Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/518 E. 2022/111 K. 08.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/518 Esas
KARAR NO : 2022/111

DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Ödünç Verme Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/06/2018
KARAR TARİHİ : 08/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Ödünç Verme Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA DİLEKÇESİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı şirket … Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün … nosunda kayıtlı olup halen ticari faaliyetlerine devam etmekte olduğunu, şirketin, 2012 yılında yapılan şirket ortaklar kurulunda alınan karar gereğince şirket ortaklarından …’ın 20 yıl süre ile şirket müdürü olarak seçildiğinin de anlaşılmakta olduğunu, anılan şirket %25 paya sahip olmak üzere 4 ortaktan kurulu limited şirket olduğunu, müvekkilin de %25 paya sahip şirket ortağı olduunu, davalı şirketin, …Üniversitesi kampüsünde kurulu kiralanan taşınmazda ticari faaliyetini sürdürdüğüni ve bu yerde kiraladığı taşınmazları kar amaçlı 3. Kişilere kiraladığı konusunda da bir tartışmanın olmadığını, müvekkilinin davalı şirketin vadesi gelmiş ödenmeyen borçlarını mecburen diğer ortakların da bilgisi dahilinde kendi şahsi hesabından ödemek suretiyle karşıladığını, bu noktada olmak üzere müvekkili şirket adına kendi şahsi hesabından yapmış olduğu ödemeler dava dilekçesinde belirtildiğini, müvekkilinin bu ödemelerden başka yine davalı şirkete kendi şahsi çeklerini imzalayarak vermiş ve bu çekler de davalı şirket tarafından ciro edilmek suretiyle 3. Kişilere verildiğini, bu çeklerin hatır çeki olduğu yanlar arasında tartışmasız olduğunu, müvekkili tarafından bu şekilde verilen hatır çeklerinden dolayı müvekkilinin kendi şahsi hesabından 30.000 –TL+ 6250 –TL+ 17.000 –TL + 18.500 TL ödemeler yapmak zorunda kaldığını, müvekkilinin davalı şirketin %25 ortağı olduğu diğer ortaklarla birlikte aynı şekilde haklara sahip olduğunun sabit olduğunu, diğer ortaklarla beraber 04.11.2010 tarihinde yapılan toplantıda ortaklardan … müvekkili şirket adına yapmış olduğu bedelleri kabul ettiğini ve bu bedellerin şirket tarafından müvekkiline iade edilmediğini de kabul etttiğini, müvekkili şirketin davalı adına kendi şahsi hesabından yapmış olduğu ödemeler toplamı 490.760,00 –TL olup bu bedel davalı şirket tarafından ortağı olduğu müvekkiline de gelinen aşamaya kadar iade edilmediğini, sonuç olarak ortak olan müvekkili şirket adına kendi hesabından yapmış olduğu harcamaları istemesine rağmen şirket tüzel kişiliğinden alamadığı için bu bedellerin tahsili noktasında fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak koşulu ile şimdilik 50.000,00 TL’nin tahsili için işbu davanın açılması zarureti hasıl olduğunu, açıklanan tüm bu nedenlerle müvekkilinin davalı şirket adına 3. Kişilere yapmış olduğu ödemeleri ikazlara rağmen şirketten tahsil edemediği anlaşılmakla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak koşulu ile şimdilik 50.000,00 TL alacaklarının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı yana tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP DİLEKÇESİ:
Davalı tarafa, dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen davalı taraf herhangi bir cevap dilekçesi sunmadığı gibi duruşmalara da katılmamıştır.
DELİLLER:
Mahkememizin 17/09/2019 tarihli celse iki nolu ara karar gereğince iddia, savunma, toplanan deliller ve tarafların ilişki dönemine ait davalı taraf ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, bilirkişi olarak konusunda uzman SMMM … seçilmiş, adı geçen bilirkişice sunulan 27/01/2018 tarihli rapor ile 18/11/2021 tarihli ek raporun dosya içerisinde olduğu görülmüştür.
Bilirkişi raporu ve ek raporu ile davalı şirketin sermaye yapısı 750.000,00 TL olup ortaklar dağılımı 1/4 olarak hesaplandığı, davalı yanın dava dilekçesinde iddia ettiği %25 hissesinin bulunduğu ödemlere ilişkin ayrıntılı tablo kök rapordaki gibi olup herhangi bir değişiklik söz konusu olmadığını, başka belge sunulmadığı için raporu değiştirecek somut belgelere rastlanmadığı, davacı vekili tarafından 08.10.2019 tarihinde mahkemeye sunulmuş bulunan dilekçesinde davacı yanın ticari defterlerinin … 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin … E sayılı dosyasına sunulduğu, defterler üzerindeki incelemenin burada yapılmasını talep ettiği, tarafımca … 5. Asliye Ticaret Mahkemesine gidilerek…E sayılı dosyaya sunulan ticari defterler talep edilmiş olup bahse konu ticari defterler ve dayanağı belgelerin mahkeme kalemince istinaf mahkemesine gönderildiği beyan edildiği, kalemde mevcut olan hazır belgeler incelendiğinde yevmiye defter dökümlerinin sunulduğu ancak bu defterlerin noter tasdiklerinin bulunmadığı, noter tasdiksiz belgeleri içermekte olduğu, tasdiksiz sayfaların resimleri ekte sunulduğunu, bu nedenle davalı yana ait noter tasdiksiz ticari defterleri üzerinde bir inceleme yapılamadığı, davalı şirkette 9425 hissesi bulunan davacı …’ın dosyadaki mübrez belgelere göre şahsi hesabından davalı şirkete yukarıdaki tabloda görüldüğü üzere 490.750,00 TL ödeme gerçekleştirildiği, davalı şirketin resmi kayıtları ibraz edilmediğinden iş bu ödemelerin davalı şirketin resmi kayıtlarında yer alıp almadığı tespitinin yapılamadığı, 04.11.2010 tarihinde … Ticaret Ltd. Şti.ve …Ltd. Şti.’nin ortakları …, …, …, … ve şirket müdürü…’ nun katılımları ile bir toplantı yapıldığı bu toplantıda düzenlenen “BELGEDİR” belgesinde yukarıda bahsi geçen şirketler ve ortaklarına elden ve bankadan olmak üzere toplam 1.375.522.64,- TL ödemenin … tarafından yapıldığı bu ödemelerin henüz geri ödemesinin yapılmadığı yönünde kabul ve teyitte bulundukları, ancak bu belgede sadece … ve …’ın imzalarının yer aldığı, diğer ortakların ise imzalarının bulunmadığının görüldüğü, ayrıca bu ödemelerin 490.750.00, TL dışında kalanları için bir belgenin dosyada mevcut olmadığı, bu belgenin davalı yan ortaklarının dışında sadece şirket müdürü tarafından imzalanmış olması diğer ortakların hak ve menfaatleri açısından ve yasal belgelere dayandırılmaması sonucu şirket açısından da olumsuz bir durum olacağı yani 6098 sayılı BK.77-78 maddeleri uyarınca sebepsiz zenginleşme, bir başkasının mal varlığından veya emeğinden zenginleşmeyi içermekte olduğunun bildirildiği anlaşılmıştır.
HUKUKİ NİTELENDİRME DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davalı şirket ortağı olan davacının, davalı şirket adına yaptığı ödemelerin tahsili istemine ilişkindir.
Somut olayda, davacının 187.500 TL sermaye ile davalı şirketin dört ortağından biri olduğu, davacının davalı adına 3. kişilere yaptığı ödemelerin eldeki dava ile talep edildiği, dava dilikçesi ekinde sunulan belgedir başlıklı evrak içeriğine göre 04.11.2010 tarihinde yapılan toplantıda davalı ile dava dışı …Ltd. ortaklarının bir araya gelerek davacının şirketler için 1.375.522,64 TL ödeme yaptığı bu belgenin davacı ile davalı şirket ortağı … tarafından imzalandığı anlaşılmıştır.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (TMK) 6. maddesi uyarınca kural olarak, aksi kanunca belirlenmedikçe iki taraftan her biri iddiasını ispata mecburdur.
İspat yükünü düzenleyen 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 190. maddesi de “(1) İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.
(2) Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnalar dışında, karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir.” hükmünü içermektedir.
Yukarıda anılan kanuni düzenlemeler gereği davacı, davalı şirket adına ödeme yaptığını ispat yükü altındadır.
Mahkememizce taraf defterleri incelenmesi için bilirkişi incelemesi yaptırılmış, davalı defterleri ibraz edilmemiş, davacı defterlerinin ise açılış ve kapanış onaylarının yaptırılmamış olduğu bilirkişi tarafından rapor edilmiştir.
Davacı ticari defterleri usule uygun tutulmamış olması nedeni ile lehine delil nitelinde değildir. Davacı tarafından yapılan ödemelerin ispatına dair banka dekontları sunulmuş ise de; bunlardan 4 tanesinde alıcı unvanı olarak davacının adının yer aldığı ödemenin kime ne için yapıldığının anlaşılamadığı, 72.000 TL bedelli işlemin davacı tarafından kiri bedeli açıklaması ile … strateji geliştirme dairi başkanlığına ” … tarafından yatırılan iki aylık kira bedeli” açıklaması ile gönderildiği bu ödemeninde davalı adına yapıldığının dekonttan anlaşılmadığı ve davacı tarafından da ispat edilemediği , 245.000 TL bedelli işlemin davacı tarafından davalıya “…” açıklaması ile gönderildiği, mevcut bu ödemenin Yargıtay’ın istikrar kazanmış ictihatları uyarınca bir borç ödemesi niteliğinde sayılacağı, davacının bunun aksini ispat edemediği mahkememizce kabul edilmiştir.
Davacı tarafından yapılan 85.000 TL’lik işleme gelince, dekont içeriğinin incelenmesinden senet tahsilatı olduğu borçlu unvanı olarak, davacı, davalı, dava dışı … ile …’ın yazılı olduğu, ödemeye konu bononun dilekçe ekinde yer aldığı, davalının keşideci davacı ile yukarıda anılan dava dışı kişilerin avalist olarak yer aldıkları anlaşılmıştır. Davacı avalist olarak yapmış olduğu ödemeyi davalıdan tahsil hakkına sahip olup, davacı bu ödemeye göre davalıdan 85.000 TL alacaklı olduğunu ispat etmiş, diğer ödemelerini ispat edememiş olup, ispat edilen miktar bakımından taleple bağlı kalınarak davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Gerekçesi yukarıda yazılı kararda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE, 50.000,00 TL ‘ nin 07/06/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
2-Alınması gerekli 3.415,50-TL karar ve ilam harcından 853,88-TL peşin harcın mahsubu ile geriye kalan 2.561,62-TL eksik harcın davalıdan alınarak maliyeye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça başlangıçta yapılan 894,98-TL yargılama gideri ile yargılama aşamasında yapılan 738,20-TL olmak üzere toplam 1.633,18 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 7.300,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Gider avansının harcanmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.08/02/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır