Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/622 E. 2021/171 K. 08.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/622 Esas
KARAR NO:2021/171

DAVA:Menfi Tespit
DAVA TARİHİ:27/03/2017
KARAR TARİHİ:08/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin perakende tekstil satışı işi yaptığını, davalı şirketten 05.01.2017 tarihinde toptan kot pantolon satın almak üzere teklifte bulunduğunu, bu teklifin bir ay içinde teslim edilmek şartıyla kabul gördüğünü; teklife konu malların bedeline istinaden 31.06.2017 tarih 30.500-TL, 20.07.2017 tarih 29.500 -TL, 30.07.2017 tarih 30.000-TL, 20.06.2017 tarih 31.000-TL ve 30.04.2017 tarih 4.500-TL meblağlı dilekçe ekinde sunulan çeklerin davalıya teslim edilmiş olduğunu, ancak teslim süresinde malların davacı müvekkiline teslim edilemediğini, bunun üzerine müvekkilinin …. Noterliğinin 23 Şubat 2017 tarih … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile, sözleşmeden caydığını ürün teslimatlarının halen gerçekleşmemiş olması nedeni ile konusuz kalan çeklerin iadesini ihtar ettiklerini, taraflar arasındaki sipariş sözleşmesi telefon marifeti ile adet ve serileri yazdırılmak sureti ile gerçekleşmiş olduğundan siparişe ilişkin yazılı bir sözleşme bulunmamakta olduğunu, ancak bu alanda faaliyet gösteren tacirin alışkanlıklarının bu yönde olduğunu, müvekkili şirketin tacir olup, davalı adına keşide ve teslim edilen çeklerin ticari kayıtlarında mevcut olup kendi unvanına basılmış çekler olduğunu, bahse konu çeklerin iki tüzel kişilik arasında ticari faaliyete istinaden tanzim ve teslim edildiğini, karşılığında davalı tarafça çek bedellerini ihtiva eden bir fatura ve irsaliye eşliğinde ve siparişe konu malların fiilen teslimini gerektiren edimin ifa edilmediğini, ihtarla müvekkilinin haklı nedenle sözleşemeden döndüğünü ve belirtilen çeklerin bu nedenle konusuz kaldığının sabit olduğunu, davalı yanın sözleşmeye konu malları teslim etmemesinden kaynaklanan zararlarının tazminine yönelik hakları saklı kalmak kaydı ile öncelikle ve ivedilikle vadesi gelmemiş iş bu çeklerin konusuz kaldığının, yani bahse konu çekler yönünden borçlu olmadıklarının tespiti ile, davalı yanın tedavüle tabii iş bu çekleri ciro etmek sureti ile zarara uğramaları neden olma ihtimaline binaen, çeklerin ciro edilmesinin önlenmesi için ivedilikle tedbir kararı verilmesini, davanın kabulüne talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle yetki itirazında bulunmuşlar ve davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, taraflar arasında kot pantolon satışı konusunda akdi ilişki gerçekleştiğini, dava konusu çeklerin müvekkili şirkete teslim ettiğini, çeklerin verilmesine sebep olan malların ise müvekkili şirket tarafından gönderilmediğini iddia etmiş olduklarını, bilindiği üzere kambiyo senetleri, bu senetlerin düzenlemesine sebep teşkil eden borçlandırıcı işlemden bağımsız olup, borçlandırıcı işlemin geçersizliğinin, bir kambiyo senedi türü olan çekin geçerliliğine herhangi bir etkisi bulunmamakta olduğunu, kıymetli evrak hukukundaki soyutluk/mücerretlik ilkesi gereği, karşı tarafın iddia ettiği borcun ifa edilmemesi, keşide edilmiş çeke ilişkin herhangi bir etkiye sahip olmadığını, kaldı ki, çekin keşidesine sebep olarak ileri sürülen sözleşmenin sona erdirilmesine dair bir beyan dahi olmadığını, davacı tarafın iddiaları gayri hukuki olup, var olduğu iddia olunan sözleşmeden doğan borcun ifa edilmemesi keşide edilen çeklerin geçerliliğine herhangi bir etkide bulunmaz olduğunu, davacı tarafın öncelikle alacağını ve bu alacağı dayandırdığı sözleşmeyi ispat etmesi gerekmekte olduğunu, çekin bedelsiz kaldığına ilişkin iddiayı ispat külfeti, çeki keşide eden davacı tarafta olup bu husus ispat edilememiş olduğunu, çekin bir ödeme aracı olduğunu, sırf çek keşide edip vermek tek başına ödeme amaç ve iradesini göstermediğini, bu anlamda bir tacirin almadığı malın veya hizmetin bedelini ödemeyeceği düşünüldüğünde, dava konusu iddialarının gerçek dışı olduğunu ve yasal bir dayanağının olmadığını açıkça ortada olduğunu, kambiyo evrakının bu sebepten mücerret olduğunu, bir tacir bir kambiyo evrakı düzenleyip, alacaklıya verdiyse sırf kıymetli evrakın hukuki niteliği sebebiyle borçlu olduğunu kabul etmiş demek olduğunu, Kambiyo evrakına konu malın teslim edilmediği iddiası şahsi defi niteliğinde olup, çekin ciro edildiği üçüncü kişilere karşı ileri sürülmesinin mümkün olmadığını, malın gönderilmediği ve çeklerin bedelsiz kaldığı iddiasını ispat külfetinin davacı tarafa ait olduğunu, bu sebeple davacı tarafın dava konusu iddialarını kabul etmediklerini, müvekkili şirketin dava konusu çeklerden dolayı davacı taraftan olan alacağının devam ettiğini, cevap dilekçesinde belirtilen nedenlerle davanın reddini talep etmiştir.
GEREKÇE;
Dava ; Alacak davasıdır.
Davacı vekili Av. … mahkememize uyap sisteminden göndermiş olduğu 05/03/2021 tarihli dilekçesi ile davanın konusuz kaldığını, fakat davalı taraf davanın açılmasına sebebiyet verdiğinden yargılama gideri ve vekalet ücreti talepleri olduğuna dair dilekçe sunmuş olduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili Av. … 08/03/2021 tarihli celsedeki imzalı beyanında; 05/03/2021 tarihli dilekçelerini tekrar ettiklerini, dava konusu çeklerih müvekkili şirkete iade edildiğini, bu nedenle dava konusuz kaldığını, davanın açılmasına sebebiyet veren davalı taraftan yargılama gideri ve vekalet ücreti talepleri olduğunu beyan etmiştir.
Davanın konusuz kaldığı anlaşılmakla, esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacı tarafından vekalet ücreti ve yargılama gideri talep edildiğinden yargılama giderinin ve vekalet ücretinin davalıdan taraftan tahsiline şeklinde karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklanan nedenlerle;
1-Davanın konusuz kaldığı anlaşılmakla, esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Alınması gerekli 59,30-TL karar ve ilam harcının, peşin alınan 2.143,23-TL den mahsubu kalan 2.083,93-TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan 2.242,80-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap olunan 15.872,50-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 08/03/2021

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı