Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/613 E. 2021/363 K. 25.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/613 Esas
KARAR NO:2021/363

DAVA:Alacak
DAVA TARİHİ:24/08/2011
KARAR TARİHİ:25/05/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA DİLEKÇESİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; taraflar arasında … ile … İlçesi … Köyü … mevkiinde 145 ada, 24 parsel üzerinde bulunan akaryakıt istasyonuyla ilgili olarak 07/11/2007 tarihinde protokol adı altında sözleşme ve aynı tarihli 5 yıl süreli Akaryakıt Bayilik Sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşmeler kapsamında davalıya hizmet bedeli verilmesine karşın davalının sözleşmeden ortaya çıkan edimlerini yerine getirmediğini, bu kapsamda bayilik sözleşmesinin kurulmasından bu yana taahhüt ettiği miktarın çok altında akaryakıt aldığını, buna göre 1819 metreküp eksik mal alması nedeniyle eksik alınan her metreküp akaryakıt için 30 USD cezai şart tutarı 54.570-USD’nin gerçekleştiğini, protokolün 3.2.2.maddesine göre iadesi muaccel hale gelen 50 bin likte motorinin bugünkü karşılığı 179.183-TL’yi ödemediğini sözleşmenin 21.maddesine göre teslime edilen ariyetlerin 60 gün gecikmeli iade edilmesinden 12.000-USD cezai şart hakkının doğduğunu, yine ariyet sözleşmesinin 20.maddesine göre söküm-nakliye bedeli olarak 3.115,20-TL alacaklarının gerçekleştiğini, ayrıca bayilik sözleşmesi tarihinden bitim tarihi 07/11/2012’ye kadar kar mahrumiyetinden yoksun kaldıklarını ileri sürerek fazla haklar saklı kalmak üzere hizmet bedeli alacağı olarak şimdilik 50.000-TL’nin faiziyle, Ariyet Malzemelerinin söküm-nakliyesinden doğan alacaklarından şimdilik 1.000-TL’nin faiziyle, bayilik sözleşmesi ve taahhütname kapsamında eksik mal alımından şimdilik 1.000-USD cezai şart tutarının faiziyle, ariyetlerin geç tesliminden cezai şart tutarı olarak şimdilik 1.000-USD’nin faiziyle tahsiline karar verilmesini istemiş, yargılama aşamasında 26/03/2014 tarihli dilekçe ile kar mahrumiyeti dışındaki taleplerini ıslah ederek bu kez hizmet bedeli alacağının 133.062,94-TL’ye çıkarılmasını, eksik mal alımından cezai şart tutarının 54.570-USD’ye çıkarılmasına, ariyetlerin söküm-nakliyesinden doğan alacağın 3.115,20-TL’ye çıkarılmasına, ariyetlerin geç teslimine bağlı cezai şart tutarının 15.600-USD’ye çıkarılmasına, böylece talep miktarının 244,286,74-TL daha arttırmak suretiyle ilk talepte belirtilen 55.552,20-TL’nin toplamda 299.838,94-TL’ye çıkarılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP DİLEKÇESİ:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; … Asliye Hukuk Mahkemesinde aynı konuda dava olduğunu bildirerek usulü yönden derdestlik itirazında bulunmuş, esas yönünden ise davacının bayilik sözleşmesine göre istasyon-otomasyon sistemi kurması gerekirken bunu yerine getirmediğini, bunun sonucu olarak müvekkilinin lisansının iptal edildiğini, davacının hizmet bedeli olarak sunduğu faturaların bedelini devletten geri aldığını, ayrıca davacının sözleşme kapsamında belirtilen miktar kadar akaryakıt vermediğinden müvekkilinin zarara uğradığını, davacı delil listesine eklenen kesin borç ikrarı sözleşmesinin yetkili kişice imzalanmadığı gibi geçersiz nitelikte olduğunu bildirerek tüm taleplerin
HUKUKİ NİTELENDİRME DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, alacak davasıdır.
Mahkememizin … Es. …Kar. Sayılı dosyamızda ilk olarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, tarafların itirazı üzerine dosya Yargıtay 19. Hukuk Dairesine gönderilmiş, Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2016/15852 E. 2018/1512 K. Sayılı 26/03/2018 tarihli bozma ilamı ile mahkememizce verilen kararın bozulmasına karar verilmiş ve yukarıdaki esas numarasını almıştır.
Usul ve yasaya uygun bulunan Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2016/15852 E. 2018/1512 K. Sayılı 26/03/2018 tarihli bozma ilamı doğrultusunda gerekli bilirkişi raporları ve ek raporları alınmış, bilirkişi raporları ve ek raporların dosya içerisinde olduğu görülmüştür.
Davalı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu 25/05/2021 tarihli dilekçesinin tetkikinde, davalı şirket ile davacı şirket arasında yapılan anlaşma çerçevesinde iş bu derdest davayı takip etmeyeceklerini, davacı şirketin feragata yönelik beyanını şimdiden kabul ettiklerini, taraflar arasındaki anlaşma ve protokol sebebiyle, karşı taraftan yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin de bulunmadığını mahkememize bildirmiştir.
Davacı vekili duruşmada ki imzalı beyanında, tarafların sulh olduğunu, protokol kapsamında davadan feragat ettiklerini, yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını, dosyanın bu kapsamda karara bağlanmasını talep etmiştir.
Davacı vekilinin dosyadaki vekaletnamesinin incelenmesinde davadan feragata yetkisinin bulunduğu görülmüştür.
HMK.’nun 307. maddesi hükmünde yapılan düzenleme uyarınca feragat, davacı tarafın talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir. Feragat, davayı sona erdiren tek taraflı bir işlem olup; karşı tarafın kabulüne bağlı değildir.
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 307 ve 309 maddelerin hükümleri gereğince feragat, davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesi olarak tanımlanmış ve uyuşmazlığı ve dolayısıyla davayı sona erdiren, davalı tarafın kabulünü gerektirmeyen ve kesin mahkeme hükmünün hukuksal sonuçlarını doğuran bir taraf işlemidir. Feragat ve kabul beyanının dilekçe ile veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılabileceği belirtilmiştir. Açıklanan yasal hükümler ışığında davacı vekilinin vekaletnamesindeki yetki durumu incelendiğinde davadan feragate yetkili olduğu feragatinin usulüne uygun olduğu anlaşılmakla davacının davasının feragat nedeniyle reddine, talep edilmediğinden taraflar yararına vekalet ücreti ve yargılama gideri taktir ve tayinine yer olmadığına ilişkin karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Gerekçede açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının feragat nedeniyle reddine,
2-Talep edilmediğinden taraflar yararına vekalet ücreti ve yargılama gideri taktir ve tayinine yer olmadığına,
3-Alınması gerekli 59,30 TL karar ve ilam harcının, peşin yatan 4.996,85- TL’ den düşümü ile geriye kalan 4.937,55 TL’ nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
4-Taraflarca yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Gider avansının harcanmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve istek halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğden itibaren on beş günlük yasal süre içerisinde Yargıtay yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı..25/05/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır