Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/533 E. 2020/359 K. 16.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/533 Esas
KARAR NO : 2020/359

BİRLEŞEN DAVA : Tazminat
BİRLEŞEN DAVA TARİHİ : 31/05/2019
KARAR TARİHİ : 16/07/2020

Yukarıda tarafları ve konusu yazılı asıl ve birleşen davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonrasında;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili asıl davadaki dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin 29-31 Mayıs 2018 tarihleri arasında Almanya’da yapılacak olan fuarda kullanılacak stand malzemelerinin nakli konusunda davalı şirketle 26/04/2018 tarihinde mail yolu ile karşılıklı anlaşma sağladıklarını, davalı tarafın 04/05/2018 tarihli mail ile 1.850,00 Euro fiyat teklifi verdiğini, ödemenin 30 günlük çek ile yapılması hususunda tarafların mutabakat sağlamış olduklarını, davalı şirketin davacı şirket adına 10/05/2018 tarihinde … numaralı, 10.166.80-TL. tutarlı fatura keşire ettiğini, fatura bedeline karşılık olarak müvekkili şirketçe davalı şirkete …Bankası … Şubesi’ne ait 23/06/2018 keşide tarihli, …çek numaralı ve 10.166,80-TL. tutarlı çekin teslim edildiğini, taşınacak malzemelerin müvekkili şirketçe davalı şirkete taşınmak üzere 10/05/2018 tarihinde teslim edildiğini, …nolu ihracat beyannamesinin 11/05/2018 tarihinde tescil edildiğini, karşılıklı anlaşmaya göre fuar standlarının davalı tarafça en geç 20/05/2018 tarihinde Almanya’ya ulaştırılacağının kararlaştırılmasına karşın müvekkili şirketin Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’niın resmi mail adresinden (…tr) 26/05/2018 tarihinde gelen mailde ihracat beyannamesinin 26/05/2018 tarihinde kapandığının bildirildiğini, bu yönüyle taşıma konusu malzemelerin kararlaştırılan teslim tarihi olan 20/05/2018 tarihinden yaklaşık 1 hafta önce dahi Türkiye’den çıkışının yapmadığının anlaşıldığını, taşınan malzemeler 29/05/2018 tarihinde Cenevre’de başlayacak olan fuar için taşındığından artık davalının edimini yerine getirmesinin anlamsız hale geldiğini, bu nedenle 20/05/2018 tarihinde teslim edilmesi gereken malzemeler süresinde teslim edilmediğinden müvekkili tarafından sözleşmeden dönüldüğünü belirterek, davalıya teslim edilen 23/06/2018 keşide tarihli 10.166,80-TL. meblağlı çek ile ilgili olarak müvekkili şirketin davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili asıl davadaki cevap dilekçesinde özetle; öncelikle husumet itirazında bulunduklarını, esasa ilişkin olarak ise davanın ihbarını talep etme hakları saklı kalmak kaydıyla davacının Türkiye’den Almanya’ya taşınması talep ettiği yükün varış yerine teslim edilmiş olduğunu, davacının davasına konu çeki taşıma bedeli olarak verdiğini beyan ve ikrar ettiğini, davacının kendisi için gerçekleştirilen taşıma kapsamında ödeme maksadıyla verdiği çek bakımından menfi tespit davası açmasının hukuki dayanağının bulunmadığını, davacının ödeme yasağı talebin de kötü niyetli olduğunu, zira çek bedelinin verilen hizmet karşılığı olduğunu, müvekkili tarafından da sözleşme kapsamında anılan taşıma hizmetinin verildiğini ve taşıma konusu eşyaların varış yerine götürüldüğünü belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili birleşen İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/360 Esas sayılı dosyasındaki dava dilekçesinde ise özetle; müvekkili şirketin fuar stand kurulum, montaj ve teslimi işiyle iştirak ettiğini, bu kapsamda 29-31 Mayıs 2018 tarihleri arasında yapılacak … fuarı için dava dışı iki şirket ile stand üretim ve kurulumları için anlaşma yaptığını, müvekkili şirket ile davalı şirket arasındaki anlaşmanın ise dava dışı iki firmaya müvekkili tarafından kurulacak fuar malzemelerinin davalı tarafça taşınması ve en geç 20/05/2018 tarihinde Almanya’da teslimi hakkında olduğunu, taşınması istenen malzemelerin müvekkili tarafından davalı şirkete 10/05/2018 tarihinde teslim edildiğini, davalı tarafın kararlaştırıldığı gibi 20/05/2018 tarihinde malları Almanya’ya teslim edemediğini, dahası müvekkilinin 24/05/2018 tarihinde taşıma işleminden (ifadan) vazgeçtiğini beyan ve mallarının teslim edilmesini talep etmesine rağmen malları müvekkiline iade etmek yerine 26/05/2018 tarihinde malzemeleri Türkiye’den çıkartarak müvekkilinin rızası hilafına taşımayı gerçekleştirmek istediğini, huzurdaki davanın ise müvekkilinin dava dışı iki firmaya anahtar teslim fuar kurulum taahhüdü için taşıtmak istediği fuar malzemelerinin davalı tarafından süresinde taşınmaması nedeniyle, bu malzemelerin müvekkili tarafından Almanya’da tekrar ürettirilmesi ve buna ilişkin müvekkili nezdinde oluşan zararın talebinden ibaret olduğunu, fuar malzemesi türündeki malların en geç 20/05/2018 tarihinde Almanya’ya ulaşması gerektiğinin davalı tarafından bilindiğini, zira taşıma bedelinin fiyatlandırmasının ve taşıma anlaşmasının da buna göre yapıldığını, davalı tarafın edimini yerine getirmediğini üstelik bu durumu gizlemek adına müvekkili şirkete yanıltıcı ve gerçek dışı bilgiler verdiğini, müvekkilinin yapacağı iki standın kurulumu için gerekli fuar malzemelerini dava dışı “…” firmasına 11.000,00-EURO bedel karşılığında ürettirerek tedarik edebildiğini, bu hizmet karşılığında ise müvekkiline 05/06/2018 tarihli … numaralı 11.000,00-EURO tutarında fatura kesildiğini, söz konusu tutarın adı geçen firmaya müvekkili şirketçe ödendiğini, ayrıca müvekkilinin taşınması için davalıya teslim etmiş olduğu malzemelerin de davalı tarafından halen müvekkiline iade edilmediğini, taşıma işleminin anlamsız kalması nedeniyle çekle yaptığı taşıma bedeli ödemesinden sorumlu olmadığına ilişkin olarak İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas numarası ile menfi tespit davası açtıklarını, dava devam ederken çekin vadesi geldiğinden ödeme yapıldığını ve davaya istirdat davası olarak devam edildiğini, huzurdaki davanın da aynı taraflar arasında ve aynı taşıma işleminden kaynaklandığını, bu yönüyle davalar arasında irtibat bulunduğundan işbu davanın İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. nolu dosyası ile birleştirilmesini talep ettiklerini, dilekçede izah edilen nedenlerle fazlaya ilişkin haklarını da saklı tutarak, haklı davalarının kabulüne ve 11.000,00-EURO maddi tazminatın ödeme günündeki rayici üzerinden ve dava tarihinden itibaren işleyecek dövize uygulanan en yüksek mevduat faiziyle birlikte davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine karar verilmesini, yargılama harç, masraf ve giderleri ile vekâlet ücretinin davalı’ya yüklenmesine karar verilmesine talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili birleşen İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasındaki cevap dilekçesinde ise özetle; huzurdaki davanın dava dışı “… Ltd. Şti.” isimli firma tarafından İstanbul’dan Almanya’ya taşınması taahhüt edilen yükün, varış yerine kendilerince talep edilen tarihte teslim edilmediği iddiasıyla katlanılmak zorunda kalınan masrafın tahsili talebiyle ikame edildiğini, davacı tarafın taşıtmak istediği fuar malzemelerinin süresinde taşınmaması nedeniyle bu malzemeleri Almanya’da tekrar ürettirdiğini ifade ettiğini ve buna ilişkin masrafını talep ettiğini, davacı ile müvekkili şirket arasında davacıya ait yükün Türkiye’den alınarak Almanya’ya taşıtılmasının sağlanması hususunda bir anlaşma olduğunu, bu çerçevede müvekkili şirketin söz konusu nakliyeyi / fiili taşıma işini gerçekleştirecek olan … isimli firmayı davacıya ait emtianın İstanbul’dan Almanya’ya taşıması işini gerçekleştirmesi için aracı kıldığını, diğer bir deyişle müvekkilinin forwarder olarak görev ifa ettiğini, işin teslim borcunun …tarafından üstlenildiğini, davacı tarafından taşıma işine ilişkin olarak müvekkili şirketten organizasyon yapılmasının istenmesi üzerine müvekkili şirket tarafından dava dışı … ile iletişime geçildiğini ve teklif istendiğini, akabinde de tüm sürecin takip edildiğini, gerekli özen ve dikkat yükümlülüğünün gösterildiğini, bunun yanı sıra süreç içerisinde … tarafından iletilen bilgilerin davacı şirket ile paylaşıldığını, müvekkili şirketin vereceği hizmet kapsamında ücret teklifini bildirdiğini, davacı şirketin bu ücreti kabul ettiğini ve müvekkili şirket tarafından da 10/05/2018 tarihli, … sıra nolu 10.166,80-TL. bedelli faturanın tanzim edildiğini, davacı şirket tarafından ise anılan fatura bedelinin karşılığı olarak 23/06/2018 vade tarihli çekin keşide edildiğini ve akabinde müvekkili şirkete teslim edildiğini, taşıma işini fiilen … Ltd. Şti.’nin gerçekleştirdiğini, yükün geç tesliminden müvekkili şirketin değil ancak dava dışı bu şirketin sorumlu tutulabileceğini, huzurdaki davanın “Cami Cedit Mah. Lale Cad. … İşhanı No:… D:206 NEVŞEHİR” adresinde bulunan…Ltd. Şti.’ye ihbarı gerektiğini, huzurdaki davanın müvekkili şirket bakımından husumet yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiğini, ayrıca davacının tüm taleplerinin zamanaşımına uğradığını, davacı tarafından, teslimde gecikme olduğu ileri sürülerek tazminat talep edilmiş ise de CMR konvansiyonu hükümleri uyarınca teslim tarihinden itibaren 21 gün içinde müvekkili şirkete gerekli bildirimin yapılmadığını, hiçbir itirazlarına halel gelmemek kaydıyla, her halükarda davacının müvekkili şirketten gecikmeden kaynaklanan zararını talep edemeyeceğini, hiçbir kabul beyanı anlamına gelmemek kaydıyla davacı tarafından iddia olunduğu üzere gecikme yaşandığının kabulü halinde dahi CMR’nin 23/5. maddesi uyarınca müvekkili şirketin sorumluluğunun navlun bedelini aşamayacağını, dolayısıyla davacı tarafından talep edilen miktarın her halükarda CMR hükümlerine aykırı olduğunu, davacı tarafından dava dilekçesinde 11.000,00-Euro’nun dövize uygulanan en yüksek mevduat faizi ile birlikte talep edilmişse de bu hususun CMR konvansiyon hükümlerine açıkça aykırılık teşkil ettiğini belirterek, öncelikle davacı tarafın ikame ettiği işbu dava ile İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/533 Esas sayılı dosyasının birleştirilmesi yönündeki talebinin ve sonuç itibariyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından 03/03/2020 tarihli, 2019/360 Esas ve 2020/140 Karar sayılı kararla; İstanbul…. ATM.’nin … E. sayılı dosyasının HMK.’nun 166. maddesi ve devamı maddeleri uyarınca mahkememizin işbu … E. sayılı dosyasıyla birleştirilmesine, her iki davanın birleşen dosya üzerinden yürütülmesine karar verilmiş, sonrasında ise birleşen dosya ilgili mahkemece 08/07/2020 tarihli üst yazı ekinde mahkememize gönderilmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Asıl dava; davacı şirketin davalı şirkete 23/06/2018 keşide tarihli, 10.166,80-TL. meblağlı çek ile ilgili olarak borçlu bulunmadığının tespitine yönelik menfi tespit davasıdır. Birleşen dava ise; taraflar arasında akdedilen sözleşmeden doğan edimlerin birleşen davalı tarafça yerine getirilmediği iddiasından kaynaklı olarak olarak açılmış olan birleşen davacının uğradığı zararların tazminine yönelik tazminat davasıdır.
Yargılama devam ederken davacı-birleşen davada davacı vekili Av. …, 16/07/2020 tarihli duruşmadaki imzalı beyanında; davalı tarafla hem asıl dava hem de birleşen dava yönünden sulh olduklarını ve protokol imzaladıklarını, hem asıl hem de birleşen davalardan feragat ettiklerini belirterek, asıl ve birleşen davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmesini talep etmiştir. Yine davalı – birleşen davada davalı vekili Av. … aynı duruşmadaki imzalı beyanında; karşı tarafla sulh olduklarını, gerek asıl dava gerekse birleşen dava yönünden karşı taraftan herhangi bir vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin de bulunmadığını belirterek asıl ve birleşen davaların davacı tarafın feragati nedeniyle reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Davacı-birleşen davada davacı vekilinin dosyadaki vekaletnamesinin incelenmesinden sulh ve davadan feragat yetkilerinin bulunduğu görülmüştür. Aynı şekilde davalı-birleşen davada davalı vekilinin de dosyadaki vekaletnamesinin incelenmesinden sulh ve feragati kabul yetkilerinin bulunduğu görülmüştür.
HMK.’nun 307. maddesine göre davadan feragat, davacı tarafın talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir. Feragat davayı sona erdiren tek taraflı bir işlemdir. Feragat karşı tarafın kabulüne bağlı değildir. HMK.’nun 307. maddesi hükmüne uygun olarak davacının davadan feragatinin mahkemece saptanması halinde, feragat sebebiyle davanın reddine karar verilmesi gerekir.
Davacı-birleşen davada davacı taraf davayı açtıktan sonra mahkememize sunduğu açık ve net beyanı ile asıl ve birleşen davalardan feragat ettiğini bildirmiş olduğundan, asıl ve birleşen davalarda davalı vekili tarafından da davacı yanın faragati kabul edilerek gerek asıl, gerekse birleşen dava yönünden davacı taraftan herhangi bir vekalet ücreti ve yargılama gideri talebinde bulunulmadığından, asıl ve birleşen davada davalı taraf lehine yargılama gideri ile vekâlet ücretine hükmedilmeksizin asıl ve birleşen davaların ayrı ayrı feragat nedeniyle reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
KARAR: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Asıl davanın feragat nedeniyle reddine,
a-Harçlar Yasası’nın 22. maddesi gereğince alınması gereken 36,27-TL. karar ve ilam harcının peşin yatırılan 173,66-TL. harçtan düşümü ile kalan 137,39-TL.’nin karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacı tarafa iadesine,
b-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
c-Talep edilmediğinden davalı yararına vekalet ücreti ve yargılama gideri takdirine yer olmadığına,
d-Taraflarca yatırılan ve harcanmayan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve istek halinde ilgili tarafa iadesine,
2-Birleşen (İstanbul… ATM’nin … Esas ) davanın da feragat nedeniyle reddine,
a-Harçlar Yasası’nın 22. maddesi gereğince alınması gereken 36,27-TL. karar ve ilam harcının peşin yatırılan 1.236,07-TL. harçtan düşümü ile kalan 1.199,80-TL.’nin karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacı tarafa iadesine,
b-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
c-Talep edilmediğinden davalı yararına vekalet ücreti ve yargılama gideri takdirine yer olmadığına,
d-Taraflarca yatırılan ve harcanmayan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve istek halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; HMK’nun 6723 sayılı Kanunla değişik Geçici 3. ve 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzlerine karşı açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/07/2020

Katip …
¸e-imzalı

Hakim …
¸e-imzalı

Bu belge 5070 sayılı Yasa uyarınca güvenli E-İMZA ile imzalanmıştır.