Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/526 E. 2018/1159 K. 04.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/526 Esas
KARAR NO : 2018/1159
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 11/09/2014
KARAR TARİHİ: 04/12/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; taraflar arasında 02/02/2002 tarihli aracılı ihracat sözleşmesi akdedildiğini, sözleşmeye göre müvekkili tarafından davalıya 40.000 USD avans ödemesi yapıldığını, davalının ihracatını sürdürdüğü müddetçe vergi dairesinden alınan KDV iade alacaklarının davalıya ödenen avanstan mahsup edildiğini, böylece taraflar arasındaki sözleşmeye göre karşılıklı cari hesap ilişkisinin kurulduğunu, sözleşme kapsamında müvekkili şirketin yeminli mali müşaviri tarafından incelenen şirket muavin defteri ve şirket kayıtları neticesinde davalının müvekkiline 49.860,04 USD tutarında borçlu olduğunun tespit edildiğini, bunun üzerine davalının iki kez ihtarname ile bilgilendirildiğini ve borcunu ifa etmemesi üzerine davalı aleyhine İstanbul… İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyası ile 61.773,95 USD tutarında icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından borcun 30.000 SUD haricindeki kısmı olan 31.773,95 USD (68.886,85 TL)’si ile işlemiş ve işleyecek faize, faiz oranına, avukatlık ücretine, icra masraflarına ve takibin tüm ferilerine kısmi itirazda bulunulduğunu ve anılan miktar için takibin durduğunu, davalının ödeme emrine yaptığı itirazlarının haksız ve kötüniyetli olduğunu beyanla itirazın iptaline, takibin devamına, davalıdan icra inkar tazminatı alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; taraflar arasındaki 02/02/2002 tarihli sözleşmede müracaatın ne miktarda yapılacağının belirtilmediğini, müvekkilinin davacıya 30.000 USD dışında hiçbir borcu bulunmadığını, taraflar arasında kararlaştırılan bir cari hesap mutabakatı bulunmadığını, talep edilen faiz oranın hukuka aykırı ve fahiş olduğunu beyanla davanın reddine ve davacı tarafın red edilen alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonrasında 26/05/2016 tarih, 2014/1258 Esas, 2016/444 Karar sayılı kararıyla davanın reddine karar verilmiş, verilen karar davacı tarafça temyiz edilmiştir.
Yargıtay … Hukuk Dairesi 13/03/2018 tarih, … Esas, … Karar sayılı kararıyla; “… Davanın temelini oluşturan icra takibinde davalı şirkete ödeme emri 07/01/2014 tarihinde tebliğ edilmiş olup, adı geçen şirket vekili tarafından 16/01/2014 tarihinde takibe itiraz edilmiştir. İİK.’nun 62. maddesine göre borçlu ödeme emri tebliğinden itibaren 7 gün içinde takibe karşı itirazlarını bildirmek zorundadır. Somut olayda itiraz 7 günlük itiraz süresi geçtikten sonra yapılmış olduğundan takip borçlu yönünden kesinleşmiştir. İtirazın iptali davasının dava şartlarından biri de icra takibine usulüne uygun olarak süresi içinde itiraz yapılmasıdır. Kesinleşen bu takibe karşı itirazın iptali davası açılmasında hukuki yarar bulunmamaktadır. Hukuki yarar 6100 sayılı HMK’nun 114/1-h maddesi uyarınca dava şartı olup aynı Kanunun 115. Maddesine göre mahkemece yargılamanın her safhasında kendiliğinden gözetilmelidir. Somut olayda mahkemece, davanın dava şartı noksanlığından usulden reddi gerekirken esastan red kararı verilmesi usul ve yasaya aykırıdır…” neden ve gerekçesiyle mahkememiz kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce usul ve yasaya uygun Yargıtay bozma ilamına uyulmuş, yargılamaya devam olunmuştur.
Dava; alacağın tahsili amacıyla başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
İİK’nın 62. maddesi gereğince borçlu ödeme emri tebliğinden itibaren 7 gün içinde takibe karşı itirazlarını bildirmek zorundadır.
Somut olayda; davacı tarafça başlatılan icra takibinde davalı şirkete ödeme emrinin 07/01/2014 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlu şirket vekili tarafından 16/01/2014 tarihinde takibe itiraz edildiği görülmüştür. Dolayısıyla itiraz 7 günlük itiraz süresi geçtikten sonra yapılmış olduğundan takip borçlu yönünden kesinleşmiştir. İtirazın iptali davasının dava şartlarından biri de icra takibine usulüne uygun olarak süresi içinde itiraz yapılmasıdır. Kesinleşen bu takibe karşı itirazın iptali davası açılmasında hukuki yarar bulunmamaktadır. Hukuki yarar 6100 sayılı HMK’nun 114/1-h maddesi uyarınca dava şartı olup, aynı Kanunun 115. maddesine göre mahkemece yargılamanın her safhasında kendiliğinden gözetileceğinden, davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddi ilişkin aşağıdaki gibi karar vermek gerektiği sonuç ve kaanatine varılmıştır.
KARAR : Gerekçede açıklandığı üzere;
HMK 114/1-h ve 115.maddeleri gereğince hukuki yarar dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden REDDİNE,
2-Alınması gerekli 35,90-TL karar ve ilam harcının peşin alınan 507,05-TL harçtan mahsubu ile geriye kalan 471,15-TL’nin karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
5-Gider avansının harcanmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve istek halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; gerekçeli kararın tebliğden itibaren on beş gün içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzlerine karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı.
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır
Bu belge 5070 sayılı Yasa uyarınca güvenli E-İMZA ile imzalanmıştır.