Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/496 E. 2020/487 K. 30.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/496 Esas
KARAR NO:2020/487

DAVA:Menfi Tespit (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:23/02/2017
KARAR TARİHİ:30/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ve eşinin 2015 yılı Ağustos ayında birlikte … … adresinde faaliyet gösteren …-İnşaat isimli emlakçıya giderek … isimli müşteri temsilcisi ile görüştüklerini, müşteri temsilcisine bankadan kredi alabilirlerse yatırım amaçlı olarak 2 adet konut almak istediklerini bildirdiklerini, bunun üzerine müvekkiline 2 adet daire gösterildiğini, gösterilen dairelerin müvekkilleri tarafından beğenilmesi üzerine “daire içinde yapılacak işlemler” başlıklı bir belgenin tanzim edilerek müvekkiline imzalatıldığını, daha sonra …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile banka hesabına bloke konulduğunu öğrendiklerini, icra takip dosyası alacaklısının … isimli bir kişi olduğunu ve bu kişinin müvekkili tarafından tanınmadığını, icra takip dosyasında 10.000,00-TL. meblağlı ve borçlusu müvekkili … olan 2 adet bonoya dayanıldığını, icra takibine konu yapılan bonolarda alacaklı olarak görünen … ile müvekkili … arasında herhangi bir hukuki ilişki bulunmadığını, takip dosyasına konu bonolardaki imzaların müvekkili …’a ait olmadığını, bahse konu bonoların tamamen sahte olarak tanzim edilip sahte imza atıldığını belirterek sahte olarak tanzim edilen ve hile sonucu elde edilen bonolar için müvekkilinin borçlu olmadığının tespit edilerek takibin durdurulmasına ve kötü niyetli davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı tarafın dava dilekçesinde takibe konu bonoları kendisinin verdiğini ikrar ettiğini, davacı tarafın beyanlarının tamamının gerçek dışı olduğunu, müvekkilinin kredi çalışmalarına ilişkin danışmanlık ve hizmet ücreti aldığını, ortada hile ile alınan bir bono bulunmadığını, davacıya sunulan hizmet bedelinin ödenmemesi nedeniyle davacı hakkında icra takibi başlatıldığını, davacı tarafından herhangi bir suç duyurusunun yapılmadığını, iddiaların borçtan kurtulma çabası olduğunu beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; davalı tarafça takibe konulan senetlerdeki imzanın davacıya ait olmadığı iddiasıyla açılmış menfi tespit davası olup, çözümlenmesi gereken ihtilafın davalı tarafça icra takibine konu edilen senetlerdeki imzaların davacıya ait olup olmadığı ve davacının davalıya takibe konu senetlerden dolayı borçlu olup olmadığı noktalarında toplandığı anlaşılmaktadır.
Davacı taraf delil olarak; …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı icra takip dosyası, … tanıtım broşürü, müşteri temsilcisi ile imzalanan belge, takip konusu bonolar, bilirkişi incelemesi, ıslak imza incelemesine esas belgeler, banka kayıtları, tanık beyanı, davalıya ait icra dosyaları ile diğer her türlü yasal delile dayanmıştır. Davalı taraf cevap ise delil olarak; icra takip dosyası ve senet asıllarına dayanmıştır.
Mahkememizce …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takip dosyası celbedilerek incelenmiştir. İcra takip dosyasının incelenmesinde; davalı … vekili tarafından 17/10/2016 tarihinde davacı … aleyhine her biri 10.000,00-TL. meblağlı 2 adet bonoya dayalı olarak, işlemiş faiz ve komisyon bedeliyle birlikte toplamda 23.175,48-TL. alacak için kambiyo senetlerine özgü takip yolu ile icra takibi başlatıldığı görülmüştür.
Bilindiği üzere, kural olarak İİK.’nun 72. maddesine dayalı olarak açılan menfi tespit davalarında alacağın varlığını ve miktarını kanıtlama yani ispat yükü davalı alacaklıdadır. Ancak, alacağın kambiyo senedine dayanması halinde bu genel kuralın istisnası olarak borçlu olunmadığını kanıtlama yükümlülüğü (ispat yükü) davacı borçlu tarafta düşmektedir. Huzurdaki davada davacı takip borçlusu … vekili, müvekkili hakkındaki icra takibine dayanak kambiyo senetlerindeki imzaların müvekkiline ait olmadığını iddia ederek yani imzaları inkâr ederek eldeki davayı açmıştır.
Mahkememizce davaya konu senet asılları ilgili icra müdürlüğünden celbedilmiş ve imza incelemesi yaptırılması amacıyla mahkememiz kasasına alınmıştır. Ayrıca imza incelemesine esas olacak şekilde davacının mukayeseye yarar imzalarının bulunduğu belge asıllarının temini bakımından ilgili yerlere ayrı ayrı müzekkereler yazılmıştır. Yine davacı …’ın mahkememiz huzurunda imza örnekleri alınmıştır.
Dosyanın teknik bilgi ve bilirkişi incelemesi gerektirmesi nedeniyle mahkememizce iddia, savunma, icra dosyası kapsamı, takip konusu senet asılları, toplanan deliller ve celbedilen davacıya ait mukayeseye yarar imza örnekleri ile davacıdan mahkeme huzurunda alınan imza örnekleri incelenerek takibe ve davaya konu bonolardaki imzaların davacının eli ürünü olup olmadığının tespiti açısından dosya grafolog bilirkişiye tevdi edilerek bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Adli Tıp Kurumu – Fizik İnceleme İhtisas Dairesi’nden emekli belge inceleme uzmanı grafolog bilirkişi … tarafından tanzim edilen 24/01/2020 tarihli bilirkişi kurulu raporunda özetle; incelenen …’a ait imzaların başlangıcındaki (…) harfini andıran karakteristik şekil ve devamındaki gramayla imzayı kateden üçgen şekil ve bitiriliş hattından ibaret bulunduğu, örnek imzaların kısmen sağa meyilli ve işlek tersim edildikleri, tetkik konusu 2 adet 10.000,00-TL. meblağlı senet aslının sağ alt tarafında bulunan davacıya atfedilen imzaların yatay ve kısmen yavaş tersim edildikleri, imzaların başlama yeri, müşterek olarak bulunan (…) harfini andıran şeklin tersimi, ebadı, meyili, bitiriliş özelliği bakımından tümünün genel görünümleri, tersim tarzı, ebat, bilhassa meyil ve istikamet işleklik dereceleri, seyir, sür’at, istif ve itiyatları bakımından aralarında uygunluk ve benzerlikler bulunmadığı, inceleme konusu imzaların örnek imzalara nazaran yavaş tersim edildiği, örnek imzalarda (…) harfini andıran şekilden sonraki hatların inceleme konusu imzalarda mevcut olmadığı, aralarındaki farkın kolaylıkla saptanabileceği, sonuç olarak tetkik konusu alacaklıları …, borçluları … olan 07/04/2015 ve 12/05/2015 vade tarihli, tanzim tarihleri 05/04/2015 olan 2 adet 10.000,00-TL. değerli senet aslının sağ alt tarafında bulunan imzaların …’ın eli mahsulü olmadığı yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Davalı vekili tarafından 04/02/2020 tarihli dilekçe ile her ne kadar bilirkişi raporuna itiraz edilerek ek rapor alınması veya konusunda uzman bir bilirkişiden rapor alınması talep edilmiş ise de dosyada alınan bilirkişi raporu mahkememizce incelenip denetlenmiş, raporun yeterli olduğu, hüküm kurmaya uygun ve uyuşmazlığı çözmeye elverişli nitelikte bulunduğu anlaşılmış ve davacı tarafın yeniden imza incelemesi yaptırılmasına yönelik talebinin reddine karar verilmiştir.
Dosyada alınan bilirkişi raporu incelenip denetlenmiş, raporun toplanan ve celbedilen delillere, dosya kapsamına uygun olduğu, yargısal denetime ve hüküm kurmaya elverişli bulunduğu saptanarak mahkememizce de benimsenmiştir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, dosyadaki tüm bilgi ve belgeler, dava konusu bono asılları ile icra takip dosyası kapsamı, dosyada alınan ve benimsenen bilirkişi raporu hep birlikte değerlendirildiğinde, davaya ve takibe konusu bonolar üzerinde davacı … adına atılan imzaların davacıya ait olmaması sebebiyle davanın kabulüne karar vermek gerekmiş, sonuç olarak …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takip dosyasıyla takibe konu edilen, her biri 10.000,00-TL. meblağlı 2 adet bonodan dolayı davacının davalı tarafa borçlu olmadığının tespitine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. Ayrıca, her ne kadar davacı tarafça davalıdan tazminat talep edilmiş ise de, dava konusu bonoların tahsili amacıyla başlatılan icra takibinde davalının ağır kusurlu ve/veya kötü niyetli olduğu davacı tarafça ispatlanamadığından, tazminat koşullarının oluşmadığı kanaatine varılarak davacının tazminat isteminin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
KARAR: Gerekçede açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile;
…. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı icra takip dosyasında icra takibine konu edilen, 05/04/2015 tanzim, 07/04/2015 vade tarihli, 10.000,00-TL. meblağlı ve 05/04/2015 tanzim, 12/05/2015 vade tarihli, 10.000,00-TL. meblağlı bonolar yönünden davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine,
2-Davalı başlattığı icra takibinde haksız olmakla birlikte, davalının icra takibinde kötüniyetli olduğu ispatlanamadığından davacının tazminat talebinin reddine,
3-Alınması gerekli 1.366,20-TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafın yapmış olduğu 800,00-TL (bilirkişi ücreti) + 121,50-TL (tebligat ve posta gideri) olmak üzere toplam 921,50-TL’nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 13/1 uyarınca hesap ve taktir olunan 3.400,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya iadesine,
6-Gider avansının harcanmayan kısmının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, HMK.’nun 345. maddesi uyarınca gerekçeli kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak 2 (iki) hafta içinde HMK.’nun 342. maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK.’nun 343. maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile yine HMK.’nun 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF yasa yolu açık olarak verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup usulen anlatıldı. 30/09/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır