Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/565 E. 2020/919 K. 17.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/565 Esas
KARAR NO:2020/919

DAVA:Menfi Tespit + Alacak
DAVA TARİHİ:21/06/2018
KARAR TARİHİ:17/12/2020

Yukarıda tarafları ve konusu yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonrasında;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı … …. Ltd. Şti.arasındaki ticari ilişki kapsamında anılan davalıya 15/10/2015 tanzim, 15/12/2015 vade tarihli, 126.680 USD bedelli ve 15/10/2015 tanzim, 16/01/2016 vade tarihli, 130.000 USD bedelli iki adet senet keşide edildiğini, diğer davacının senetlere aval verdiğini; senetlerin protesto edilmesinden sonra işbu senetlerden kaynaklanan borcun ödenmesi amacı ile taraflar arasında 21/03/2016 tarihli protokol imzalandığını, uzlaşma şartları uyarınca müvekkilinin gayrimenkullerin devrini tamamladığını, protokol ve davalı …’ün talebi ile … …. Şti.’ne 30/06/2016 tarih … yevmiye no’lu ve 28.812,00 USD bedelli ilk konteynır ürünün teslim edildiğini, teslim tarihi itibari ile ürün bedelinin 83.267,00 TL olduğunu, böylece 35.000,00 TL bakiye borcun ödendiğini ve müvekkilinin davalılardan 48.267,00 TL (16.700 USD) alacaklı konuma geçtiğini, bedelleri ödenen borç senetleri davalı … elinde kaldığını, iade edilmediğini; müvekkilinin davalılara borçlu olmadığını, aksine alacaklı olduğunu, davalıların 30/06/2016 tarihinde ürünleri gümrükleme işlemlerini bizzat tamamlayarak teslim aldıklarını, süresinde herhangi bir ayıp ihbarı yapılmadığını; ürün tesliminden 4 ay sonra ve alacağın talebi üzerine ileri sürülen iddiaların alacağın tahsilini geciktirmek amaçlı olduğunu, senetlerin halen davalı … elinde olduğunu, protesto edilmiş senetler olduğundan banka kayıtlarında görüldüğünü ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle müvekkillerinin dava konusu senetlerden dolayı …. A.Ş’ne borçlu olmadığının tespitine ve senetlerin iadesine ve iptaline; 16.700 USD alacağının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …. A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında yapılmış 21/03/2016 tarihli protokol kapsamında, taşınmazların müvekkiline devredildiğini ve arazi üzerinde bulunan ipoteğin fekki için ayrıca bankaya bakiye kredi borcunun müvekkili tarafından ödenerek takyidatsız şekilde taşınmazların devir alındığını, kalan borç tutarı ile ilgili davacı tarafça yerine getirilecek edimin protokolde belirtilen tarihten sonra geç ve ayıplı bir şekilde teslim edildiğini, bu malların halen müvekkili şirket deposunda bulunduğunu, protokol kapsamında açık şekilde belirtilen davacı tarafa ait edimlerin yerine getirilmediğini, teslim hususunun yerine getirilmediğini, işbu sebeple dava konusu bonoların iade edilmediğini, ödeme vasıtası olarak kullanıldığını, davacıya protokol hükümlerine aykırı davranıldığının ve teslimatın süresinde yapılmadığının, ayrıca eksik teslimatta bulunan ürünlerin düşük kalite ve ayıplı olduğunun belirtilerek bakiye 35.000 TL tutarın ödenmesinin talep edildiğini ancak, davacı tarafça ödeme yapılmadığını ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle davanın reddini savunmuş, davacının kötüniyet tazminatına mahkumiyetini talep etmiştir.
Diğer davalı davaya cevap vermemiştir.
Dava; davacılar ile davalılardan …. A.Ş. arasında yapılmış 21/03/2016 tarihli protokol gereği mutabık kalınan 1.235.000-TL için düzenlenen bilgileri dilekçede ve protokolde yazılı 2 adet bonodan dolayı İİK 72/2 maddesi gereğince borçlu olunmadığının tespiti ve protokol kapsamında davalı … Tic. Ltd. Şti.’ye teslim edilen mal bedeli 16.700-USD’nin faizi ile birlikte davalılardan tahsili istemine ilişkindir.
Bilindiği üzere, kural olarak İİK’nın 72.maddesine dayalı olarak açılan menfi tespit davalarında borçlu olunmadığı ileri sürülmüş ise; alacağın varlığını ve miktarını kanıtlamak yükümlülüğü alacaklıdadır. Ancak, alacağın kambiyo senedine dayanması halinde bu genel kuralın istisnası olarak borçlu olunmadığının kanıt yükümlülüğü, iddiayı ileri süren borçlu taraftadır.
Davacı ile davalı …. A.Ş. arasında yapılmış 21/03/2016 tarihli protokol gereği, dava konusu yapılan 2 adet bonodan dolayı borç bakiyesinin 1.235.000 TL olduğu, bu borcun 1.200.000 TL’sinin 2 adet taşınmazın adı geçen davalıya devredilmek suretiyle ödendiği, bakiye 35.000 TL’nin ise protokol gereği mal teslimi ile ödeneceğinin taraflarca kararlaştırıldığı her iki tarafın kabulünde olup; uyuşmazlık, bakiye 35.000 TL’nin mal teslimi ile ödenip ödenmediği, bunun yanında davacının fazla mal teslimi nedeniyle adı geçen davalı ile diğer davalıdan 16.700 USD alacağının bulunup bulunmadığı noktalarındadır.
Davacının, davalılardan … …. Şti.’ne yönelik alacak talebi yönünden yapılan incelemede;
Davacı tarafça taraflar arasındaki protokol kapsamında bu davalıya mal teslimi yapıldığı, bu nedenle bu davalıdan alacaklı olunduğu ileri sürülmüş ise de; 21/03/2016 tarihli protokolde bu davalının unvan ve imzasının bulunmadığı, protokolün tarafı olmadığı, adı geçen davalıya mal tesliminin yasal delillerle kanıtlanamadığı ve bu davalı ile davacı arasında ticari mal satımı konusunda herhangi bir sözleşmenin bulunmadığı dosya kapsamından anlaşılmakla, bu davalıya yönelik açılan alacak davasının reddine karar verilmiştir.
Davacının, davalı …. A.Ş.’ne yönelik menfi tespit ve alacak talebi yönünden yapılan incelemede;
Yukarıda değinildiği gibi, taraflar arasındaki 21/03/2016 tarihli protokolde, tarafların dava konusu bonolardan dolayı 1.235.000 TL bakiye borç konusunda mutabık kaldıkları ve 1.200.000 TL borcun, adı geçen davalıya devredilen 2 adet taşınmaz ile ödendiği anlaşılmakta olup, bu miktar yönünden taraflar arasında uyuşmazlık kalmamıştır. Bakiye 35.000 TL’nin ise mal teslimi ile ödeneceği kararlaştırılmış olup, mal tesliminin yapıldığı davalı tarafın kabulündedir. Davalı teslim edilen malların ayıplı olduğunu ileri sürmüş ise de, süresinde herhangi bir ayıp ihbarında bulunduğuna ilişkin herhangi bir kanıt sunmamıştır. Bu durumda bu miktardaki borcun da davalıya mal teslimi ile ödendiği, dolayısı ile mutabık kalınan 1.235.000 TL’lik borcun, 2 adet taşınmaz devri ve mal teslimi ile sona erdiği kanaatine varıldığından, davacının bu davalıya yönelik menfi tespit isteminin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Alacak talebi yönünden ise; davacının, 35.000 TL’yi aşan miktar yönünden teslim ettiğini ileri sürdüğü fazla malları, karşı tarafa teslim ettiğine ilişkin herhangi bir yazılı belge sunmadığı, dolayısı ile bu yöndeki iddiasını kanıtlayamadığı anlaşıldığından, bu yöndeki istemin reddine ilişkin aşağıdaki gibi karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davalılardan … Ltd. Şti’ye yönelik açılan alacak davasının Reddine,
2-Davacı tarafın menfi tespit istemine ilişkin açılan Davanın KABULÜ ile,
Davacıların dava konusu yapılan 15/10/2015 tanzim, 15/12/2015 vade tarihli, 126.680 USD bedelli ve 15/10/2015 tanzim, 16/01/2016 vade tarihli, 130.000 USD bedelli olmak üzere toplam 256.680-USD bedelli bonolardan dolayı davalı …. A.Ş’ye borçlu olmadıklarının tespitine,
3-Davacıların davalı …. A.Ş’ye yönelik açtıkları alacak Davasının Reddine,
4-Alınması gerekli 83.255,82 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 22.168,14 TL’nin düşümü ile bakiye 61.087,68 TL harcın davalı …. A.Ş.’nden alınıp maliyeye gelir kaydına,
5-Davacılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 75.457,79 TL vekalet ücretinin davalı …. A.Ş.’nden alınıp davacılara verilmesine,
6-Davalı …. A.Ş.kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte olunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince, reddedilen alacak davası yönünden hesap ve takdir olunan 11.108,48 TL vekalet ücretinin davacılardan alınıp bu davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafça başlangıçta yatırılan 35,90 TL başvuru harcı, 22.168,14 TL peşin harç, 5,20 TL vekalet harcı, 1.000 TL bilirkişi ücreti ve 470,20 TL tebligat gideri olmak üzere toplam 23.679,44 TL’nin davalı …. A.Ş.’nden alınıp davacılara verilmesine,
8-Davacı tarafça yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde davacılara iadesine,
Dair, davacılar vekilinin yüzünde, davalıların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 17/12/2020
Başkan …
Üye …
Üye …
Katip …
¸e-imzalı ¸e-imzalı ¸e-imzalı ¸e-imzalı