Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/618 E. 2019/974 K. 02.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/618 Esas
KARAR NO : 2019/974

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 05/07/2018
KARAR TARİHİ : 02/12/2019

Yukarıda tarafları, konusu, esas ve karar numarası yazılı mahkememiz dosyasının yapıp bitirilen açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ile davalı arasında ticari ilişki bulunduğunu, davalının ödenmeyen 71.735,26 TL lik borcunu üzerine İstanbul … İcra Dairesi … E. sayılı icra dosyası üzerinden icra takibi başlatılmış olduğunu, davalının itiraz ederek haksız olarak takibi durduğunu belirterek, itirazın iptali ile takibin devamına %20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP : Davalı taraf davaya cevap vermemiş, duruşmalara da katılmamıştır.

DELİLLER VE GEREKÇE : Davacı taraf delil olarak; İstanbul… İcra Dairesi … esas sayılı dosyası, fatura ve cari hesap ekstresi, ticari defterler, bilirkişi incelemesi, tanık, yemin ve her türlü yasal delillere dayanmıştır.
Taraflar arasındaki ihtilafın; Faturanın dayandığı alacağın mevcut olup olmadığı, noktalarında toplandığı görülmüştür.
Takibin başlatıldığı İstanbul … İcra Dairesi … Esas sayılı dosyası getirtilmiş, yapılan incelemede; davacı tarafça davalı borçlu hakkında fatura ve cari hesap alacağına ilişkin ilamsız icra takibine girişildiği, ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 günlük yasal süre içerisinde davalı borçlunun icra dairesinin yetkisine ve borca itirazı üzerine takibin durduğu ve yasal 1 yıllık süre içerisinde davacı tarafça, itirazın bertarafına yönelik dilekçede ileri sürülen nedenlerle eldeki davanın açıldığı görülmüştür.
Dosyanın teknik bilgi ve bilirkişi incelemesi gerektirmesi nedeniyle dosya, SMMM bilirkşisi …’e tevdi edilmiş ve bilirkişi sunmuş olduğu raporunda; “davacının mahkeme duruşma salonunda ibraz etmiş olduğu ticari defterlere ilişkin bilgiler; tasdikleri bilirkişi raporunda belirtilen davacıya ait 2016 yılı ticari defterlerin açılış tasdiklerinin TTK. mad. 64 hükmü gereğince yasal süresinde yaptırılmış olduğu, 2016 yılı Yevmiye Defteri kapanış tasdikinin yasal süresinde yaptırıldığı, Defteri Kebir ve Envanter Defterine yeni TTK hükümleri gereğince kapanış tasdiki gerekmediği, defterlerin birbirini teyit ettiği, dolayısı ile davacı defterlerinin TTK ilgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulduğu, her üç defter sonuçlarının birbiri ile ve ilgili belgelerle uyum arz ettiği, defterlerin delil niteliği taşıdığı, HMK 222 hükmü gözetilerek takdirinin mahkemeye ait olduğunu belirtmiştir.
Davacı hesap incelenemesi; davacı yanın incelenen 2016 yılı ticari defter kayıtlarında, davalı ile olan hesap hareketlerini ALIC1LAR/120.01.00360 nolu hesap kodunda takip etmekte olduğu, davacı tarafın davalı tarafa düzenlemiş olduğu faturalarını bu hesabın BORCUNA, davacı tarafın davalı taraftan yapmış olduğu banka havalesi şeklindeki tahsilatları bu hesabın ALACAĞINA ekte sunulan 2016 yılı Yevmiye Defteri kayıt örneğinde görüleceği üzere 2016 yılı ticari defterlerine kaydetmiş olduğunun görülmüş olduğunu,
Yapılan işlemler sonucunda davacı yanın incelenen 2016 yılına ait kendi ticari defter kayıtlarında, davalı yanın davacı yana 19.10.2016 tarihi itibariyle 61.115,05 TL borçlu olduğunun görüldüğünü,
Açılan icra takibi dosyasında; Alacaklı şirket vekili, borçlu şirket hakkında 01.06.2018 tarihinde İstanbul … İcra Müdürlüğü’ nün … E. sayılı dosyası ile ilamsız icra takibinde bulunduğunu, 61.115,05 TL Asıl Alacak, 10.620,21 TL işlemiş Faiz olmak üzere toplam 71.735,26 TL alacağın takip tarihinden itibaren Asıl alacağa yıllık % 9 reeskont avans filizi, icra gideri ve vekalet ttcreti ile birlikte tahsili talebi olduğunu,
Takip talebi ve Ödeme emri: 29.08.2016 faiz başlangıçlı tarihli, 29.08.2016 düzenleme tarihli, … no.lu 81.527,53 TL tutarında faturaya dayanmakta olduğunu,
Borçlu şirket vekili tarafından UYAP üzerinden istanbul … İcra Müdürlüğü’ne verilen 12.06.2018 tarihli itiraz dilekçesinde özetle, “Ödeme emri 06.06.2018 tarihinde tebliğ alınmış olup süresi içerisinde borca itiraz ediyoruz. Ödeme emrine konu fatura müvekkile tebliğ edilmemiştir. Müvekkilin alacaklı görünen tarafa borcu bulunmamaktadır. Borca, faize ve tüm ferilerine itirazlarımızdan dolayı takibin durdurulmasını” bilvekale arz ve talep ettikleri görülmüştür.
Genel değerlendirme; Dava konusu olayda davacı …Şti., davalı …Şti.’ne satmış olduğu mallardan bakiye olan 61.115,05 TL alacağını ödemediğini iddia etmektedir. Davalı dava kapsamında davacının iddiasına yazılı herhangi bir cevap vermemiş olmakla birlikte dava dosyası ekinde bulunan İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün… E. sayılı takip dosyasına müvekkilin alacaklı görünen tarafa borcu bulunmadığı gerekçesiyle itirazda bulunmuştur
Davacı tarafından açılan itirazın iptali davasına karşı, ön inceleme duruşma gün ve saatinin taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edildiği anlaşıldığını, bu hususun Sayın Mahkemenin 04/02/2019 tarihli celsede değerlendirildiğini, lakin davalı taralından her hangi bir cevap dilekçesi verilmediğini ve davalara da katılmadığı dosya kapsamının incelenmesinden tespit edilmiştir.
Mahkemenin 04/02/209 tarihli Celse Kararında “davacı vekiline inceleme gün ve saatinde ticari defterler ve koyularım ibraz etmesi, eğer inceleme gün ve saatinde burada hazır edemeyecek iseler en geç inceleme gün ve saatine kadar ticari defter ve kayıtlarım bulundukları yerleri bildirmeleri için inceleme gününe kadar kesin süre verilmesine, aksi takdirde defter ibrazından kaçınmış sayılacaklarının ihtarına, aynı yönde davalı tarafa da inceleme gününü içerir şekilde meşruhatlı davetiye çıkartılmasına” denilmektedir. Davalıya gönderilen tebligat 14.02.2019 tarihinde aynı işyerinde birlikte çalışan … imzasına tebliğ edildiği dosya kapsamında yer alan dönen tebligat parçasından tespit edilmiştir. Buna rağmen davalı taraf inceleme günü olan 22 Şubat 2019 tarihinde ticari defter ve eki belgelerini sunmamıştır. Bu durumda davalı tarafın dava konusu ticari defter ve eki belgeleri incelenememiştir.
Davacı ticari defterlerine göre en son kısmi tahsilat; 19.10.2016 tarihinde 20.412,48 TL’ lık havale ile yapılmıştır. Yerleşik Yargıtay uygulamasına göre, en son kısmi tahsilat önceki faturalara konu malların teslimine ve hizmetin verildiğine karinedir. Bunun için 19/10/2016 tarihi öncesindeki faturalara konu malların davalı yana teslim edilmediği davalı tarafından iddia ve ispat edilmelidir. Davalı tarafından buna ilişkin delil ve itirazı dosyaya sunulmamıştır.
Temerrüt tarihinin tespiti ve faiz hesaplanması: Dosya kapsamına göre, B.K 117 maddesi gereğince, temerrüt oluşabilmesi için, sözleşmede kesin bir ödeme tarihinin belirlenmesi ya da kendi edimini ifa eden alacaklının davalı yana gönderdiği TTK 18/3 maddesine uygun ödeme talebini içeren ihtarnamenin davalı yana ulaşmış olması şarttır. Davacı tarafından davalının usulüne uygun olarak temerrüde düştüğüne ilişkin delil dosyaya ibraz edilmediğinden icra takibi öncesi temerrüt oluşmadığını, bu nedenle, icra takip talebinde takip öncesi faiz talebinin yersiz olduğunu, temerrüt icra takip tarihi olan 01.06.2018 tarihinde oluştuğunu, bu nedenle faiz hesaplaması yapılmamıştır.
Sonuç olarak: Davacı defterlerinin TTK ilgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulduğu, her üç defler sonuçlarının birbiri ile ve ilgili belgelerle uyum arz ettiği, defterlerin delil niteliği taşıdığı, HMK 222 gözetilerek takdiri Saym Mahkemenize ait olduğu, Davalı taraf ticari defter ve eki belgeleri ibraz edilmediğinden inceleme yapılamadığını, Davacı tarafından açılan itirazın iptali davasına karşı, ön inceleme duruşma gün ve saatinin taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edildiği anlaşıldığını, bu hususun Sayın Mahkemenin 04/02/2019 tarihli celse de değerlendirildiğini, lakin davalı tarafından her hangi bir cevap dilekçesi verilmediğini ve davalara da katılmadığı dosya kapsamının incelenmesinden tespit edilmiştir.
Rapor içerisinde belirttiğimiz üzere; davalı yanın davacı yana icra takip tarihi itibariyle 61.115,05 TL bakiye borcu olduğu tespit edildiğini, takip talebinde 61.115.05 TL asıl alacak talep ettiğini, talebinin yerinde olduğunu, davacı tarafından davalının usulüne uygun olarak temerrüde düştüğüne ilişkin delil dosyaya ibraz edilmediğinden, icra takibi öncesi temerrüt oluşmadığını bu nedenle, icra takip talebinde takip öncesi faiz talebinin yersiz olduğunu, temerrüt icra takip tarihi olan 01.06.2018 tarihinde oluştuğunu, bu nedenle faiz hesaplaması yapılmadığını, icra takip tarihinden itibaren davacının talepleri doğrultusunda reeskont avans faizi uygulanması gerektiğine ” şeklinde rapor sunmuştur.
Dava: İtirazın iptali davasıdır.
Tarafların iddia ve savunmaları, dosyadaki bilgi ve belgeler, alınan detaylı, gerekçeli ve dosya kapsamı ile uyumlu olması nedeniyle itibar edilen bilirkişi raporu uyarınca davacının davasının kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Dosyadaki bilgi ve belgeler, tarafların iddia ve savunmaları, detaylı, gerekçeli, dosya kapsamı ile uyumlu olan ve bu nedenle de itibar edilen bilirkişi raporu uyarınca; davalı yanın davacı yana icra takip tarihi itibariyle 61.115,05 TL bakiye borcu olduğunun tespit edildiğini, takip talebinde 61.115.05 TL asıl alacak talep ettiğini, talebinin yerinde olduğunu, davacı tarafından davalının usulüne uygun olarak temerrüde düştüğüne ilişkin delil dosyaya ibraz edilmediğinden, icra takibi öncesi temerrüt oluşmadığı, bu nedenle, icra takip talebinde takip öncesi faiz talebinin yersiz olduğu, temerrüt icra takip tarihi olan 01.06.2018 tarihinde oluştuğu, bu nedenle faiz hesaplaması yapılmadığı, icra takip tarihinden itibaren davacının talepleri doğrultusunda reeskont avans faizi uygulanması gerektiği, talebinin yerinde olduğunu bilirkişi raporu ile sabit olmakla, gerekli, dosya kapsamı ile uyumlu ve itibar edilen bilirkişi raporu uyarınca; İstanbul … İcra Müdürlüğünün…Esas sayılı dosyasında davalı tarafından yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 61.115,05 TL asıl alacak üzerinden talepnamedeki koşullarla devamına, fazlaya ilişkin 10.620,21 TL tutarındaki faiz isteminin reddine dair karar vermek gerekmiştir.
Alacak belirlenebilir ve likit olduğundan kabul edilen dava değeri olan 61.115,05 TL üzerinden hesaplanacak %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın Kısmen Kabulüne,
İstanbul … İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı dosyasında davalı tarafından yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 61.115,05 TL asıl alacak üzerinden talep namedeki koşullarla devamına, fazlaya ilişkin 10.620,21 TL tutarındaki faiz isteminin reddine,
Alacak likit olduğundan itirazın iptaline karar verilen 61.115,05 TL üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gerekli 4.174,77 TL harçtan davacı tarafça peşin yatırılan 866,38 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.308,39 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye irat kaydedilmesine,
3-Davacı tarafça yapılan 866,38 TL peşin harç, 35,90 başvuru harcı, 5,20 TL vekalet harcı, 8,20 TL vekalet pulu ve 817,00 TL tebligat/posta/bilirkişi gideri olmak üzere toplam 1.732,68 TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranı dikkate alınarak hesap olunan 1.476,16 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm kurlumasına yer olmadığına,
5-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 7.072,66 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça yatırılan ve harcanmayan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacı tarafa iadesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup anlatıldı.

Katip …
¸e-imzalı

Hakim …
¸e-imzalı

Bu belge 5070 sayılı Yasa uyarınca güvenli E-İMZA ile imzalanmıştır.