Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/521 E. 2019/1087 K. 25.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/521
KARAR NO : 2019/1087

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 21/05/2014
KARAR TARİHİ : 25/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 12/07/2004 tarihinde,… İlçesi’nde meydana gelen trafik kazasında davalı sigorta şirketine zorunlu trafik sigortası ile sigortalı olan … plakalı aracın sürücüsü …’ün vefat ettiğini, aynı kazada… ve …’ün hafif şekilde, …’in ise daha ciddi şekilde yaralandığını, kazadan sonra Ayancık Cumhuriyet Başsavcılığı’nın… Soruşturma sayılı dosyası ile yapılan soruşturmada müteveffa …’’ün 8/8 oranında kusurlu olduğunun tespit edildiğini, …’ün vefatı nedeniyle geriye eşi… ile çocukları … ve …’ün kaldığını, … plakalı aracın kaza tarihi itibariyle davalılardan …A.Ş.’ne … nolu, 17-01-2004/2005 vadeli Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesi ile sigortalı olduğunu, …’ün vefatı nedeniyle müvekkillerinin müteveffanın desteğinden yoksun kaldıklarını, bu nedenle huzurdaki davanın açılması zorunluluğunun hasıl olduğunu, Yargıtay’ın emsal kararları gereğince müvekkillerinin davalı sigorta şirketinden tazminat talep etme haklarının bulunduğunu belirterek ve fazlaya ilişkin haklarını da saklı tutarak şimdilik kaydı ile; müvekkilleri müteveffanın eşi… için 500,00-TL., oğlu … için 250,00-TL., diğer oğlu … için 250,00-TL. olmak üzere toplam 1.000,00-TL. destekten yoksun kalma (maddi) tazminatının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden alınarak müvekkillerine verilmesine, açtıkları belirsiz alacak davalarının kabulüne, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin de davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
Davacı vekili yargılama sırasında alınan bilirkişi raporları sonrasında mahkememize hitaben yazdığı ve harcını ikmal ettiği talep artırım dilekçesi ile de dava dilekçesindeki taleplerini müvekkili davacı… yönünden 35.600,00-TL.’ye, … yönünden 1.200,00-TL.’ye, … yönünden ise 3.200,00-TL.’ye yükselterek toplam 40.000,00-TL. üzerinden davasını ıslah etmiştir.
Davalı vekili ise cevap dilekçesinde özetle; usule ilişkin itirazları ile husumet ve göreve yönelik itirazlarının bulunduğunu, davaya cevap verebilmeleri için öncelikle delillerin kendilerine tebliğinin gerektiğini, dava konusu olaya ilişkin talebin zamanaşımına uğradığını, bu nedenle davanın zamanaşımı nedeniyle reddi gerektiğini, davacının talebinin zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi teminatı dışında olduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydıyla davacıların davaya konu kaza neticesinde hayatını kaybeden murislerinin ölümü nedeniyle desteğinden yoksun kaldıklarını kanıtlamaları gerektiğini, talep edilen faiz, yargılama giderleri ve vekalet ücretinden müvekkili şirketin sorumluluğunun bulunmadığını belirterek öncelikle davaya konu olayın ZMMS kapsamında olmadığından müvekkili sigorta şirketi yönünden haksız ve mesnetsiz olarak açılan davanın reddine, ayrıca sürücünün uğrayacağı zararların poliçe teminatı kapsamı dışında olması sebebiyle davanın reddine, haksız ve hukuka aykırı olan davanın reddine karar verilmesini; yargılama giderleri ile ücreti vekaletin de davacılara yükletilmesini talep etmiştir.

DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, hasar dosyası, sigorta poliçesi, kazaya ait tüm evraklar, kaza tespit tutanağı, mirasçılık belgesi, emsal Yargıtay Kararları, Ayancık Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … Soruşturma sayılı dosyası, taraflarca bildirilen tüm deliller ve bilirkişi incelemesi dosyanın ve davanın delillerini oluşturmaktadır.
Mahkemece esasa girilmeden önce öncelikle davalı tarafın zamanaşımına yönelik itirazları değerlendirilmiştir. Davaya konu trafik kazasında (dava konusu olayda) bir kişinin öldüğü, birden fazla kişinin de yaralandığı hususu göz önüne alınmış, KTK.’nun 109. maddesi ile kazanın meydana geldiği tarihte yürürlükte bulunan eski TCK.’nun 455. ve 102. maddeleri birlikte değerlendirilmiş; dava konusu olayda uzamış ceza zamanaşımının uygulanması gerektiği kanısına varılmıştır. Somut olayda uzamış ceza süresi olan 10 yıllık zamanaşımı süresi geçerli olduğu, ayrıca BK.’nun 41. maddesi gereğince davalı tarafın zamanaşımı itirazları yerinde olmadığı kanaatine varılarak huzurdaki davanın zamanaşımı süresi henüz dolmadan açıldığı kabul edilerek davalı tarafın zamanaşımına yönelik itirazlarının reddine karar verilmiştir.
Mahkemece dava dilekçesi, cevap dilekçesi, hasar dosyası, kazaya ait tüm evraklar, kaza tespit tutanağı, mirasçılık belgesi, emsal Yargıtay kararları, sigorta poliçesi, Ayancık CBS soruşturma dosyası, sigorta bilirkişisi ile aktüerya uzmanı bilirkişiler tarafından düzenlenerek dosyaya sunulan ayrıntılı ve gerekçeli 14/01/2014 havale tarihli bilirkişi kurulu raporu ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmiştir. Mahkemece yaptırılan aktüerya hesaplaması sonucunda 12/07/2004 tarihinde tek taraflı olarak meydana gelen trafik kazasında kendi kusuruyla ölen … plakalı aracın sürücüsü davacıların murisi müteveffa …’ün eşi ve çocuklarının, 2918 sayılı KTK.’nun 92/b maddesine dayanarak desteğin kullandığı aracın ZMSS’nı yapan davalı …Şirketi’nden maddi tazminat talebinde bulunabilecekleri kanaatine varılarak davacılarının tazminat talepleri incelenmiştir. Raporda yapılan değerlendirme sonucunda; destekten yoksun kalma tazminat tutarlarının -davacı (eş)… yönünden 93.154,99-TL., -davacı (oğlu) … yönünden 3.119,84-TL., -davacı (oğlu) … yönünden ise 8.909,25-TL. olmak üzere toplam 105.184,08-TL. olarak hesaplandığı, ancak 12/07/2004 kaza ve ölüm tarihinde geçerli ZMSS limitinin 40.000,00-TL. olduğu gözetilerek tüm davacılar bakımından hesaplanan destekten yoksun kalma tazminatı toplamı sigorta limitini aştığından, davacı eş…’ün talep edebileceği tutar 35.600,00-TL., oğul …’ün talep edebileceği tutar 1.200,00-TL. ve oğul …’ün talep edebileceği tutar 3.200,00-TL. olarak hesaplanmıştır. Böylece davacıların talep edebilecekleri toplam destekten yoksun kalma tazminatı 40.000,00-TL. olarak belirlenmiştir. Mahkemece tüm dosya kapsamı, dava dilekçesi, cevap dilekçesi, hasar dosyası ve kazaya ait tüm evraklar, kaza tespit tutanağı, mirasçılık belgesi, emsal Yargıtay kararları, sigorta poliçesi, Ayancık Cumhuriyet Başsavcılığının 2014/586 soruşturma sayılı dosyası, dava konusu olayla örtüşen ve karar ihdas etmeye elverişli konusunda uzman ehil bilirkişi heyetinin düzenlediği ayrıntılı raporlar hep birlikte değerlendirilerek sigorta poliçe limitini aşmamak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkemece; Mahkemece bozma öncesi verilen karar davalı Ankara Anonim Türk Sigorta Şirketi vekili tarafından temyiz edilmiş, kararı temyizen inceleyen Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 22/03/2018 tarihli, 2015/8401 Esas ve 2018/3203 Karar sayılı kararında;
“…
1- Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Mahkemece, hükme esas alınan 05/01/2015 tarihli bilirkişi raporunda; davacının rapor tarihindeki yaşının 43 olduğu, 2 çocuk sahibi davacının evlenme şansının bulunmadığı kabul edilerek, hesaplanan tazminattan indirim yapılmadığı görülmektedir.
Davacı…, trafik kazasında eşinin ölümü ile 32 yaşında 2 çocuklu olarak dul kalmıştır. Mahkeme, davacının evlenme şansının olmayacağını kabul eden bilirkişi raporunu esas alarak hüküm kurmuştur. Davacının kaza tarihindeki yaşı 32 olup, AYİM tablosuna göre %17 evlenme şansına sahiptir ve bu oranlardan, 18 yaşında 2 çocuğu olduğundan küçük her çocuk için %5 indirim yapılacaktır. O halde, davacının 18 yaşından küçük 2 çocuğu için % 5 indirim yapıldığında davacının evlenme şansının %7 olarak belirlenmesi, bu doğrultuda hesap yapılması gerekirken, evlenme ihtimalinin bulunmadığını kabul edip hesaplama yapan bilirkişi raporuna dayanarak karar verilmesi hatalı bulunmuştur.
Vefat edenin bakımından yararlanan eşin yeniden evlenmesi veya fiili olarak bakım ihtiyacını karşılar biçimde birliktelik yaşaması halinde bakım ihtiyacının sona erdiği ve yitirilmiş destek ediminin yeni bir destek edimiyle karşılanmış olacağı dikkate alınarak hayatta kalan eşin desteklik süresi içerisinde yeniden evlenme ihtimalinin belirlenmesi gerekir. Bu bağlamda, eşin yaşı, 18 yaşından küçük çocuk sayısı, sağlığı, görünümü, ekonomik durumu gibi etkenler değerlendirilerek bu belirlemenin yapılması gerekir.
Dairemiz’in yerleşmiş içtihatları gereği; evlenme ihtimali oranları belirlenirken, destek gören eşin kaza tarihindeki yaşına göre, AYİM Evlenme İhtimali Tablosu’ndaki belirlemelerin esas alınması gerekmektedir. O halde, davacı eş Kadriye’nin kaza tarihindeki yaşı (32) ve 18 yaşından küçük iki çocuğu bulunduğu gözetilerek, evlenme ihtimali oranının belirlenmesi gerekirken; hatalı biçimde, rapor tarihindeki yaşı (ve bu da yanlış belirlenmiş) esas alınmak suretiyle yapılan hesaplamaya göre karar verilmesi doğru görülmemiş ve kararın bozulması gerekmiştir.
3-Davacı vekilince dava dilekçesinde temerrüt tarihinden itibaren avans faizi talep edilmiş, Mahkemece de davalı sigorta şirketi yönü ile avans faizine hükmedilmiştir. Ancak somut olayda zarara neden olan araç hususi otomobil olup, ticari araç değildir. Bu halde yasal faize hükmedilmesi gerekirken avans faizine hükmedilmesi doğru olmayıp, bu husus da temyiz eden davalı taraf yararına bozma nedeni yapılmıştır…” denilmek suretiyle davalı yararına BOZULMASINA karar verilmiştir.
Bozma sonrasında mahkememizce 08/06/2018 tarihinde dosyanın tensibi yapılarak duruşması 15/11/2018 tarihine talik edilmiştir.
Mahkememizce 15/11/2018 tarihli duruşmada usul ve yasaya uygun Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 22/03/2018 tarihli, 2015/8401 Esas ve 2018/3203 Karar sayılı bozma ilamına uyularak yargılamaya devam olunmuştur. Aynı duruşmada verilen 3 nolu ara karar ile bozma ilamı doğrultusunda hesaplama yapmak üzere hükme dayanak yapılan 05/01/2015 tarihli raporu düzenleyen bilirkişi kurulundan ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce Yargıtay bozma sonrası alınan bilirkişi raporunda, bozma ilamında belirtilen şekilde davacılardan müteveffanın eşi…’ün evlenme ihtimali, kaza tarihindeki yaşı, AYİM Evlenme İhtimali Tablosu’ndaki belirlemeler ile 18 yaşından küçük olan 2 çocuğu dikkate alınarak yapılması gereken indirim oranı dikkate alınmış ve buna göre hesaplama yapılmıştır.
Bilirkişi tarafından düzenlenen raporda; davacı eş…’ün evlenme ihtimali, olay tarihindeki yaşı esas alınarak AYİM tablosu üzerinden hesaplama yapılmıştır. Ayrıca destek alan her çocuk için %5 indirim yapılmıştır. Davacı eşin evlenme ihtimalinin %17 olduğu, 2 çocuk için yapılacak indirimin ise %10 olduğu, müteveffanın eşi…’ün kaza tarihindeki yaşının 32, kaza tarihinden itibaren destekten yararlanma süresinin 28 yıl olduğu, müteveffanın oğlu …’ün kaza tarihindeki yaşının 14, kaza tarihinden itibaren destekten yararlanma süresinin 4 yıl olduğu, müteveffanın diğer oğlu …’ün ise kaza tarihindeki yaşının 10, kaza tarihinden itibaren destekten yararlanma süresinin 8 yıl olduğu belirtilerek zarar görenlerin yaşam süreleri PMF-1931 Hayat Tablosuna göre belirlenmiştir. Raporda bozma ilamı öncesinde olduğu gibi KTK uyarınca … plakalı aracın ZMMS sigortacısı olan …A.Ş.’nin ölüm/sakatlanma başına sorumluluğu bulunduğu dikkate alınarak hesap yapılmış, KTK.’nun 93. maddesi gereği kaza tarihinde geçerli limit olan 40.000.00.-TL dikkate alınmıştır.
Yargıtay bozma ilamına uygun olarak düzenlenen raporun sonuç kısmında özetle; müteveffanın eşi davacı…’ün yoksun kaldığı desteğe ilişkin maddi zararının %7 evlenme ihtimali dikkate alınarak hesaplandığında 203.856,86-TL., poliçe limiti dahilinde alacağı tazminat tutarının ise 35.600,00-TL. olduğu, müteveffanın oğlu …’ün yoksun kaldığı desteğe ilişkin maddi zararının 3.107,62-TL., poliçe limiti dahilinde alacağı tazminat tutarının ise 1.200,00-TL. olduğu, müteveffanın diğer oğlu …’ün yoksun kaldığı desteğe ilişkin maddi zararının 8.881,31-TL., poliçe limiti dahilinde alacağı tazminat tutarının ise 3.200,00-TL. olduğu, davalı sigorta şirketi tarafından ZMMS sigortası ile sigortalı olan … plakalı aracın kullanım amacının kaza zaptında özel (hususi) olarak belirtildiği, bu nedenle yasal faiz uygulanması gerektiği, hesaplamaya konu kazada destekten yoksun kalanlara SGK tarafından sigorta şirketine rücu edilebilecek peşin sermaye değerli ödeme yapıldığına dair dosyada ibraz edilmiş herhangi bir bilgi veya belge bulunmadığı, bu nedenle peşin sermaye değeri tenzilinin yapılamadığı, sonucuna varılarak görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Mahkememizce, Yargıtay bozma ilamı sonrası alınan bilirkişi raporunun Yargıtay bozma ilamında belirtilen hususları karşılar nitelikte olduğu, yargısal denetime ve hüküm kurmaya elverişli, aynı zamanda uyuşmazlığı çözmeye yeterli olduğu anlaşılmış ve alınan rapor hükme esas alınmıştır.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 29/04/2019 tarihli, 2016/12819 E. ve 2019/5177 K. sayılı ilamında da belirtildiği üzere, TBK.’nun 53. Maddesi (eski BK.’nun 45/2. maddesi gereğince ölüm neticesinde diğer kimseler müteveffanın yardımından mahrum kaldıkları takdirde, onların bu zararını da tazmin etmek gerekir. Yasa metninden de anlaşılacağı gibi, destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Olaydan sonraki dönemde de, destek hayatta olmasa bile, onun zamanındaki gibi aynı şekilde yaşayabilmeleri için muhtaç oldukları paranın ödettirilmesidir. Ancak davalı sigorta şirketi bakımından ise sorumluluk sigorta poliçe limiti ile sınırlıdır. Mahkememizce Yargıtay 17. Hukuk Dairesi ile Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun yerleşik kararında uygun olarak deliller toplanmış, tarafların iddia ve savunmaları ile dosya kapsamındaki deliller üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, davacı destekten yoksun kalanların huzurdaki tazminat davayı açmakta hukuki yaralarının olduğu anlaşılmış, ayrıca müteveffa %100 (tamamen) kusurlu olsa dahi somut olayda davacıların tamamen 3. kişi konumunda bulundukları, bu nedenle “destekten yoksun kalan kişiler” oldukları kabul edilerek meydana gelen kaza nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı talebinde bulunabilecekleri kanaatine varılmıştır.
Mahkememizce uyulan Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda alınan bilirkişi raporu sonrasında yapılan değerlendirme sonucunda; iddia, savunma, toplanan deliller, celp edilen kayıt ve belgeler ve aktüer bilirkişi kök ve ek raporları birlikte incelenip değerlendirilmiş, kazanın 12/07/2004 tarihinde tek taraflı olarak meydana geldiği, davalı sigorta şirketine zorunlu trafik sigortası ile sigortalı … plakalı aracın sürücüsü ve davacıların desteği olan …’ün meydana gelen kazada hayatını kaybettiği, kazara ölen …’ün 2918 sayılı KTK.’nun 52/1-b maddesine göre %100 kusurlu olduğu, meydana gelen trafik kazasında kendi kusuruyla ölen … plakalı aracın sürücüsü davacıların murisi müteveffa …’ün eşi ve çocuklarının müteveffanın desteğinden yoksun kaldıkları ve desteğin kullandığı aracın Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta poliçesini yapan davalı şirketin destekten yoksun kalma maddi tazminatından sorumlu olduğu, Yargıtay bozma ilamına uygun olarak bozma sonrasında alınan ve mahkememizce de benimsenen aktüer bilirkişi raporuna göre; davacılardan desteğin eşi…’ün poliçe limiti dahilinde davalı sigorta şirketinden talep edebileceği tazminat tutarının 35.600,00-TL., desteğin oğlu …’ün poliçe limiti dahilinde davalı sigorta şirketinden talep edebileceği tazminat tutarının 1.200,00-TL., müteveffanın diğer oğlu …’ün poliçe limiti dahilinde davalı sigorta şirketinden talep edebileceği tazminat tutarının ise 3.200,00-TL. olduğu,, böylelikle davacıların davalı sigorta şirketinden poliçe limiti dahilinde talep edebileceği toplam destekten yoksun kalma tazminatı tutarının 40.000,00-TL. olabileceği, Yargıtay bozma ilamında da vurgulandığı üzere somut olayda zarara neden olan araç hususi bir otomobil olduğundan ve ticari bir araç olmadığından, hükmolunan tazminata dava tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesini de kapsar şekilde aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.

KARAR : Gerekçede açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile; davacı… için 35.600,00-TL., davacı … için 1.200,00-TL. ve diğer davacı … için 3.200,00-TL. olmak üzere toplam 40.000,00-TL. destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
2-Alınması gerekli 2.732,40-TL karar ve ilam harcının, 138,24-TL peşin ve ıslah harçtan mahsubu ile geriye kalan 2.594,16TL ‘nin davalıdan alınıp Maliyeye gelir kaydına,
3-Mahkememizce düzenlenen 22.05.2015 tarihli, … E., …harç numaralı harç tahsil müzekkeresi ile davalıdan tahsili istenilen 2.293,16-TL davalıdan tahsil edilmiş ise geriye kalan 301,00-TL’nin tahsiline, 2.293,16-TL tahsil edilmemiş ise, 22.05.2015 tarihli harç tahsil müzekkeremizin işbu karar kesinleştiğinde ve talep halinde işlemsiz iadesinin ve 2.594,16-TL’nin tahsilinin istenilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan ve aşağıda dökümü yazılı olan 2.144,04-TL.yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Davacı… vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 4.266,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
6-Davacı … vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 1.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
7-Davacı Ertuğrul … vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 2.72500-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
8-Davalı tarafından yatırılan gider avansının harcanmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve istek halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; dosya daha önce Yargıtay denetiminden geçmiş olduğundan, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde Yargıtay nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı; davalı vekilinin yokluğunda; açıkça okunup, usulen anlatıldı.

Katip Hakim
¸e-imzalı ¸e-imzalı

Yargılama Gideri Dökümü:
25,20 TL başvuru harcı
1.750,00 TL bilirkişi ücreti
230,60 TL tebligat ve posta ücreti
+___138,24 Peşin harç ve ıslah harcı________________________
2.144,04-TL