Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/464 E. 2020/341 K. 13.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/464 Esas
KARAR NO:2020/341

DAVA:Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:23/05/2018
KARAR TARİHİ:13/07/2020

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinden şirket ile davalı firma arasında ticari ilişki mevcut olduğunu, müvekkili şirketin davalı firmadan satın almış ve kiralamış olduğu, motorlara karşılık borcu teminat altına almak amacıyla 13 adet senet tanzim ettiğini, davalı bünyesinde bulunan senetlere karşılık ödemeler yapıldığını, ancak aradaki güven ilişkisi nedeniyle senetlerin iade alınmadığını, davalı tarafça aradan uzunca bir süre geçmesinden sonra müvekkili aleyhine bu senetlere dayalı olarak … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasıyla takibe geçildiğini, takibin haksız olduğunu, takibe konu senetler nedeniyle davalı şirketin müvekkillerinden alacaklı bulunmadığını, takibe konu senetlerin teminat senedi niteliğinde olduğunu, davalı hakkında dolandırıcılık ve bedelsiz senedin işleme konulması nedeniyle … CBS’nin … Soruşturma sayılı dosyasıyla şikayatte bulunduklarını belirterek öncelikle takibin durdurulmasına, sonuç itibariyle müvekkillerinin takibe konu senetler yönünden davalıya borçlu bulunmadığının tespiti ile… İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında başlatılan takibin iptaline, senetlerin müvekkillerine iadesine, ayrıca haksız takipten dolayı davalı aleyhine %20 oranından az olmamak üzere tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı şirket vekili ise cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin … markasının sahibi ve dünyaca ünlü birçok motosiklet üreticisinin … disbirütörü olduğunu, müvekkili şirketin davacılardan …’ın müdürü olduğu diğer davalı şirkete motosiklet kiraladığını, davacı tarafça aylık motosiklet kiralama bedellerine ilişkin olarak bonolar keşide edilmek suretiyle müvekkiline verildiğini, davacıların vadesi geçmiş senetleri ödememesi üzerine önce … ATM’nin … D.İş sayılı dosyasıyla borçlular aleyhine ihtiyati haciz kararı alındığını, sonrasında ise … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasıyla takibe geçildiğini, davacılarca teminat senedi oldukları iddia edilen senetlerin teminat senedi değil borç senedi olduğunu, açılan davanın haksız ve hukuksal dayanaktan yoksun olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini, ayrıca davacılar aleyhine %20’den aşağı olmak üzere tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava; … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasında takibe konu edilen bonolar yönünden davacıların davalı şirkete borçlu olmadığının tespitine yönelik olarak İİK.’nun 72/3 maddesi uyarınca açılmış menfi tespit davasıdır.
Davacı taraf delil olarak; …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takip dosyası, … CBS’nin … Soruşturma sayılı dosyası, taraflara ait ticari defter ve kayıtlar, bilirkişi incelemesi, banka dekontları, yemin ve diğer yasal delillere dayanmıştır. Davalı taraf ise delil olarak; davacı şirket ile müvekkili arasında imzalanan uzun vadeli süreli motosiklet sözleşmesi, … İcra Müdürlüğün’ün … Esas sayılı icra takip dosyası, … ATM.’nin … D.İş sayılı ihtiyati haciz dosyası, ticari defterler, banka kayıtları, bilirkişi incelemesi, tanık beyanı ve diğer yasal delile dayanmıştır.
Mahkememizce … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası celbedilerek incelenmiştir. Dosyanın incelenmesinde; davalı şirket tarafından davacılar aleyhine 14/05/2018 tarihinde düzenleme ve vade tarihleri takip talebinde detaylı olarak yazılmış bulunan 13 adet bonolardan kaynaklı olarak senet asıl alacağı ve işlemiş faizlere yönelik toplam 46.047,72-TL. üzerinden kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takibe girişildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce … Cumhuriyet Başsavcılığı Genel Soruşturma Bürosu’na müzekkere yazılarak … Soruşturma sayılı dosya istenmiş, Savcılık tarafından müzekkereye cevap verilmiş ve soruşturma dosyanın UYAP örneği dava dosyasına kazandırılarak mahkememizce incelenmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları, toplanan deliller, taraflarca dosyaya sunulan ve mahkememizce dosyaya celbedilen tüm bilgi ve belgeler, icra takip dosyası ile tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde alanında uzman SMMM bilirkişisi marifetiyle bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilerek dosya bilirkişiye tevdi edilmiştir.
SMMM bilirkişi … tarafından tanzim edilen ve dosyaya sunulan 04/09/2019 tarihli kök bilirkişi raporunda özetle; davacılardan … Ltd. Şti.’ne ait 2016-2017 yılı yasal defterlerin bilgisayar kağıtlı ortamda, tek düzen hesap planı, muhasebe kayıt ve nizamına uygun şekilde tutulduğu, davacılardan şirketin ticari defterlerinin kapanış tasdiklerinin yapılmadığı, bu hususun değerlendirilmesinin takdirinin mahkemeye ait olduğu, incelenen davalı şirkete ait 2015 yılı açılış ve kapanış kayıtlarının süresinde yaptırıldığı, 2016-2017 ticari defter ve belgelerinin Elektronik Defter Genel Tebliği usül ve esaslarına göre tutulduğu, elektronik defterler ile envanter defterinin yasal süresinde onaylandığı, davalı şirketin yasal defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu, bu husustaki takdirin ise mahkemeye ait olduğu, davacılardan şirketin muhasebe kayıtlarına göre 2017 yıl sonu itibariyle davalı şirketin davacı şirketten 29.996,10-TL. alacak bakiyesi bulunduğu, davalı şirketin muhasebe kayıtlarına göre ise davalı şirketin davacı şirketten 2017 yılı sonu itibariyle 30.111,10-TL. tutarında alacaklı olduğunun göründüğü, ayrıca son yıllarda düzenlenen hizmet faturaları ile 14/05/2019 tarihi itibariyle borcun 49.651,10-TL.’ye ulaştığının tespit edildiği, aradaki fark olan 115.00-TL.’nin ise kayıt dışı kalan trafik cezaları ile 398579 nolu faturanın farklı kaydedilmesinden oluştuğu sonuç ve kanaati ile görüş bildirilmiştir.
Kök rapora davacılar vekili tarafından itiraz edilmesi üzerine, dosya davacı tarafın itirazlarını karşılayacak nitelikte ek rapor düzenlenmek üzere kök raporu düzenleyen bilirkişiye tevdi edilerek ek rapor aldırılmıştır.
SMMM bilirkişi tarafından düzenlenen 08/01/2020 tarihli ek raporda ise sonuç itibariyle; davalı şirketin davacı şirketin kayıtlarına göre 29.996,10-TL., davalı şirketin kayıtlarına göre ise 30.111,10-TL. tutarında davacı şirketten alacaklı olduğunun tespit edildiği, bunun yanında davacı … Ltd. Şti.’nin sürücüsüz olarak 3 şirkete kiraladığı anlaşılan 7 adet motosikletten elde edeceği 14 aylık kira geliri kaybının ise sözleşmedeki fiyatlara göre 52.780,00-TL. (KDV hariç) olarak hesaplandığı, davacı şirket ile davalı şirketin kayıtlarındaki 115,00-TL.’lik farkın ise kayıt dışı kalan trafik cezaları ve … nolu faturanın farklı kaydedilmesinden oluştuğu belirtilerek görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Davacılar vekili 13/07/2020 tarihli duruşmadaki imzalı beyanında; dava konusu senetlerin dava dilekçesinde de belirttikleri gibi müvekkili şirketin davalı firmadan satın aldığı ve kiraladığı motorlara karşılık, borcu teminat altına almak amacıyla tanzim edildiklerini ifade etmiştir. Aynı şekilde davalı şirket vekili de imzalı beyanında; davalılardan … Ltd. Şti.’nin müvekkili şirketten motosikletler kiraladığını, davacı tarafça aylık motosiklet kiralama bedellerine ilişkin olarak borç senedi mahiyetinde bonoların keşide edilerek müvekkili şirkete verildiğini, huzurdaki davanın bahsedilen ve kira ilişkisinden kaynaklanan bonolardan dolayı borçlu bulunulmadığının tespitine ilişkin olduğunu ifade etmiştir.
6100 Sayılı HMK.’nun Sulh Hukuk mahkemelerinin görevini düzenleyen 4. maddesinin 1-a bendi gereğince; kiralanan taşınmazların İcra ve İflas Kanunu’na göre ilamsız icra yolu ile tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalar sulh hukuk mahkemesinin görevine girmektedir. Mülga 1086 Sayılı HMUK’dan farklı olarak bu düzenlemede miktar ayırımı yapılmaksızın tahliye, alacak, tazminat, kiracılık sıfatının tespiti gibi tüm kira ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlıkların çözüm yeri sulh hukuk mahkemesi olarak gösterilmiştir.
Dava konusu bonoların düzenlenmesine neden olan akdi ilişki, davacı ile davalılar arasındaki motosiklet kira sözleşmesi ilişkisidir. Davaya konu bonolar anılan kira sözleşmesi nedeniyle verilmiş olup, taraflar arasındaki temel hukuki ilişki kira sözleşmesine dayanmaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, açıkça kira ilişkisinden doğduğuna göre; HMK.’nun yukarıda zikredilen 4/1-a maddesi gereğince huzurdaki davanın da Sulh Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerekmektedir.
Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmeseler dahi yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilir. Taraflar da yargılama bitinceye kadar görev itirazında bulunabilirler. Görev itirazı yapılmamış olsa bile re’sen mahkeme, ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip karara bağlamalıdır.
Somut olayda; taraflar arasındaki uyuşmazlık dosyada da yer alan uzun süreli motosiklet kiralama sözleşmelerinden yani kira ilişkisinden kaynaklanmakta olduğundan ve dava konusu bonolar tarafların beyanlarına göre taraflar arasında akdedilmiş kira sözleşmesine dayalı olarak tanzim edilerek davalıya teslim edildiğinden, uyuşmazlığın kira ilişkisinden kaynaklandığı, uyuşmazlığa bakma, delilleri değerlendirip sonuçlandırma görevinin mahkememize değil, HMK.’nun 4/1-a maddesi gereğince Sulh Hukuk Mahkemelerine ait olduğu, dolayısıyla mahkememizin görevsiz olduğu anlaşılmakla; HMK.’nun 114. maddesi gereğince görev dava şartı olduğundan ve aynı yasanın 115. maddesi gereğince dava şartlarının varlığı ileri sürülmese de yargılamanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden araştırılması gerektiğinden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
KARAR : Gerekçede açıklandığı üzere;
1-HMK.’nun 114/1-c maddesi gereğince mahkememizin görevsizliği sebebiyle davanın HMK.’nun 115/2 maddesi uyarınca dava şartı noksanlığından usulden reddine,
2-HMK.’nun 20. maddesi gereği süresinde talep edilmesi halinde dosyanın Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine,
3-Harç ve yargılama giderinin görevli mahkemece değerlendirilmesine, HMK 331/2. maddesi gereğince davaya başka bir mahkemede devam edilmediği taktirde talep halinde harç ve yargılama giderinin ve gider avansının harcanmayan kısmının mahkememizce karar altına alınmasına,
Dair, HMK.’nun 345. maddesi uyarınca gerekçeli kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak 2 (iki) hafta içinde HMK.’nun 342. maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK.’nun 343. maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile yine HMK.’nun 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olarak verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup usulen anlatıldı.13/07/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır