Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/611 E. 2020/47 K. 22.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/611 Esas
KARAR NO : 2020/47

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/07/2018
KARAR TARİHİ : 22/01/2020

Davacı vekili tarafından mahkememizde açılan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili … ile davalı şirket arasında 22/10/2015 tarihinde, müvekkilinin ortaklığa getirdiği kendi müşterilerine yapılacak ticari satışlardan elde edilecek karın karşılıklı paylaşılması esasına dayalı olarak bir “Adi Ortaklık Sözleşmesi” akdedildiğini, müvekkili davacının adi ortaklığa getirdiği kendi müşterilerinin adedi, ad-soyadı ve unvan bilgileri konusunda karşılıklı mutabık kalındığını, müvekkilinin ortaklığa getirdiği kendi müşterilerine yapılan satışlardan elde edilen kardan müvekkiline ortaklık payına isabet eden (yarı yarıya) kar payı ödemesi yapılması yönünde anlaşma yapıldığını, müvekkili tarafından ortaklığa getirilen kendi müşterilerine bugüne kadar yapılan satışlara ait fatura, cari hesap ekstreleri ve bugüne kadar davalı şirket tarafından müvekkiline yapılan kar payı ödemelerine ilişkin banka hesap hareketleri ve ekstrelerinin incelendiğinde davalı şirketin müvekkili davacı …’a eksik kar payı ödediğinin tespit edildiğini, bu tespit üzerine davalı şirkete Gaziosmanpaşa… Noterliği’nden keşide edilen 07/06/2018 tarihli – …yevmiye no’lu ihtarname ile ödenmeyen kar payı alacağının ödenmesi hususunun ihtar edildiğini ve keşide edilen ihtarnamede tanınan süre içerisinde davalı tarafça müvekkili davacıya herhangi bir ödeme yapılmadığını, davalının böylelikle temerrüdünün gerçekleştiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, müvekkili davacı ile davalı şirket arasında kurulan “Adi Ortaklık” nedeniyle davalı şirketin müvekkiline ödemesi gereken “ortaklık tasfiye payı” ve “ortaklık hissesine düşen kar payı” olan 10.000,00-TL.’nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıyla ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili ise cevap dilekçesinde özetle; davalının müvekkili şirkete bir dönem sigortalı işçi olarak çalıştığını, bu nedenle görevli mahkemenin “İş Mahkemeleri” olduğunu, eğer mahkeme aksi kanaatte ise bu defa davacı tarafın iddia ettiği ve dava konusu yaptığı uyuşmazlık Borçlar Kanunu kapsamında belirlenmiş olduğundan görevli mahkemenin “Asliye Hukuk Mahkemeleri” olacağını, davacı tarafından müvekkili şirkete keşide edilen ihtarnamede 175.000,00-TL. adi ortaklık kar payı alacakları olduğunun belirttiğini, kendilerince davacı tarafa Kadıköy … Noterliği’nden keşide edilen 14/06/2018 tarihli – …yevmiye numaralı cevabi ihtarname ile cevapların iletildiğini, müvekkili şirket ile davacı arasında iddia edildiği gibi herhangi bir adi ortaklık ve/veya başkaca bir ticari ilişki ve herhangi bir akdedilen ticari sözleşme bulunmadığını, davacının iddiaların asılsız ve gerçek dışı olduğunu, davacının kötü niyetli şekilde müvekkili şirketi zarara uğratmaya ve müvekkilinden haksız kazanç elde etmeye çalıştığını, davacı taraf ile müvekkili şirket arasındaki ilişkinin yalnızca işçi-işveren ilişkisi olduğunu, bu ilişkinin de SGK kayıtlarında mevcut olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; davacı tarafça, taraflar arasında mevcut olduğu iddia edilen adi ortaklık ilişkisinden kaynaklı adi ortaklık tasfiye payı ile adi ortaklık kar payından kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik belirsiz alacak davasıdır.
Davacı taraf delil olarak; taraflara ait banka kayıtları, davalı şirkete ait ticari defter ve kayıtlar, ihtarname, tanık beyanı, bilirkişi incelemesi, davalı şirkete ait vergi dairesi kayıtları, müşterilere ait ticari defter ve kayıtlar ile cari hesap ekstreleri, müvekkili davacının adi ortaklığa getirdiği kendi müşterilerine ait bilgiler ve portföy dosyası, yemin, isticvap ve sair delillere dayanmıştır. Davalı taraf ise delil olarak; taraflara ait banka kayıtları, davacıya ait SGK kayıtları, işe giriş ve çıkış kayıtları, müvekkili şirket tarafından tutulan tutanaklar, davacının açmış olduğu şirkete ait vergi dairesi kayıtları ile ticari defter ve kayıtlar, Ticaret Sicil kayıtları, ihtarname, cevabi ihtarname, karşılıklı mesaj (…, …ve…) kayıtları ile görüntüleri, müşterilere ait ticari defter ve kayıtlar, müşterilere ait cari hesap ve ekstreler, davacının uğratmış olduğu zararın tespitine ilişkin kayıtlar, tanık beyanı, yemin, bilirkişi incelemesi, keşif, uzman görüşü, Yargıtay kararları ve her türlü yasal delile dayanmıştır.
Mahkememizce taraflarca toplanması istenilen belge ve kayıtların dosyaya celbi için ilgili yerlere müzekkereler yazılmıştır. Şöyle ki; SGK’ya müzekkereye yazılarak davacı …’un davalı şirkette çalışıp çalışmadığına ilişkin sigorta kayıtları celbedilmiş ve incelenmiştir. Yine davalı şirketin ortaklarını gösteren Ticaret Sicil kayıtları ilgili… Ticaret Sicil Müdürlüğü’nden celbedilerek incelenmiştir. Yine mahkememizce T.C. …Şubesi’ne,…Şubesi’ne ve … Şubesi’ne ayrı ayrı müzekkereler yazılarak taraflar arasındaki para transferlerini gösteren banka hesap hareketleri ile ekstreleri celbedilerek incelenmiştir. Yine ayrıca… Ltd. ŞTİ.’nin şirketin ortaklarını gösteren Ticaret Sicil kayıtları ilgili …Ticaret Sicil Müdürlüğü’nden celbedilerek incelenmiştir.

Davacı vekili 22/01/2020 tarihli duruşmadaki imzalı beyanında; dava dilekçesindeki taleplerinin müvekkili davacı … ile davalı… Ltd. Şti. arasında sözlü olarak yapılan “adi ortaklık sözleşmesine istinaden” ortaklık tasfiye payı ve ortaklık payına düşen kar payının tahsiline yönelik belirsiz alacak davası olduğunu ifade etmiştir.
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 19/10/2017 tarih; 2016/3445 E. ve 2017/14215 K. sayılı kararında da belirtildiği gibi; adi ortaklık sözleşmesi; iki ya da daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmelerdir. (TBK. 620/1 md.) Bu sözleşme türü Borçlar Kanunu’nda düzenlenmiştir. Bu nedenle, adi ortaklığın feshi ve tasfiyesine ilişkin davalara bakma görevi de genel mahkeme olan asliye hukuk mahkemelerine aittir.
Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmeseler dahi yargılamanın her aşamasında mahkemece re’sen gözetilirler. Taraflar da yargılama bitinceye kadar görev itirazında bulunabilirler. Taraflarca görev itirazı yapılmamış olsa bile mahkeme ilk önce re’sen görevli olup olmadığını inceleyip karara bağlamalıdır.
Davacı tarafa iddianın ve dava konusu talebin ileri sürülüş biçimine göre, davacı tarafından dava konusu yapılan alacak talepleri adi ortaklık ilişkisinden kaynaklanmaktadır. Davaya konu uyuşmazlığın adi ortaklıktan kaynaklanan alacağa ilişkin olması, adi ortaklık sözleşmesinin ise Türk Borçlar Kanunu’nda düzenlenmesi karşısında, uyuşmazlığın görüm ve çözüm yerinin “Asliye Hukuk Mahkemesi” olduğu, dolayısıyla mahkememizin görevsiz olduğu anlaşılmakla; HMK.’nun 114. maddesi gereğince görev dava şartı olduğundan ve aynı yasanın 115. maddesi gereğince dava şartlarının varlığı ileri sürülmese de yargılamanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden araştırılması gerektiğinden, dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde HMK’nun 114/1-c ve 115/2. maddeleri gereğince aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
KARAR : Gerekçede açıklandığı üzere;
1-HMK 114/1-c bendi gereğince mahkememizin görevsizliği sebebiyle davanın HMK 114/1-c ve 115/2 maddesi gereğince dava şartı noksanlığından usulden reddine,
2-HMK 20. md gereğince süresinde talep halinde dosyanın Nöbetçi İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
Dair; HMK’nun 6723 sayılı Kanunla değişik Geçici 3. ve 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar davacı asil ile taraf vekillerinin yüzlerine karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 22/01/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır