Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/485 E. 2019/308 K. 17.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2018/485 Esas
KARAR NO: 2019/308

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ: 27/07/2011
KARAR TARİHİ: 17/04/2019

Davacı vekili tarafından mahkememizde açılan alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında imzalanan 21.06.2007 tarihli bayilik sözleşmesine istinaden verilen 50.000,00-TL. bedelli teminat mektuplarının haksız ve usule aykırı bir şekilde davalı tarafça paraya çevrildiğini, davalının müvekkili firma … A.Ş. ile 21.06.2007 tarihli bayilik sözleşmesini imzaladığını ve maliki olduğu.. köyünde kain 21-04b pafta 337 ada 3 parsele kayıtlı gayrimenkulü üzerinde davalı şirketin bayiliğini yürüttüğünü, işbu sözleşme gereği olarak anılan taşınmaz üzerindeki yararlanma ve kullanma hakkını davalı şirkete bırakıldığını, ayrıca oluşabilecek zararlara karşın müvekkili tarafından 40.000,00-TL. ve 10.000,00-TL.’lik 2 (iki) adet teminat mektubunun davalı şirkete verildiğini, sözleşme devam ederken davalı şirket tarafından ellerinde bulunan ve müvekkiline ait iki adet teminat mektubunun bankaya ibraz edildiğini, müvekkili davacı şirket tarafından da 18.12.2009 tarihinde teminat mektup bedellerinin ödendiğini, Rekabet Kurulu kararlarına göre; taraflar arasındaki sözlemenin yasal olarak 18.09.2010 tarihinde sona erdiğini, zaten davalı tarafın da ihtarname ile tek taraflı olarak sözleşmeyi feshettiğini, teminat mektuplarının paraya çevrilmesinden sonra davalı şirket müvekkili aleyhine alacak davası açtığını, İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile görülen davanın … şirketinin taleplerinin yerinde olmamasından dolayı reddedildiğini, ayrıca davalı şirket tarafından karar açıklanmasının öncesinde müvekkiline İ… Noterliği…yevmiyeli ve 10.01.2011 tarihli ihtarnameyle bayilik sözleşmesinin tek taraflı olarak feshedildiğinin bildirildiğini, müvekkilinin işbu sözleşme nedeniyle davalı şirkete hiçbir borcu yokken ödeme yapmak zorunda bırakıldığını, davalının bu ihtara yanıt dahi vermediğini, 18.09.2010 tarihinden işbu davanın ikame edildiği güne kadar tapudaki takyidatlar ile diğer hakların kaldırılmadığını, haksız yere tahsil edilen teminat bedellerinin iade edilmediğini belirterek…Bankası … Şubesi’ne ait … TM numaralı ve 40.000,00-TL. bedelli lehdarı … A.Ş. olan keşidecisi …Şti. olan ve yine… Bankası… Şubesi’ne ait 10.000,00-TL. meblağlı olmak üzere 2 (iki) adet teminat mektubunun paraya çevrilmesi sonucunda ödenmek zorunda kalınan 50.000,00-TL’nin ödeme tarihi olan 18.12.2009 tarihinden fiili ödeme tarihine kadar uygulanacak en yüksek ticari faiziyle birlikte ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 10.000,00-TL. olarak tahsiline, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin de davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili ise 26/09/2011 havale tarihli cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; davacı-karşı davalı …Şti. ile müvekkili davalı-karşı davacı … A.Ş. arasında 21/06/2007 başlangıç tarihli ve 5 (beş) yıl süreli akaryakıt bayilik sözleşmesi ile bu sözleşmeye bağlı bayilik protokolü ve satış taahhütnamesi imzalandığını, taraflar arasında imzalanmış akaryakıt bayilik sözleşmesinin 43. maddesinde “…, bayinin sözleşme hükümlerine aykırı davranışı halinde sözleşmeyi tek taraflı fesih hakkına sahip olup, fesih hakkını kullanmayarak yalnızca aşağıdaki yaptırımların birini, birkaçını yada hepsini bayiye uygulamaya veya sözleşmenin feshinin yanı sıra bu yaptırımları uygulama hakkına da sahiptir.” şeklinde hüküm bulunduğunu, aynı maddenin “c” bendinde ise “bayiden uyulmayan her husus ve tekrarlanan her fiil için sözleşmede veya ek protokollerde belirlenen esaslara göre cezai şart talep edebilir” denilmek üzere sözleşmenin eki niteliğinde taahhütnameye aykırı davranış nedeni ile karşı davacı müvekkilinin cezai şart isteyebileceğinin kararlaştırıldığını, sözleşmenin 44. maddesinde “bayinin bu sözleşmenin herhangi bir hükmünü kısmen yada tamamen ihlal etmesi, bayinin borç taahhütlerini yerine getirmemesi” maddesi ile de fesih yapılabilecek hallerin açıkça belirtildiğini, sözleşmenin mütemmim cüzü olan bayilik protokolünün 3.1.5 bayilik ilişkisinde satış taahhütleri başlığı altında cezai şarta bağlı olarak bayinin yıllık 1000 m3 beyaz ürün satmayı taahhüt etmiş ve bu itibarla bayi … yetkililerince ibraz edilecek olan tip satış taahhütnamesi imzalamakla yükümlü tutulduğunu, bayilik protokolünün bayilik ilişkisinde cezai şart uygulaması başlıklı 4. maddesiyle sözleşme ve mütemmim cüzleri kapsamında uygulanacak cezai şart esaslarının hüküm altına alındığını, buna göre davacı şirketin müvekkili lehine ”akaryakıt bayilik sözleşmesi hükümleri gereğince ve sözleşme süresince her yılda asgari 1000 m3 beyaz ürünü … A.Ş.’den satın alarak petrol piyasası mevzuatının belirlediği şekilde satmayı başka yerlerden petrol ürünleri alıp satmamayı , …’ten satın alıp satmadığı beher m3 beyaz ürün için 60 USD tutarında cezai şartı … Şirketine nakden ve defaten ödemeyi” kabul ve taahhüt eder şekilde satış taahhütnamesi verildiğini, davacı bayinin müvekkilinden 2007 yılında 44 m3, 2008 yılında 487 m3, 2009 yılında 653 m3, 01/01/2010 tarihinde 30/09/2010 tarihine kadar olan sürede ise 83 m3 beyaz ürün olmak üzere bu süre içinde toplamda 1267 m3 beyaz ürün alımını gerçekleştirdiğini, buna göre tarafların imzaladığı akaryakıt bayilik sözleşmesinin mütemmim cüzü olan bayilik protokolünün 3.1.5 maddesi ve satış taahhütnamesi uyarınca bayilik süresi boyunca toplamda 5000 m3 beyaz ürünün müvekkilinden satın alınmayı taahhüt edildiğini ancak davacı bayinin finansal açıdan yetersiz kalması ve olumsuz işletmecilik nedeni ile bu miktarın çok altında alım gerçekleştirildiğini, bu nedenle müvekkilinin zarara uğradığını, bu durumla ilgili olarak yazılı ve sözlü şekilde davacı-karşı davalının birçok defa uyarıldığını, müvekkilinin uğradığı kar mahrumiyetinin boyutu ve davacının olumsuz işletmecilik, sözleşme protokol ve taahhütname şartlarına uymaması nedeni ile sözleşmenin 43.ve 44. maddeleri uyarınca bayilik sözleşmesinin…Noterliğinin … yevmiye sayılı 10/01/2011 tarihli ihtarnamesi ile haklı nedenle feshedildiğini, akaryakıt bayilik sözleşmesinin 45. maddesinin “d” bendine göre davacının sözleşme ve protokollere göre belirlenen cezai şarta ilaveten satması gereken ürünleri miktarın altında satması sonucu … in uğradığı tüm zarar ve ziyanın , satması gereken beher m3 beyaz ürün için de hiçbir itirazlar bulunmaksızın bu nedenle oluşacak zarar ve ziyan tutarlarından herhangi bir mahkeme kararı gerekmeksizin …’in ilk talebinde derhal ve nakden ödemeyi davacı tarafın kabul ettiğini, buna göre her sene 1000 m3 beyaz ürün almayı taahhüt edip satmadığı her m3 beyaz ürün için 60 USD cezai şart ödemeyi taahhüt edip buna göre bayiliği süresince davacının 5000 m3 beyaz ürün almayı taahhüt edip sadece 1267 m3 beyaz ürün almakla yetindiğini, buna göre 3.733 m3 beyaz ürünü almadığını, böylece 3733 m3*60 USD = 223.980 USD cezai şart alacağının müvekkili şirkete ödenmesi gerektiğini, sözleşmenin 46. maddesine göre bayinin sözleşme ile ek sözleşme ve taahhütnamelere aykırı davranış halinde …’in ilk yazılı talebi üzerine cezai şartın ödeneceğinin taahhüt edildiğini, 43.maddesinde böyle bir aykırılık halinde…’in sözleşmenin yanı sıra diğer yaptırımları uygulama hakkına sahip olduğunu, tüm bu nedenlerle haklı fesih nedeni ile davacının davasının reddine, karşı davalarının da kabul edilerek 10.000,00 USD karşılığı olan 18.298,00-TL. cezai şart alacağının dava tarihi itibariyle uygulanacak en yüksek ticari faizi ile karşı davalıdan tahsiline karar verilmesi talep ve dava olunmuştur.

DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; taraflar arasında akdedilen akaryakıt bayilik sözleşmesi ve ekleri gereğince alınan ve haksız olarak nakde çevrildiği iddia edilen teminat mektubu bedellerinden dolayı şimdilik 10.000,00-TL. alacağın ticari faizi ile birlikte tahsili talepli alacak davası, karşı dava ise davacı-karşı davalının bayilik sözleşmesi ve eklerinden doğan yükümlülüklerini yerine getirilmediği iddiasına dayalı cezai şart alacağının tahsiline yönelik alacak davasıdır.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, karşı dava dilekçesi, 21/06/2007 tarihli akaryakıt bayilik sözleşmesi ile bayilik protokolü, satış taahhütnamesi, bilirkişi incelemesi sonucu alınan raporlar davanın delillerini oluşturmaktadır.
Mahkememizce Yargıtay bozması öncesinde tüm deliller birlikte değerlendirilerek benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda, davacının sözleşme ilişkisi içerisinde taahhüt ettiği miktarlarda mal almaması nedeniyle davalı tarafın sözleşmeyi feshetmekte haklı olduğu, davacının teminat mektuplarını nakde çevirmesinde herhangi bir usulsüzlük bulunmadığı ve neticeten davacının sözleşmeye aykırılığı nedeniyle davalının 10.000-USD cezai şart karşılığı 18.298,00-TL. talep etmekte haklı olduğu gerekçesiyle asıl davanın reddine, karşı davanın ise kabulüne, 10.000,00-USD’nin “TL” karşılığı olan 18.298,00-TL. cezai şart bedelinin karşı dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davacı-karşı davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davacı-karşı davalı vekilince temyiz edilmiştir.

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi tarafından dosya temyizen incelenmiş ve inceleme sonucu verilen 02.03.2016 tarihli, 2015/11653 Esas – 2016/3668 Karar sayılı bozma ilamında; “…Taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinde davacı …Şti’nin asgari alım taahhüdünde bulunduğu, sözleşmenin başlangıç tarihinin 21/06/2017, sözleşme süresinin ise beş yıl olduğu, davacı bayinin 2007,2008,2009 ve 2010 yılları döneminde alım taahhütlerini yerine getirememiş olmasına rağmen davalı dağıtım şirketi tarafından davacıya mal verilmeye devam edildiği ve herhangi bir ihtirazi kayıt da konulmadığından cezai şart talebinde bulunamayacağı, davalı dağıtım şirketinin sözleşmeyi 10/01/2011 tarihli ihtarname ile asgari alım taahhüdüne uyulmadığından bahisle feshettiği, davacının davalıya herhangi bir ticari borcu bulunmadığı ve davalı tarafından davacıya mal verilmek suretiyle cezai şart isteminden feragat edildiği dikkate alındığında feshin haklı olduğundan söz edilemeyeceği, asıl davanın kabulü ile karşı davanın reddi gerekirken delil takdirinde hataya düşülerek hüküm kurulmasının doğru görülmediği…” neden ve gerekçesiyle mahkememizin 17.06.2014 tarihli, 2011/432 E. ve 2014/174 K. sayılı kararının BOZULMASINA karar verilmiş, mahkememizce 29.11.2918 tarihli duruşmada usul ve yasaya uygun Yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Davaya konu uyuşmazlığın çözümünde, akaryakıt bayilik sözleşmelerinde cezai şarta ilişkin hükümlerin tartışılıp değerlendirilmesi gerekmektedir. Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin yerleşik kararlarında da ifade edildiği üzere; uzun süreli akaryakıt sözleşmelerinde, taahhüde aykırı davranış nedeniyle her yıl sonunda bir önceki yıla dair ceza koşulunun istenebilmesi için takip eden yılda henüz ifaya başlanmadan önce çekince yani ihtirazi kayıt bildirilmesi veya ihtar çekilmesi gerekmektedir. Aksi halde bunlar yapılmaksızın müteakip yılın ifası gerçekleşmişse bir önceki yıla ilişkin cezai şart talep edilemez. Çekince konulmuş veya ihtar çekilmiş olan yıllarla ilgili olarak ise cezai şart istenebileceği hususu kuşkusuzdur. Somut uyuşmazlıkta davalı-karşı davacı şirket tarafından asgari alım taahhüdüne uyulmaması nedeniyle sonraki yıllarda herhangi bir ihtirazi kayıt ileri sürülmeksizin mal tedarikine devam edilmiş olması karşısında ve Yargıtay HGK’nun 20.01.2013 T. 2012/19-670 E. 2013/171 K. sayılı kararında da açıklandığı üzere, sözleşme süresi içinde çekince konmadan uzun süre ifaya devam edilmesi üzerine borçluda, “ceza koşulu istenmeyeceği” ne dair haklı bir güven oluşacağından ve oluşan bu haklı güven ile dürüstlük ilkesi nedeniyle önceki yıla veya yıllara ait ceza koşullarının talep edilemeyeceğinin kabulü gerekeceğinden davalı-karşı davacı şirketçe davacı-karşı davalıdan sözleşme hükmüne dayanılarak önceki yıllara ait cezai şart isteminde bulunulamayacağı anlaşılmakla uyulan Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 02.03.2016 tarih, 2015/11653 E.-2016/3668 K. sayılı bozma ilamında da ifade edildiği üzere ve de taleple bağlı kalınarak davacı-karşı davalının 2 adet teminat mektubunun paraya çevrilmesi nedeniyle ödemek zorunda kaldığı 10.000,00-TL.’nin ödeme tarihi olan 18.12.2009 tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesini de kapsayacak şekilde aşağıdaki gibi karar vermek gerekmiştir.

KARAR : Gerekçede açıklandığı üzere;
1-Asıl davanın kabulü ile 10.000,00-TL. alacağın 18.12.2009 ödeme tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek avans faiziyle birlikte davalı-karşı davacıdan alınarak davacı-karşı davalıya verilmesine,
2-Karşı davanın reddine,
3-Asıl dava yönünden;
Alınması gerekli 683,10-TL karar ve ilam harcından 148,50-TL peşin harcın mahsubu ile geriye kalan 534,60-TL harcın davalı-karşı davacı …Ş’den alınarak maliyeye gelir kaydına,
4-Davacı-karşı davalı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 13/1. Maddesi uyarınca 2.725,00-TL vekalet ücretinin davalı-karşı davacıdan alınıp davacı-karşı davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan ve aşağıda dökümü yazılı olan 401,90-TL. yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından geriye kalanın karar kesinleştiğinde talep halinde taraflara iadesine,
7-08/10/2014 tarihli, 2011/432 E., 2014/174 K., 2014/177 harç numaralı harç tahsil müzekkeresi ile maliyeye bildirilen ve davacı-karşı davalı …Şti’den tahsili istenen 978,20-TL bakiye ilk kez harç tahsil edilmiş ise iş bu karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı-karşı davalı … Şti’ye iadesi için maliyeye müzekkere yazılmasına, tahsil edilmemiş ise hiçbir işlem yapılmaksızın harç tahsil müzekkeremizin iadesinin istenilmesine,
8-Karşı dava yönünden;
Alınması gerekli 44,40-TL karar ve ilam harcının, peşin alınması gereken 271,75-TL harçtan mahsubu ile geriye kalan 227,35-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalı-karşı davacı …Ş’ye iadesine,
9-Davacı-karşı davalı …Şti taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 13/1. Maddesi uyarınca 2.725,00-TL vekalet ücretinin davalı-karşı davacı …Ş’den alınarak davacı-karşı davalı … Şti’ye verilmesine,
Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzünde, tarafların gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile temyiz için Yargıtay’a başvurma hakları hatırlatılarak verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
¸e-imzalı

Hakim …
¸e-imzalı

Yargılama Gideri Dökümü:
18,40 TL başvuru harcı
148,50 TL peşin harç
235,00 TL tebligat ve posta ücreti
+___________________________
401.90-TL TOPLAM