçe taraflar arasındaki eser sözleşmesi kapsamında üzerine düşen edimlerin yerine getirildiği, buna karşılık davalı şirket tarafından yapılan işlerin bedelinin davacı tarafa ödenmediği, böylece davalı tarafın üzerine düşen edimini yerine getirmediği, sonuç olarak dosya kapsamına göre davalı şirketin takip tarihi itibariyle davacı şirkete 71.980,00-TL. (fatura asıl alacağı) kadar borcunun bulunduğu, davalı şirketin icra takip dosyasında borca yaptığı itirazının haksız ve iyi niyetten yoksun olduğu anlaşılmakla, davanın kabulü ile itirazın iptaline, davacı tarafın talebi ile bağlı kalınarak asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda ve yıllık %9,75 oranını geçmemek üzere avans faizi uygulanmak suretiyle takibin diğer kayıt ve şartlarda aynen devamına, ayrıca İİK.’nun 67/2 maddesinde düzenlenen icra inkar tazminatının amacı alacağın tahsilini geciktirmeye yönelik haksız itirazları önlemek olduğundan ve takip konusu faturaya dayalı alacak likit, itiraz da haksız olduğundan, kabul edilen miktar üzerinden davalı aleyhine %20 icra inkar tazminatını da kapsayacak şekilde aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
KARAR : Gerekçede açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile; davalı şirketin …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında 71.980,00-TL. asıl alacağa yönelik itirazın iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek (yıllık %9,75 oranını geçmemek üzere) avans faizi uygulanmak suretiyle takibin diğer kayıt ve şartlarda aynen devamına,
2-İtirazın iptaline karar verilen miktar üzerinden %20 oranında hesaplanan 14.396,00-TL. icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 4.916,95-TL karar ve ilam harcından, 1.229,24-TL. peşin yatırılan harcın mahsubu ile kalan 3.687,71-TL harcın davalıdan alınarak maliyeye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan ve aşağıda dökümü yazılı olan toplam 2.994,34-TL. yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 10.157,40-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
6-Gider avansının harcanmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve ilgili tarafa iadesine,
Dair; HMK.’nun 6723 sayılı Kanunla değişik Geçici 3. ve 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere bir başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 25/02/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır