Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/487 E. 2021/291 K. 21.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/487 Esas
KARAR NO : 2021/291

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/05/2018
KARAR TARİHİ : 21/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin…sistemleri konusunda faaliyet gösteren tanınmış bir firma olduğunu, müvekkili ile davalı şirketlerin (…A.Ş. ve … A.Ş.’nin) oluşturduğu “… – … Ortaklığı” arasında 15/05/2014 tarihinde taşeronluk sözleşmesi imzalandığını, davalıların… İdaresi’nden ihale ile aldıkları İstanbul İli, … İlçesi,…Merkezi’nin yapımı işini üstlendiklerini ve müvekkili ile anılan inşaatın dış cephe imalatlarının yapımı konusunda anlaştıklarını, müvekkilinin sözleşmede yer tüm edimlerini yerine getirmesine karşın davalıların müvekkiline olan borcunu ödemediklerini, davalı borçlular tarafından 31/12/2015 tarihli hakkediş raporu ile müvekkilinin hakkedişinin onaylandığını, ancak bakiye 144.651,33-TL. tutarındaki alacağın müvekkiline ödenmediğini, bunun üzerine müvekkili tarafından davalılar aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlattığını, davalıların icra takibine haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini ve itiraz üzerine takibin durduğunu belirterek öncelikle yargılama sonuçlanıncaya kadar davalılara ait taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki (ihale aldıkları … Özel İdaresindeki alacaklarına) hak ve alacaklarına ihtiyati tedbir konulmasına, yapılacak yargılama neticesinde İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasına yapılan itirazın sadece asıl alacak miktarı olan 144.651,33-TL. yönünden iptali ile takibin devamına, davalılar aleyhine alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. (Davacı taraf, dava dilekçesinde harca esas değer olarak 144.651,33-TL. göstermiştir.)
Davalılardan… A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin ticaret sicil adresinin Kartal/İSTANBUL’da olduğunu, bu nedenle öncelikle mahkemece yetkisizlik kararı verilerek dosyasının yetkili İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesini, dava dilekçesi ekindeki evrakların kendilerine tebliğ edilmediğini, müvekkili ile davacı şirket arasındaki tüm ticari kayıtların kapatıldığını, müvekkili şirketin davacı tarafa herhangi bir borcunun bulunmadığını, dolayısıyla davacının açtığı itirazın iptali davasının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davacı tarafın sözleşme şartlarına göre hareket etmediğini belirterek ve dilekçesinde açıkladığı diğer nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava dilekçesi, delil listesi ve tensip zaptı davalılardan…A.Ş.’ye usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine karşın, bu davalı tarafından davaya karşı herhangi bir cevap dilekçesi sunulmamıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; davacı ile davalıların birlikte oluşturduğu adi ortaklık arasında İstanbul İli, Sultangazi İlçesi, Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi inşaatının dış cephe imalatlarının yapımı konusunda akdedilen taşeron sözleşmesi kapsamında davalılarca ödenmediği iddia edilen bakiye hakediş bedelinin tahsiline yönelik olarak davacı tarafça davalı şirketler aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile girişilen ilamsız icra takibine davalılar tarafından yapılan itirazın İİK.’nun 67. maddesi gereğince iptali istemine ilişkindir.
Davacı taraf delil olarak; İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı icra takip dosyası, taraflar arasında akdedilen taşeron sözleşmesi, hakkediş raporu, faturalar, cari ve ticari defterler, mailler, gerektiğinde keşif ve bilirkişi incelemesi ile her türlü yasal delile dayanmıştır.
Davalılardan …A.Ş. delil olarak; ticari defter ve kayıtlar, ticaret sicil kayıtları, bilirkişi incelemesi, yemin, tanık beyanı, keşif, ihtarname, icra takip dosyası, ödeme evrakları, …İl Sağlık Müdürlüğü’nün ihtarı, ödeme dekontu ve makbuzu ile diğer her türlü hukuki delile dayanmıştır.
Davalılardan … A.Ş. ise herhangi bir delil sunmamıştır.
Mahkememizce davaya konu İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı icra takip dosyası celbedilerek incelenmiştir. İcra dosyasının incelenmesinde; davacı … Yapı – … tarafından 15/06/2017 tarihinde davalılar … A.Ş. ve… A.Ş. aleyhine 144.651,33-TL. asıl alacak, 18.903,75-TL. işlemiş faiz olmak üzere toplam 163.555,08-TL.’nin tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, Örnek-7 nolu ödeme emrinin davalı borçlulara tebliğ edildiği, davalılardan … A.Ş. vekili tarafından 23/06/2017 tarihli dilekçe ile UYAP üzerinden, diğer davalı …A.Ş. vekili tarafından ise 23/06/2017 tarihinde fiziki dosyaya sunulan dilekçe ile borca, faize ve fer’ilerine itiraz edildiği, ancak icra dairesinin yetkisine itiraz edilmediği, itirazlar üzerine takibin durduğu, sonrasında ise davacı vekili tarafından 29/05/2018 tarihinde ve 1 (bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde huzurdaki itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır.
Davalılardan… A.Ş. vekili her ne kadar yetki itirazında bulunmuş ise de; taraflar arasında akdedilen taşeronluk sözleşmesi… Merkezi inşaatının dış cephe imalatlarının yapımına ilişkin olduğundan, dolayısıyla taraflar arasındaki akdin ifa yeri Sultangazi/İSTANBUL olup, Sultangazi ilçesi de İstanbul (Çağlayan) Ticaret Mahkemeleri’nin (mahkememizin) yetki sınırları içerisinde bulunduğundan, mahkememizce 11/06/2019 tarihli ön inceleme duruşmasında HMK’nun 10. maddesi gereğince yerinde görülmeyen yetki itirazının reddine karar verilmiştir.
Yasal dayanağını 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK.) 67. maddesinden alan itirazın iptali davası ile alacaklı; icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nun 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Davalılardan … A.Ş. vekili Av. …, 11/06/2019 tarihli ön inceleme duruşmasında dava konusu borca ilişkin olarak ödeme yaptıklarını bildirmiş ve buna ilişkin makbuzu sunmak üzere süre talep etmiştir.
Sonrasında dosyaya 28/11/2018 tarihli “Tahsilat Makbuzu” başlıklı belge sunulmuştur. Sözkonusu belgenin (…Sistemleri – … başlıklı Tahsilat Makbuzu’nun) incelenmesinde; davalılardan… Tic. A.Ş. adına… tarafından çek teslim eden sıfatıyla, davacı adına ise firma kaşesi basılmak suretiyle … tarafından imzalandığı, … – … Ortaklığı’nın cari hesabına mahsuben … A.Ş. firmasından 3 adet çek teslim alındığı, 3 adet çekin toplam bedelinin 144.651,33-TL. olduğu, 1. çekin 31/12/2018 keşide tarihli, 44.651,33-TL. meblağlı, 2. çekin 30/01/2019 keşide tarihli 50.000,00-TL. meblağlı, 3. çekin ise 28/02/2019 keşide tarihli 50.000,00-TL. meblağlı olduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili Av. … 27/11/2019 tarihli duruşmadaki beyanında özetle; dava açıldıktan sonra asıl alacağın ödendiğini, buna ilişkin tahsilat makbuzunu sunduklarını, ancak vekalet ücreti ve diğer fer’iler ile icra inkar tazminatı yönünden taleplerinin devam ettiğini belirterek bu hususta dosyanın nitelikli hesaplamalar konusunda uzman bilirkişiye tevdi edilerek rapor alınmasını talep etmiştir. Davalı vekili ise anı celsede tekrar söz alarak dava konusu borca ilişkin olarak davacı tarafa ödeme yaptıklarını, bu nedenle müvekkilinin davacı tarafa herhangi bir borcunun bulunmadığını beyan etmiştir.
Mahkememizce 27/11/2019 tarihli duruşmada verilen 1 nolu ara karar ile; tarafların karşılıklı beyanları ve dava konusu asıl alacağın davalı tarafça dava açıldıktan sonra ödenmiş olması dikkate alınarak var ise davacı tarafın alacaklı olduğu fer’iler yönünden hesaplama yapılmak üzere dosyanın nitelikli hesaplamalar konusunda uzman bilirkişiye tevdi edilerek bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir.
İcra ve iflas mevzuatından kayaklanan nitelikli hesaplamalar konusunda uzman bilirkişi… tarafından düzenlenen 11/09/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; takibin fatura ve dayanaklarından ibaret olduğu, dosyada takip konusu borcun ödeme/vade tarihine yönelik bir sözleşme, fatura tebliğ belgesi veya ihtarname ibraz edilmediği, bu durumda temerrüt tarihinin takip tarihi olduğu, bu durumda takip öncesi işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı, taraflar tacir olduklarından ve alacak da faturadan kaynaklandığından ticari avans faizi uygulanabileceği, ancak davacı alacaklı takip talebinde yasal faiz talebinde bulunduğundan, taleple bağlılık ilkesi gereğince takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanması gerektiği, tamamı itiraza uğramış icra takibine konu alacağın bir kısmının takipten sonra ve fakat itirazın iptali davasından önce ödenmesi halinde yapılan kısmi ödemenin TBK.’nun 100. ve devamı maddelerine göre öncelikte yığılmış faiz e masraflara mahsup edilerek, dava tarihi itibarı ile itirazın iptaline esas kapak hesabının yapılması ve itirazın iptalinin bu kalan miktar üzerinden karara bağlanarak icra dairesince bu kapak hesabı üzerinden takibin yürütülmesinin yüksek Yargıtay’ın içtihatları gereği olduğu, somut olayda davalı tarafça yapılan ödemeler dava açıldıktan sonra yapıldığından, icra dairesince kapak hesabında nazara alınacağı, sonuç olarak; davalı tarafça yapılan ödemenin icra takibinden sonra ancak davadan önce yapıldığı kabul edilerek icra takibinin ödenen 144.651,33-TL. anapara fatura bedeli üzerinden devamına karar verilmesi gerektiği, 15/06/2017 takip tarihinden itibaren kabulle bağlılık ilkesi gereğince anaparaya yasal faiz, tahakkuk edecek icra ve dava harçları, icra masrafı ve vekalet ücreti eklenmesi, ayrıca 66,00-TL.’nin (31,40-TL. icra başvuru harcı + 4,60-TL. vekalet suret harcı + 30,00-TL. PTT posta gideri) ilk icra masrafı olarak borca ilavesinin gerektiği, takip ve dava sonrasında çekle yapılan kısmi ödemeler olan; 44.651,33-TL. tutarlı 31/12/2018 vadeli takip dışı davadan önce çekle ödeme tutarı, 50.000,00-TL. tutarlı 30/01/2019 vadeli takip dışı davadan önce çekle ödeme tutarı, 50.000,00-TL tutarlı 28/02/2019 vadeli takip dışı davadan önce çekle ödeme tutarı ödemeler 29/05/2018 dava tarihinden sonra olduğundan, TBK’nun 100. maddesine göre icra dairesi tarafından kapak hesabında değerlendirileceği, diğer hususlardaki takdirin ise münhasıran mahkemeye ait olduğu şeklinde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu dosya taraflarına usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davacı vekili tarafından rapora karşı yazılı beyan sunulmuş, davalılar tarafından ise rapora karşı ayrı ayrı itiraz dilekçeleri sunulmuştur.
17/02/2021 tarihli duruşmada mahkememizce; dosyada alınan bilirkişi raporu ile toplanan delillerin, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarının uyuşmazlığı çözmeye yeterli olduğu anlaşılmakla tahkikatın mevcut hali ile tamamlanmasına, sözlü yargılama aşamasına geçilmesine karar verilmiş, 6100 sayılı HMK’nun 186. maddesi gereğince duruşmada hazır olan taraflara gelecek celsenin sözlü yargılama celsesi olarak icra edileceği açıkça ihtar edilmiş, 17/02/2021 tarihli duruşmada hazır olmayan davalı … AŞ. vekiline ise gelecek celsenin sözlü yargılama celsesi olarak icra edileceği hususu ile birlikte duruşma zaptı 22/02/2021 tarihinde ve gerekli ihtaratı içerir şekilde e-tebligat yolu ile tebliğ edilmiştir.
İtirazın iptali davasının amacı, itiraz üzerine durmuş bulunan icra takibinin devamını sağlamaktır. Huzurdaki davaya konu İstanbul… İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı icra dosyasının takip başlangıç tarihi 15/06/2017’dir. Davanın açıldığı tarih ise 29/05/2018 tarihidir. Davalı borçlulardan …A.Ş. tarafından davacı tarafça takipte talep edilen asıl alacak tutarı olan 144.651,33-TL.’nin takipten ve dava açıklıktan sonra (ki 28/11/2018 tarihli “Tahsilat Makbuzu” başlıklı belgeden böyle anlaşılmaktadır) 31/12/2018 keşide tarihli 44.651,33-TL. meblağlı, 30/01/2019 keşide tarihli 50.000,00-TL. meblağlı, ve 28/02/2019 keşide tarihli 50.000,00-TL. Meblağlı 3 (üç) adet çekin davacı alacaklıya teslim edilerek ödendiği konusunda taraflar arasında ihtilaf yoktur. Uyuşmazlık; davalıların (borçluların), dava açıldıktan sonra asıl borcu ödemiş olası nedeniyle davacı alacaklının eldeki itirazın iptali davasını açmakta hukuki yararının bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 31/05/2013 tarihli, 2012/19-1827 E. ve 2013/802 K. sayılı kararında da vurgulandığı üzere; davalıların itirazları sonucu icra takibinin durmasından ve takibin devamını sağlamaya yönelik olarak alacaklı tarafça itirazın iptali davasının açılmasından sonra takibe konu asıl alacak miktarının davalı borçlu tarafça icra dosyası dışında “haricen” ödenmiş olması halinde, davaya konu icra takibine davalılar/borçlular tarafından itiraz edilerek icra takibinin durması sağlanmış olduğundan ve mahkemece itirazın iptali yönünde bir karar verilmediği sürece icra müdürlüğünce bu dosya üzerinde alacaklı istemi yönünden bir işlem yapılamayacağından, itiraz konusunda mahkemece bir karar vermesi gereklidir. Somut olayda; asıl alacak miktarı olan 144.651,33-TL. davacı tarafça itirazın iptali davası açıldıktan sonra haricen çekler verilmek suretiyle davalılardan … A.Ş. tarafından ödenmiş olmasın karşın takip fer’ileri ödenmediğinden ve fer’iler yönünden takibe devam edilebilmesi için mahkememizce bu konuda bir karar verilmesi gerektiğinden, davacı tarafın talebi de bu yönde olduğundan, gerekli incelemenin yapılarak varılan sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği kanaati hasıl olmuştur.
Yargıtay 19 Hukuk Dairesi’nin 23/01/2019 tarihli, 2018/3912 E. ve 2019/432 K. sayılı ilamında da belirtildiği üzere; davalı taraf takipten sonra kabulü dahilindeki borcunu haricen ödemiş olsa dahi bu miktarla sınırlı olarak icra gider ve vekalet ücretinden sorumludur.
Öte yandan 2004 sayılı İİK.’nun 67/2 maddesine göre; icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi, alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması, borçlunun da itirazında haksız olması yasal koşullardandır. İcra inkar tazminatı, aleyhinde yapılan icra takibine haksız olarnak itiraz eden borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Bunların dışında alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. (Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 09/10/2019 tarihli, 2019/4054 Esas ve 2019/7699 Karar ve 04/06/2020 tarihli, 2020/2083 Esas ve 2020/2727 Karar sayılı ilamları) Somut olayda; davacı alacaklının takip konusu yaptığı alacağın fatura ve cari hesaba ilişkin olduğu, davalı tarafın takip konusu yapılan asıl alacağı (borcunu) kabul ederek dava açıldıktan sonra davacıya sıralı çekler vermek suretiyle haricen ödediği, takip konusu yapılan miktarın davalılarca önceden belirlenebilir ve likit nitelikte para alacağı olduğu, davalıların takibe itirazının da haksız olduğu kanaatine varılmıştır.
İddia, savunma, dosyada alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davaya konu İstanbul… İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı icra takip dosyası ile takibe konulan 144.651,33-TL. tutarındaki asıl alacağın dava açıldıktan sonra davalılardan … A.Ş. tarafından davacı firmaya haricen 3 (üç) adet çek verilmek suretiyle ödendiği, davalı tarafça yapılan ödemenin takip tarihinden (ve dava açıdıktan) sonra yapılan bir ödeme olduğu, davalı tarafça haricen yapılan bu ödemenin 6098 sayılı TBK.’nun 100. maddesi gereğince takibin yapıldığı icra dairesince infaz aşamasında dikkate alınması gerektiği, takip dosyası fer’ilerinin ve vekalet ücretinin ise davalılarca davacı alacaklıya ödenmediği, İİK.’nun 15/1 ve 59/1 maddelerine göre davalı borçluların icra harçlarından ve icra masraflarından sorumlu oldukları, yine AAÜT.’nin 5/1 ve 11/1 maddelerine göre davalıların vekalet ücretinden de sorumlu oldukları, Yüksek Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına göre asıl alacağın fer’isi niteliğindeki talepler yönünden davacı tarafın dava açmakta (somut olayda davaya devam etmekte) hukuki yararının bulunduğu, takip konusu asıl alacak miktarının tespiti yargılamayı gerektirmediğinden, bir başka ifade ile takip konusu asıl alacak dava tarihi itibariyle likit ve muayyen olduğundan, davacı tarafın icra inkar tazminatı isteminin haklı ve yerinde olduğu anlaşılmakla, aşağıdaki gibi karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
KARAR : Gerekçede açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile; davalıların İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasında 144.651,33-TL. asıl alacağa yönelik itirazlarının iptaline, asıl alacağa icra takip tarihi olan 15/06/2017 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmak suretiyle takibin talepnamedeki koşullarla aynen devamına,
2-Davalı tarafça dava açıldıktan sonra 31/12/2018 keşide tarihli 44.651,33-TL. meblağlı, 30/01/2019 keşide tarihli 50.000,00-TL. meblağlı ve 28/02/2019 keşide tarihli 50.000,00-TL. meblağlı 3 (üç) adet çek ile haricen davacı tarafa ödenendiği anlaşılan toplam 144.651,33-TL.’nin 6098 sayılı TBK’nun 100. maddesi gereğince infaz aşamasında İstanbul … İcra Müdürlüğü tarafından dikkate alınmasına,
3-İİK’nun 67. maddesi uyarınca kabul edilen 144.651,33-TL. üzerinden %20 oranında hesaplanan icra inkâr tazminatı tutarı olan 28.930,26-TL.’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,
4-Alınması gerekli 9.881,13-TL. karar ve ilam harcından 2.470,29-TL. peşin harç ve icraya yatan harcın mahsubu ile kalan 7.410,84-TL. harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile maliyeye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan ve aşağıda dökümü yazılı bulunan toplam 3.559,89-TL. yargılama giderinin davalılardan alınıp davacıya verilmesine,
6-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 17.691,88-TL. vekalet ücretinin davalılardan alınıp davacıya verilmesine,
7-Gider avansının harcanmayan kısmının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair; HMK.’nun 6723 sayılı Kanunla değişik Geçici 3. ve 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere bir başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekili ile davalı … vekilinin yüzüne karşı davalı … vekilinin yokluğunda açıkça okunup, usulen anlatıldı. 21/04/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

Yargılama Gideri Dökümü;
35,90-TL başvuru harcı
2.470,29-TL peşin harç + icraya yatan harç
5,20-TL vekalet ücreti
750,00-TL bilirkişi ücreti
+ 298,50-TL tebligat ve posta gideri
3.559,89-TL Toplam

Bu belge 5070 sayılı Yasa uyarınca güvenli E-İMZA ile imzalanmıştır.