Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/523 E. 2020/258 K. 17.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/523
KARAR NO : 2020/258

DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/06/2018
KARAR TARİHİ : 17/06/2020

Davacı vekili tarafından mahkememizde açılan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirkete kasko sigortası ile sigortalı …Şti.’nin maliki ve işleteni olduğu… plakalı aracın 11/11/2017 tarihinde hasarlandığını, kasko sigortacısının sigorta ettiren veya sigortadan faydalanan kimselerin kastı dışında kusurları ile meydana gelen zararlardan sorumlu olduğunu, … plakalı araçta KDV dahil 24.602,70-TL. hasar meydana geldiğini, davalı sigorta şirketince 15.740,07-TL. ödeme yapıldığını, bakiye 8.862,63-TL. İçin ise herhangi bir ödeme yapılmadığını, kasko poliçe genel şartları gereğince davalının KDV dahil hasar tutarının tamamından sorumlu olduğunu, davalı sigorta şirketine, araçta meydana gelen hasar bedelinin, alacağın temliki sözleşmesine uygun olarak taraflarına ödenmesi için 15/03/2018 tarihinde başvuru yapıldığını, davalının 25/03/2018 tarihinde temerrüde düştüğünü, …Şti.’nin davalı sigorta şirketinden alacağını hukuka uygun olarak ve şekil şartlarını da sağlamak suretiyle alacağın temliki yoluyla müvekkili davacı …’ya devrettiğini belirterek, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak şimdilik 250.00-TL. ödenmeyen hasar bedelinin poliçe limitleri dahilinde muhatap şirketin temerrüt tarihi olan 25/03/2017 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de daavalı karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili ise cevap dilekçesinde özetle; alacağın kanuna aykırı bir şekilde temlik edilemeyeceğini, dava konusu temliğin bir sigortacılık faaliyeti olduğunu, davacı taraf bir sigorta şirketi olmadığından temlik alma işleminin de yapamayacağını, müvekkili şirkete sigortalı … plakalı araçta dava konusu hasar sebebiyle yaptırılan ekspertiz incelemesi sonucunda tespit edilen hasar miktarının sigortalı aracın onarımını yapan servise ve sigortalı araç malikine ödendiğini, müvekkili şirket tarafından sigortalı aracın onarımını yapan servise 28/12/2017 tarihinde 15.740,07-TL. hasar tazminatı ödendiğini, müvekkili şirket tarafından aracın maliki şirkete 10/05/2018 tarihinde ise 6.377,56-TL. hasar tazminatı ödendiğini, böylelikle toplamda 22.177,63-TL.’nin müvekkili şirketçe ödendiğini, davacı tarafın ise 11/11/2017 tarihli kaza sebebiyle müvekkilinden daha fazla bir hasar tazminatı talebinde bulunduğunu, bu hasar miktarının kesinlikle gerçek olmadığını, 11/11/2017 tarihli kaza sebebiyle sigortalı araçta meydana gelen hasarın davacı tarafa ödenmesine rağmen davacı tarafından sigortalı araca ilişkin hangi hasarların istendiğinin açık olarak belirtilmediğini, davacının talebinin kabulü anlamına gelmemek kaydıyla aleyhlerine bir sonuç doğması halinde davacının faiz talep edebilme tarihinin 25/03/2018 olduğunun kabul edilmesi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; 11/11/2017 tarihinde meydana gelen maddi hasarlı trafik kaza sonucunda davalı sigorta şirketine kasko sigortası ile sigortalı … plakalı araçta meydana gelen hasar bedelinin davalı sigorta şirketince karşılanmayan kısmının tahsiline tahsiline yönelik alacak davasıdır.
Davacı taraf delil olarak; sigorta şirketine başvuru dilekçesi, alacağın temliki sözleşmesi, trafik kazası tespit tutanağı, kusur durumu raporu, araç ruhsat ve ehliyet fotokopileri, tamir faturası ve tamir fotoğrafları, hasar dosyası, trafik kaydı, tanık, bilirkişi incelemesi, keşif, emsal ücret araştırması deliline dayanmıştır. Davalı taraf ise delil olarak; kasko sigorta poliçesi, maddi hasarlı trafik kazası raporu, ihbar, beyan yazısı, ekspertiz raporu, faturalar, ödeme belgeleri, mahkeme kararları, olay yeri ve hasar ile ilgili resimler, bilirkişi incelemesi, tanık deliline dayanmıştır.
Davacı tarafça dava dilekçesi ekinde sunulan “Temlik Sözleşmesi” başlıklı belge ile 11/11/2017 tarihinde meydana gelen kazaya konu … plakalı araca ilişkin hasar bedelinin aracın ruhsat sahibi …Şti. tarafından dosya davacısı …’ya temlik edildiği sabit olup, davacının işbu temlik sözleşmesi uyarınca aktif dava ehliyetinin bulunuduğu belirlenmiştir.
Mahkememizce taraf delilleri toplanmış, iddia, savunma ve toplanan deliller üzerinde uzman bilirkişi kurulu marifetiyle bilirkişi incelemesi yapılarak, rapor tanzimi açısından dosya uzman bilirkişi kuruluna tevdi edilmiştir.
Bilirkişi kurulunca dosyaya sunulan 03/02/2020 tarihli bilirkişi kurulu raporunda özetle; tüm dosya kapsamı üzerinde yapılan inceleme sonucunda, hatalı davranış (kusur) durumu yönünden davalı şirkete sigortalı … plakalı otomobilin dava dışı sürücüsü …’nun hatalı sevk ve idaresinin tam ve %100 oranında kazaya etkili bulunduğu, dosyanın hasar zararı yönünden yapılan incelenmesinde; aracın toplam hasar onarım bedelinin ekspertiz raporunda belirtildiği gibi 22.672,24-TL. Olduğu, bundan ödenen tutar düşüldüğünde davacının kalan alacağının 6.932,17-TL. Olduğu, sigorta yönünden yapılan değerlendirmede ise meydana gelen kazanın poliçe teminat kapsamında olduğu, davacının talebinin poliçe ve Kara Taşıtları Kasko Sigortası Genel Şartları kapsamına uygun olduğu şeklinde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Dosyada alınan bilirkişi kurulu raporu incelenip denetlenmiş, toplanan delillere ve dosya kapsamına, denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu saptanarak mahkememizce de benimsenmiştir.
Davacı vekili UYAP üzerinden mahkememize sunduğu 29/04/2020 tarihli ıslah dilekçesinde; dava dışı temlik edene yapılan 6.377,17-TL. tutarındaki ödemenin bilirkişi tarafından tespit edilen hasar tutarından mahsup edildiğini, bakiye hasar bedeli olan 204,61-TL.’den davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun devam ettiğini bildirmiş, sonuç olarak dava dilekçesi ile talep edilen 250,00-TL. hasar bedeli ile ıslah edilen 204,61-TL.’nin toplamını talep etmiş, ancak toplamı sehven 454.61-TL. yerine 554,61-TL. yazmış, ancak 29/04/2020 tarihinde yatırdığı 4,00-TL. ıslah harcını 454,61-TL. üzerinden ikmal ederek davasını toplam 454,61-TL.’den ıslah etmiştir.
Islah kurumu, 6100 Sayılı HMK.’nun 176. ve devamı maddelerinde ayrıntılı olarak düzenlenmiştir. Islah, davacı veya davalının, iddianın ve savunmanın değiştirilmesi yasağı kapsamındaki usul işlemlerini, karşı tarafın iznine ve hâkimin onayına bağlı olmaksızın belli kurallar çerçevesinde bir defaya mahsus olmak üzere düzeltmesini sağlayan bir usul hukuku kurumudur. Islahın yapılması bakımından kanunda bir sınırlama yapılmıştır. HMK.’nun 176. maddesinde aynı dava içerisinde ıslah yoluna sadece bir kez başvurulabileceği açıkça belirtilmiştir. Bir başka ifade ile ıslah, taraflardan birinin usule ilişkin bir işlemini, bir defaya mahsus olmak üzere kısmen veya tamamen düzeltmesine olanak tanıyan ve karşı tarafın onayını gerektirmeyen bir yoldur. Bu hak bir defa kullanılarak tüketilmişse davacıya artık ikinci bir imkan tanınamaz. İkinci kez ıslah yoluna başvurulursa mahkeme bu beyanı kendiliğinden reddeder.
Davacı vekili tarafından 29/04/2020 tarihli dilekçe ile dava toplam 454,61-TL. üzerinden ıslah edilerek dava dilekçesi ile talep edilen 250,00-TL.’ye ilave edilen 204,61-TL.için ıslah harcı yatırılmış olduğundan, davacı vekilince her ne kadar 09/06/2020 tarihli dilekçe ıslah anlamına gelecek şekilde ikinci kez talepte bulunulduğundan, yukarıda belirtildiği üzere HMK.’nun 176/2. maddesine göre aynı davada ancak bir kez ıslah yapılabieceği yönündeki hüküm gereği dvacının ikinci ıslahına mahkememizce değer verilmemiştir. Bu açıklamalar ve yasal düzenlemeler karşısında davacının ikinci ıslah işleminin hükümsüz olduğu dikkate alınarak mahkemece ikinci ıslaha değer verilmeden hüküm kurulması gerekmiştir.
Kasko sigortası, gerçekleşen riziko dolayısıyla sigorta ettirenin motorlu aracında meydana gelen zararı karşılamayı amaç edinen bir mal sigortası türüdür. TTK.’nun 1429 maddesine göre; “Sigortacı, aksine sözleşme yoksa, sigorta ettirenin, sigortalının, lehtarın ve bunların hukuken fiillerinden sorumlu bulundukları kişilerin ihmallerinden kaynaklanan zararları tazmin ile yükümlüdür.” 6102 sayılı TTK.’nun m. 1429. ve 1453. maddeleri uyarınca sözleşmede aksine bir hüküm bulunmadıkça kasko sigortacısı, sigorta ettiren veya sigortadan faydalanan kimsenin yahut fiillerinden hukuken mesul bulundukları kimselerin kusurlarından doğan hasarları tazmin ile sorumludurlar. Dosya kapsamına göre, davaya ve hasar tazminatına konu ve davalı sigorta şirketi nezdinde kaza tarihini kapsar şekilde kasko poliçesi ile sigortalı olan … plakalı araç 11/11/2017 tarihinde meydana gelen tek taraflı trafik kazasına karışmış ve hasarlanmıştır. Bu kapsamda araçta oluşan hasar sigorta kapsamında olup, davalı sigorta şirketi dava konusu hasardan sorumludur.
İddia, savunma, toplanan deliller, dosyada alınan bilirkişi kurulu raporunun kapsamı bir bütün olarak değerlendirilmiş, alınan bilirkişi kurulu raporu gerekçeli, denetlenebilir, dosya içeriğine ve Yüksek Yargıtay’ın yerleşik kararlarına uygun ve uyuşmazlığı çözmeye yeterli görüldüğünden, mahkememizce de benimsenmiş ve hükme esas alınmıştır.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, toplanıp değerlendirilen deliller, tüm dosya kapsamı ve mahkememizce de benimsenen 03/02/2020 tarihli bilirkişi raporunun birlikte değerlendirilmesi sonucunda; davacının temlik işleminin geçerli olduğu, dolayısıyla aktif dava ehliyetinin bulunduğu, ayrıca belirsiz alacak davası açmakta da hukuki yararının mevcut olduğu, davalı sigorta şirketinin … plakalı araç için kaza tarihini kapsayan 04/03/2017-04/03/2018 tarihleri arasında geçerli Kasko Sigorta Poliçesi’nin sağladığı güvence nedeniyle dava konusu araçta meydana gelen hasar tazminatından sorumlu olduğu, talep edilen hasar miktarının poliçe teminat limitleri kapsamında olduğu, davalı şirkete sigortalı … plakalı otomobilin dava dışı sürücüsü …’nun hatalı sevk ve idaresinin aracın hasar görmesine neden olan kazada tam ve %100 oranında etkili olduğu, davacının aracının toplam hasar onarım bedelinin ekspertiz raporunda da belirtildiği gibi 22.672,24-TL. olduğu, servise ve dava dışı temlik verene ödenen tutarlar düşüldüğünde davacının bakiye hasar alacağının ıslah dilekçesine konu ettiği gibi sadece 454,61-TL. olduğu, davalı sigorta şirketinin bu miktar (454,61-TL.) üzerinden sorumlu olduğu birlikte değerlendirildiğinde davanın kabulüne ilişkin aşağıdaki şekilde karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.

KARAR : Gerekçede açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile; 454,61 TL hasar bedelinin temerrüt tarihi olan 25/03/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 31,05-TL karar ve ilam harcının, peşin yatırılan harç ve ıslah olarak yatırılan harç toplamı olan 41,90 TL’ den mahsubu ile geriye kalan 10,85-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan ve aşağıda dökümü yapılan toplam 2.476,15 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 13/2 Maddesi uyarınca hesap ve taktir olunan 454,61-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansının istek halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, HMK’nun 6723 sayılı Kanunla değişik Geçici 3. ve 341/2 vd. maddeleri uyarınca ve miktar itibarıyla kesin olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzlerine karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı.

Katip …
¸e-imzalı

Hakim …
¸e-imzalı

Yargılama Gideri Dökümü:
35,90-TL başvuru harcı
31,05-TL karar harcı
5,20 TL vekalet harcı
2.250,00 TL bilirkişi ücreti
154,00- TL tebligat ve posta ücreti
+________________________
2.476,15- TL TOPLAM
Bu belge 5070 sayılı Yasa uyarınca güvenli E-İMZA ile imzalanmıştır.