Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/556 E. 2018/1135 K. 28.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/556 Esas
KARAR NO : 2018/1135
DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 03/05/2013
KARAR TARİHİ: 28/11/2018
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonrasında;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirket ile davalı sigorta şirketi arasında yetkili acentesi …A.Ş.aracılığı ile 2010 yılından bugüne kadar çeşitli sigorta poliçeleri düzenlendiğini, bunların ara vermeksizin yenilenerek sürdüğünü, bu kapsamda son olarak aracı sigorta tarafından …A.Ş.adına 03/05/2011 başlangıçlı 21/04/2012 bitiş tarihli Makine Kırılma Sigorta Poliçesi bitiş tarihini takiben 21/04/2012 başlangıçlı 21/04/2013 bitiş tarihli Makine Kırılma Sigorta Poliçesinin 26/04/2013 tarihinde düzenlenerek Makine Kırılma Rizikosu Poliçesi teminatı altına alındığını, teminat altına alınan rizikonun 07/06/2012 tarihinde gerçekleştiğini, müvekkili tarafından 08/06/2012 tarihinde 49934 Hasar sayılı dosya ile durumun davalı sigortaya bildirildiğini, ancak davalı sigortanın 15/11/2012 tarihli yanıtta rizikonun gerçekleştiği tarihte herhangi bir pirim tahsilatının olmadığı ve sigorta poliçesinin yürürlüğe girmediğini ileri sürerek hasar tazminat isteklerini reddettiğini, oysa pirim ödemelerinin yıllardır aracı acenteye yapıldığını, acentenin talebi üzerine pirim ödemelerinin cari hesap şeklinde yapıldığını, anılan poliçenin pirim bedellerinin tamamının aracı acenteye ödendiğini, ödemelerde herhangi bir temerrüt bulunmadığını ve esasen aracı acente tarafından müvekkili şirkete herhangi bir bildirim yapılmadığını, müvekkili şirketin yenileme isteği üzerine 21/04/2012 tarihinde poliçenin yenilendiğini, kaldı ki davalı sigortaya davalı aracı acente aracılığıyla yaptırılan dava konusu makine kırılması rizikosu dışında yaptırılan pek çok poliçe olduğunu, cari hesap şeklinde çalışıldığından tek bir sigorta poliçesine ilişkin ödeme yapılmadığını, diğer yönden aracı acentenin poliçe teminat taksitlerini davalı sigortaya aralarında yaptığı anlaşmaya dayalı aktardığına ilişkin yazı da bulunduğunu bildirerek aracı acentenin tahsil ettiği pirim ödemelerinden dolayı davalı sigorta şirketinin poliçe kapsamında gerçekleşecek rizikondan dolayı hasar bedelini ödememesinin yasal olmadığını bildirerek sigorta tazminat tutarı 98.830,17-TL’nin ihbar tarihi 08/06/2012’den itibaren banka mevduat faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı şirketin yaptırmış olduğu Makine Kırılması Sigorta Poliçesine bağlı pirimleri hasardan sonra yatırdığından hasar talebinin reddedilmesinde bir usulsüzlük olmadığını bildirerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkememizce, taraf delilleri toplanmış, bilirkişi incelemesi yaptırılmış ve yapılan yargılama sonrasında 11/12/2014 tarih, …Esas, … Karar sayılı kararıyla davanın kabulüne karar verilmiş, verilen karar davalı tarafça temyiz edilmiştir.
Yargıtay …Hukuk Dairesi’nin 25/04/2016 tarih,…Esas, … Karar sayılı kararıyla; “… Dava, sigorta tazminatının tahsili istemine ilişkin olup, davalı, riziko tarihi itibariyle primin ilk taksidinin ödenmediği ve sorumluluğun başlamadığı gerekçesiyle ödeme yapmamıştır. Dava konusu poliçe, 21.04.2012-21.04.2013 tarihleri arasında teminat vermekte olup, poliçeye göre primin taksitle, ilk peşinatın ise poliçenin tanzim edildiği 26.04.2012 tarihinde ödenmesi gerekmektedir. Ancak, somut olayda, riziko 07.06.2012 tarihinde gerçekleşmiş, peşinat ise rizikodan sonra 14.06.2012 tarihinde ödenmiştir. 6762 sayılı TTK’nın 1295/3. maddesine göre, sigortacının sorumluluğu, primin ya da ilk taksidin ödendiği tarihten itibaren başlar. Bu yasa hükmüne göre, 07.06.2012 tarihinde gerçekleşen riziko nedeniyle, sigortacının sorumluluğu başlamamıştır. Her ne kadar, 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren, 6102 sayılı TTK’nın 1434. maddesi gereğince, “İlk taksit veya tamamı bir defada ödenmesi gereken prim zamanında ödenmemişse, sigortacı, ödeme yapılmadığı sürece, sözleşmeden üç ay içinde cayabilir.” hükmüne dayalı olarak, peşinatın, henüz sigortacı sözleşmeden caymadan, 14.06.2012 tarihinde tahsil edilmiş olması sebebiyle, sigortacının sorumlu olduğu kabul edilmiş ise de henüz 6102 sanılı yasa yürürlüğe girmeden rizikonun gerçekleşmesi sebebiyle, 6103 sayılı Kanun’un 39. maddesinden hareketle 07.06.2012 tarihinde meydana gelen riziko nedeniyle açılan bu davada 6102 sayılı TTK’nın tatbiki mümkün değildir. Bu durumda, mahkemece, davalı sigortacının sorumluluğunun başlamadığının kabulü gerekirken yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmesi isabetli görülmemiş ve hükmün davalı sigortacı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir…” neden ve gerekçesiyle mahkememiz kararının bozulmasına karar verilmiş, davacı vekilinin karar düzeltme isteminin de reddine karar verilmiştir.
Mahkememizce usul ve yasaya uygun Yargıtay bozma ilamına uyularak, yargılamaya devam olunmuştur.
Dava sigorta tazminatının tahsili istemine ilişkindir.
Hükmüne uyulmasına karar verilen bozma ilamında işaret edildiği gibi; taraflar arasındaki dava konusu sigorta poliçesi 21.04.2012 – 21.04.2013 tarihleri arasında teminat vermekte olup, poliçeye göre primin taksitle, ilk peşinatın ise poliçenin tanzim edildiği 26.04.2012 tarihinde ödenmesi gerekmektedir. Ancak, somut olayda, riziko 07.06.2012 tarihinde gerçekleşmiş, peşinat ise rizikodan sonra 14.06.2012 tarihinde ödenmiştir. 6762 sayılı TTK’nın 1295/3. maddesine göre, sigortacının sorumluluğu, primin ya da ilk taksidin ödendiği tarihten itibaren başlar. Bu yasa hükmüne göre, 07.06.2012 tarihinde gerçekleşen riziko nedeniyle, sigortacının sorumluluğu başlamamıştır. Her ne kadar, 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren, 6102 sayılı TTK’nın 1434. maddesi gereğince, “İlk taksit veya tamamı bir defada ödenmesi gereken prim zamanında ödenmemişse, sigortacı, ödeme yapılmadığı sürece, sözleşmeden üç ay içinde cayabilir.” hükmüne dayalı olarak, peşinatın, henüz sigortacı sözleşmeden caymadan, 14.06.2012 tarihinde tahsil edilmiş olması sebebiyle, sigortacının sorumlu olduğu kabul edilmiş ise de, henüz 6102 sanılı yasa yürürlüğe girmeden rizikonun gerçekleşmesi sebebiyle, 6103 sayılı Kanun’un 39. maddesinden hareketle 07.06.2012 tarihinde meydana gelen riziko nedeniyle açılan bu davada 6102 sayılı TTK’nın tatbiki mümkün değildir. Açıklanan nedenlerle, dava konusu hasar tazminatında davalı sigortacının sorumluluğu başlamadığı anlaşıldığından davanın reddine ilişkin aşağıdaki kararı vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 35,90 TL karar ve ilam harcının 1.687,80 TL peşin harçtan mahsubu ile geriye kalan 1.651,90 TL’nin karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine, (mahkememizin 20/08/2015 tarihli … E. … K. 2015/233 Harç nolu harç tahsil müzekkeresine konu harcın davalı taraftan tahsil edilmiş ise istek halinde davalıya iadesi, tahsil edilmemiş ise anılan harç tahsil müzekkeresinin işlemsiz olarak mahkememize iadesi konusunda ilgili vergi dairesine müzekkere yazılmasına,)
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafça yapılan 38 TL yargılama giderinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
5-Davalı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 10.656,41 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
6-Gider avansının harcanmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve istek halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzlerine açıkça okundu, usulen anlatıldı.
Katip
¸e-imzalı
Hakim
¸e-imzalı
Bu belge 5070 sayılı Yasa uyarınca güvenli E-İMZA ile imzalanmıştır.