Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/469 E. 2020/601 K. 19.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/469 Esas
KARAR NO:2020/601

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:19/01/2017
KARAR TARİHİ:19/10/2020

… Sulh Hukuk Mahkemesinin … esas … karar 01/03/2018 tarihli görevsizlik kararı ile mahkememize tevzi edilen ve mahkememizin yukarıdaki esasına kaydı yapılan mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşınmaz Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile dava dışı … İşletmecilik arasında gerçekleştirilen 12/02/2015 tarihli kira sözleşmesi ile … cad. … …. Kat No:… … adresinde bulunan mağazada (…) … işletme adı ile müvekkili şirket tarafından kiralandığını, sonrasında davacı müvekkil şirket ile davalı … ve Tic. Ltd.Şti arasında gerçekleştirilen sözleşme ile mağazanın bayiliği ve işletmesinin davalı … ve Tic. Ltd. Şti ne verildiğini, kira kontratına bağlı söz konusu ödemelerin … …no: … İban ……. nolu hesaba yapıldığını, davacı müvekkil şirket ile davalı … ve Tic. Ltd. Şti arasında akdedilen mağaza işletme sözleşmesi kapsamında … de bulunan Mağazasına ilişkin 2016 temmuz, ağustos, eylül, ekim aylarına ilişkin ortak giderler olan elektrik giderleri iklimlendirme bedellerinin müvekkil şirkete ödenmediğini, müvekkil şirketin ödenmesi gereken genel gider ve su bedelleri için elektronik fatura düzenlendiğini, bu nedenle söz konusu alacakların tahsili amacıyla davalı aleyhine …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında icra takibi başlattıklarını, davalının itiraz ederek haksız olarak takibi durduğunu belirterek, itirazın iptali ile takibin devamına %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının iddialarının hiçbirinin hukuki geçerliliği olmadığını, davacı firmanın müvekkil şirkete karşı büyük bir ekonomik savaş başlattığını, ana kiracı olmanın verdiği avantajları kullanarak geriye yönelik sahte evraklar düzenlemek suretiyle müvekkil firmanın alışveriş merkezleri içinde bulunan mağazalarını bir anda tahliye ettirdiğini, teminat mektuplarını nakde çevirdiğini, risk sigortasının teminatını sigorta şirketinden talep ettiğini, tüm iyiniyetli sulh girişimlerin anlaşılmaz bir düşmanlıkla reddedildiğini, davacı firmaya …. Noterliğinin … yevmiye nolu 4 Kasım 2016 tarihli ihtarını keşide ederek nakde çevrilmiş bulunan tüm banka teminat mektuplarından elde edilen parayı ve sigorta şirketinden tahsil edilecek olan sigorta bedelini kira borçlarına mahsup kabul edilen ihtaren bildirmiş olduğunu, ödemeyi yapanın seçimlik hakkı mevcut olup müvekkil şirkette kendisinden tahsil edilen bedelleri kira parası borcuna karşılık yapılmış ve kabul ettiğini, davacının buna itiraz etme hakkının olmadığını, Davacı şirketin müvekkil şirketin kendisine vermiş olduğu … 50.000 TL. … Bankası 68.195,60 TL…. Bankası 125.000 TL. … Bankası 75.000-TL … Bankası 90.000-TL … 100.000-TL Toplam 508.195,60-TL halinde bildirilmiş olduğunu ve teminat mektuplarını nakde çevirmiş olduğunu, davacı şirket müvekkilden doğacak alacaklarına karşılık olarak … A.Ş. ye 1.000.000-TL değerinde sigorta yaptırmış bununda bedelini sözkonusu şirketten tahsil ettiğini, davacının taleplerini kabul anlamına gelmemekle birlikte davacının takip öncesi dönemde müvekkile keşide etmiş olduğu bir temerrüt ihtarı sözkonusunun olmadığını, bu nedenle takip öncesi dönem için faiz talep edilmesinin mümkün olmadığını, davacının talep etmiş olduğu faiz oranının çok fahiş olduğunu, bu miktarın kabulünün mümkün olmadığını, Davacının alacaklarını teminat mektubu ve sigorta ile karşıladığı halde kötüniyetli olarak icra takibi başlatmış olduğunu belirterek, davanın reddi ile alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE;
Dava ; mağaza işletim sözleşmesinden kaynaklı alacak nedeniyle başlatılan takibe yapılan itirazın iptali davasıdır.
Davacı; davalı ile mağaza işletme sözleşmesi imzalandığını, buna göre davalının ödemesi gereken ortak giderleri ödemediğini, başlatılan takibe haksız olarak itiraz ettiğini beyanla itirazın iptalini talep etmiş, davalı ise süresinden sonra verdiği cevap dilekçesinde teminat mektuplarının nakde çevrilerek borcun ödendiğini savunmuştur.
Taraflar arasında mağaza işletim sözleşmesi imzalandığı ve buna göre ortak giderlerden davalının sorumlu olduğu hususu ile davacının takibe konu ettiği faturaların her iki tarafından ticari defterlerinde kayıtlı olduğu hususu çekişmesizdir.
Uyuşmazlık; teminat mektubunun nakde çevrilmesinin borcun ifası anlamına gelip gelmeyeceği ve davacının faiz talep edip edemeyeceği noktasındadır.
6098 sayılı TBK’nın 101.maddesi uyarınca birden çok borcu bulunan borçlu, ödeme gününde bu borçlardan hangisini ödemek istediğini alacaklıya bildirebilir.
Borçlu bildirimde bulunmazsa, yapılan ödeme, kendisi tarafından derhâl itiraz edilmiş olmadıkça, alacaklının makbuzda gösterdiği borç için yapılmış sayılır.
Aynı kanunun 102. Maddesine göre kanunen geçerli bir açıklama yapılmadığı veya makbuzda bir açıklık bulunmadığı durumda ödeme, muaccel borç için yapılmış sayılır. Birden çok borç muaccel ise ödemenin, borçluya karşı ilk olarak takip edilen borç için yapılmış olduğu kabul edilir. Takip yapılmamış ise ödeme, vadesi ilk önce gelmiş olan borç için yapılmış olur.
Birden çok borcun vadesi aynı zamanda gelmişse, mahsup orantılı olarak; borçlardan hiçbirinin vadesi gelmemişse ödeme, güvencesi en az olan borç için yapılmış sayılır.
Görüldüğü üzere seçimlik hakkın kullanılması için ödemenin borçlu tarafından yapılması gerektiği, ancak eldeki uyuşmazlığa konu olayda ödemenin bankalar tarafından yapıldığı, teminatın mal ve hizmet alımı için verildiğinin teminat mektuplarına yazıldığı, teminatların usulsüz olarak nakde çevrilmesi nedeniyle alacaklı olduğu savunması getiren tarafın takas def’ine cevap dilekçesinde dayanması gerektiği, ancak davalı tarafından süresinde davaya cevap verilmediği hususları birlikte değerlendirildiğinde davalının savunması yerinde görülmemiştir. ( Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2016/11566 Esas ve 2017/6595 Karar sayılı kararı )
Uyuşmazlığa konu alacak likit olmakla asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmiştir.
Her ne kadar davacı faiz talebinde de bulunmuş ise de taraflar arasındaki sözleşmenin V-3.maddesinde yazılı bildirim koşulu ön görüldüğünden ve davacı tarafından davalıya yazılı bildirim yapıldığına dair delil sunulmadığından faiz yönünden istem reddedilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi açıklanan nedenlerle;
Davanın KISMEN KABULÜ ile;
1-Davalının …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas Sayılı dosyasında takibe yaptığı itirazın 11.172,78 TL asıl alacak yönünden İPTALİ ile takibin bu miktar ve koşullar üzerinden devamına, fazlaya dair istemin reddine,
2-İptaline karar verilen kısmın %20’si oranındaki 2.234,55 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 763,21-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 139,42-TL’nin mahsubu ile eksik kalan 623,79-TL ‘nin davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 139,42-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 14,10-TL başvuru harcı, 4,60-TL vekalet harcı, 6,80-TL vekalet pulu ve 595,00-TL tebligat/posta/bilirkişi gideri olmak üzere toplam 620,50-TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranı dikkate alınarak hesap olunan 600,57-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan 49,40-TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranı dikkate alınarak hesap olunan 1,58-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap olunan 3.400,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT göre 370,60-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
9-Davacı tarafça yatırılan ve harcanmayan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
10-Davalı tarafından yatırılan ve harcanmayan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davalı tarafa iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 19/10/2020

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı