Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/591 E. 2019/261 K. 02.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/448 Esas
KARAR NO : 2019/259

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç))
DAVA TARİHİ: 18/05/2018
KARAR TARİHİ: 02/04/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalıdan alacağını tahsil etmek için İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, takibe davalı borçlunun itirazda bulunduğunu, takibin durduğunu, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun itirazın iptali ile takibin devamına, davalının %20 ‘den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı davaya cevap vermemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Mahkememizce, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı takip dosyası celp edilip incelenmiş, dosyanın incelenmesinden davacı … tarafından 13.03.2018 tarihinde davalı … aleyhine “taahhüt edilen borç” sebebine dayanılarak 40.000,00 TL. asıl alacak miktarlı ilamsız icra takibi başlatıldığı, borcun sebebi olarak üzerinde “2018 Ocak ayı içerisinde 40.000 TL. Borcumu ödiyecem. …Amca’ya. …” şeklinde yazı bulunan belgeye dayanıldığı ve bu belgenin fotokopisinin takip dosyasına sunulduğu, davalı borçlu tarafından icra müdürlüğüne hitaben yazılan 23.03.2018 havale tarihli dilekçe ile imzaya ve borca itirazda bulunulduğu görülmüş; taraflar arasındaki uyuşmazlığın İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün …E. Sayılı takip dosyasından davalı tarafından yapılan itirazın iptaline ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce takibe ve dolayısıyla davaya konu edilen fotokopi belgenin aslının sunulması için 26.12.2018 tarihli duruşmada davacı tarafa süre verilmiş, davacı tarafça verilen süre içerisinde takibe dayanak imzalı belge aslı Mahkememize sunularak kasaya alınmıştır. Sunulan belgenin incelenmesinden belgenin sadece 2018 Ocak ayı içerisinde 40.000 TL. borcumu ödeyeğim, …Amca’ya. … şeklinde ifadeler taşıdığı, belge … isminin altında imza bulunduğu ancak mevcut haliyle unsurları itibariyle takibe dayanak yapılan belgenin mevcut haliyle kambiyo senedi vasfı taşımadığı görülmüştür.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için; uyuşmazlık konusu işin, taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olmalı ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin bakacağı yönünde düzenleme olmalıdır.
Göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemesi Kanununun 1. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemelerce re’sen incelenir.
Yapılan bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; Mahkemenin görevli olup olmadığı hususu kamu düzenine ilişkin olduğundan, taraflarca ileri sürülmese dahi mahkemece yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilmesi zorunludur.
Dava konusu ihtilafın tacir olmayan gerçek kişiler arasında olduğu, taraflar arasındaki davanın davacı tarafından davalıya ödünç olarak verilen bir miktar paranın (40.000 TL) geri ödenmesine yönelik olarak düzenlendiği anlaşılan ancak kambiyo senedi vasfı taşımayan adi bir belgeye dayalı olarak başlatılan ilamsız icra takibine itirazın iptaline ilişkin olduğu, dosyaya sunulan belgelerden her iki tarafının da ticari kaydının bulunmadığı, davanın Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen mutlak ticari dava niteliğinde de bulunmadığı, bu kapsamda TTK’nın 5/3 maddesi gereği uyuşmazlığın görüm ve çözüm yerinin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu anlaşılmış olup, İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu sonucuna varılmakla, Mahkememizin görevsizliği sebebiyle davanın usulden reddine ilişkin aşağıdaki gibi karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
KARAR : Gerekçede açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının HMK 114/1-c ve 115/2 maddesi gereğince görev dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-Görevli mahkemenin İSTANBUL ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ olduğuna,
3-HMK’nun 331/2. maddesi gereğince yargılama gideri ve vekâlet ücreti hususunda görevli mahkemece karar verilmesine,
4-HMK’nun 331/2. maddesi son cümlesi uyarınca dosya süresi içinde görevli mahkemeye gönderilmediği takdirde talep halinde yargılama gideri ve vekâlet ücreti hususunda mahkememizce karar verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde HMK’nun 20/1. maddesi uyarınca 2 haftalık kesin süre içinde başvurulması halinde dosyanın görevli mahkemesine gönderilmesine, belirlenen süre içinde başvurulmadığı takdirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına,
Dair, HMK’nun 345. maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK’nun 342. maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca Mahkememize veya başka bir Mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda, verilen karar açıkça okunup anlatıldı.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

Bu belge 5070 sayılı Yasa uyarınca güvenli E-İMZA ile imzalanmıştır.