Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/442 E. 2020/627 K. 22.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/442 Esas
KARAR NO:2020/627

DAVA:Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin)
DAVA TARİHİ:16/05/2018
KARAR TARİHİ:22/10/2020

Yukarıda tarafları ve konusu yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonrasında;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, o dönem eşi olan davalı gerçek kişi ile birlikte davalı şirketi kurduklarını, şirket idaresinin davalı gerçek kişi tarafından yürütüldüğünü, müvekkilinin eşi davalı gerçek kişi ile boşanması sonrası ortaklık ilişkisinin devam etmesinin mümkün olmadığını, müvekkilinin eski eşinin tehditlerine maruz kaldığını ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle müvekkilinin ayrılma payı ödenmeksizin davalı şirket ortaklığından çıkmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılara usulüne uygun tebligat yapılmış, davalılar cevap vermediği gibi duruşmalara da katılmamışlardır.
Dava; TTK 638/2.madde gereğince davacının ortağı olduğu davalı şirket ortaklığından çıkarılma istemine ilişkindir.
Davacı şirketinin adresinin “…” olması nedeniyle, mahkememiz işbu davaya bakmaya yetkili olup; davacının davalı şirketteki payı dikkate alındığında eldeki davada davacılık sıfatı bulunmaktadır.
TTK 638.maddesinde “Şirket sözleşmesi, ortaklara şirketten çıkma hakkını tanıyabilir, bu hakkın kullanılması belli şartlara bağlayabilir. Her ortak, haklı sebeplerin varlığında şirketten çıkmasına karar vermesi için dava açabilir. Mahkeme istem üzerine, dava süresince, davacının ortaklıktan doğan hak ve borçlarından bazılarının veya tümünün dondurulmasına veya davacı ortağın durumunun teminat altına alınması amacıyla diğer önlemlere karar verebilir.” hükmünü içermektedir. Anılan yasa hükmü uyarınca şirket ortaklığından çıkma iki durumda mümkündür: Şirket sözleşmesinde çıkma hakkının ön görülmesi veya haklı sebeplerin varlığı. Başka bir anlatımla, şirket ana sözleşmesi gereği ortaklara tanınan çıkma hakkının kullanılabileceği gibi başka bir sebep olarak da şirket ortakları haklı sebeplere dayalı olarak ortaklıktan çıkmasına karar verilmesini mahkemeden isteyebilir.
Şirket ana sözleşmesinde çıkma düzenlenmediğine göre, olayda çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; TTK’nın 638/2.madde kapsamında davacının, davalı şirket ortaklığından çıkarılmasını gerektirebilecek haklı nedenlerin bulunup bulunmadığıdır.
Görüldüğü gibi ortaklıktan çıkartılmaya karar verilebilmesi için, ortaklıktan çıkmayı gerektiren haklı nedenlerin bulunması ön koşuldur.
Yasada şirket ortaklıktan çıkarılmayı gerektiren “haklı nedenler” açıklanmamış olup; haklı nedenlerin bulunup bulunmadığı her somut olayın özelliklerine göre değerlendirmek gerekir.
Somut olayda; iddia edilen davalı şirkette ortaklıktan çıkmayı gerektirebilecek haklı nedenlerin bulunup bulunmadığının tespiti için bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, SMMM … ve Doç. Dr. … tarafından düzenlenen 31/08/2020 tarihli bilirkişi raporunda; davalı şirketin ticari defter ve kayıtlarını ibrazdan imtina ettiği, bu nedenle davalı şirket defter ve kayıtlarının incelenemediği, şirketin kuruluş sermayesinin 1/4’ünün ödendiği, bakiyenin ödenmediği, davacının şirketten çıkma için gerekli haklı sebeplerin oluştuğu, davacının, çıkma bedeli ile ilgili taleplerinin bulunmadığı yönünde görüş bildirilmiştir.
Alınan bilirkişi kurulu raporu gerekçeli, denetlenebilir, dosya içeriğine uygun ve uyuşmazlığı çözmeye yeterli görüldüğünden, mahkememizce de benimsenmiş ve hükme esas alınmıştır.
Davacı taraf iddiası, alınan ve benimsenen bilirkişi kurulu raporu, toplanıp değerlendirilen tüm delillere göre;
Davalı şirkete yönelik açılan dava yönünden yapılan yargılama sonrasında; davacı ve davalı gerçek kişilerin davalı şirketin ortağı oldukları, ortaklar arasında ortaklığı çekilmez kılacak nitelikte husumetin ve anlaşmazlıkların bulunduğu, bu doğrultuda eş olan taraf ortakların boşandığı, hal böyle olunca ortaklığın devamının mümkün olmadığı; diğer yandan benimsenen bilirkişi kurulu raporunda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere davalı şirket kuruluş sermayesinin 1/4’ünün ödendiği, bakiyesinin ödenmediği, şirketin faaliyetlerinin devam ettiğinin davalı tarafça iddia ve ispatlanamadığı anlaşıldığından davalı şirkete yönelik açılan haklı sebebe dayalı davanın kabulü ile talep doğrultusunda ayrılma akçesi ödenmeksizin davacının davalı şirket ortaklığından çıkartılmasına karar verilmiştir.
Davalı gerçek kişiye yönelik açılan dava yönünden yapılan yargılama sonrasında;
Bilindiği üzere; 6102 sayılı TTK hükümleri gereğince ortaklıktan çıkma yönündeki istemin, çıkma isteminde bulunan ortak tarafından, çıkma isteminde bulunulan şirkete karşı yöneltilmesi yasal zorunluluktur.
Somut olayda davacı, ortağı olduğu davalı şirketten çıkartılmasını istediğinden, husumeti de davalı şirket yanında davalı ortağa yönelttiğinden, davacının ortaklıktan çıkma istemi yönünden ortak davalı gerçek kişinin pasif husumet ehliyeti bulunmadığından anılan davalıya yönelik açılan davanın reddine karar verilmiştir.
Açıklanan nedenlerle aşağıdaki kararı vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davalı …’ya yönelik açılan davanın Pasif Husumet Yokluğu Nedeniyle REDDİNE,
2-Diğer davalı şirkete yönelik açılan DAVANIN KABULÜ ile;
Davacının, … Ticaret Sicil Müd.nü …sicil numarasına kayıtlı davalı “…”ndeki ortaklıktan TTK.nın 638/2.maddesi gereğince çıkmasına, talep olmadığından davacıya ayrılma akçesi ödenmesine yer olmadığına,
3-Alınması gerekli 54,40-TL karar ve ilam harcından 35,90-TL peşin harcın mahsubu ile geriye kalan 18,50-TL harcın davalı şirketten alınıp maliyeye gelir kaydına,
4-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 3.400,00-TL vekalet ücretinin davalı şirketten alınıp davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafça yatırılan 35,90 TL başvuru harcı, 35,90 TL peşin harç, 5,20 TL vekalet harcı, 2.000,00 TL bilirkişi ücreti ve 215,50 TL tebligat giderlerinin toplamı 2.292,50 TL yargılama giderinin davalı şirketten alınıp davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça yatırılan gider avansından geriye kalanın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzünde, davalıların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkca okunup, usulen anlatıldı. 22/10/2020

Başkan …
¸e-imzalı
Üye …
¸e-imzalı
Üye …
¸e-imzalı
Katip …
¸e-imzalı

Bu belge 5070 sayılı Yasa uyarınca güvenli E-İMZA ile imzalanmıştır.