Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/551 E. 2019/360 K. 09.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/551 Esas
KARAR NO : 2019/360
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ: 06/03/2013
BİRLEŞEN MAHKEMEMİZ
ESAS NO: 2016/850 – KARAR NO: 2019/314
BİRLEŞEN DAVA : İtirazın İptali
BİRLEŞEN DAVA TARİHİ: 26/07/2016
BİRLEŞEN
İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2016/911 – KARAR NO: 2016/637
BİRLEŞEN DAVA : İtirazın İptali
BİRLEŞEN DAVA TARİHİ: 06/09/2016
KARAR TARİHİ : 09/05/2019
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı asıl ve birleşen davaların mahkememizce yapılan açık yargılaması sonrasında;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
a-Asıl dava yönünden yapılan yargılama sonrasında;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının müvekkil şirketin % 1 payının sahibi olduğunu, 28.07.2011 tarihinde hisse alım satım opsiyon sözleşmesi imzalandığını, davalının % 0,3975 oranındaki 3.180 adet payını davacıya satmayı, davacının da satın almayı taahüt ettiğini, 29.06.2012 ve 09.10.2012 tarihlerinde sözleşmenin karşılıklı mutabakatla tadil edildiğini, 09.10.2012 tarihli tadil sözleşmesinin 4.3 maddesinde …’nun gerekçeli kararının opsiyon sahibine tebliğ tarihini takip eden 10. günün 18.00’ına kadar geçecek süre içinde opsiyon sahibinin sözleşmeyi davalıya noterden göndereceği fesih ihtarnamesi ile tek taraflı olarak erken feshedeceğinin, böyle bir fesih durum…a davalının kendisine sözleşmenin 3. maddesi kapsamında yapılan avans ve diğer ödemeleri yıllık % 2,5 faiz oranında işlemiş faizi ile birlikte fesih ihtarnamesinin tebliğini takiben 15 gün içinde ödeyeceğinin düzenlendiğini, …’nun 01.10.2012 tarihinde yapılan toplantısında davacı şirket hakkında para cezası verildiğini, ceza kararının internet sitesinde 04.10.2012 tarihinde ilan edildiğini, 4/1-b maddesi kapsamında ön şartın gerçekleşmesi nedeniyle sözleşmeyi 23.01.2013 tarihli ihtarname ile feshedildiğini, 3. madde kapsamında 3.750.000 Euro avans ödemesinin faiziyle birlikte ödenmesinin istendiğini, davalı taraf ödeme yapmadığı gibi yapılan takibe haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle itirazın iptalini, davalının icra inkar tazminatına mahkumiyetini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; sözleşmede öngörülen hukuksuz eylemin cezasız kalması koşulunun ahlaka aykırı olduğunu, tarafların sözleşmedeki iradelerinin şartsız, geri dönülemez ve kesin hisse satışına yönelik bul…uğunu, sözleşmedeki edimlerin ifa edildiğini, hisselerin davacının mülkiyetine geçtiğini, fesih bildiriminin dürüstlük kuralına aykırı olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkememizce yapılan yargılama sonrasında 27/01/2015 tarih ve 2014/378 Esas, 2015/25 Karar sayılı kararı ile davanın reddine dair verilen kararın davacı tarafça temyizi üzerine Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2015/14390 Esas, 2016/6273 Karar sayılı kararıyla onanmış, bu kez davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2015/25 Esas, 2049 Karar sayılı kararıyla; “Mahkemece, “….Taraflar arasındaki hisse alım satım devir sözleşmesinin geçerli olduğu, bu sözleşmeye uygun olarak davacının üzerine düşen hisse bedelini ödeme edimini ifa ettiği, karşılığında da davalının satıma konu hisseleri “temlik cirosu” ile davacıya devrettiği, senetler fiziken de davacıya teslim edilmekle sözleşmenin kurulduğu, taraflar arasındaki sözleşme ve tadil protokolleri uyarınca davalı derneğin açmış olduğu davalardan feragat ettiği, davacının … Kararı değil dernek yönetiminin değişmesi nedeniyle bu yola girdiği, sözleşmede öngörülen şartın yok hükmünde olduğu, şartın cezasızlığa bağlanmasının hukuka ve ahlaka aykırı olduğu,… A.Ş’nin davacı ile birleşme kararı alınmasından dolayı davalının hissesi oranında borç altına girdiği, … hattını kaybettiği, davacının sözleşmeye bağlı ödemesi ile bu konuda sözleşme ile bağlı kalacağına ilişkin verdiği güven ve …Kararı üzerinden 4 ay geçtikten sonra davanın açılması nedeniyle dürüstlük kuralına uygun davranmadığı, taraflar arasındaki … Kararına ilişkin alınan opsiyon kararının, taraflar arasındaki sözleşmenin niteliği ve amacı ile sözleşmenin diğer maddeleri gözönüne alındığında bu maddenin hem ahlaka ve hem de hukuka aykırı olduğu, … Kararı davacının kendi eyleminden kaynaklanan cezai gerektiren fiilinin sonucunu davalıya yıkma sonucunu doğuracağı, eğer … Kararı hisselerin tek elde toplanamayacağına ilişkin bir sebepten kaynaklanan idari para cezası olsaydı belki o zaman bu hükmün geçerli sayılabileceği, ancak bu nitelikte bir … kararı bulunmadığı, 818 sayılı BK’nın 20/2 maddesinde düzenlenmiş olan ahlaka aykırılık durumununun mevcut olduğu, davacının kendi eyleminden kaynaklanan, yetkisini yasadan alan bir Kurul olan …’nun kararı olması, davalının buna müdahale imkanının olmaması veya beklenememesi gerektiği, daha önceden haberdar olması ve sözleşmenin esaslı unsurlarıyla ilgisinin bulunmadığı anlaşılmakla, kamu düzenini ilgilendiren bu hükmün re’sen dikkate alındığı ve sözleşmedeki bu maddenin yok sayılması gerektiği kanaatine varıldığı, sözleşmenin diğer hükümlerinin geçerli olduğu, davacının davranışının dürüstlük kuralı yönünden de yerinde görülmediği, uzun bir süre hem de baştan bildiği, kendinden kaynaklanan …soruşturmasına rağmen ödemeleri yapması ve sözleşmeye bağlı olduğuna dair davalıda güven oluşturmasına rağmen … Kararından 4 ay sonra davalının dile getirdiği dernek yönetiminin değişmesinden çok kısa bir süre sonra talepte bulunmasının hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu….” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Ancak dava konusu 28.07.2011 tarihli “…A.Ş’nin Hisselerine İlişkin Hisse Alım-Satım Opsiyon Sözleşmesi” başlıklı sözleşme incelendiğinde, “…başlangıç kısmında bir tarafta …A.Ş. olup b…an böyle “Opsiyon Sahibi şirket” olarak anılacağı, diğer tarafta … (…) olup b…an böyle satıcı olarak anılacağı, bu sözleşmede yazılı hüküm ve şartlar uyarınca satıcı…’nin şirketteki hisselerinin %0.3975’ine tekabül eden toplam 3.180.000 TL nominal değerli 3.180 adet hissesini opsiyon sahibine satmayı, opsiyon sahibinin de bu hisseleri 6102 sayılı TTK’nın başta 379. maddesi ve ilgili hüküm ve mevzuatın yürürlüğe girmesini takiben satın almak isteği…”, Alış Bedeli başlıklı 3. maddesinde “….opsiyonlu hisselerin madde 2.1 ve madde 5.2’deki kapanış koşullarına uygun olarak devri karşılığında opsiyon hakkı sahibi tarafından satıcıya toplam 5.000.000 Euro satın alma bedeli ödeneceği, opsiyon sahibinin madde 3.2’de belirtilen şekilde “avans ödemeleri” yapacağı, avans ödemelerinin opsiyon hakkının kullanılması ve kapanış işlemlerinin tamamlanmasını takiben satıcı tarafından satın alma bedeli olarak hakedileceği, opsiyon hakkının işbu sözleşmede öngörülen sebepler ile opsiyon hakkı sahibi tarafından kullanılmaması halinde opsiyon sahibinin yapmış olduğu avans ödemelerinin yazılı talebini takip eden 15 gün içinde satıcı tarafından yıllık %2,5 işlemiş faizi ile birlikte Euro olarak aynen iade edileceği…”, Opsiyon Hakkının Kullanımı İçin Ön Şartlar başlıklı 4. maddesinde “….tarafların, opsiyon hakkı kullanımı ve opsiyon hakkı kapsamında yapılacak avans ve satın alma bedeli ödemelerinin başlaması ve devam etmesi için bu maddede yazılı şartların tümünün bulanmasının ön şart olduğunun kabul edildiği…”, 4.1.a bendinde, “….taraflar arasında dava ve hukuki ihtilaf olmaması bunu sağlama bakımından taraflar arasında halen derdest olan ilgili davalardan işbu sözleşmenin imza tarihinde feragat edileceği…”, 4.1.b bendinde “…Rekabet Kurumu tarafından 23.03.2011 tarih ve 1978 sayılı soruşturma bildirimi yazısı kapsamında yürütülen soruşturma kapsamında veya bu soruşturma konusu ile ilgili herhangi bir ceza veya yaptırım kararı vermemesi…”, 4.1.c-d bentlerinde diğer ön şartların düzenlendiği, 4.2.a bendinde opsiyon sahibinin erken fesih hakkının bul…uğu, 4.3. maddesinde “….yukarıda 4.1.b bendinde öngörülen soruşturma kapsamında opsiyon hakkı sahibi aleyhine bir para cezasına kapanış veya öncesinde … tarafından hükmedilmesi halinde, opsiyon sahibinin Rekabet Kurulunun söz konusu soruşturma dolayısıyla ilgili …’nun kısa kararının tefhim edilmesine ilişkin tutulan tutanak tarihini takip eden 10’uncu günün Türkiye saati ile 18.00’e kadar işbu sözleşmeyi tek taraflı olarak feshetmek istediğini, satıcıya bildirerek erken fesih sürecini başlatabileceği….”, 5. maddenin kapanış tarihini, 6. maddenin cezai şartı, “YEDİEMİN” başlıklı 7. maddenin “….işbu sözleşmedeki beyan ve taahhütlerin yerine getirilmesi ve güvenceye alınması amacıyla satıcının, opsiyonlu hisselerin bağlı bul…uğu nama yazılı senetleri beyaza ciro ederek opsiyon sahibine “yediemin sıfatıyla” işbu sözleşmenin imza tarihinde teslim ettiği, tarafların bu teslimin opsiyonlu hisselerin mülkiyetinin opsiyon sahibine devri anlamına gelmediğini kabul ve beyan etmiştir….” hükmünü, 10. maddesi fesih ve tazmin yükümlülüğünü düzenlediği görülmektedir.
Taraflar bu sözleşmenin eki olarak nama yazılı senetlerinin devrine ilişkin “yediemin teslim tesellüm ve yetkilendirme tutanağı” düzenlemişlerdir. 29.06.2012 tarihinde birinci tadil protokolünü, 09.10.2012 tarihinde de ikinci tadil protokolünü imzalamışlardır. 09.10.2012 tarihli ikinci tadil protokolü ile “… tarafların 28.07.2011 tarihinde imzaladıkları hisse alım-satım opsiyon sözleşmesinin 4.1.b bendinde öngörülen … tarafından 23.03.2011 tarih ve 1978 sayılı soruşturma bildirimi kapsamında yürütülen soruşturma kapsamında …’nun 01.10.2012 tarihinde yapılan toplantısında opsiyon sahibine ceza verdiği, …’nun internet sayfasında yayınlandığı, … cezası ile ilgili olarak 28.07.2011 tarihli hisse alım-satım opsiyon sözleşmesinin 4.3. maddesinde opsiyon sahibine tanınan erken fesih hakkının kullanım süresinin uzatılması ve düzenlenmesi konus…a mutabık kaldıklarını, buna göre 9 Ekim 2012 tarihinden başlamak üzere 4.1.b. maddesinde öngörülen soruşturma kapsamında opsiyon sahibi aleyhine …’nun 01.10.2012 tarihli toplantısında verilen para cezası ile ilgili …’nun gerekçeli kararının Opsiyon sahibine tebliğ tarihini takip eden 10’uncu günün Türkiye saati ile 18.00’e kadar geçecek süre içinde kalan dilediği herhengi bir tarihte opsiyon sahibinin sözleşmeyi göndereği fesih ihtarnamesi ile tek taraflı olarak erken feshedebileceği, böyle bir fesih durum…a satıcının sözleşmenin 3. maddesi kapsamında yapılan avans ve diğer ödemeleri %2,5 faizi ile iade etmeyi kabul ettiği, opsiyon sahininin, sözleşmenin işbu 4.3. maddesine göre erken fesih hakkını kullanmaması halinde sözleşmeyi kapanış gerçekleşmeden önceki herhangi bir tarihte herhangi bir sebep göstermeden erken fesih hakkının saklı olduğu, bu halde sözleşmenin 6. maddesinde öngörülen avans iade ve cezai şart hükümlerinin uygulanacağı, bunun haricinde opsiyon sahibinin herhangi bir nam altında tazminat ödeme yükümlülüğü bulunmadığı…” kararlaştırılmıştır.
Davacı tarafça davalıya 23.03.2013 tarihli ihtarname gönderilmek suretiyle “….opsiyon sözleşmesinin 4.1.b maddesinde öngörülen … tarafından 23.03.2011 tarih ve 1978 sayılı soruşturma bildirimi kapsamında yürütülen soruşturma kapsamında …’nun 01.10.2012 tarihinde yapılan toplantısında opsiyon sahibine ceza verdiği, kısa kararın …’nun internet sayfasında 04.10.2012 tarihinde ilan edildiği, …’nun bu kararına ilişkin gerekçeli kararın henüz kendilerine tebliğ edilmediği, opsiyon sözleşmesinin 4.3. maddesi hükmüne göre erken fesih hakkının kullanıldığı, buna göre yapılan avans ödemelerinin faizi ile birlikte tebliğden itibaren 15 gün içinde iade edilmesi…” istenmiştir. Davalı … ise 05.02.2013 tarihli cevabi ihtarı ile erken feshe karşı çıkmıştır.
Bu durumda taraflar arasında imzalanan opsiyon sözleşmesi hükümleri, tadil protokolleri hükümleri, … kararının niteliği ve tarafların hukuki durumları hep birlikte değerlendirildiğinde mahkemenin kabulünün aksine taraflar arasındaki sözleşmenin başlığından son maddesine kadar düzenlenen tüm hükümlerinden açıkça sözleşmenin “ Hisse Alım-Satım Opsiyon Sözleşmesi” olduğu, opsiyon sahibi tarafından yapılan ödemelerin “avans ödemesi” niteliğinde bul…uğu, nama yazılı senetlerin beyaza ciro edilerek opsiyon sahibine “yediemin sıfatıyla” teslim edildiği, tarafların bu teslimin opsiyonlu hisselerin mülkiyetinin opsiyon sahibine devri anlamına gelmediğini kabul ve beyan ettikleri, 09.10.2012 tarihli ikinci tadil protokolü imzalanırken her iki tarafın da davacı opsiyon sahine Rekabet Kurumunun 01.10.2012 tarih toplatısında alınan karar ile ceza verildiğini ve bu cezanın Rekabet Kurumunun internet sayfasında 04.10.2012 tarihinde yayınlandığını bildiği anlaşılmıştır.
Yine mahkemenin kabulünün aksine, sözleşmenin “Opsiyon Hakkının Kullanımı İçin Ön Şartlar” başlıklı 4. maddesinin 4.1.b bendinde düzenlenen “… Kurumu tarafından 23.03.2011 tarih ve 1978 sayılı soruşturma bildirimi yazısı kapsamında yürütülen soruşturma kapsamında veya bu soruşturma konusu ile ilgili herhangi bir ceza veya yaptırım kararı vermemesi…”, şartının 818 sayılı BK’nın 20/2 maddesinde düzenlenen ahlaka aykırı bir şart olmadığı ve buna bağlı olarak da opsiyon sözleşmesi ve tadil protokolleri hükümleri uyarınca opsiyon hakkı sahibi davacı tarafından sözleşmenin 4.3. maddesinde düzenlenen erken fesih hakkının kullanılmasının da MK’nın 2. maddesi kapsamında hakkın kötüye kullanılması sayılmayacağı açıktır.
Buna göre mahkemece, yukarıda yapılan açıklamalar ışığında dava konusu sözleşme ve tadil protokolleri hükümleri çerçevesinde taraflar arasındaki sözleşminin bir “opsiyon sözleşmesi” olduğu, taraflarca kararlaştırılan … Kurumu tarafından 23.03.2011 tarih ve 1978 sayılı soruşturma bildirimi yazısı kapsamında yürütülen soruşturma kapsamında veya bu soruşturma konusu ile ilgili herhangi bir ceza veya yaptırım kararı vermemesi şeklindeki ön şartın 818 sayılı BK’nın 20/2. maddesi kapsamında ahlaka aykırı bir şart niteliğinde olmadığı, opsiyon hakkı sahibi davacının 28.07.2011 tarihli “… A.Ş’nin Hisselerine İlişkin Hisse Alım-Satım Opsiyon Sözleşmesi”nin 4.1.b, 4.2.a, 4.3, 4.4 maddeleri uyarınca kendisine tanınan ve yine 09.10.2012 tarihli İkinci Tadil Protokolü’nün 2. maddesi ile tekraren kendisine tanınan opsiyon hakkını kullanmak suretiyle sözleşme ve tadil protokolünde ifade ediliş tarzı itibariyle “erken fesih” hakkını kullanarak dava konusu hisseleri almaktan vazgeçmesinin MK’nin 2. maddesine aykırılık oluşturmadığı kabul edilerek bir değerlendirme yapılıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığından davacı vekilinin karar düzeltme istemi yerinde görülmekle Dairemizin 07.06.2016 tarih 2015/14390 E. 2016/6273 K. sayılı onama ilamının kaldırılarak, kararın açıklanan nedenlerle davacı yararına bozulması gerekmiştir.” neden ve gerekçe ile mahkememiz kararı bozulmuştur.
Mahkememizce bozma ilamına uyulmuş, yargılamaya devam olunmuştur.
Asıl dava, taraflar arasında yapılmış “… A.Ş’nin Hisselerine İlişkin Hisse Alım-Satım Opsiyon Sözleşmesi”nin davacı tarafça feshi nedeniyle ödenen avans ödemelerinin tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın İİK’nın 67.maddesi uyarınca iptali istemine ilişkindir.
Yanlar arasında … A.Ş’nin Hisselerine İlişkin Hisse Alım-Satım Opsiyon Sözleşmesi’nin ve tadil protokollerinin varlığı tarafların kabulündedir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, Hisse Alım-Satım Opsiyon Sözleşmesi’nin …. tarafından feshi nedeniyle, yapılan avans ödemelerinin iadesinin talep edilip edilemeyeceği noktasında toplanmaktadır.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, toplanıp birlikte değerlendirilen tüm delillere ve hükmüne uyulmasına karar verilen bozma ilamında vurgulanan tespitlere göre; opsiyon hakkı sahibi davacının, taraflar arasındaki 28.07.2011 tarihli “… A.Ş’nin Hisselerine İlişkin Hisse Alım-Satım Opsiyon Sözleşmesi”nin 4.1.b, 4.2.a, 4.3, 4.4 maddeleri uyarınca kendisine tanınan ve yine 09.10.2012 tarihli İkinci Tadil Protokolü’nün 2. maddesi ile tekraren kendisine tanınan opsiyon hakkını kullanmak suretiyle sözleşme ve tadil protokolünde ifade ediliş tarzı itibariyle “erken fesih” hakkını kullanarak dava konusu hisseleri almaktan vazgeçmesinin MK’nin 2. maddesine aykırılık oluşturmadığı anlaşılmıştır. Bu haliyle; sözleşme gereği davacıya erken fesih hakkı tanındığı ve davacının bu hakkını kullanabileceği kuşkusuzdur.
Bu itibarla asıl dava yönünden yapılan inceleme sonrasında; taraflar arasındaki sözleşmenin, erken fesih hakkı kullanılarak davacı tarafça haklı olarak feshi nedeniyle, sözleşme gereği davacı tarafça yapılan avans ödemelerinin iadesinin talep edilebileceği kuşkusuzdur. Davalı taraf, her ne kadar sözleşme kapsamında kendisine 2.600.000 Euro ödendiğini ileri sürmüş ise de; taraflar arasındaki Hisse Alım-Satım Opsiyon Sözleşmesinin şartlarına ve davalının kendi talimatına bağlı olarak, davalıya yapılan avans ödemelerinden 1.150.000 Euro’nun davalının kendi nam ve hesabına dava dışı … Firmasına ödendiği görülmüştür. Kaldı ki, asıl dava ile birleşen davada birleşen davacı tarafça, bakiye 1.250.000 Euro avans ödemesinin tahsili talep edildiğinden, asıl davacı tarafça 3.750.000 Euro avans ödemesi yapıldığı anlaşılmaktadır. Açıklanan nedenlerle taraflar arasındaki Hisse Alım-Satım Opsiyon Sözleşmesinin feshi nedeniyle, sözleşme gereği yapılan avans ödemelerinin iadesi amacıyla başlatılan ilamsız icra takibine ilişkin 3.750.000 Euro alacak miktarına yönelik davalı borçlunun vaki itirazının haksız olduğu ve İİK’nun 67.maddesi gereğince iptalinin gerektiği anlaşıldığından asıl davanın kabulüne; alacak likit ve itiraz haksız olduğ…an davalının icra inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmiştir.
Yargıtay bozma ilamı sonrası yapılan yargılama sırasında dava dosyası ile birleşen Mahkememiz 2016/850 E sayılı ve bu dosya ile daha önce birleşen İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin… Esas sayılı dosyalarının dosya arasında olduğu görülmüştür.
b-Mahkememiz… E sayılı dosyası yönünden yapılan yargılama sonrasında;
Birleşen Mahkememiz 2016/850 Esas sayılı davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirket arasında imzalanan 28/07/2011 tarihli … Şirketi’nin Hisselerine İlişkin Hisse Alım-Satım Opsiyon Sözleşmesi’nin davalı tarafça 23/01/2013 tarihinde haksız feshedildiğini, bunun üzerine davalı tarafça müvekkili aleyhine feshin geçerliğini ve ödenen paranın iadesi için mahkememizin … Esas sayılı dosyasından açılan davanın, davalının sözleşmeyi fesih hakkı olmadığından reddine karar verildiğini ve kararın kesinleştiğini, bunun üzerine müvekkili tarafından davalıya ihtarname gönderilerek bakiye satış bedelinin ödenmesinin istendiğini ancak, bu kez davalının sözleşmenin 6.1.madde hükmüne dayanarak sözleşmeyi ikinci kez feshettiğini, davalının sözleşmeyi fesih hakkı bulunmadığından ve bakiye alacağın ödenmemesi üzerine alacağın tahsili için İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından başlatılan takibe de itiraz edildiğini ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle itirazın iptaline, davalının icra inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen Mahkememiz 2016/850 Esas sayılı davada davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında yapılan sözleşmenin müvekkili tarafından feshi üzerine feshin geçerliğini ve ödenen paranın iadesi için mahkememizde açılan davanın reddine karar verildiğini, karar düzeltme yoluna başvurulduğunu ve davanın halen derdest olduğunu, müvekkilinin sözleşmenin cezai şart başlıklı 6.1.maddesi uyarınca cezai şart ödeme şartını gerçekleştirerek sözleşmeyi ikinci kez feshettiğini bildirerek sözleşme kapsamında yapılan avans ve diğer ödemelerden cezai şart tutarının mahsup edilerek kalanın iadesinin talep edildiğini ancak, davacının davaya dayanak icra takibini başlattığını, müvekkilinin sözleşmeden dönme hakkının bul…uğunu ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle davanın reddini savunmuş, davacının kötüniyet tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen Mahkememiz davasına konu takibin başlatıldığı, İstanbul… İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyası getirtilmiş, yapılan incelemede; davacı tarafça davalı borçlu hakkında … A.Ş’nin Hisselerine İlişkin Hisse Alım-Satım Opsiyon Sözleşmesinden doğan bakiye alacağının tahsili amacıyla ilamsız icra takibine girişildiği, ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 günlük yasal süre içerisinde davalı borçlunun vaki itirazı üzerine takibin durduğu ve yasal 1 yıllık süre içerisinde davacı tarafça, itirazın bertarafına yönelik dilekçede ileri sürülen nedenlerle birleşen bu davanın açıldığı görülmüştür
Birleşen dava; asıl davaya konu aynı sözleşmeye ilişkin sözleşme gereği bakiye ödemelerin tahsili için başlatılan icra takibe vaki itirazın İİK’nın 67.maddesi uyarınca iptali istemine ilişkindir.
Yukarıda asıl davaya ilişkin gerekçede tartışılıp değerlendirildiği üzere; taraflar arasındaki Hisse Alım-Satım Opsiyon Sözleşmesi gereği birleşen davalı tarafın erken fesih hakkı bulunmaktadır. Bu durumda sözleşmenin feshi nedeniyle birleşen davacının sözleşme gereği bakiye avans ödemesi talep etmesine yasal olanak bulunmadığından, birleşen davanın reddine karar verilmiştir. Davacının takipteki kötüniyeti kanıtlanamadığından koşulları oluşmayan davalı tarafın kötüniyet tazminat isteminin de reddine karar verilmiştir.
c-Birleşen Mahkememiz 2016/850 E sayılı dosyası ile birleşen İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/911 Esas sayılı dosyası yönünden yapılan yargılama sonrasında;
Birleşen İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/911 Esas sayılı davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında anonim şirketin kendi paylarını iktisabına ilişkin Opsiyon Sözleşmesi bağıtlandığını, 818 s. BK m. 158/son (6098 s. TBK m. 179/son) hükümleri uyarınca, sözleşmede her iki taraf lehine kararlaştırılan “dönme cezası” ödeyerek sözleşmenin feshedilmesine dair hükmün davacı tarafından kullanılması nedeniyle, avans olarak yapılan ödemelerin iadesi yol…a başlatılan icra takibine davalı tarafından süresi içinde yapılan haksız itiraz üzerine takibin durduğunu ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle itirazın iptaline, davalının icra inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/911 Esas sayılı davasına konu takibin başlatıldığı, İstanbul 9. İcra Müdürlüğü’nün 2016/25078 E sayılı dosyası getirtilmiş, yapılan incelemede; davacı tarafça davalı borçlu hakkında … A.Ş’nin Hisselerine İlişkin Hisse Alım-Satım Opsiyon Sözleşmesinin feshi nedeniyle ödenen avans ödemelerinden cezai şart tutarının mahsubu sonucu doğan alacağının tahsili amacıyla ilamsız icra takibine girişildiği, ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 günlük yasal süre içerisinde davalı borçlunun vaki itirazı üzerine takibin durduğu ve yasal 1 yıllık süre içerisinde davacı tarafça, itirazın bertarafına yönelik dilekçede ileri sürülen nedenlerle birleşen bu davanın açıldığı görülmüştür.
Bu dosya ile birleşen dava; asıl davaya konu aynı sözleşmenin feshi nedeniyle ödenen avans ödemelerinin tahsili için başlatılan icra takibe vaki itirazın İİK’nın 67.maddesi uyarınca iptali istemine ilişkindir.
Birleşen İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/911 Esas sayılı dosyası yönünden yapılan inceleme sonrasında; birleşen bu davaya da konu taraflar arasında yapılan 28/07/2011 tarihli Un Ro-Ro İşletmeleri Anonim Şirketi’nin Hisselerine İlişkin Hisse Alım-Satım Opsiyon Sözleşmesi’nin …. Tarafından erken feshi nedeniyle sözleşme gereği yapılan avans ödemelerinin iadesi amacıyla başlatılan takibe yapılan itirazın iptali yönündeki davacı talepleri, daha önce açılan asıl davada dava konusu yapıldığı ve karşılandığı anlaşıldığından, birleşen bu davanın da reddine karar verilmiştir. Davacının takipteki kötüniyeti kanıtlanamadığından koşulları oluşmayan davalı tarafın kötüniyet tazminat isteminin de reddine karar verilmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle asıl ve birleşen davalara ilişkin aşağıdaki kararı vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
1-ASIL DAVANIN KABULÜ ile,
a-)Davalı borçlunun İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün… Esas Sayılı dosyasında 3.750.000 EURO asıl alacağa yönelik itirazının iptali ile takibin asıl alacağa 3095 Sayılı Yasanın 4/a.maddesi gereğince hesaplanacak (yıllık %2,5 oranını geçmemek üzere) faizi ile birlikte devamına,
b-)İtirazın iptaline karar verilen miktar üzerinden %20 oranında hesaplanan 1.778.400 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
c-Alınması gerekli 607.412,52-TL karar ve ilam harcından 151.853,15-TL peşin ve icraya yatan harcın mahsubu ile geriye kalan 455.559,37-TL harcın davalıdan alınıp maliyeye gelir kaydına,
d-Davacı taraf vekille temsil ol…uğ…an Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 154.120-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
e-Davacı tarafça yatırılan 24,30 TL başvuru harcı, 151.853,15 TL peşin ve icraya yatan harç, 3,75 TL vekalet harcı, 1.600 TL bilirkişi ücreti ve 391,75 TL tebligat giderlerinin toplamı 153.872,95 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
f-Davacı tarafça yatırılan gider avansından geriye kalanın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
2-a)Birleşen mahkememize ait 2016/850 Esas Sayılı davanın REDDİNE,
b)Koşulları oluşmadığından davalı tarafın tazminat isteminin reddine,
c-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gerekli olan 44,40 TL maktu karar ve ilam harcının, başlangıçta yatırılan 50.121,63 TL peşin harçdan mahsubu ile bakiye 50.077,23 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
d-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 106.700 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
e-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
3-a)Birleşen mahkememize ait 2016/850 Esas sayılı dava ile birleşen İstanbul 13.ATM.nin 2016/911 Esas Sayılı davanın REDDİNE,
b)Koşulları oluşmadığından davalı tarafın tazminat isteminin reddine,
c-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gerekli olan 44,40 TL maktu karar ve ilam harcının, başlangıçta yatırılan 129.353,73 TL peşin harçdan mahsubu ile bakiye 129.309,33 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
d-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 172.495,50 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
e-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzlerine karşı , gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içerisinde Yargıtay’da temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça ok…u usulen anlatıldı.
Başkan …
¸e-imzalı
Üye …
¸e-imzalı
Üye …
¸e-imzalı
Katip …
¸e-imzalı
Bu belge 5070 sayılı Yasa uyarınca güvenli E-İMZA ile imzalanmıştır.